Boksörün Yumruğu: Yargıtay’ın Gözünden Silah Değerlendirmesi
Boks, her bir yumruğun kuvvetini, hızını ve teknik beceriyi sergilediği bir spor dalıdır. Boksörler, yoğun bir eğitim ve disiplinle bu yeteneklerini geliştirirler. Ancak bu eğitimli yumrukların hukuki boyutta bir “silah” olarak değerlendirilip değerlendirilmediği, bir dönem Türkiye’de tartışma konusu olmuştur. Bu yazıda bir şehir efsanesini inceleyeceğiz.
Türk Ceza Kanunu’nda Silah Tanımı
Türk Ceza Kanunu (TCK) 6. maddesinde “silah” kavramını geniş bir şekilde tanımlamıştır. Bu tanım; ateşli silahları, patlayıcı maddeleri, kesici, delici aletleri ve saldırıya elverişli diğer nesneleri kapsar. Ancak, bu kapsamlı tanımlama içerisinde, vücut parçaları ya da yumruklar gibi doğal oluşumlar hakkında herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir.
Kanunda yazmayan bir tanımı yorum yoluyla kanun yerine koyamayız. Kanunda yazan tanımlar hem bizi hem mahkemeleri bağlar. Eğer kanun tanımları yaparken bir durumu tanımlamamışsa bunu o kategoriye koymadığı anlamına gelir.
Türk Ceza Kanunu 6.madde tanımları yapar;
f) Silah deyiminden;
1. Ateşli silahlar,
2. Patlayıcı maddeler,
3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,
4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler,
anlaşılır.
Bir şeyin “silah” olarak kabul edilip edilmeyeceğini belirlerken, objenin ne kadar tehlikeli olabileceğine bakarız. Yani, o şeyi kullanarak birine zarar verme potansiyeli var mı? Eğer varsa, o şeyi silah olarak sayabiliriz. Mesela, bir bıçağın veya taşın tehlikeli olabileceğini hepimiz biliyoruz. Ancak bu, elimizdeki her şeyin otomatik olarak silah olduğu anlamına gelmez. Önemli olan, o şeyin nasıl kullanıldığıdır.
Bir şeyin başlangıçta silah olarak yapılmamış olması da onun silah sayılmayacağı anlamına gelmez. Örneğin, bir sopa başlangıçta yürüme amacıyla yapılmış olabilir, ama eğer birisi onu bir başkasına zarar vermek için kullanırsa, o sopa da silah kabul edilir.
Silahların Taşınabilirlik Özelliği
Silahın tanımındaki kritik unsurlardan biri taşınabilirlik şartıdır. Bu, bir silahın, onunla potansiyel bir tehlike yaratma veya tehdit oluşturma kapasitesini farklı mekanlara kolaylıkla taşıyabilmesiyle alakalıdır. Eğer bir nesne, yapı itibariyle taşınması zor veya imkansızsa, bu nesne genelde silah kapsamına alınmaz. Örneğin, yerinden kaldırılması mümkün olmayan büyük bir demir bloğu, potansiyel olarak tehlikeli olabilir, fakat pratikte bir saldırıda kullanılması oldukça zor olduğu için “silah” olarak nitelendirilmez.
Bu temel kavramlar, bir objenin silah olarak kabul edilip edilmeyeceğini anlamak için kullanılan kriterlerden sadece birkaçını oluşturur. Ancak her somut olay, kendi içindeki özgül şartlara göre ayrıca değerlendirilmelidir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Kararı
Türkiye’de, boksörün yumruğunun bir “silah” olarak kabul edilip edilmediği konusu, bir süre hukuki çevrelerde tartışılmıştır. Bu tartışmalara nihai bir sonuç getiren karar, 2008 yılında Yargıtay Ceza Genel Kurulu(YARGITAY Ceza Genel Kurulu Esas No: 2008/3-25 Karar No: 2008/22 Karar Tarihi: 12.02.2008) tarafından verilmiştir. Yargıtay’ın bu kararında, vücut bölümlerinin -özellikle yumruk, elin kenarı, çıplak ayak veya diz gibi- silah kavramı kapsamında değerlendirilmediği belirtilmiştir.
İnsan vücudu doğuştan gelen bazı özelliklere sahip olabilir; örneğin güçlü kaslara, keskin tırnaklara ya da sıkı bir yumruğa. Ancak bu vücut parçaları, doğaları gereği var olan organlarımızdır. Hukuki açıdan, bir şeyin silah sayılabilmesi için onun dışarıdan bir araç ya da alet olması gerekir. Bu sebeple, bir yumruk ya da diğer vücut parçaları, ne kadar güçlü olursa olsun, hukuki olarak “silah” olarak kabul edilmez.
Profesyonel dövüşçü de olsa, lisanslı boksör de olsa, kickboks ring dövüşçüsü de hatta Mike Tayson dahi olsa yumruklar silah sayılmaz. Sokakta kavga eden profesyonel dövüşçü silahlı yaralama suçundan yargılanmaz. Ancak hakim ceza tayin ederken bu durumu dikkate alarak üst sınırdan ceza verebilir ve indirim yapmayabilir.
Boksör yumruğu sonucu veya profesyonel lisanslı güreşçinin kaldırıp yere vurması sonucu kişi ölürse burada artık kaza ve yanlışlıktan bahsedilemez. Profesyonel bir kişi yumruklarının ve vücudunun gücünü ölçebilecek yetenektedir. Eğer biri öldüyse boksör bunu isteyerek çok sert vurmuş olmalıdır. Yoksa profesyonel bir sporcu kavga esnasında yumruk şiddetini ayarlayabilecektir.