Göç İdaresi Vatansızlık Kararını Tek Başına Verebilir mi?
Her yıl binlerce insan, siyasi istikrarsızlık, iç savaş ya da etnik ayrımcılık gibi nedenlerle doğduğu ülkeye dahi dönemeyecek hale geliyor. Türkiye’de de bu gibi mağduriyetleri taşıyan birçok kişi ya mülteci ya da vatansız (apatrid) olarak sığınma hakkı arıyor. Peki, hiçbir ülkenin vatandaşı olmayan bir kişi nasıl sınır dışı edilebilir? Ya da bir kişinin vatansız olduğuna kim karar verir?
Bu soruların cevabını Çanakkale 1. İdare Mahkemesi’nin 2025 tarihli kararı üzerinden değerlendireceğiz.

Olayın Arka Planı: Sahte Belge Şüphesi ve Sınır Dışı Kararı
Davacı, İran’da doğmuş ancak kayıtlarda Afganistan uyruklu olarak gözüken bir kişidir. Kendisinin Afganistan’la hiçbir bağının bulunmadığını, hatta bu ülkenin vatandaşı olmadığını belirterek, Türkiye’de vatansız kişi statüsüne alınması ve bu kapsamda korunması gerektiğini ifade eder. Ancak Göç İdaresi, elindeki belgelerin sahte olabileceği gerekçesiyle ve hakkında giriş yasağı bulunduğu iddiasıyla, 6458 sayılı Kanun’un 54/1-d maddesine dayanarak, kamu güvenliği gerekçesiyle sınır dışı işlemi başlatır.
İdarenin Hatası: Yetkisiz Vatansızlık Değerlendirmesi
Davacı, bu sınır dışı kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek iptal davası açar. Mahkeme yaptığı değerlendirmede, vatansızlık başvurusunun daha önce yapılmış olduğunu, ancak bu başvurunun valilik tarafından reddedildiğini tespit eder.
İşte davanın kilit noktası burada ortaya çıkar.
Kim Vatansızlık Tespiti Yapabilir?
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 50. maddesi, vatansızlık tespitinin yalnızca Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yapılabileceğini açıkça düzenler. Valilik ya da il müdürlükleri bu konuda karar veremez. Oysa dosyada, valiliğin Genel Müdürlükten onay almadan bu talebi reddettiği görülür.
Bu durum, idarenin yetkisini aştığını ve usule aykırı işlem yaptığını gösterir.
Mahkemenin Gerekçesi: Önce Vatansızlık Tespiti Yapılmalıydı
Mahkeme, davacının sahte belgelerle işlem yaptığı iddiasını bir kenara bırakmaksızın, öncelikli olarak vatansızlık statüsünün yetkili makam tarafından değerlendirilmesi gerektiğini vurgular. Genel Müdürlük bu değerlendirmeyi yapmadan, il müdürlüğünün tek başına “vatansızlık talebini” reddetmesi, ardından sınır dışı kararı vermesi, hukuki olarak geçersiz sayılmıştır.
Mahkeme şu mantık zincirini kurar:
- Vatansızlık başvurusu yapılmış ve reddedilmişse, bu red kararı sadece Genel Müdürlük tarafından verilebilir.
- Bu statü netleşmeden, kişiye sınır dışı kararı verilmesi idari işlem yönünden sakattır.
- Bu nedenle dava konusu işlem, hukuka aykırı şekilde tesis edilmiştir ve iptali gerekir.

Kararın Önemi: Sınır Dışı Yetkisi Sınırsız Değildir
İdare her ne kadar kamu düzenini korumakla yükümlü olsa da, bu sorumluluk sınırsız değildir. Özellikle uluslararası koruma veya vatansızlık başvurusu olan kişiler söz konusu olduğunda, usuli güvencelere daha fazla dikkat edilmelidir.
Bu karar, il göç idarelerinin vatansızlık tespiti konusunda yetkili olmadığını, yetkisiz şekilde verilen ret kararlarının da doğrudan sınır dışı işlemine gerekçe olamayacağını göstermesi açısından önemlidir.
Mahkemenin Sonuç Hükmü:
- Sınır dışı kararı iptal edildi.
