Hala, teyze, dayı gibi yakınların çocuğu görme hakları sınırlandırılamaz.
Bazı durumlarda, çocuğun aileden gizlenmesi, kaçırılması, gösterilmemesi gibi durumlar ortaya çıkabilir. Anneanne veya babaanne de torunlarını ziyaret etme, kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir. Velayet kendilerinde olmayan hısımların, çocukları görmek için gerekirse dava açması ve görüş günleri tesis edilmesini talep etmesi gerekebilir.
TMK
II. Üçüncü kişiler ile
Madde 325 – Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir.
Ana ve baba için öngörülen sınırlamalar üçüncü kişiler için kıyas yoluyla uygulanır.
KANUN GEREKÇESİ ;
MADDE 325 – Yürürlükteki Kanunda mevcut olmayan ve İsviçre Medenî Kanununun 274a maddesinden alınan bu maddede, ana ve baba dışında kalan üçüncü kişilerin, özellikle de hısımların, olağanüstü sebeplerin varlığı hâlinde ve çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurabilecekleri hükme bağlanmaktadır. Madde, bugün sadece büyükana ve büyükbabaların torunlarıyla kişisel ilişki kurma hakları açısından bir Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıyla sonuca bağlanmış olan bir sorunu, üçüncü kişilerin çocuk ile kişisel ilişki kurmaları için gerekli olan koşulları da belirten bir Medenî Kanun hükmüyle açıklığa kavuşturmak amacını taşımaktadır.
İkinci fıkrada, ana ve babanın çocuk ile kişisel ilişki kurma haklarıyla ilgili sınırlamaların burada da kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilmiştir. Görüş günü tesis edilebilmesi için olağanüstü bir durum olduğunun mahkeme önünde ispatlanması gerekir.
Velayetin Anlamı ve Önemi
Velayet, ana ve babanın, çocukların bakımı, gözetimi, korunması ve yetiştirilmesi ile ilgili hak ve sorumlulukları ifade eder. Bu hak, ebeveynlerin çocuklarının hayatındaki önemli kararları alma yetkisini içerir. Ancak bu yetki, çocukların en iyi menfaatlerini gözetme zorunluluğu ile sınırlandırılmıştır.
Abim ve Yengem 2 Yeğenimle Görüşmeme İzin Vermiyor Ne Yapabilirim?
Çocukla Görüşme Hakkı ve Kısıtlamalar
Ebeveynler, çocuklarının kimlerle görüşeceğine karar verme yetkisine sahiptir; ancak bu kararlar, çocuğun yüksek yararını gözeterek alınmalıdır. Bu, çocuğun fiziksel ve duygusal gelişimi için gerekli olan sosyal ilişkileri kurabilmesi anlamına gelir. Bu nedenle, eğer bir ebeveyn, çocuğun bir akraba ile görüşmesini engelliyorsa, bu durum yargı tarafından değerlendirilebilir.
A. Genel olarak
I. Koşullar
Madde 335- Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep
olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz.
Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın
velâyeti altında kalırlar.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne Göre Çocukların Hakları
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocukların ana ve babalarıyla düzenli olarak görüşme hakkını destekler. Bu sözleşme, çocukların aileleri tarafından kötü muamele ve ihmal durumlarına karşı korunmasını sağlar ve çocukların yüksek yararını her zaman ön planda tutar.
Kötü muamele, çocuğun fiziksel, duygusal veya cinsel zarar görmesine neden olan her türlü davranışı ifade eder. Bu, çocuğa yönelik şiddet, istismar, ihmal veya duygusal zarar verici davranışları içerir. Kötü muamele aşağıdaki kategorilere ayrılabilir:
- Fiziksel İstismar: Çocuğa fiziksel zarar verme veya yaralama eylemleri.
- Duygusal İstismar: Çocuğun özgüvenini, duygusal gelişimini veya sosyal becerilerini olumsuz etkileyen sözlü veya davranışsal eylemler.
- Cinsel İstismar: Çocuğu cinsel eylemlere katılmaya zorlama veya çocuğa cinsel içerikli davranışlarda bulunma.
- İhmal: Çocuğun temel fiziksel, eğitim, sağlık ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamada ebeveyn veya bakıcının başarısız olması.
Çocuklarla Görüşme Hakkının Engellenmesi ve Yasal Yollar
Eğer abiniz ve yengeniz, haksız yere sizin yeğenlerinizle görüşmenizi engelliyorsa, bu durumu çözmek için yasal yollara başvurabilirsiniz. İlk adım, aile mahkemesine başvurarak “kişisel ilişki kurulması” talebinde bulunmaktır. Mahkeme, çocukların en iyi menfaatini göz önünde bulundurarak, görüşme düzenlemeleri hakkında karar verebilir.
