Acele kamulaştırma nedir? Hangi hallerde uygulanır?
Kamulaştırma devlet ve kamu tüzel kişilerinin güç uygulayarak kamu yararı amacı ile bedelini ödemek kaydıyla kişilerin taşınmazlarını satın almasıdır. Acele kamulaştırma ise normal kamulaştırmadan farklı olarak yurt savunması veya olağanüstü durumlarda uygulanır.
Acele kamulaştırma, Kamulaştırma Kanunu m.27’de düzenlenmiştir. Buna göre kamulaştırılacak taşınmazın kıymet takdiri yapılarak ortaya çıkan bedel bankaya yatırılır ve idare tarafından taşınmaza el konulur.
İdarelerce yeterli ödenek temin edilmeden kamulaştırma işlemlerine başlanılamaz.(m4./3)
Acele kamulaştırma, idarenin kamulaştırma işlemlerini tek tek yaptığında sürecin çok uzayacağı acil durum karşısında vakit kaybedilmemesini gerektiren durumlarda uygulanır. Ancak bu prosedürün işletilmeyeceği anlamına gelmemekte, prosedür tamamlanmak üzere ertelenmektedir.
Acele kamulaştırma işleminde tapuya şerh edilen kayıt el koyma kararıdır. Kamulaştırma sürecine ilişkin tahkikat yapıldığında pazarlık, satın alma, asliye hukuk mahkemesine bedelin tespiti ve taşınmazın tescili talepli dava açılması, bilirkişi incelemesi gibi süreçler sonradan tamamlandığında taşınmaz idare adına tapuda tescil edilecek, el koyma kararı kaydı terkin edilecektir.
Danıştay, acele kamulaştırma dosyalarını incelerken,
- Acele bir durum olup olmadığına,
- Acele kamulaştırmayı gerektirir derecede kamu yararı olup olmadığı
- Olağanüstü şartların gerçekleşip gerçekleşmediği
Acele kamulaştırma davasının aşamaları nelerdir ?
Acele kamulaştırma talep eden idare, taşınmaz malikini davalı gösteren dilekçe ile asliye hukuk mahkemesine başvurur.
Basit yargılama usulü uygulanır. Mahkemece düzenlenen tensip tutanağında acele kamulaştırma talebinin kabulü ile birlikte keşif ücreti, bilirkişi ücretleri takdir edilir, davacıya yatırması için süre verilir.
Bilirkişi raporunun sunulması ile duruşma gününde acele kamulaştırma bedeli rapor kapsamında hükme alınır. Acele kamulaştırma bedeli yatırılması halinde taşınmaza el konulması kararı verilecektir.
Davanın mahiyeti gereği acele kamulaştırma davalarında davalıya tebligat çıkarılmaz. Yargılama sürecinde davalı, bilirkişi raporuna itiraz edemez. Acele kamulaştırma tespit davası mahiyetindedir.
Acele kamulaştırma nedeniyle verilen kararlar tespit niteliğinde olduğundan temyizi kabil değildir.( Yargıtay 5.Hukuk Dairesi 22.01.2014T, 2014/17377 E. 2015/543K. )
Davanın mahiyeti gereği, davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Davalı tarafa tebligat çıkarılmadığı yargılama yokluğunda sürdüğü ve vekille temsil edilme olanağı olmadığı için davalı vekili lehine de vekalet ücretine hükmedilmez.
Acele kamulaştırma ile el koyma kararı akabinde kamulaştırma davası açılmalıdır.
Acele kamulaştırma, idarenin kamulaştırmasız el atmasını yani taşınmazı işgal etmeden, yargı kanalı ile taşınmaza müdahale etmesini sağlar. Acele kamulaştırma ile el koyma akabinde davacı idare, taşınmaz maliki ile pazarlık masasına oturarak acele kamulaştırma esnasında tespit edilen bedelden aşağı olmamak üzere bir bedeli teklif ederek normal prosedürü işletmek zorundadır.
İdare, taşınmaz maliki ile anlaşamazsa Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil davası açmalı daha önce herhangi bir yargılama olmamış gibi süreci yeniden işletmelidir.
