Taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklar nasıl hukuki ihtilafa dönüşür? Hangi durumlarda bir mesele mahkemeye taşınır?
Günümüzde birçok kişi hayatında en az bir kez bir hak kaybı yaşar, bazen bu sadece küçük bir borç tartışmasıdır, bazen ise dolandırıcılıkla sonuçlanan karmaşık bir olay. Ancak çoğu zaman bu sorunların merkezinde ortak bir kavram yer alır: Hukuki ihtilaf.
Komşunuzla arsa sınırı, eski işvereninizle maaş alacağı, miras yüzünden kardeşinizle yaşadığınız kriz… Ortada bir hak iddiası varsa ve bu, hukuki yollarla çözülmek zorundaysa artık o durum bir hukuki ihtilafa dönüşmüştür.
Hukuki İhtilaf Ne Demek?
Hukuki ihtilaf, iki veya daha fazla taraf arasında bir hukuki ilişkinin varlığı, geçerliliği, uygulanması ya da sona ermesiyle ilgili çıkan uyuşmazlıktır. Taraflardan biri, hukuk düzeni tarafından tanınan bir hakkının ihlal edildiğini iddia eder ve bu iddia diğer tarafça kabul edilmezse hukuki ihtilaf doğar.
Basit Tanımıyla:
“Bir hakkın varlığı ya da kullanımı konusunda anlaşamamak” hukuki ihtilaftır.
Teknik Tanımıyla:
Hukuki ihtilaf, mevzuatta tanımlanmış bir hakkın ihlali veya tehlikeye girmesiyle ortaya çıkan ve hukuk yollarıyla çözülmesi gereken anlaşmazlıktır.
Ceza Hukuku ile Hukuk İhtilafı Arasındaki Sınır Nedir?
Savcılıklar tarafından verilen “kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar” (eski deyimle takipsizlik) birçok durumda hukuki ihtilafla ceza hukukunun sınırını netleştirmek için kullanılır.
Savcının bu kararla söylemek istediği şudur:
“Bu olay ceza kanunlarını ilgilendiren bir suç değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ticaret mahkemesi ya da hukuk mahkemelerinde görülmesi gereken özel hukuk konusudur.”
Ancak burada çok önemli bir uyarı yapmak gerekir.
Savcı Yanılabilir: Hukuki İhtilaf Maskesi Altında Dolandırıcılık Olabilir
Günümüzde bazı kişiler, “Tacir” kimliğiyle, kılık değiştirmiş dolandırıcılar gibi hareket ederek insanları mağdur edebilmektedir. Bu kişiler sahte sözleşmeler, gerçekte var olmayan borç senetleri, düzmece teslim tutanakları gibi evraklarla sistemli şekilde dolandırıcılık yapmaktadır.
Ne yazık ki, bu tür dosyalarda savcılık, görünüşte taraflar arasında bir sözleşme bulunduğunu, dolayısıyla olayın “hukuki ihtilaf” olduğunu düşünerek takipsizlik kararı verebilir.
Oysa görünürdeki bu “hukuki ilişki”, aslında kasten kurgulanmış bir dolandırıcılık senaryosunun parçası olabilir.
Takipsizlik Kararına Mutlaka İtiraz Edilmelidir
Eğer ortada şu tür belirtiler varsa:
- Tarafların hiç tanımadığı üçüncü kişilere ait belgeler düzenlenmişse,
- İmzalar, tarih ve içerik çelişkiliyse,
- Sözde alacak, karşılığı olmayan sahte bir senetle talep ediliyorsa,
- Çok sayıda kişi benzer şekilde zarar görmüşse,
Bu durumda artık hukuki ihtilaf değil, organize bir dolandırıcılıktan söz edilebilir.
Dolayısıyla verilen takipsizlik kararına mutlaka 15 gün içinde itiraz edilmesi gerekir. Bu sayede dosya sulh ceza hâkimi önüne gider ve tekrar değerlendirme imkânı doğar.
Hukuki İhtilaf Nasıl Ortaya Çıkar?
Hukuki ihtilafın varlığından söz edebilmek için üç temel unsur gerekir:
- Taraflar arasında bir hukuki ilişki olmalı. (örneğin sözleşme, miras, kira, ortaklık)
- Bu ilişki hakkında taraflar arasında uyuşmazlık çıkmalı. (örneğin borcun ödenip ödenmediği konusunda ihtilaf)
- Uyuşmazlık hukuken çözülebilir nitelikte olmalı.
Sık Sorulan Sorular (FAQ)
1. Hukuki ihtilaf ne demek?
Taraflar arasında bir hakkın varlığı, kullanımı ya da ihlali konusunda çıkan ve hukuk yollarıyla çözülmesi gereken anlaşmazlıktır.
2. Ceza şüphesi olan bir olayda takipsizlik verilirse dava tamamen biter mi?
Hayır. Savcının verdiği takipsizlik kararı son karar değildir. Bu karara karşı 15 gün içinde sulh ceza hâkimliğine itiraz edilebilir.
3. Hukuki ihtilafla dolandırıcılık arasındaki fark nasıl anlaşılır?
Görünürde bir sözleşme olsa da belge sahteyse, alacak kurgulanmışsa ve benzer şikâyetler çok sayıda kişiden geliyorsa bu durum artık ceza hukukunu ilgilendirir.
“Bu Sadece Hukuki İhtilaf” Diyen Savcılık Kararlarına Karşı Dikkatli Olun
Hukuki ihtilaf kavramı çoğu zaman doğru yerlerde uygulanır. Ancak bazı durumlarda bu kavram, gerçek bir dolandırıcılığı örtmeye hizmet edebilir. Bu nedenle, bir olayda sizi açıkça mağdur eden bir yön varsa ve savcılık sadece “hukuki ihtilaf” diyerek dosyayı kapatıyorsa, bu karara itiraz etmeyi ihmal etmeyin.
“Savcılık Kovuşturmaya Yer Olmadığını Söyledi, Ne Yapmalıyım?” Diyorsanız…
Bu noktada yapılması gereken en doğru şey, dosyanızın bir ceza hukuku avukatı tarafından incelenmesidir. Görünürde bir hukuki ihtilaf varmış gibi duran birçok olayın arka planında sistematik dolandırıcılık yer alabilir. Bu farkı ortaya koymak ve yeniden değerlendirme sürecini başlatmak için hukuki destek almak büyük önem taşır.
















