“Kazançlı bir iş” gibi sunulan bu sistem nasıl işliyor?
Son dönemlerde özellikle gençler, öğrenciler ve maddi sıkıntı içindeki vatandaşlar, son derece kurnazca kurgulanmış yeni bir dolandırıcılık yönteminin kurbanı oluyor. Üstelik bu dolandırıcılık öyle ustaca planlanıyor ki, dışarıdan bakıldığında her şey yasal bir alışveriş gibi görünüyor.
Bu yöntemde dolandırıcı ya bir GSM operatörü çalışanı ya da doğrudan şube sahibi olabiliyor. Yani ortada sahte bir şube açılması söz konusu değil; dolandırıcılık bizzat sistemin içinden, gerçek yetkili pozisyonundaki kişiler tarafından yürütülüyor. Bazı durumlarda operatörde çalışan kişi, bazı durumlarda şubenin sahibi dolandırıcılık niyetiyle bu yöntemi uyguluyor.
Telefona el koyup işlemleri senin adına senin elinle yapıyorlar
Dolandırıcı sana, “Senin adına yeni bir telefon sipariş edelim, sen bana ver, ben yüksek fiyattan satacağım. Faturanı ben ödeyeceğim, üstüne de sana 2.000 TL para vereceğim.” gibi cazip bir teklif sunuyor. Ama işin arkasında ciddi bir risk var.
Buradaki en kritik hamle şu:
Dolandırıcı, senin kendi telefonunu elinden alıyor ve bu cihazla senin adını kullanarak yeni bir telefon siparişi verdirtip işlemi senin elinle gerçekleştiriyor.
Yani siparişi sen veriyorsun, onayı sen tuşluyorsun, teslimat senin adresine yapılıyor. Tüm izler “bu kişi kendi rızasıyla aldı” şeklinde oluşturuluyor.
Kısacası dolandırıcı, seni hem yönlendiriyor hem de işlemleri senin telefonundan, senin rızanla yapmış gibi gösteriyor. Sonuç? Her şey yasalmış gibi görünüyor ama sen çoktan oyunun içine çekilmiş oluyorsun.
Faturalar başta ödeniyor, sonra şok geliyor
Dolandırıcı bu sistemin ilk aşamasında gerçekten faturalarını ödüyor. Neden mi?
Çünkü bu sistem aslında bir tür modern saadet zinciri gibi işliyor.
İlk etapta para akışı düzenli olduğu için dolandırıcı hem insanların güvenini kazanıyor hem de daha fazla kişiyi bu zincirin içine çekiyor. Hatta birçok kişi, “Bana da yaptı, sorun olmadı.” diyerek arkadaşlarını bu sisteme dahil ediyor.
İnsanlar adına onlarca, bazen yüzlerce telefon siparişi verildikten sonra, faturalar artıyor, sistem doygunluğa ulaşıyor. Yeni telefon siparişleri gelmeyince ve borçlar birikince dolandırıcı topladığı cihazları nakde çevirerek ortadan kayboluyor.
Geriye ise 30 bin, 40 bin, 50 bin liralık GSM faturaları kalıyor. Ve bu faturaların tamamı, kendi telefonundan kendi adına işlem yapılmış olan “mağdurun” üzerine yıkılıyor.
Hukuken ne olur? Sorumluluk kimde?
Bu sistemin en tehlikeli yönü, her şeyin senin iradenle yapılmış gibi gösterilmesi. Siparişi sen verdin, telefon senin adresine geldi, teslimi sen aldın. GSM hattı da senin adına. Dolayısıyla hukuken her şey senin sorumluluğundaymış gibi görünür.
Bu durumda GSM operatörü ya da ilgili şirket, borcu senden tahsil etmek için yasal yollara başvurabilir. Savcılığa başvursan bile, dolandırıcının izini bulmak kolay değildir. İspatlamak da kolay değil. Adam kendi telefonu aldı gitti benlik bir şey yok diyecek.
Şüpheli kişi operatör çalışanıysa, soruşturma iç disiplin mekanizmalarıyla sınırlı kalabilir. Şube sahibiyse ve kayıplara karıştıysa, peşinden koşmak zaman alabilir. Ama faturalar seni bekler.
Kimler hedef alınıyor?
Bu dolandırıcılık ağı genellikle şu grupları hedef alıyor:
- İş arayan gençler
- Üniversite öğrencileri
- Maddi zorluk yaşayanlar
- GSM kampanyalarına daha önce başvurmuş olanlar
- Hızlı para kazanma umuduyla hareket eden bireyler
Bu sistemin cazibesine kapılan birçok kişi “Bende işe yaradı” diyerek zinciri büyütüyor. Ama sistem çökünce hepsi mağdur oluyor.
Nasıl korunabilirsin?
Dolandırıcılıktan korunmanın tek yolu bilinçlenmek. İşte dikkat etmen gereken temel kurallar:
- Kendi telefonunu kimseye verme.
- Tanımadığın ya da yeni tanıştığın birinin yönlendirmesiyle hiçbir sipariş verme.
- Sana ait GSM hattı üzerinden yapılan her işlem seni bağlar, unutma.
- GSM şubesi çalışanı bile olsa, seni böyle yönlendiriyorsa bu durumun yasal olmadığını bil.
- Faturanı başkasının ödeyeceği bir sistemde senin adın geçiyorsa, riski sen taşırsın.
Böyle bir dolandırıcılığa maruz kalırsan ne yapmalısın?
- Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulun.
Durumu detaylı şekilde anlatan bir şikâyet dilekçesi hazırla. - Faturaya itiraz et.
GSM operatörüne yazılı olarak dolandırıldığını bildir. - BTK’ya başvur.
BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) şikayet sistemine kayıt aç. - Tüketici Hakem Heyetine veya Tüketici Mahkemesine başvur.
“İrade fesadı” gerekçesiyle sözleşmenin iptalini talep et. - Delilleri topla.
WhatsApp yazışmaları, kamera görüntüleri, tanık ifadeleri varsa mutlaka kayda geçir. - Hukuki destek al.
İşinin uzmanı bir avukattan yardım almadan ilerleme. Savunmanı profesyonel temellere oturt.
GSM Şubelerine ve Operatörlere Ne Düşüyor?
Bu tür dolandırıcılık sistemlerinin çoğu zaman içeriden sızma ile yapıldığı unutulmamalı. GSM şubeleri ve operatör çalışanları, aşağıdaki önlemleri almak zorundadır:
- Kimlik doğrulama işlemleri çok daha hassas yürütülmeli,
- Aynı kişi adına sık aralıklarla çok sayıda cihaz alımı uyarı vermeli,
- Çalışanlar için etik ve hukuki farkındalık eğitimi düzenlenmeli,
- Şüpheli davranışlar iç denetim birimlerine raporlanmalı.
İhmalkâr davranan şube sahipleri ve çalışanlar, “dolandırıcılığa yardım etme” suçu kapsamında ciddi cezalarla karşılaşabilir.
“2 Bin Lira Kazanacaktım” Derken 50 Bin Lira Borçlanma!
Her şey çok güzel başlamış gibi görünüyor olabilir. Ama hatırla:
– Sipariş senin telefonundan verildiyse,
– Sipariş senin adına yapıldıysa,
– Fatura senin adınaysa…
Bu borç da hukuken senin sorumluluğunda kalabilir.
Bugün “kolay para” diye kapısını çaldığın sistem, yarın icra dosyası olarak sana dönebilir.
Dikkatli ol, kandırıldım deme fırsatın kalmasın!
Dolandırılma Kanalı’nı takip et, çevreni uyar.





















