Türkiye’de İkamet Eden Afgan İranlı Çocukların Eğitim Ve Sağlık Hakkı
Türkiye, 2011 yılında kabul ettiği “Uluslararası Mülteci Sözleşmesi” ve “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme” ile mülteci ve sığınmacı çocukların eğitim ve sağlık haklarını garanti altına almıştır. Bu sözleşmelere göre, Türkiye’de ikamet eden tüm çocuklar, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir. Bunun için dava açılması mümkündür.
Göç müdürlükleri kimlik vermemekte, okullar da kimlik olmadığına dayanarak kayıt yapmamaktadır.

Eğitim
Türkiye’de, mülteci ve sığınmacı çocukların eğitime erişimi için çeşitli programlar yürütülmektedir. Bu programlar kapsamında, mülteci ve sığınmacı çocuklar, devlet okullarında ücretsiz eğitim alabilmektedir. Ayrıca, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar tarafından, mülteci ve sığınmacı çocuklar için özel eğitim programları düzenlenmektedir.
Afgan ve İranlı çocukların eğitime erişiminde karşılaştıkları en önemli zorluklardan biri, dil sorunudur. Türkçe bilmedikleri için, devlet okullarında eğitim almakta zorlanabilmektedirler. Bu zorluk, özellikle okul öncesindeki eğitimde daha belirgindir.
Diğer bir zorluk ise, mülteci ve sığınmacı çocukların kayıt ve devam zorunluluğudur. Mülteci ve sığınmacı çocuklar, devlet okullarına kayıt yaptırmak için bazı belgeleri ibraz etmek zorundadır. Bu belgelere sahip olmayan çocuklar, kayıt yaptıramamakta veya devam etmekte zorlanabilmektedirler. Bunun çözümü ise çocuk mahkemesine dava açmaktır.

Sağlık
Türkiye’de, mülteci ve sığınmacı çocuklar, devlet hastanelerinde ve sağlık ocaklarında ücretsiz sağlık hizmeti alabilmektedir. Ayrıca, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar tarafından, mülteci ve sığınmacı çocuklar için özel sağlık hizmetleri sağlanmaktadır.
Afgan ve İranlı çocukların sağlık hizmetlerine erişiminde karşılaştıkları en önemli zorluklardan biri, ulaşım sorunudur. Türkiye’nin birçok yerinde, mülteci ve sığınmacı kampları ile devlet hastaneleri ve sağlık ocakları arasında yeterli ulaşım imkanı bulunmamaktadır. Bu zorluk, özellikle kırsal kesimlerde yaşayan çocuklar için daha belirgindir.

Diğer bir zorluk ise, mülteci ve sığınmacı çocukların sağlık sigortası sorunudur. Mülteci ve sığınmacı çocuklar, devlet tarafından sağlanan sağlık sigortasından kimlikleri yoksa yararlanamamaktadır. Bu nedenle, özel sağlık kuruluşlarında tedavi gördüklerinde, masrafları kendileri karşılamak zorunda kalabilmektedirler.
Eğitim ve Sağlık Tedbiri İçin Dava Açılabilir
Türkiye’de ikamet eden yabancı çocuklar, yaşları ne olursa olsun, 18 yaşından küçük oldukları takdirde, hem eğitim hem de sağlık tedbirlerinden faydalanma haklarına sahiptirler. Bu hak, çocukların yasal statülerine (kaçak, uluslararası koruma başvurusu reddedilmiş, ikamet izni olmayan veya insani ikamet başvuruları reddedilmiş olmaları) bakılmaksızın geçerlidir. Yani, resmi bir statüleri olsun ya da olmasın, Türkiye’de bulunan tüm çocuklar için çocuk mahkemelerine tedbir talebinde bulunulabilir.

5395 Sayılı Kanun ve Mahkeme Tedbir Kararı
Bu süreç, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında yürütülür. Mahkeme, tedbir talebi üzerine, çocuğun eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağlamak için bir tedbir kararı verebilir. Bu karar, çocuğun eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıracaktır.
Eğitim Hakkının Kullanılması
Mahkeme kararı alındıktan sonra, Milli Eğitim Müdürlüğüne yapılan başvuru ile çocuğun bir okulda öğrenim görmesi sağlanabilir. Bu süreç, çocukların eğitim haklarının korunması ve onlara kaliteli eğitim imkanlarının sunulması açısından önemlidir.
Sağlık Hizmetlerine Erişim
Benzer şekilde, sağlık yardımları da mahkeme kararı ile temin edilebilir. Mahkeme kararının hastanelerde sunulması, çocukların sağlık hizmetlerinden faydalanmalarını mümkün kılar.
Çocuk kayda alınır ve ücret ödemeden hastanede sağlık hizmetinden faydalanabilir.
EMSAL KARAR