Bu süreçte alınan bilirkişi raporlarına itiraz edilebilir. Kamulaştırma davasında daha yüksek bir bedel çıkması durumunda acele el koyma kararı ile ödenen bedel mahsup edilip ödeme yapılacaktır.
Davalı vekili lehine yürürlükte bulunan AAÜT gereği avukatlık ücretine hükmedilecektir. Davacı idare vekili lehine, avukatlık ücretine hükmedilmeyecektir. Davanın açılmasına kendi kusuru ile sebep olmayan (taşınmaz sahibi)davalıya karşı vekalet ücreti külfetini yüklemek mülkiyet hakkına aykırıdır. (HGK., E. 2019/241 K. 2019/560 T. 14.5.2019)
Taşınmaza acele kamulaştırma ile el koyan idare, makul süre içinde normal kamulaştırma sürecini işletmelidir. Makul sürede kamulaştırma işlemlerine başlanmazsa, idare taşınmazı haksız şekilde işgal etmiş olur ve kamulaştırmasız el atma davasının açılması mümkün hale gelir. Yargıtay kararlarına göre makul süre 6 ay kabul edilmektedir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2008/8776 E – 2008/13436 K. numaralı ilamı “Acele el koyma kararından sonra 6 aylık makul süre içinde bedel tespiti ve tescil davası idare tarafından açılmaz ise; taşınmaz malikinin kamulaştırmasız el atma davası açma hakkı vardır”
İlgili Mevzuat ;
Acele kamulaştırma
Madde 27 – 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın (Değişik ibare: 24/4/2001 – 4650/15 md.) 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına (Değişik ibare: 24/4/2001 – 4650/15 md.) 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. (1)(2)
(Ek fıkra: 19/4/2018-7139/29 md.) Mahkemece verilen taşınmaz mala el koyma kararı tapu müdürlüğüne bildirilir. Taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temlikinin yapılamayacağı hükmü tapu kütüğüne şerh edilir. El koyma kararından sonra taşınmaz mal 20 nci madde uyarınca boşaltılır.
Bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir.
Kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili (3)
Madde 10 – (Değişik: 24/4/2001 – 4650/5 md.)
Kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde idare, 7 nci maddeye göre
topladığı bilgi ve belgelerle 8 inci madde uyarınca yaptırmış olduğu bedel tespiti ve bu husustaki diğer bilgi ve belgeleri bir dilekçeye ekleyerek taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin, peşin veya kamulaştırma 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise taksitle ödenmesi karşılığında, idare adına tesciline karar verilmesini ister.
Mahkeme, idarenin başvuru tarihinden itibaren en geç otuz gün sonrası için belirlediği
duruşma gününü, dava dilekçesi ve idare tarafından verilen belgelerin birer örneği de eklenerek taşınmaz malın malikine meşruhatlı davetiye ile veya idarece yapılan araştırmalar sonucunda adresleri bulunamayanlara, 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 28 inci maddesi gereğince ilan yoluyla tebligat suretiyle bildirerek duruşmaya katılmaya çağırır. Duruşma günü idareye de tebliğ olunur.
Mahkemece malike doğrudan çıkarılacak meşruhatlı davetiyede veya ilan yolu ile yapılacak tebligatta;
a)Kamulaştırılacak taşınmaz malın tapuda kayıtlı bulunduğu yer, mevkii, pafta, ada,
parsel numarası, vasfı, yüzölçümü.
b)Malik veya maliklerin ad ve soyadları,
c) Kamulaştırmayı yapan idarenin adı,
d) 14 üncü maddede öngörülen süre içerisinde, tebligat veya ilan tarihinden itibaren kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası
açabilecekleri,
e) Açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği,
f) 14 üncü maddede öngörülen süre içerisinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda
iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği,
g) Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına hangi bankaya yatırılacağı,
h) Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri, tebliğ tarihinden
itibaren on gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri gerektiği,
Belirtilir.