- Davacı lehine 18.000 TL avukatlık ücreti ile 87,50 TL harç bedeli davalı idareden tahsil edilmesine hükmedildi.
- Karar, kesin niteliktedir, istinaf ve temyiz yolu kapalıdır.
Bu Karar Işığında Ne Öğrendik?
- Vatansızlık tespiti, sadece Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yapılabilir.
- Valiliklerin bu konuda karar verme yetkisi yoktur.
- Sınır dışı kararları, ancak doğru bir usul ve yetki zinciri ile tesis edilirse geçerlidir.
- Sahte belge iddiası bile olsa, kişiye dair temel statü belirsizse, bu konuda netlik sağlanmadan sınır dışı işlemi yapılması hukuka aykırıdır.
Göç Hukukunda İdari Usul Ne Kadar Hayati?
Türkiye gibi göç hareketlerinin yoğun yaşandığı ülkelerde, idari işlemlerin sağlam temellere dayanması hem hukuki güvenlik hem de insan hakları bakımından hayati önemdedir. Bu karar, vatansız bireylerin korunması yönünde önemli bir içtihat olup, idarenin sınır dışı yetkisinin sınırsız olmadığını göstermektedir.
T.C.
ÇANAKKALE
1. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2025/52
KARAR NO : 2025/331
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
UYAP Bilişim Sistemindeki bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tr adresinden dwFudCL – cre2WlI – DsV3LT1 – ******* ile erişebilirsiniz.DAVACI : XXXXX XXXXX
VEKİLİ : AV. XXXXX XXXXX (e-tebligat)
DAVALI : ÇANAKKALE VALİLİĞİ (e-tebligat)
VEKİLİ : AV. XXXXX XXXXXDAVANIN ÖZETİ : Davacı tarafından, 6458 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sınır dışı edilmesine dair Çanakkale Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 14/01/2025 tarih ve 2593374.101.18.03.8 sayılı işleminin; davacının İran’da doğduğu, anne ve babasından dolayı Afganistan olarak kayıtlara girdiği fakat Afganistan ile hiçbir bağının bulunmadığı, Afganistan’da bir vatandaşlığının bulunmadığı, davacının durumu göç idaresine intikal ettirdiği, idare tarafından vatansızlık tespiti yapılmaksızın sınır dışı kararı alındığı, söz konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davalı idare tarafından, davacının resmi belgede sahtecilik suçundan işlem yapılmasının ardından idareye teslim edildiği, kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar hükmü uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin işlem tesis edildiği, sınır dışı edilebileceği uygun bir üçüncü ülke belirlemesi yapılmadığı, belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Çanakkale 1. İdare Mahkemesince takdiren duruşma yapılmadan dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; davacı tarafından, 6458 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sınır dışı edilmesine dair Çanakkale Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 14/01/2025 tarih ve 2593374.101.18.03.8 sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun “Vatansızlığın tespiti” başlıklı 50. maddesinde,
“(1) Vatansızlığın tespiti Genel Müdürlükçe yapılır. Vatansız kişilere, Türkiye’de yasal olarak ikamet edebilme hakkı sağlayan Vatansız Kişi Kimlik Belgesi düzenlenir. Başka ülkeler tarafından vatansız kişi işlemi görenler bu haktan yararlandırılmaz.
(2) Vatansız kişiler, Vatansız Kişi Kimlik Belgesi almakla yükümlü olup, belge Genel Müdürlüğün uygun görüşü alınarak valiliklerce düzenlenir. Hiçbir harca tabi olmayan bu belge, ikamet izni yerine geçer ve iki yılda bir valiliklerce yenilenir. Vatansız Kişi Kimlik Belgesinde yabancı kimlik numarası da yer alır.
(3) Vatansız Kişi Kimlik Belgesine sahip olarak Türkiye’de geçirilen süreler, ikamet sürelerinin toplanmasında hesaba katılır.
(4) Vatansız Kişi Kimlik Belgesi, kişinin herhangi bir ülke vatandaşlığını kazanmasıyla birlikte geçerliliğini kaybeder.
