Başkasının Eserini Yayınlarda Nasıl Kullanabilirim?

İktibas Nedir?

İktibas, dil kökeni olarak ‘alıntı yapma’ ya da ‘ödünç alma’ gibi anlamlara gelirken, hukuk alanında da bu anlamlara paralel bir yorum kazanır. Bu bağlamda, iktibas, bir eserin bir kısmının veya tamamının, eser sahibine uygun şekilde atıf yapılarak ve karşılıksız olarak kullanılmasını ifade eder.

İktibas İle İltibas Farkı Nedir?

İltibas ve iktibas, Türkçe’de sıklıkla birbiriyle karıştırılan iki terimdir. İltibas, bir sözü ya da yazıyı, başka bir söz veya yazıyla karıştırmak, yani yanlışlıkla birbirine karıştırmak veya birbirine benzetmek anlamına gelir. Bu, genellikle dilin yanıltıcı benzerliklerinden kaynaklanan bir hata veya karışıklık durumudur. Aynı zamanda tescilli markaların birbiriyle karıştırılacak şekilde kullanılması da iltibas olarak adlandırılır.

Öte yandan, iktibas ise, bilinçli bir şekilde bir eserden parça alıp başka bir eserde kullanmak anlamında kullanılır ve genellikle akademik veya edebi bağlamlarda, belirli kurallar ve etik ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilen bir eylemdir. Bu iki terimin birbirinden farklıdır ancak benzerlik sebebiyle karıştırılır.

Eser Sahibinin Hakları Nedir?

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71. maddesine göre, bir eser sahibinin yaratıcılık ürünü olan eser üzerindeki hem ruhsal hem de maddi haklar korunmaktadır. Bu haklar, eser sahibinin eserini kamuya sunma, eserle kendi adının anılmasını sağlama ve eserin orijinal halinin korunmasını içerir; ayrıca bu haklar başkasına devredilemez veya miras yoluyla geçirilemez. Ayrıca, eserin çoğaltılması, dağıtılması ve temsil edilmesi gibi mali haklar da yasalarla eser sahibine verilmiştir.

Eser sahibinin, eserinin tanınması ve saygı görmesi gibi manevi tatminler, maddi kazançların yanı sıra koruma altındadır. Eser sahibinin haklarının ihlal edilmesi durumunda, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71. maddesi çeşitli suçlar ve cezalar öngörmektedir. Bu, eser sahibinin maddi kazancını ve eserin ruhsal değerlerini korumanın yanı sıra, bilimsel etik ilkeler ve yasal hakların da korunmasının akademik ve hukuki açıdan önemlidir. (ARSLAN, U., Bilimsel Etik İhlali Olarak İntihal Kavramı ve İlmî ve Edebi Eserlerde İntihal Suçu, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 29(2), s.1567 )

Hukuka Uygun Alıntı Yapılması İçin Aranan Kriterler Nelerdir?

İktibasın uygun bir şekilde yapılabilmesi için uyulması gereken bazı kriterler bulunmaktadır:

  1. İktibas yapılırken, kaynak belirtilmelidir. Bu, alıntı yapılan eserin yazarına uygun bir atıf yapılmasını ve alıntının kaynağının açık bir şekilde gösterilmesini gerektirir.
  2. İktibas Yapılan Kısım, Özgün Bir Şekilde Aktarılmalıdır: Bu, alıntı yapılan materyalin sadece kelime bazında kopyalanması yerine, alıntı yapılan içeriğin yeni eserdeki bağlam ve amaçla uyumlu bir şekilde yeniden ifade edilmesi gerektiğini belirtir. Örneğin, bir kitaptan alıntı yapan bir yazar, alıntıladığı bölümü kendi çalışmasının amacına ve kendi sözleriyle uyumlu hale getirerek yeniden yorumlamalıdır. Bu, alıntının yalnızca metnin yüzeysel anlamını değil, daha derin bağlamını ve anlamını da yansıtacak şekilde kullanılmasını içerir.
  3. İktibas Yapılan Kısım, Eserin Orijinalliğini Etkilememelidir: Bu, alıntı yapılan içeriğin, yeni eserin özgün yapısını ve bütünlüğünü bozmaması gerektiği anlamına gelir. Yani, iktibas edilen kısım, yeni eserin temel özelliklerini veya ana fikrini değiştirmemeli, aksine eserin kendi orijinalitesine katkıda bulunmalıdır. Örneğin, bir makalede kullanılan alıntılar, makalenin kendi argümanını desteklemeli ve makalenin temel konusunu bozmamalıdır. Alıntılar, eserin ana temasını güçlendirmeli ve eserin kendine has katkısını zenginleştirmelidir.