Mahkemece, kamulaştırılacak taşınmaz malın bulunduğu yerde mahalli gazete çıkıyor ise,
bu mahalli gazetelerden birisinde ve Türkiye genelinde yayımlanan gazetelerin birisinde kamulaştırmanın ve belgelerin özeti en az bir defa yayımlanır.
Mahkemece belirlenen günde yapılacak duruşmada hakim, taşınmaz malın bedeli konusunda tarafları anlaşmaya davet eder. Tarafların bedelde anlaşması halinde hakim, taraflarca anlaşılan bu bedeli kamulaştırma bedeli olarak kabul eder ve sekizinci fıkrının ikinci ve devamı cümleleri uyarınca işlem yapar.
Mahkemece yapılan duruşmada tarafların bedelde anlaşamamaları halinde hakim, en geç
on gün içinde keşif ve otuz gün sonrası için de duruşma günü tayin ederek, 15 inci maddede
sayılan bilirkişiler marifetiyle ve tüm ilgililerin huzurunda taşınmaz malın değerini tespit için
mahallinde keşif yapar. Yapılacak keşifte, taşınmaz malın bulunduğu yerin bağlı olduğu köy veya mahalle muhtarının da hazır bulunması amacıyla, muhtara da davetiye çıkartılır ve keşifte hazır bulunması temin edilerek, muhtarın beyanı da alınır.
Bilirkişiler, taraflar ve diğer ilgililerin beyanını da dikkate alarak, 11 inci maddedeki esaslar doğrultusunda taşınmaz malın değerini belirten raporlarını onbeş gün içinde mahkemeye
verirler. Mahkeme bu raporu, duruşma günü beklenmeksizin taraflara tebliğ eder. Yapılacak
duruşmaya hakim, taraflar veya vekillerini ve bilirkişileri çağırır. Bu duruşmada tarafların bilirkişi raporlarına varsa itirazları dinlenir ve bilirkişilerin bu itirazlara karşı beyanları alınır.
(Değişik sekizinci fıkra: 19/4/2018-7139/26 md.) Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hâkim tarafından onbeş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hâkim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir. Tarafların anlaşması halinde kamulaştırma bedeli olarak anlaşılan miktar peşin ve nakit olarak, hak sahibi adına bankaya yatırılır. Tarafların anlaşamaması halinde hâkim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedelin idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere mahkemece belirlenecek banka hesabına yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir.
Kamulaştırma bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise ilk taksitin yine peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, hak sahibi tespit edilememiş ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere 10 uncu maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir.
İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına, hâkim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedelin idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup, tarafların bedele ilişkin istinaf veya temyiz hakları saklıdır. İstinaf veya temyiz incelemesi sonucunda kesinleşen kamulaştırma bedeli, hak sahibine peşin ve nakit olarak ödenen tutardan daha az olması durumunda aradaki fark ilgilisinden talep edilir. İdare tarafından hak sahibi adına yapılan ödeme tarihi ile geri ödemeye ilişkin yazının ilgilisine tebliğ edildiği tarih arasındaki süre için faiz alınmaz.
(Ek fıkra: 11/4/2013-6459/6 md.) Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir.
Bu maddede öngörülen işlemler, mahkemenin davetine uymayanlar olduğu takdirde ilgilinin yokluğunda yapılır.
Hak sahibinin tespit edilemediği durmlarda mahkemece, kamulaştırma bedelinin üçer aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılması amacıyla gerekli tedbirler alınır.
Kamulaştırılması yapılan taşınmaz mal, tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir.
Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal nedeniyle vergi ilişiksi aranmaz. Ancak, tapu dairesi durumu ilgili vergi dairesine bildirir.
14 üncü maddede belirtilen süre içinde, kamulaştırma işlemine karşı hak sahipleri tarafından idari yargıda iptal davası açılması ve idari yargı mahkemelerince de yürütmenin durdurulması kararı verilmesi halinde mahkemece, idari yargıda açılan dava bekletici mesele kabul edilerek bunun sonucuna göre işlem yapılır.
Kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal veya maddi hatalara karşı adli mahkemelerde açılacak düzeltim davalarında hangi idareye husumet yöneltileceğinin davetiye ve ilanda açıkça belirtilmemiş veya yanlış gösterilmiş olması nedeniyle davada husumet yanlış yöneltilmiş ise, gerçek hasma tebligat yapılmak suretiyle davaya devam olunur.
EMSAL KARARLAR:
T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/15557
K. 2017/18330
T. 11.9.2017
DAVA : Taraflar arasındaki 4650 Sayılı Kanunla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu taşınmaz bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 22/03/2016 gün ve 2015/27592 Esas – 2016/5813 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 4650 Sayılı Kanunla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu taşınmaz bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine dair davanın, uyulan bozma kararı sonrası kabulüne dair mahkemece verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 2015/27592 Esas – 2016/5813 Karar sayılı kararı ile onanmış, bu karara karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1-)Acele kamulaştırma sebebiyle ödenen bedel, tespit edilen bedelden düşüldükten sonra bulunan fark bedele faiz yürütülmesi gerekirken infazda tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulduğu,
2-) Davalıların kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmediği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından,
Dairemizin 2015/27592 Esas – 2016/5813 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 Sayılı Kanunla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu taşınmaz bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince hüküm kurulmuş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davaya konu teşkil eden arsa niteliğindeki Bahçelievler ilçesi, Kocasinan mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir . Ancak ;
1-)Acele kamulaştırma sebebiyle ödenen bedel, tespit edilen bedelden düşüldükten sonra bulunan fark bedele faiz yürütülmesi gerekirken infazda tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulması,
2-)Davalıların kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmediği
Doğru değil ise de: bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
a-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 2 numaralı parafrafındaki (geçtikten sonra) kelimesinden sonra gelmek üzere, (83.136,94 TL fark bedele) rakam ve kelimesinin yazılmasına,
b-)Gerekçeli karara yeni bir bent eklemek suretiyle, (Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00 TL. maktu ücreti vekaletin davacı idareden alınıp kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,)
SONUÇ : Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan karar düzeltme harcı ile temyiz harcının istenildiğinde iade edilmesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/4030
K. 2017/15362
T. 7.6.2017
DAVA : Taraflar arasındaki 4650 Sayılı Kanunla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu taşınmaz bedelinin bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Dava, 4650 Sayılı Kanunla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu taşınmaz bedelinin bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … Mahallesi 219 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, davaya konu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak;
1-)Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında ödenen bedelin mahsubuyla ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-)Kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın;
a-) Hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırmada ödenen 23.586,62-TL’nin mahsubuyla bakiye 215.155,08-TL’nin davalı tarafa ödenmesine, kararın infazı için ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına,) cümlesinin yazılmasına,
b-) Hüküm fıkrasına yeni bir bent olarak (Kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 1.500,00TL maktu vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davalılara verilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
SONUÇ : Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 07/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi
Esas : 2008/8776
Karar : 2008/13436
Tarih : 30.10.2008
* KAMULAŞTIRMADA BEDEL DAVASI
Özet:
(2942 s. Kamulaştırma K m. 27)
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmazdaki irtifak hakkı karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün YARGITAY’ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçeyle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmazdaki irtifak hakkı karşılığının tahsili İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesi gereğince, olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere taşınmazın niteliğine göre seçilecek bilirkişilerce değeri belirlenir ve taşınmaza el konulur.
Dava konusu taşınmaz hakkında 27 nci maddeye göre açılan davada 24.08.2006 tarihinde acele el koyma kararı verilmiş, ancak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının açılma tarihi olan 06.08.2007 gününe kadar Dairemizin yerleşik uygulamasına göre 6 aylık makul süre içerisinde idare tarafından 4650 s. Kanunla değişik 2942 s. Kanunun 10. maddesi uyarınca dava AÇILMADIĞI ANLAŞILMIŞTIR.
Bu durumda taşınmaz malikinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açma HAKKI DOĞMUŞTUR.
Açıklanan nedenlerle işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, gerekçede yazılı nedenlerle davanın reddine karar verilmesi,
DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 30.10.2008 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.