ANNESİ ÖLMÜŞ YETİM ÇOCUKLAR DEDE VE BABANNE İLE MAHKEME KARARIYLA GÖRÜŞEBİLİR
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2020/ 3888 Karar: 2020 / 4296 Karar Tarihi: 29.09.2020
ÖZET: Annesini kaybetmiş çocukların bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi ve sosyal inceleme raporunda da belirtildiği üzere kurulacak kişisel ilişkinin çocukların yas sürecindeki ruhsal durumunu da destekleyeceğinin belirlenmesi, onların yararına olacaktır. İlk derece mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine karar verilmesi doğru ise de; davacılar ile Enes (2010) ve …(2013) arasında dini bayramlarda ve her ayın 4. Pazar günü yatısız olarak kurulan kişisel ilişki süresinin az olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar ile torun arasında çocukların menfaati de göz önüne alınarak, yatılı olacak şekilde daha uygun süreli ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, kişisel ilişki kurulmasına karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
BABASI VEFAT ETMİŞ ÇOCUĞUN BABANNESİ VE DEDESİ İLE GÖRÜŞ HAKKI ENGELLENEMEZ
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2019/ 564 Karar: 2019 / 3272 Karar Tarihi: 25.03.2019
ÖZET: Türk Medeni Kanunu’nun …. maddesinde “Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir” denilmektedir. Davacılar küçüğün büyük annesi ve büyük babası olup, torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme, en doğal haklarıdır. Annenin ailesi ile davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir. Babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi onun yararına olacaktır. O halde ilk derece mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine, karar verilmesi doğru ise de; davacılar ile 2008 doğumlu Süleyman ve 2009 doğumlu Selin arasında kurulan kişisel ilişki süresinin kısa olduğu anlaşılmaktadır. Bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
AİLE BAĞLARI GÜÇLENDİRİLMELİDİR
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2016/ 25063 Karar: 2016 / 16384 Karar Tarihi: 22.12.2016
ÖZET: Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla “aile bağlarını” güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır.
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2019/ 564 Karar: 2019 / 3272 Karar Tarihi: 25.03.2019
ÖZET: Türk Medeni Kanunu’nun …. maddesinde “Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir” denilmektedir. Davacılar küçüğün büyük annesi ve büyük babası olup, torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme, en doğal haklarıdır. Annenin ailesi ile davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir. Babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi onun yararına olacaktır. O halde ilk derece mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine, karar verilmesi doğru ise de; davacılar ile 2008 doğumlu Süleyman ve 2009 doğumlu Selin arasında kurulan kişisel ilişki süresinin kısa olduğu anlaşılmaktadır. Bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
(4721 S. K. m. 325) (6100 S. K. m. 370)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından kişisel ilişki süresinin az olması nedeniyle davalı anne tarafından ise tümü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacıların temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Davacılar tarafından torunları ile kişisel ilişki kurulması talebi ile açılan dava ilk derece mahkemesince kısmen kabul edilmiş, dede ve babaanne ile velayeti anneye bırakılan 2008 doğumlu Süleyman ve 2009 doğumlu Selin arasında her ayın 3. cumartesi günü sabah 09:00 dan aynı gün 17:00, dini bayramların 3. günü sabah 9:00 ila aynı gün akşam 17:00, her yıl temmuz ayının 1. günü sabah 09:00 ila aynı gün akşam 17:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından sürenin azlığı, davalı anne tarafından ise tümüne yönelik istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 325. maddesinde “Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir” denilmektedir. Davacılar küçüğün büyük annesi ve büyük babası olup, torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme, en doğal haklarıdır. Annenin ailesi ile davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir. Babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi onun yararına olacaktır. O halde ilk derece mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine, karar verilmesi doğru ise de; davacılar ile 2008 doğumlu Süleyman ve 2009 doğumlu Selin arasında kurulan kişisel ilişki süresinin kısa olduğu anlaşılmaktadır. Bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2).
