Mali Müşavirlerin Defter Tasdik Ücreti Altında Talep Edebilecekleri Masraflar
Mali müşavirlerin hizmetlerinin bir parçası olarak defter tasdik ücreti adı altında kırtasiye, kağıt gibi ek masrafları mükelleflerden talep etmeleri, iki ucu keskin bir konudur ve etik açıdan tartışmalıdır.

Sözleşmede Varsa Ek Hizmetler Ücretlendirilebilir
Mali müşavirlerin mükelleflerden ek masraflar talep etmesi, özellikle bu masrafların niteliği ve mali müşavir ile mükellef arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin şartlarına bağlıdır. Eğer mali müşavir, mükellefe sunacağı hizmetler ve bu hizmetler karşılığında alacağı ücretleri detaylı bir şekilde sözleşmede belirtmişse ve mükellef bu sözleşmeyi kabul etmişse, bu şartlar çerçevesinde talepte bulunabilir.
Ancak, sözleşmede belirtilmeyen mali müşavirin şahsına ait ek masrafların talep edilmesi hukuki açıdan sorun teşkil eder ve etik değildir.
Mali Müşavirlik Bedeline Muhasebecinin Masrafları Da Dahildir
Mali müşavirler, halihazırda aylık ücret talep eder ve baktıkları mükellefin işlerine göre kırtasiye gideri ve program gibi ek maliyetleri hesaplayarak mükellefe fiyat verirler. Muhasebecinin doğal olarak öncelikli işi, kendi maliyet muhasebesini yapmaktır.
Aylık 1000 TL fiyata defter takibi görevini üstlenen mali müşavir aslında kendi kağıt zımba program ve telefon gibi giderlerini içine katarak bu fiyatı vermiştir.
Kırtasiye veya kağıt tel zımba gibi ek masrafların mükelleflerden ayrıca talep edilmesi, ancak bu masrafların açıkça ve şeffaf bir şekilde mükelleflere bildirilmesi ve onların açık rızası ile mümkün olabilir. Bu tür ek ücret talepleri, meslek odalarının tavsiye niteliğindeki ücret tarifelerini aşmamalı ve mükelleflerin hakları her zaman gözetilerek yapılmalıdır.

