Turizm İşçilerinin Hakları Nedir?
Yaz ayları demek turizm demek. Oteller dolup taşarken, arka planda büyük bir emek sarf eden turizm işçileri de canla başla çalışıyor. Ancak geçtiğimiz günlerde Resmî Gazete’de yayımlanan bir düzenleme, işçilerin en temel hakkı olan haftalık izin hakkını tartışmaya açtı. Artık konaklama tesislerinde çalışan bazı işçiler için haftada bir gün izin yerine, 9 gün çalışma + 10. gün izin uygulaması başladı. Peki bu ne anlama geliyor? Her işçiyi kapsıyor mu? İşçinin bu düzenlemeye karşı çıkma hakkı var mı?
Bu yazıda bu soruların tümüne, sade ve anlaşılır bir dille cevap vereceğiz.
Turizm işçisinin haftalık izin hakkı değişti mi?
Evet, yalnızca belirli bir grup işçi için haftalık izin uygulaması esnetildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “turizm işletme belgesi” verilen konaklama tesislerinde çalışan işçiler artık 9 gün aralıksız çalıştıktan sonra 10. gün izin kullanabilecek.
Düzenleme, 14 Temmuz 2025 tarihli ve 7553 sayılı Kanun’la, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine yapılan değişiklikle yürürlüğe girdi.
Haftalık tatil hakkı nasıl değişti?
Mevcut uygulamada bir işçi 6 gün çalıştıktan sonra 7. gün haftalık izin kullanmak zorundaydı. Bu hem İş Kanunu’nda hem de Anayasa’nın 50. maddesinde “dinlenme hakkı” olarak güvence altındaydı.
Yeni sistemde:
- İşçi her 7 gün çalışmada haftalık izne hak kazanmaya devam ediyor,
- Ancak bu izin günü en geç 10. günde kullandırılabilecek şekilde esnetilebiliyor.
Yani izin hakkı kaybolmuyor ama işveren bu izni 3 gün gecikmeli olarak kullandırabiliyor.
Bu düzenleme herkesi kapsıyor mu?
Hayır. Bu değişiklik sadece:
- Kültür ve Turizm Bakanlığı işletme belgesi almış konaklama tesislerinde,
- Turizm sezonu boyunca çalıştırılan işçiler için geçerli.
Restoran, bar, kafe gibi diğer işletmelerde çalışan işçiler bu kapsama girmiyor.
İşçinin onayı olmadan uygulanabilir mi?
Hayır. Bu sistem ancak işçinin yazılı onayı ile geçerli olabilir.
İşveren işçiye “haftalık iznini 10. günde kullandırmak istiyorum” diyorsa, işçiden bunun için yazılı onay almalıdır. Üstelik:
- Bu onay 30 gün öncesinden yazılı olarak geri alınabilir.
Yani işçi bir kez onay verdiyse bu, sonsuza kadar bu düzene razı olduğu anlamına gelmez. Dilerse yazılı şekilde itiraz edip, yeniden klasik 6+1 sistemine dönebilir.
Kanuni dayanak: 4857 sayılı İş Kanunu, madde 46/son (14.07.2025 tarihli değişiklik)
Tatil gününde çalıştırılan işçiye fazla mesai ücreti ödenir mi?
Bu yeni sistemde haftalık iznin 10. güne ötelenmesi, bir hakkın geciktirilmesi anlamına geliyor. Bu nedenle:
- 7., 8. ve 9. günlerde yapılan çalışmalar fazla mesai sayılmıyor.
- Ancak 10. günde de çalıştırılırsa, bu defa haftalık tatil günü fiilen kullandırılmadığı için fazla mesai ücretine hak kazanılır.
Bu noktada işçinin kendi haftalık iznini takip etmesi son derece önemli hale geliyor.
Peki ya biriken izinler?
Düzenlemenin en tartışmalı yönlerinden biri de bu. Çünkü:
- Haftalık izin hakkı kazanıldığı hâlde kullandırılmadıysa, bu iznin sonradan ne zaman ve nasıl telafi edileceği düzenlemede açık değil.
- İşverenin bu izinleri sürekli ertelemesi hâlinde biriken izinler, hem ücret hem de dinlenme hakkı yönünden sorun yaratabilir.
Bu konuda net bir çerçeve çizilmemiş olması, ileride işçi-işveren uyuşmazlıklarını artırabilir.
Bu düzenleme Anayasaya aykırı mı?
Sendikalar ve bazı hukukçular, Anayasa’nın 50. maddesi ile güvence altına alınan “dinlenme hakkı”na bu düzenlemenin aykırı olduğunu savunuyor.
Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’ne başvuru hazırlıkları yapıldığı kamuoyuna yansıdı.
Kısaca toparlarsak:
| Başlık | Eski Sistem | Yeni Sistem |
|---|---|---|
| Haftalık izin hakkı | 6 gün çalışma + 7. gün izin | 9 gün çalışma + 10. gün izin |
| Kapsam | Tüm işçiler | Sadece turizm belgeli konaklama tesislerinde çalışanlar |
| Uygulanma şartı | Doğrudan geçerli | İşçinin yazılı onayı ile geçerli |
| Geri alınabilirlik | Uygulama yoktu | 30 gün önceden yazılı geri alınabilir |
| Fazla mesai durumu | 7. günde çalıştırılırsa ödenir | 10. günde çalıştırılırsa ödenir |
İzin Hakkını Ertelemeyin, Hakkınızı Erteletmeyin!
Haftalık izin sadece bir gün dinlenmekten ibaret değil; hem bedensel hem zihinsel sağlığınızı koruyan anayasal bir haktır. Bu hakkın esnetilmesi, özellikle sezonluk ve yoğun tempoda çalışan turizm işçileri için daha da önemlidir.
Eğer bir konaklama tesisinde çalışıyorsanız ve size bu sistem teklif edildiyse, yazılı onay vermeden önce mutlaka düşünün.
Ve unutmayın: verdiğiniz onayı geri alma hakkınız da var.
