Atfın yapılmaması halinde, bu durum intihal olarak nitelendirilir. İntihal, bir başkasının eserini, kaynak göstermeden kendi eseri gibi sunmayı tanımlar ve hukuk düzeninde kabul edilemez.


İntihalin çeşitli biçimleri aşağıda belirtilmiştir:

  1. Başka bir yazarın metninin tamamını veya bir kısmını, alıntı işaretleri kullanmadan ve kaynak belirtmeden kopyalamak.
  2. Başka bir yazarın metninin tamamını veya bir kısmını alıntı işaretleriyle ya da kaynak belirterek kopyalamak; ancak kopyalanan kısım, orijinal metnin önemli bir bölümünü oluşturuyorsa, bu durum da intihal olarak değerlendirilir.
  3. Başka bir kişinin fikirlerini, görüşlerini veya argümanlarını, kendi düşünceleri gibi sunmak ve bu durumda kaynak belirtmemek ya da yeterli atıfta bulunmamak.
  4. Başka bir kişiye ait veri, grafik, tablo, resim, ses veya video gibi materyalleri izinsiz kullanmak ya da bu kullanımlarda kaynak belirtmemek.

Bu durumlar, akademik bütünlük ilkelerine aykırı olup, bilimsel çalışmaların güvenilirliğini ve etik değerlerini zedeleyen unsurlar olarak tanımlanır.

Mahkemece, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davacının eserlerinde yer alan tabloların konusunun planlanması ve deneklerin seçilmesi faaliyeti ve laboratuvar sonuçlarının bilimsel metotlar kullanılarak tablo hâline getirilmesi, aynı konuda bilimsel çalışma yapan başka uzmanların da başvurabileceği ve benzeri sonuçları elde edebileceği bir yöntem olması nedeniyle bu faaliyetlerin davacının hususiyetini yansıtan birer eser olarak kabul edilmesi ve davalıların eyleminin “intihal” oluşturduğu sonucuna varılamayacağı, davacının dava dilekçesinde davalıların eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabete yol açtığı hususunu ileri sürmediği ve davacı vekilinin TTK’nın ilgili maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümlerine dayalı hiçbir talepte bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddedilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.”T.C. Yargıtay 11.HUKUK DAİRESİ Esas:2021-5154 Karar:2022-6632 Karar Tarihi:04.10.2022




Hâl böyle olunca, yerel mahkemece, intihal değerlendirmesinin hukuki nitelikte bir değerlendirme olduğu ve 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun 3. maddesinin üçüncü bendinde belirtilen “Genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz” ilkesi de gözetilmek suretiyle tarafların iddia ve savunmaları ile davacının bilirkişi raporuna itirazlarında ileri sürdüğü, intihal iddiasına ilişkin dava dilekçesine ekli metinlerin karşılaştırılarak incelenmesi gerekmektedir. Bu durumda dava konusu eserde detaylı olarak intihal iddiasının araştırılması için İtalyan Dili ve Edebiyatı alanında uzman ve Türk Dili ve Edebiyatı alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyetinin görüşüne başvurularak sonucuna göre karar verilmelidir.” T.C. Yargıtay HG.HUKUK GENEL KURULU Esas:2017-11-63 Karar:2019-86 Karar Tarihi:07.02.2019

İntihalin Ölçüsü Nedir? Bir Cümle Almak Bile İntihal Olur Mu?