(5) Vatansızlık durumlarının tespiti ve Vatansız Kişi Kimlik Belgesiyle ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmü,Aynı Kanunun “Vatansız kişilere tanınan haklar ve güvenceler” başlıklı 51. maddesinde
“(1) Vatansız Kişi Kimlik Belgesine sahip kişiler;
a) Bu Kanundaki ikamet izinlerinden birini almak üzere talepte bulunabilirler,
b) Kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit oluşturmadıkları sürece sınır dışı edilmezler,
c) Yabancılarla ilgili işlemlerde aranan karşılıklılık şartından muaf tutulurlar,
ç) Çalışma izniyle ilgili iş ve işlemlerde 4817 sayılı Kanun hükümlerine tabidirler,
d) 5682 sayılı Kanunun 18 inci maddesi hükümlerinden yararlanabilirler.” hükmü yer almaktadır.6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 52. maddesinde; yabancıların sınır dışı etme kararıyla, menşe ülkesine veya transit gideceği ülkeye ya da üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilebileceği hükmüne,
“Sınır Dışı Etme Kararı Alınacaklar” başlıklı 54. maddesinin 1. fıkrasında;
“…d) Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar…” hükmüne yer verilmiştir.Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, 6458 sayılı Kanunun 54/1-d hükmü uyarınca sınır dışı edilmesine dair Çanakkale Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 14/01/2025 tarihli işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan uyuşmazlıkta; davacı hakkında 13.01.2025 tarihinde tutulan tutanakta özetle “…kişilerin ellerinde bulunan ve idareye teslim ettikleri ikamet izni belgelerinin sistem üzerinden yapılan incelemesinde İstanbul ilinden insani ikamet başvurularının alındığı ancak reddedilmiş olduğu tespit edildiği… belgelerin sahte olabileceği…” ifade edilmiş, davacı hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan soruşturma başlatılmış, sınır dışı kararı tesis edilmiştir.
Bakılan olayda; davacının dava dilekçesinde vatansız kişilerden olduğu, vatansızlık başvurusunda bulunduğu iddiası üzerine Mahkememizin 12.03.2025 tarihli ara kararına idarece verilen bilgi ve belgelerde, davacının işlem tarihinden önce 20.11.2024 tarihli dilekçeyle vatansız kişi kimlik belgesi talep ettiği, ancak bu talebin Çanakkale Valiliği İl Göç İdaresi Müdür Vekili tarafından reddedildiği görülmüştür.
Bu durumda; davacı hakkında idarece sınır dışı işlemi tesis edilmiş ise de vatansızlık tespitinin Kanunun 50. maddesi uyarınca Genel Müdürlük tarafından yapılacağı açık olduğundan, İl Göç İdaresi Müdür Vekilince talebin değerlendirilemeyeceği, vatansız olup olmadığı vatansız kimlik belgesi verilip verilmeyeceği Genel Müdürlükçe değerlendirildikten sonra ortaya çıkan sonuca göre işlem tesis edilmesi gerektiği anlaşıldığından, bu yönüyle tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle;
- Dava konusu işlemin iptaline,
- Davacı adli yardımdan yararlandığından, resmi posta giderinden karşılanan 105,20 TL posta giderinin davalı idareden tahsili amacıyla ilgili idaresine müzekkere yazılmasına,
- Kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 18.000,00 TL vekalet ücretinin ve davacı tarafından davanın açılışında yatırılan 87,50 TL vekalet harcı tutarının davalı idare tarafından davacıya verilmesine,
- Adli yardım kabul kararları, yapılacak yargılama giderlerinden geçici olarak muafiyet sağlamakta olduğundan, bu aşamada davacı tarafından peşin olarak yatırılması gereken harçlar ödenmediğinden henüz yargılama gideri niteliği kazanmamış olup, bu itibarla, söz konusu harçların davayı kaybeden idareden tahsili yoluna gidilmesi idareyi harç yükümlüsü haline getireceğinden, harçların tahsili yönünden işlem yapılmasına yer olmadığına,
- 6458 sayılı Kanun’un 53. maddesi uyarınca kanun yolu kapalı ve kesin olmak üzere, 18/04/2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
XXXXX XXXXXÜye
XXXXX XXXXXÜye
XXXXX XXXXX