Özel okul ücretlerinin ödenmemesinden kaynaklı uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesi görevlidir.

Tüketici hukuku, tüketicilerin ticari ilişkilerinde korunmasını ve tüketici haklarının güvence altına alınmasını amaçlayan bir hukuk dalıdır. Bu alanda, Türkiye’de de 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun önemli bir yasal düzenlemeyi temsil etmektedir. Söz konusu yasa, tüketiciler ile tedarikçiler arasındaki ilişkilerde adil ve dengeli bir denge sağlamayı hedeflemekte ve tüketicilere bir dizi koruma sağlamaktadır.

Bu kanun, tüketicilerin güvenli ürün ve hizmetlere erişimini sağlamakta, haksız ticari uygulamalara karşı koruma sağlamakta ve tüketici sözleşmelerinin hükümlerini düzenlemektedir. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, tüketici ile satıcı veya hizmet sağlayıcı arasındaki sözleşmelerin koşullarını dengelemekte ve tüketiciyi sözleşme şartlarına karşı koruma altına almaktadır.

Bu kanun kapsamında, tüketici olarak kabul edilen kişilerin haklarını korumak için Tüketici Mahkemeleri kurulmuştur. Tüketici Mahkemeleri, taraflar arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkları çözmek ve tüketici haklarının etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla faaliyet göstermektedir. Tüketici Mahkemeleri, tüketicilerin adil bir yargılama süreci yaşamasını ve haklarının korunmasını sağlamaktadır.

Ancak, tüketici mahkemelerinin görev alanı yalnızca 6502 Sayılı Kanun kapsamındaki tüketici işlemleriyle sınırlıdır. Bir hukuki işlemin tüketici mahkemesinde görülebilmesi için taraflardan birinin tüketici sıfatına sahip olması gerekmektedir. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabul edilmesi durumunda, uyuşmazlık tüketici mahkemesinde çözümlenmelidir. Bu nedenle, tüketici mahkemelerinin yetkileri ve görev alanı, tarafların talepleri olmasa bile resen gözetilerek yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır.

AVUKATA SOR

https://web.whatsapp.com/send?phone=5527891700&text=Merhaba

13. Hukuk Dairesi 2017/1833 E. , 2020/3224 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davalı şirket ile davalının çocuklarının eğitimi hususunda sözleşmesel ilişki kurulduğunu, davalının eğitim giderini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dava tarihinde yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.

6502 Sayılı Yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.

Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.

Somut olayda; davalının, velisi olduğu çocuğunun öğrenimi için davacı şirketin işletmekte olduğu özel okula kayıt yaptırdığı ve dava konusu icra takibinin özel okul ücretine ilişkin olduğu anlaşılmakta olup, davalı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olup, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. O halde mahkemece, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın görülüp karar bağlanması gerekirken, yazılı şekilde Asliye Hukuk Mahkemesi olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum Bırakın

Recent Articles

Şubat 6, 2025
Memura Tazminat Davası Açabilir Miyim?
Şubat 6, 2025
İl Sınırlarında Alkol Tüketimi Tamamen Yasaklanabilir Mi?
Şubat 6, 2025
Kira Ödemelerinde Havale Masrafı Kim Öder? İşte Yargıtay’ın Kararı
Şubat 4, 2025
Kira Artışı Nedir? Neden Kira Artar?
Şubat 4, 2025
Kira Artışı Nasıl Hesaplanır?
Şubat 4, 2025
Taksir Ne Demek?
Şubat 4, 2025
Çapkın Polise Verilen Disiplin Cezası Nasıl İptal Oldu?
Şubat 4, 2025
Muhdesat Nedir?
Ocak 31, 2025
EHLİYET YENİLEME SÜRECİ: SON TARİH 31 TEMMUZ 2025
Ocak 31, 2025
Polis Memurunun Asalet Tasdiki Ne Zaman Olur?
Ocak 31, 2025
Esnafların İş Güvenliği Uzmanı ve Hekimi Çalıştırma Zorunluluğu
Ocak 30, 2025
İstifa Eden Polis Memuru Silahını Geri Alabilir Mi?
Ocak 29, 2025
EKİBİMİZ- Av.Damla BAŞKIR DERAN Kimdir?
Ocak 29, 2025
KVKK’DA UZMANLAŞIN – ONLINE, UYGULAMALI VE SERTİFİKALI EĞİTİM PROGRAMI!
Ocak 28, 2025
Yönetmelik Gizli Olur Mu? Hizmet Özel Yönerge Nedir?
× Avukata Sor