Ortağın şirketten çıkarılması için özetle;
- genel kurul kararı,
- haklı bir sebep
- mahkeme kararı.
olması gerektiği TTK 640.maddesince açıkça emredici şekilde sayılmıştır.
Genel Kurulda Çoğunluk Sağlanmalıdır.
Çoğunluğun sağlanması aranırken, kanunu yapanlar, iki ortaklı limited şirkette kararın nasıl olacağını akıl edemedikleri için ciddi tartışmalara yol açmışlardır.
İki ortaklı bir limited şirket düşünelim. Ahmet %75 pay sahibi Mehmet ise %25 pay sahibi. Ortaklıktan çıkarma için alınacak genel kurul kararı, TTK’nın 621/1 maddesinde belirtilen ağırlaştırılmış yetersayıları sağlamalıdır. Bu durumda genel kurul kararının, “…temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması…” şartını sağlaması gerekmektedir.
Hiçbir ortak, kendisinin çıkarılmasına dair bir genel kurulda kendisi aleyhine oy kullanmaz. Böyle bir toplantıdan çoğunluk da çıkamayacağından çıkarılma kararı bir türlü alınamaz.
Nitekim Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2020 tarihinde verdiği bir kararda bu durumu açıkça dile getirmiştir.
“Dava, davalı limited şirketin genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. TTK’nın 621. maddesinde önemli genel kurul kararlarının düzenlenmiş olup, bu düzenleme içinde 621/1-h maddesinde “Bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması.” önemli karar olarak nitelendirilmiştir. Önemli kararların temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde alınabileceği madde hükmünde açıklanmıştır. Dolayısı ile davalı şirketin iki ortağının olduğu gözönüne alındığında, her iki ortağın da aynı yönde oy kullanmaması halinde önemli kararlardan sayılan ortağın haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması için genel kurul kararı bakımından nisabın oluşması mümkün değildir. Bu nedenle 18/06/2013 tarihli genel kurulda alınan “7” numaralı karar bakımından TTK 621/h maddesindeki nisap gerçekleşmediğinden bu maddenin geçersizliğine hükmedilmesi gerekirken mahkemece bu karar bakımından davanın bölge adliye mahkemesince kısmen reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.” YARGITAY 11. Hukuk Dairesi Esas: 2019 / 2945 Karar: 2020 / 879 Karar Tarihi: 03.02.2020
İki Ortak Aynı Yönde Karar Alamazsa Ne Olur?
Ortaklıktan çıkarılma kararının alınması nisapların sağlanması açısından imkansız olunca, bu kez karar alınmadan doğrudan dava açılabilir mi sorusu akla gelecektir. Ancak Yargıtay bunu da kabul etmeyecektir. Dava şartı yokluğundan davalar reddedilmektedir.

“İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6102 sayılı TTK’nın 640/3. maddesi gereğince haklı sebebe dayalı olarak ortağın şirketten çıkarılması için ancak şirketin dava açabileceği, şirketin davayı açabilmesi için TTK’nın 616/1- h bendi gereğince genel kurulun bu konuda bir karar vermesinin gerektiği ve bu hususun dava ön şartı mahiyetinde olduğu, şirket tarafından dava açılmış olmakla birlikte davalının şirket ortaklığından çıkartılabilmesi için alınmış ortaklar kurulu kararı bulunmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun; 6102 sayılı TTK’nın 621/1-h maddesi uyarınca bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerden dolayı şirketten çıkarılmasına yönelik, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunca alınmış bir genel kurul kararı bulunması gerektiği, anılan genel kurul kararının davacı şirketçe alınmadığı, davacı şirketin iki ortaklı ve ortakların % 50 eşit paya sahip olması karşısında, şirketin mevcut pay durumu nedeniyle davalının ortaklıktan çıkarılması için mahkemeye başvurulmasına yönelik genel kurul kararı alınması da mümkün olmadığı, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas bakımından kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA” YARGITAY 11. Hukuk Dairesi Esas: 2020 / 1316 Karar: 2021 / 354 Karar Tarihi: 25.01.2021
İki Ortaklı Limited Şirkette Ortak Şirketten Çıkarılabilir Mi?
Yargıtay’ın nisap ve çoğunluklardaki yorumu nedeniyle TMK640/3 uygulanamaz vaziyettedir. Bu problem açıkça çözümsüz bırakılmıştır. Meclis çalışmalarında unutulan bu düzenleme Yargıtay tarafından esnetilmemiş bu katı yorum ticaretin akışını ve devamlılığını baltalamıştır.
%99 paya sahip olsanız dahi diğer ortağın şirketten çıkarılması kararını şirket genel kurulunda alıp, mahkemeden bu ortağın çıkarılmasını talep edemiyorsunuz.
