Kısmi Bağımlı veya Tam Bağımlı Engelli Sağlık Raporunun Alınması
Türkiye’de, vatandaşların sağlık problemleri nedeniyle SGK’dan yardım alabilmesi için belirli koşulları karşılamaları gerekmektedir. Bu süreçte, engelli bireyler için sağlık kurulu raporunun önemi büyüktür. Engelli sağlık kurulu raporu, bireyin engel durumunu ve bakıma ihtiyaç duyup duymadığını belirler.
HEYET RAPORUNA NASIL İTİRAZ EDİLİR YAZIMIZ İÇİN TIKLA
Engelli sağlık kurulu raporları, engelli bireylerin durumuna göre “kısmi bağımlı” veya “tam bağımlı” olarak sınıflandırılmasını sağlar. Bu sınıflandırma, bireyin ne derece yardıma ihtiyacı olduğunu gösterir:
- Tam Bağımlı Engelliler: Bu kategori altında sınıflandırılan bireyler, günlük yaşam aktivitelerini tek başlarına yerine getiremezler ve sürekli olarak başka bir kişinin bakımına ihtiyaç duyarlar. Tam bağımlı engelliler için SGK, “bakım parası” adı altında ek ödeme yapar. Bu ödeme, engelli bireyin bakım ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmıştır.
- Kısmi Bağımlı Engelliler: Kısmi bağımlılar, belirli durumlarda veya belirli ihtiyaçları karşılamak için başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar. Ancak, tam bağımlı bireyler kadar sürekli bakım gerektirmezler.
ERİŞKİNLER İÇİN ENGELLİLİK DEĞERLENDİRMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Madde 4
ğ) Kısmi bağımlı engelli birey: Doku, organ ve/veya fonksiyon kaybı ve/veya psikiyatri tanısına bağlı olarak muhakeme yeteneği değerlendirilmesi gereken fonksiyonel bağımsızlık ölçeklerine göre günlük yaşam aktivitelerini yardım alarak gerçekleştirebileceğine karar verilen bireyi,
m) Tam bağımlı engelli birey: Engel durumuna göre engel oranı %50 ve üzeri olduğu tespit edilenlerden doku, organ ve/veya fonksiyon kaybı ve/veya psikiyatri tanısı bağlantılı olarak muhakeme yeteneği değerlendirilmesine göre günlük yaşam aktivitelerini yardım almasına rağmen kendi başına gerçekleştiremediğine karar verilen bireyi,
Engellilere Yüzde Oranında Rapor Verilir
Engelli raporlarında belirtilen yüzdelik oranlar, Türkiye’de engelli bireylerin iş göremezlik derecesini ve engellilik seviyesini ifade eder.
Bu oranlar, bireyin günlük yaşam aktivitelerini ne ölçüde bağımsız olarak yerine getirebileceğini ve sosyal hayatta karşılaşabileceği zorlukların derecesini gösterir.
Engellilik oranı, sağlık kurulu tarafından, bireyin fiziksel veya zihinsel durumuna göre belirlenir ve bu değerlendirme, bireyin engellilik derecesine göre çeşitli hak ve yardımlardan faydalanabilmesini sağlar.
Engellilik Oranının Belirlenmesi:
- Engellilik oranı, uzman doktorlar tarafından yapılan kapsamlı bir değerlendirme sonucu belirlenir. Bu değerlendirme, kişinin bedensel fonksiyon kayıplarını, hastalığının niteliğini ve engelinin işlevsellik üzerindeki etkisini kapsar.
- Örneğin, bir kişinin kolu çalışmıyorsa, bu durumun his kaybı, kontrol kaybı ve günlük yaşam aktiviteleri üzerindeki etkisi değerlendirilerek belirli bir yüzdelik engellilik oranı atanır.
Hatalı Verilen Bir Sağlık Raporuna Örnek SİTEMİZE SORU OLARAK GELDİ
Sürekli Bakım İhtiyacı Olan Bez Hastasına Geçici Rapor Verilmesi
İptal Davası Açma
Eğer idari başvuru sonucunda rapor değiştirilmez veya vatandaşın talebi reddedilirse, vatandaşın durumunu yeniden değerlendirilmesi için İdare Mahkemesi’nde iptal davası açma hakkı vardır. Bu dava, sağlık raporunun ve SGK’nın yapmış olduğu işlemin iptali için açılır.
İdare Mahkemesinde Süreç:
- Mahkeme, davacının gerçekten sürekli bakıma ihtiyacı olup olmadığını inceleyecek ve araştıracaktır.
- Bu araştırma sonucunda, eğer kişinin tam süreli bakıma ihtiyacı olduğu anlaşılırsa, dava konusu işlem iptal edilecektir.
Kesin Karara Karşı Açılan İptal Davası Görülüp Sonuçlandırılmalıdır
“Davacının daha önce aldığı iki özürlü sağlık kurulu raporunun yanlış olduğu düşüncesi ile hakem hastane olan Konya Eğitim Araştırma Hastanesi tarafından verilen 26/03/2015 tarih ve R150001881 sayılı engelli sağlık kurulu raporunun davacının hukuki durumunda değişikliğe ve hak kaybına yol açabileceği, bu haliylede idari davaya konu olabilecek icrai, kesin ve yürütülebilir işlemler olduğu ve ilgilinin hukukunu etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Dolayısıyla idare mahkemesince işin esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki kararında hukuki isabet görülmemiştir.” T.C. Danıştay 15.DAİRE Esas:2015-7232 Karar:2015-6313 Karar Tarihi:20.10.2015
Bu karar, Türkiye’de engellilik oranının belirlenmesi ve sağlık kurulu raporlarına ilişkin önemli bir hukuki süreci örneklendirir. Kararda, bir bireyin engellilik oranının belirlenmesinde yaşanan uyuşmazlık ve bu uyuşmazlığın idari yargı tarafından nasıl ele alındığı detaylandırılmıştır.
Özet ve Anahtar Noktalar:
- Davanın Konusu: Davacı, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından kendisine verilen %39 oranında engelli olduğunu belirten sağlık kurulu raporunun iptali için dava açmıştır.
- İlk Derece Mahkemesinin Kararı: Konya 2. İdare Mahkemesi, sağlık raporunun tek başına yeni bir hukuki durum yaratmadığı ve iptal davasına konu olabilecek kesin ve yürütülebilir bir işlem niteliği taşımadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar vermiştir.
- Danıştay’ın Değerlendirmesi ve Kararı: Danıştay 15. Dairesi, davacının sağlık kurulu raporuna ilişkin itirazını değerlendirmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında, sağlık kurulu raporunun, kişilerin hukuki durumlarında değişiklik meydana getiren ve yürütülmesi zorunlu idari işlemler arasında değerlendirilebileceğine karar vermiştir.
- Sonuç: Danıştay, ilk derece mahkemesinin kararının hukuka uygun olmadığını ve iptal edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu kararla, sağlık kurulu raporunun idari bir işlem olarak kabul edilebileceği ve iptal davasına konu edilebileceği vurgulanmıştır. Ayrıca, özürlü sağlık kurulu raporlarına itiraz süreci ve hakem hastane mekanizmasının işleyişi de bu kararla örneklendirilmiştir.