Düşüncenin Kaynağının Belirtilmesi Şarttır

İntihal, esasında bir başkasının fikirlerini, ifadelerini veya yazılarını kendi eserinizmiş gibi sunmanın farklı yöntemlerini içerir. Bu, bir yazının tamamını ya da sadece bir parçasını, bir cümleyi veya belki bir paragrafı kendi yazınıza eklemeniz anlamına gelebilir.

Bu eylemi yaparken kaynak belirtmemek, alıntının kökenini açık etmemek intihal olarak tanımlanır. Ayrıca, bazen yazarlar kopyala-yapıştır yöntemiyle başka bir metni alıp kendi çalışmalarına eklerler ve bu, orijinal yazarın cümlelerini sadece birkaç kelime değiştirerek veya sinonimler kullanarak hafifçe değiştirmiş olsalar dahi, intihal olarak kabul edilir. Bu tür uygulamalar, orijinal eserin yaratıcısının emeğine haksızlık eder ve fikri mülkiyet haklarını ihlal eder. (YAVUZDOĞAN S (01 Haziran 2017) İDARİ YARGI KARARLARINDAN HAREKETLE “İNTİHAL”. İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 8 1 s.241 )

Esinlenenerek Yeni Eser Ortaya Çıkarmak İntihal ve İktibas Sayılmaz

Yüzüklerin Efendisi kitap serisinden esinlenen birinin yine orta dünyanın karanlık atmosferinde geçen bir hikaye kaleme alması ve bunun çok tutarak kitap ve dizi serilerene konu olması durumunda intihal oluşmayacaktır. Bu esinlenerek yeni bir eser ortaya konulmasının bir örneğidir.


İntihal Durumunda Hangi Davalar Açılır? Açılan Davada Neler İstenebilir?

Manevi haklar ihlal edildiğinde manevi tazminat, mali haklar ihlal edildiğinde ise maddi tazminat talep edilebilir. Bu durumda, mahkeme tecavüz edenin kusuru varsa haksız fiillerle ilgili hükümlere göre karar verebilir.
FSEK 66 vd maddelerince aşağıda sayılan davalar açılabilir.

  1. Tecavüzün Ref’i Davası: Eğer henüz yayımlanmamış bir eser, sahibinin rızası olmaksızın ya da onun arzusuna aykırı olarak yayımlanırsa, eser sahibi tecavüzün durdurulmasını talep edebilir. Eser üzerinde yanlış veya eksik ad kullanımı durumlarında da benzer haklar geçerlidir. Eser haksız olarak değiştirilmişse, eser sahibi eserin orijinal haline dönüştürülmesini talep edebilir.
  2. Manevi Haklara Tecavüz Halinde: Bu dava, manevi ve mali haklara tecavüz edildiğinde açılabilir. Tecavüz, bir işletmenin temsilcisi veya çalışanları tarafından yapılmışsa, işletme sahibine karşı da dava açılabilir. Mahkeme, tecavüzün kapsamını, varsa kusurun ağırlığını değerlendirerek gerekli tedbirleri alır.
  3. Mali Haklara Tecavüz Halinde: Eser, icra, fonogram veya yapımların sahiplerinden izin alınmadan kullanıldığında, hak sahipleri, izinsiz kullanılan materyallerin imhasını veya mali değerlerini talep edebilir. İzinsiz çoğaltılan kopyalar satışa çıkarılmışsa, hak sahibi bu nüshalara ilişkin özel taleplerde bulunabilir.
  4. Tecavüzün Men’i Davası: Eser sahibi, mali veya manevi haklarına yönelik muhtemel bir tecavüze karşı önleyici bir dava açabilir. Zaten gerçekleşmiş bir tecavüzün devam etmesi veya tekrarlanması durumunda da bu tür bir dava yolu izlenebilir.
  5. Eser Sahibinin Tespiti:Bir eserin kimin tarafından vücuda getirildiği ihtilaflı ise, yahut her hangi bir kimse eserin sahibi olduğunu iddia etmekte ise, hakiki sahibi, hakkının tesbitini mahkemeden istiyebilir.

TBK Haksız Fiil Hükümlerine Yapılan Atıf Unutulmamalıdır

FSEK 70/2 maddesince haksız fiil hükümleri de tazminat talebinde uygulanabilir. Yani müteselsil sorumluluk, zamanaşımı, kusur ve illiyet bağı gibi kavramlar burada da geçerlidir.