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasından 2. bendin tamamen çıkarılmasına yerine 2. bent olarak “Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuklarla davacılar arasında her ayın 3. cumartesi günü sabah 09:00 dan aynı gün 17:00, dini bayramların 3. günü sabah 09:00 ila aynı gün akşam 17:00, her yıl temmuz ayının ilk hafta pazartesi sabah 09:00 ila takip eden pazar akşam 17:00 arasında kişisel ilişi kurulmasına” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 176.60 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacılara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliği ile karar verildi. 25.03.2019 (¤¤)
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2020/ 3888 Karar: 2020 / 4296 Karar Tarihi: 29.09.2020
ÖZET: Annesini kaybetmiş çocukların bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi ve sosyal inceleme raporunda da belirtildiği üzere kurulacak kişisel ilişkinin çocukların yas sürecindeki ruhsal durumunu da destekleyeceğinin belirlenmesi, onların yararına olacaktır. İlk derece mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine karar verilmesi doğru ise de; davacılar ile Enes (2010) ve …(2013) arasında dini bayramlarda ve her ayın 4. Pazar günü yatısız olarak kurulan kişisel ilişki süresinin az olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar ile torun arasında çocukların menfaati de göz önüne alınarak, yatılı olacak şekilde daha uygun süreli ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, kişisel ilişki kurulmasına karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
(6100 S. K. Geç. m. 3) (1086 S. K. m. 438) (4721 S. K. m. 325)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından, kişisel ilişkinin süresi yönünden; davalı tarafından ise kişisel ilişki düzenlemesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31/03/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunu’un 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı babanın tüm, davacıların ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesince velayeti babada olan ortak çocuklar Enes (2010) ve …(2013) ile davacılar arasında “Her ayın 4. Pazar günü saat 10:00’dan saat 17:00’ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 12:00’den aynı gün saat 15:00’e kadar, her yıl 1 Temmuz saat 10:00’dan 10 temmuz saat 17:00’ye kadar” şeklinde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiş, taraflarca kişisel ilişki kurulması istinafa getirilmekle ilgili bölge adliye mahkemesince itirazlar esastan reddedilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 325. maddesinde “Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir” denilmektedir. Davacılar küçüğün büyük annesi ve büyük babası olup, torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme, en doğal haklarıdır. Baba ve davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmemelidir. Annesini kaybetmiş çocukların bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi ve sosyal inceleme raporunda da belirtildiği üzere kurulacak kişisel ilişkinin çocukların yas sürecindeki ruhsal durumunu da destekleyeceğinin belirlenmesi, onların yararına olacaktır. İlk derece mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine karar verilmesi doğru ise de; davacılar ile Enes (2010) ve …(2013) arasında dini bayramlarda ve her ayın 4. Pazar günü yatısız olarak kurulan kişisel ilişki süresinin az olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar ile torun arasında çocukların menfaati de göz önüne alınarak, yatılı olacak şekilde daha uygun süreli ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, kişisel ilişki kurulmasına karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz edilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu kararın yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple KALDIRILMASINA ve İstanbul 6. Aile Mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümünün yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacılara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.29.09.2020 (¤¤)
————–
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2016/ 25063 Karar: 2016 / 16384 Karar Tarihi: 22.12.2016
ÖZET: Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla “aile bağlarını” güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır.
(4721 S. K. m. 325)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla “aile bağlarını” güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır. Davacılar ile torunu aynı yerde bulunmakta olup, ayrı yerlerde olsalar da günümüz ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişler ise “aynı yer, farklı yer ayrımı” yapılması doğru olmadığı gibi, davacılar ile 2012 doğumlu….arasında kurulan kişisel ilişki amaca uygun olmayacak şekilde uzun sürelidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından, hükmün bu bölümünün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ikinci paragrafının hükümden tamamen çıkarılmasına, yerine “Davacılar …. ve … ile küçük… arasında her ayın 2. ve 4. hafta sonları Cumartesi günü saat 10:00’dan Pazar 17:00’ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 10:00’dan 17:00’a kadar kişisel ilişki kurulmasına” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22.12.2016 (¤¤)
Ben ailemle başka bir evde yaşıyoruz ben eşimin ailesine çocuğumu gosterme gibi bir zorunluluğu var mi
Göstermezseniz sizi icra ile zorla görüşe zorlayamazlar. Ancak aile bağları gereği göstermek gerekir.
Erkek kardeşim vefat etti gelin yiğenimi göstermiyor ben yiğenimi yasal yollardan nasıl gorebilirim ne yapmam gerekir.
Yazıda bahsettiğimiz gibi dava açmak gerekir. Konu teknik bir konu olduğu için bir avukattan yardım almanızı tavsiye ederim.
Kuzenim 17 yaşında ailesi tarafından sorunları olduğu için evden kaçtı ve yetiştirme yurdunda şu an teyzesi çıkara bilir mi eğer kendisi de kabul ederse
Yetiştirme yurduna neden aldılar pedagog raporları ne diyor ceza dosyaları var mı? Konu detaylı.