Defter Tasdik Zorunlu Mu? Defter Tasdik Edilmezse Ne Olur?
Defter tasdik edilmesi zorunludur. Bu zorunluluk VUK 220’de tasdik edilmesi zorunlu defterler sayılarak belirtilmiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 353. maddesi uyarınca, mükelleflerin defterlerini tasdik ettirmemeleri durumunda karşılaşacakları hukuki sonuçlar oldukça açık ve ciddidir. Eğer mükellef bu yükümlülüğünü yerine getirmezse, aşağıdaki hukuki sonuçlarla karşı karşıya kalabilir:
- İdari Para Cezası: VUK 353’e göre, tasdik ettirilmeyen defterler için mükellefe idari para cezası uygulanır. Bu ceza, defterin türüne ve tasdik ettirilme süresinin ne kadar aşıldığına bağlı olarak değişebilir. İdari para cezaları, vergi mükellefiyeti kapsamında ciddi bir yaptırım aracı olarak kabul edilir.
- Vergi Denetiminde Olumsuzluklar: Tasdik ettirilmemiş defterler, vergi denetimlerinde yasal geçerlilik kazanmaz. Bu durum, mükelleflerin vergi denetimlerinde o zamana kadar göstermiş olduğu işletme giderlerinin geçesiz sayılmasına yol açabilir. Denetim sırasında defterlerin yasalara uygun olmadığının tespit edilmesi, vergi incelemelerinde ek soruşturma ve cezai işlemlere neden olabilir.
- Mali Sorumluluk ve Hukuki Riskler: Defterlerin usulüne uygun tasdik ettirilmemesi, mükelleflerin vergisel anlamda mali sorumluluklarını artırır. Bu durum, olası vergi ihtilaflarında mükellefin savunma hakkını zayıflatabilir ve hukuki riskleri artırabilir.
- Vergi Matrahının Takdiri: Eğer defterler yasalara uygun şekilde tasdik ettirilmemişse, vergi dairesi, mükellefin vergi matrahını takdir yoluyla belirleyebilir. Bu, mükellefin lehine olmayan ve genellikle daha yüksek vergi yükümlülüklerine yol açan bir durumdur.
- Mahkemede Delil Olarak Kullanılamama: VUK 353 uyarınca tasdik ettirilmemiş defterler, hukuki anlamda geçerlilik kazanmaz. Bu sebeple, bu defterler mahkemelerde delil olarak sunulamaz ve hukuki süreçlerde esas alınamaz. Yani, mükellefler tarafından vergi veya ticari uyuşmazlıklarda delil olarak kullanılmak istenen defterler, tasdik edilmemişse, mahkemeler tarafından geçerli bir delil olarak kabul edilmez. Bu durum, özellikle mükelleflerin haklarını korumak ve iddialarını ispatlamak için kritik öneme sahiptir. Tasdik edilmemiş defterlerin delil olarak kabul edilmemesi, mükellefin hukuki savunma ve hak arama süreçlerinde ciddi zorluklar yaratabilir ve olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Defter Tasdik Zorunluluğu Kimdedir?
Defter tasdik ettirme süreci, mükelleflerin üzerine düşen bir görevdir ve bu süreç, mükelleflerin kendi tercihlerine göre şekillenebilir. Kanun karşısında muhatap olarak mükellefi bilir.
Mükellefler, defterlerini tasdik ettirmek için iki farklı yol izleyebilirler:
- Muhasebeciden Ek Hizmet Almak: Mükellefler, defter tasdik işlemini gerçekleştirmek için mali müşavir veya muhasebecilerinden ek hizmet alabilirler. Bu durumda, mali müşavir veya muhasebeci, mükellef adına gerekli tüm işlemleri yürütür ve bu hizmet karşılığında mükelleften bir ücret talep edebilir. Bu hizmet, genellikle mali müşavirlik veya muhasebecilik hizmetlerinin bir parçası olarak sunulur ve mükelleflere zaman ve emek tasarrufu sağlar. Ayrıca defterlerin hatalı tasdik ettirilmesi ve tonla iş yükünün baştan önüne geçilmiş olur.
- Bizzat Kendi Yapmak: Alternatif olarak, mükellefler defterlerini bizzat kendileri alarak ticaret sicili memurluğuna veya notere götürebilir ve tasdik işlemini gerçekleştirebilirler. Bu yöntem, mükelleflerin ek hizmet ücreti ödemekten kaçınmalarını sağlar. Ancak, bu sürecin yönetilmesi ve gerekli tüm işlemlerin doğru bir şekilde tamamlanması mükellefin sorumluluğunda olacaktır.
Her iki durumda da, defterlerin yasal süre içinde ve doğru şekilde tasdik ettirilmesi, mükellefin vergisel yükümlülüklerini yerine getirmesi açısından büyük önem taşır. Mükellefler, bu süreci dikkatli bir şekilde planlamalı ve gerekirse profesyonel destek almalıdır.

Zorla Defter Tasdik Ücreti Alınamaz
Defter Tasdik Ücretleri Tavsiye Niteliğinde Açıklanır
Hizmet sözleşmesinde açıkça belirtilmemiş olan defter tasdik ücreti gibi ek masrafların mükelleflerden talep edilmesi, yasal ve etik açıdan sorunludur.
Mali müşavirler, mükelleflerden genellikle aylık ücretlendirme yoluyla ücret almakta olup, bu ücretlendirme genel muhasebe ve danışmanlık hizmetlerini kapsar. Ek olarak, kırtasiye, program ve ofis giderleri gibi masrafların mükelleflerden talep edilmesi, ancak bu masrafların sözleşmede açıkça belirtilmesine ve mükelleflerin açık rızasına bağlıdır.
Ayrıca, defter tasdik ücreti gibi hizmet bedellerinin mükelleflerden zorla icra yoluyla tahsil edilmesi hem yasal hem de etik açıdan uygun değildir ve bu tür tahsilatlar, diyalog, müzakere veya hukuki yollarla çözümlenmelidir.
Faturaya dayalı ve kanıtlanabilir masrafların mükelleflerden talep edilmesi, şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından önemlidir. Dolayısıyla, mali müşavirlerin masraf talepleri, yasal çerçeveler ve mükelleflerin hakları göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.