FSEK 70/2;
Mali hakları haleldar edilen kimse, tecavüz edenin kusuru varsa haksız fiillere mütaallik hükümler dairesinde tazminat talep edebilir.

Tecavüzün İlanına Karar Verilebilir

İlan ile aykırılığın herkese bildirilmesi sağlanabilir.

Mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren ilanın 3 ay içinde talep edilmesi gerekir.

III – Hükmün ilanı:
Madde 78 – 67 nci maddenin ikinci fıkrasında yazılı halden maada, haklı olan taraf, muhik bir sebep veya menfaati varsa, masrafı diğer tarafa ait olmak üzere, kesinleşmiş olan kararın gazete veya buna benzer vasıtalarla tamamen veya hulasa olarak ilan edilmesini talep etmek hakkını haizdir.
İlanın şekil ve muhtevası kararda tesbit edilir.
İlan hakkı, hükmün kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde kullanılmazsa düşer.


Haklı olan tarafın muhik bir sebep veya menfaati olduğu takdirde ilan isteyebilecektir. Davacı da ilan talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının eyleminin FSEK hükümlerine aykırı olduğu, davacının telif haklarına tecavüz oluşturduğu tespit edildiğine ve tecavüzün önlenmesine karar verildiğine göre, davacının ilan talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekir.” T.C. Yargıtay 11.HUKUK DAİRESİ Esas:2015-12823 Karar:2017-1280 Karar Tarihi:06.03.2017

Tamamlanmamış Eserler De FSEK Koruması Altındadır

Emsal bir davada, teklif için posta ile gönderilen senaryonun çalındığı ve başka bir dizi olarak kullanıldığı iddiası üzerine mahkeme ihlal kararı vermiştir. Eser tamamlanmamış dahi olsa yarım eser de eserdir şeklinde yorumlanmıştır.


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu senaryo taslağı şeklindeki çalışma ile öykü, tema, kahramanlar, olayların akışı, gelişimi, somut bir şekilde ortaya konularak taslak bir öykü oluşturulmuş olup söz konusu çalışma belli bir fikri emek verilerek orijinal olarak oluşturulduğundan FSEK’nun 1/b ve 2. maddesi kapsamında edebiyat eserleri kapsamında kalan bir eser olduğu, eserin korumadan yararlanması için bitmiş olması şartının da aranmayacağı“T.C. Yargıtay 11.HUKUK DAİRESİ Esas:2011-12752 Karar:2013-13684 Karar Tarihi:28.06.2013


İktibasın Serbest Olduğu Durumlar – Hangi Hallerde İçeriği Aynen Kullanabilirim – İçeriğin Hukuka Uygun Alıntılanması

Üretilen eserin kendini daha iyi ifade edebilmesi ve sayfalarca anlatım yerine bir fıkra ile verilmek istenen mesaj verilebiliyorsa, makul sınırlar içinde alıntı yapılabilir ve eser kullanılabilir. Ancak ilim eserlerinde atıf yapılması gerekliliği halen devam eder.

İktibas serbestisi:
Madde 35 – Bir eserden aşağıdaki hallerde iktibas yapılması caizdir:

  1. Alenileşmiş bir eserin bazı cümle ve fıkralarının müstakil bir ilim ve edebiyat eserine alınması;
  2. Yayımlanmış bir bestenin en çok tema, motif, pasaj ve fikir nevinden parçalarının müstakil bir musiki eserine alınması;
  3. Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ve yayımlanmış diğer eserlerin, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderacatını aydınlatmak maksadiyle bir ilim eserine konulması;
  4. Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ilmi konferans veya derslerde, konuyu aydınlatmak için projeksiyon ve buna benzer vasıtalarla gösterilmesi.
  5. İktibasın belli olacak şekilde yapılması lazımdır. İlim eserlerinde, iktibas hususunda kullanılan eserin ve eser sahibinin adından başka bu kısmın alındığı yer belirtilir.