Kızkardeşim ve kocasıyla aramız açık engelli çocuğu onu çok özlüyorum
Yasal yolla görebilirmiyim
Detaylara göre değişir tüm hikayeyi dinlemek lazım ancak yazımızdaki bilgiler doğrultusunda dava açıp mahkemeden karar alınırsa mümkün olacaktır.
Kocam vefat edince ailemin yanına taşındım.cocugum küçük ve ben çalışmıyorum suan.esimin babasının maddi manevi düzenli bir desteği olmadı geçen yıllar içinde çocuğum için.tum ihtiyaclarimizi ailem karsiliyor.senede bir kere görüp gidiyorlar ben artık görüşmek cocugumu da göstermek istemiyorum dava açma hakları olurmu bu durumda
Dava açmayı düşünebilirler ancak onların durumları iyiyse siz nafaka için dava açamyı düşünün.
İyi günler hocam kız kardeşimi 2 çocuğuyla bulunduğu arabada trafik kazasında 2 yıl önce kaybettik ilk zamanlar çocukları ısrarlada olsa görebiliyorduk şimdi göremiyoruz. Dede ve anneanne olarak onların hakları varmıdır dava açarsak ne tür sonuçlanır. Şimdiden teşekkür ederiz.
Dava açmazsanız zaten görme şansınız yok gibi anladım. Yazıda belirttiğimiz gibi dava açıp kişisel görüş hakkı kazanmanız gerekecek. Mahkeme delil toplayıp çocukların menfaatine göre karar verecektir.
Merhaba Görüş gününde anne gelmiyor çocukların nenesi almaya geliyor ben anneden başkasına çocuk teslim etmek istemiyorum kanunda çocuğu anneden başkasına vermeme gibi hakkım varmı çocuğu nenesine vermesem suçum teşekkür ederim
Mahkeme kararında kim yazıyorsa o alabilir.
Merhaba abim ve yengem 2 yeğenimle görüşmeme izin vermiyor aile kavgası yaşandı telefonda. suç olacak hiç bir olay yaşanmadı bunun bilgisini vermek istedim .hediye alıyorum annemle babamla yolluyorum almıyor yengem çocuklara ulaşamıyorum .kanun olarak ne yapmam gerekiyor bilemiyorum.okula gidip cıkışta görsem dedim ama psikolojik olarak yeğenlerim etkilenir üzmek istemem.bana ne önerirsiniz sayın avukatım teşekkürler ????
yazıyı güncelliyorum tekrar okuyun
Merhabalar Mehmet bey yeğenim 14yasinda anne ve babası vefat etti yetiştirme yurduna yerlestirildi hala si olarak ben onu yetiştirme yurdundan alabilirmiyim. Teşekkürler
Çocuğun yasal temsilcisi olmak üzere dava açın. Mahkeme takdir ederse yetki alır kendiniz bakar gözetirsiniz.
Eşim de ben de hayattayız ve evliyiz. Eşimin ailesiyle görüşmüyoruz, 3.5 yaşındaki oğlumuzu da bizsiz görüştürmek istemiyoruz. Bize çocukla yatılı olarak kişisel ilişki kurma davası açtılar. Çocuğumuzun (mesaj yoluyla yazılı uyarılarım da olduğu halde) yarı çıplak fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıyorlar. Uyarıma da hakaret ve tehditle cevap verip görselleri kaldırmıyorlar. Ayrıca babaanne kasten adam yaralama suçundan sabıkalı. Kanunda bahsedilen olağanüstü hallerin neler olduğunu bilmediğim için sormak istiyorum, bu davanın onların lehine sonuçlanması mümkün mü? Teşekkürler şimdiden.
Dosyayı okumadan bir şey demek doğru olmaz ancak anlattığınız gibi bir durum varsa mahkemeye sunun davayı kazanmaları zorlaşacaktır.
İyi günler. Kızımın velayeti bende. Babası kişisel ilişki kurmuyor. Babaannesi bana dava açarak çocuğumla kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş. Daha önce bir kaç kez gittiğinde fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladılar bende bu yüzden gondermiyorum. Kızım kendi de gitmek istemiyor. Şuan dava ön inceleme aşamasında. Kızım istemediği halde mahkeme kişisel ilişki kurulması yönünde karar verir mi ?
Mahkemeye gidip durumu mahkemeye izah edin. Mahkeme gerekli araştırmayı yapar ve çocuk lehine olan kararı verir. Avukat tutmanızda fayda var.