Eski malikin ödemediği demirbaş giderinden yeni malik sorumlu olur mu?

Eski malik döneminde doğmuş ve ödenmemiş demirbaş ve ortak giderler yeni malike karşı yansıtılamaz. Yeni malik kendi döneminde doğmuş borçlardan sorumlu olacaktır.

T.CYARGITAY18 HUKUK DAİRESİESAS NO.2005/1259KARAR NO.2005/3657KARAR TARİHİ.14.04.2005“Dava dilekçesinde itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:KARAR : 1- 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 20. maddesi uyarınca kat maliklerinden her biri ana taşınmazın ortak gider ve aidatlarına katılmakla yükümlüdür. Kat malikinin mülkiyet hakkı devam ettiği sürece bu ana kurala uymak zorunluluğu vardır. Kat maliki ancak, mülkiyet hakkı sona erdiği andan itibaren bu yükümlülükten kurtulur. Bu andan itibaren sorumluluk -mülkiyetin devri tarihinden sonra gerçekleşen ortak gider, aidat ve avans borçları için- yeni malike aittir. Kat malikinin bağımsız bölümünü bir başka şahsa devretmesi durumunda ise kendi mülkiyet hakkı devam ettiği sürece tahakkuk eden tüm ortak giderlerden sorumlu olacağı muhakkaktır. Olayımızda borçlu davalı Seyfi düzenlediği taahhütname ile dava konusu bağımsız bölümün hem kendi dönemine ve hem de kendisinden önceki döneme ait tüm borçlarını ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Davacı yönetim, hukuken geçerli bulunan bu taahhütnameye dayanarak borçlu ( davalı) Seyfi hakkında icra takibine başlamış ve bu davayı açmıştır.O halde davalının, taahhütname uyarınca 01.10.2002 gününe kadar dava konusu bağımsız bölüme ait ortak gider ve aidat borçlarının tümünü ödemeyi üstlendiğine göre mahkemece anılan tarihe kadar ( 01.10.2002 gününe kadar )ki borç miktarının uzman bir bilirkişiye hesaplattırılarak alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, kabulü mümkün olmayan bazı gerekçelerle davanın reddi yönünde hüküm kurulması,2- İcra ve İflas Yasasının 67. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre davacı alacaklının icra tazminatından sorumlu tutulabilmesi için takibinde haksız ve kötü niyetli olması gerekir, icra tazminatına hükmedilebilmesi için sözü edilen iki ( takipte haksız ve kötü niyetli olma )koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Somut olayda davacı alacaklının davalı hakkında icra takibi yapmasında kötü niyetli olduğu yöntemince saptanmadan dava konusu alacak üzerinden %40 oranında icra tazminatı ödemekle yükümlü tutulması,doğru görülmemiştir.SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

T.C

YARGITAY

18.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO:2002/7159

KARAR NO:2002/9012

KARAR TARİHİ:01.10.2002

“Dava dilekçesinde itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Dava; Haziran-Temmuz-Ağustos 1999 aylarına ilişkin ortak aidat borcunun tahsili ile ilgili icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyada toplanan belgelere ve özellikle tapu kaydı içeriğine göre davalının 18 nolu bağımsız bölümü 9.3.2000 tarihinde satın aldığı takibe ve davaya konu edilen ortak gider alacağının davalının bağımsız bölüm maliki olduğu tarihten önceki aylara ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında davalının, kat maliki olmadığı dönemle ilgili ortak gider borcundan sorumlu tutulmayacağı gözetilmeden davanın kabulü ile aleyhinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 1.10.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

Yorum Bırakın

Recent Articles

Haziran 9, 2023
İzmir Ceza Avukatının Bir Günü: Zorluklar ve Sıklıkla Karşılaşılan Suçlar
Haziran 9, 2023
Bir Mahkemeden Başka Mahkemeye Nasıl Evrak Sunulur?
Haziran 5, 2023
Alt Kira Yasağı ve Alt Kira Sebebiyle Tahliye Davası
Haziran 5, 2023
Sağlık Kurulu Heyet Raporuna İtiraz Usulü
Haziran 1, 2023
E-DEVLET İle Dava Dosya Sorgu ve İnceleme Nasıl Yapılır? UYAP Dosya Sorgulama
Mayıs 30, 2023
İdari Yargıda Duruşma Açılması
Mayıs 28, 2023
Çalışma İzni Nedir? Nasıl Alınır?
Mayıs 28, 2023
التغييرات الأخيرة في طلبات تصريح الإقامة في إسطنبول
Mayıs 28, 2023
Changes in Residence Permit Applications in Istanbul
Mayıs 27, 2023
Platon ve Ariston’un Adalet Anlayışı ve Türk Hukuku
Mayıs 27, 2023
Türkiye’de Yabancıların Vatandaşlık Kazanma Süreci ve Şartları
Mayıs 26, 2023
İhtiyaç Sebebiyle Tahliye Davaları
Mayıs 26, 2023
İstanbul’da İkamet İzni Almanın Zorlukları ve Profesyonel Destek Almanın Önemi
Mayıs 25, 2023
Macaristan Vatandaşlığı Nasıl Alınır? Türkler Alabilir Mi?
Mayıs 24, 2023
Yunanistan Vatandaşlığı Nasıl Alınır? Türk Biri Nasıl Yunan Vatandaşlığı Alabilir?
× Avukata Sor