Bilimsel Eserler İçin İktibas Serbest Bırakılmıştır

Kanun metnine bakınca ilk anda dikkat çekmese dahi alenileştirilmiş eserin kullanılması ve alıntı yapılması bilimsel amaçlı ilmi eserin yaratılması için serbest bırakılmıştır. Buradaki maksat ise bilimsel konuların ilmi anlamda daha iyi anlaşılması için sanat eserlerinin kullanılarak okuyucu/izleyici nezdinde zihinsel iz bırakmasıdır.

Mevzuata göre bilimsel içerikli bir yazı veya videoda amaç topluma bilgi aktarmak, bilimsel bilgilerin aktarılmasını sağlamak ve kolaylaştırmak ise yayın bilimsel içerik sayılabilir.

Eğlence İçeriklerinde İktibas Serbest Değildir

Kanun maddesi doktrindeki görüşler ve Yargı kararları incelendiğinde görülmektedir ki, iktibasın sınırı bilimsel ve ilmi çalışmalarla sınırlandırılmış olup, konusu sanat, mizah ve eğlence olan içeriklerde iktibas yapılması kanunen korunmamıştır.


Bu anlatımdan yola çıkarak eğer bilimsel bir makale veya video çalışması yapılırken okuyan/izleyen nezdinde iz bırakmak amacıyla iktibas yapılabilir. Bunun aksine, komedi içeriği üreten bir oyuncunun kendi videolarında başka komedi filmlerinden sahneler kullanması bilimsel bir amaç barındırmadığından konu Yargıya intikal ettiğinden fikri mülkiyetin ihlali sonucunu doğurabilir.

Alenileşmiş Eser Nedir? Hangi Durumlar Alenileştirme Olarak Sayılır

Madde 7 – Hak sahibinin rızasiyle umuma arzedilen bir eser alenileşmiş sayılır.
Bir eserin aslından çoğaltma ile elde edilen nüshaları hak sahibinin rızasiyle satışa çıkarılma veya dağıtılma yahut diğer bir şekilde ticaret mevkiine konulma suretiyle umuma arzedilirse o eser yayımlanmış sayılır.

Fikri Sanat Eserleri Kanunu’na göre bir eserin herkesin kullanıma açık şekilde paylaşıma açılması alenileştirilmesidir. Youtube platformuna yüklenmiş bir dizi bölümü kanuna göre alenileştirilmiş sayılır.


Zamanaşımı ve Yetkili Mahkeme

Fikri ve Sınai Haklar Kanunu’na (FSEK) göre açılan davalarda, haksız bir eylem söz konusu olduğunda, Borçlar Kanunu’nun 60. maddesi gereği, bu davalar ya bir yıl içinde ya da en fazla on yıl içinde açılmalıdır. Eğer mali haklara yapılan tecavüz aynı zamanda bir suç ise, daha uzun süreli olan ceza hukukundaki zamanaşımı süresi geçerli olur. Bu tür davalarda, dava ya davalının yaşadığı yerde ya da haksız eylemin yapıldığı yerde açılabilir. Ayrıca, FSEK’in 66. maddesi uyarınca, hak ihlalini durdurma veya ortadan kaldırma ile ilgili davalarda, davacının yaşadığı yerdeki mahkemede de dava açılabilir.

EMSAL BİR DAVA İNCELEMESİ

Bu olayda, bir grup kadın hattatın harika eserleri var. Bu eserler, 2010’da düzenlenen bir sempozyumda sergilenmiş. Sempozyum bittikten sonra, bir yazar bu eserleri ve sanatçıların hikayelerini kendi kitabında kullanmış. Kitap, sanat eserlerini ve sanatçılar hakkında bilgi veriyor, bu yüzden de bir nevi bilimsel eser sayılmakta.

Asıl mesele şu: Yazarın bu eserleri kitabında kullanması yasal mı? Yasalar, bazı durumlarda eserlerin alıntılanmasına izin veriyor. Eğer kitap bilimsel bir eserse ve eserleri sistematik bir şekilde kullanıyorsa, yazar bu eserleri kitabında kullanabilir. Burada önemli olan, kitabın sanat eserlerini sadece süs olarak değil, bilimsel bir amaçla kullanıyor olması. Yani kısacası, kitabın bu güzel hat sanatı eserlerini, sanat hakkında bilgi vermek için kullanması ve bu bilgileri düzenli bir şekilde sunması, yazarın lehinedir. Bu durum, kitabın sadece güzel görünmek için değil, aynı zamanda eğitmek için de kullanıldığını gösteriyor.

Davacılara ait hat eserlerinin dava konusu kitapta kullanımı, iktibası belli eder niteliktedir. Zira dava konusu kitap içeriğinde davacılara ait hat eserlerinin yanında eser sahibi olan davacıların hat sanatına ait genel nitelikli Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde biyografilerine yer verildiği gibi kitaba eklenen her hat eserinin altına eserin niteliği ve yine eser sahibine aidiyetine ait bilgiler iki dilde ve açık bir şekilde eklenmiştir. Bu kapsamda davacıların hat eserlerinin dava konusu kitaba iktibası anlaşılacak düzeydedir. Ayrıca davacılara ait hat eserlerinin güzel sanat eseri niteliğinde olmaları göz önüne alındığında; bu nitelik- teki eserlerin iktibasında eser sahibi olan davacıların adlarının gösterilmesi, iktibasın belli olması gerektiğine dair koşul bakımından yeterli olup bu kapsamda anılan eserlerin sergilendiği sempozyumun belirtilmesi gerekmez.

O hâlde; davacılara ait hat eserlerinin davalıya ait “Dünden Bugüne Hanım Hattatlar” isimli kitapta kullanımın, FSEK’in 35/1-b.3 maddesi gereğince iktibas serbestîsi kapsamında bir kullanım olduğu benimsenerek bu kullanımın davacıların FSEK uyarınca sahip oldukları eser sahipliğinden kaynaklanan haklarını ihlal eder nitelikte olmadığının kabulü gerekir.” T.C. Yargıtay HG.HUKUK GENEL KURULU Esas:2017-2628 Karar:2021-865 Karar Tarihi:29.06.2021

Yorum Bırakın

Recent Articles

Mart 21, 2025
WhatsApp Hesabınızın Kapanacağına Dair Gelen Mesajlar Gerçek mi? Dikkat: Dolandırıcılık Olabilir!
Mart 21, 2025
Sahte Avukat SMS Dolandırıcılarını Anlama Rehberi 2025
Mart 20, 2025
Ruhsata Tabi Olmayan Yapılar ve Uyulması Gereken Esaslar
Mart 20, 2025
Yıkım İşleminde Dikkat Edilecek Hususlar
Mart 20, 2025
Birden Fazla Katlı Yapılarda Yapı Tatil Tutanağı Nasıl Tutulmalıdır?
Mart 20, 2025
Yapı Kullanma İzni Nedir? Yapı Kullanma İzni Ve Ruhsat Arasındaki Fark Nedir?
Mart 18, 2025
Paranın Değer Kaybı Davası 2025 Güncel Karar Munzam Zarar
Mart 17, 2025
Karar İncelemesi Ortaklığın Giderilmesi ve Ehil Mirasçılık Değerlendirmesi
Mart 17, 2025
Ortaklığın Giderilmesi Davası: Mirasçılar Arasında İhale Mümkün mü?
Mart 17, 2025
AYM Bireysel Başvuru Harcı Anayasa’ya Aykırıdır!
Mart 17, 2025
Vefat Eden Yakınımın Mallarını Nasıl Öğreniriz?
Mart 14, 2025
Yıkılacak Derecede Tehlikeli Yapıların Yıkımı İçin Tebligat Yapılması Zorunlu mudur?
Mart 14, 2025
Kira Sözleşmesi Bittiğinde Kiracı Otomatik Olarak Evden Çıkmak Zorunda mı?
Mart 13, 2025
Avukatlık Mesleğinin Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi: Ne Anlama Geliyor?
Mart 13, 2025
Maaşını Eksik veya Geç Alan İşçiler Ne Yapabilir? Haklarınızı Biliyor Musunuz?
× Avukata Sor