Gündemde sıkça yer bulan sıra dışı aile ilişkileri, hukuk sisteminin sınırlarını da yeniden gündeme getiriyor. “Kayınvalideyle evlenilir mi?” sorusu, özellikle şaşırtıcı örnekler üzerinden tartışılıyor. Peki gerçekten damat, kayınvalidesiyle evlenebilir mi? Ya da daha çarpıcı bir soru: Nişanlısının annesini hamile bırakan biriyle ilgili hukuk ne diyor?
Bu yazıda Türk Medeni Kanunu çerçevesinde bu sorulara net ve sade cevaplar veriyoruz.
Kayınvalideyle Evlenmek Hukuken Yasak mı?
Evet, ancak bu yasak sadece evlilik sonrası oluşan kayın hısımlığı için geçerlidir. Yani bir kişi, eşinin annesiyle evlenemez. Hatta boşansalar bile bu yasak ortadan kalkmaz.
Türk Medeni Kanunu’na göre:
- Kayın hısımlığı, evlilik sona erse bile devam eder.
- Eşlerden biri, diğerinin üstsoyu (anne, baba) ya da altsoyu (çocuk) ile evlenemez.
Bu nedenle, resmî nikâh kıyılmışsa taraflar boşansa dahi, damat ile kayınvalidesi arasında evlilik yasağı kalıcıdır.
Nişanlı Kayınvalidesiyle Evlenebilir mi?
İşte asıl çarpıcı olan nokta burada ortaya çıkıyor.
Nişanlılık, kanunen bir evlilik olmadığı için, taraflar arasında kayın hısımlığı doğmaz. Bu da demek oluyor ki:
- Nişanlı biri, nişanlısının annesiyle ilişki yaşarsa;
- Bu kişilerin evlenmesi önünde hukuki bir engel yoktur.
Yani şaşırtıcı da olsa:
🔍 “Nişanlısının annesini hamile bırakan biri onunla evlenebilir mi?” sorusunun cevabı evettir.
Nişanlılıkta Kayın Hısımlığı Oluşur mu?
Hayır. Türk hukuk sisteminde kayın hısımlığı sadece resmî evlilikle doğar. Nişanlılık bir evlilik vaadi olduğu için, taraflara sadece belli yükümlülükler getirir ama hısımlık kurmaz.
Bu nedenle:
- Nişanlıyken kayınvalideye “anne” denilse de bu hukuken bağlayıcı değildir.
- Damat adayı sayılmak, evlenme yasağı kapsamına alınmaz.
Bu Boşluk Hukuken Tartışılmalı mı?
Bu durum, toplumda çok yoğun şekilde eleştirilse de mevcut yasal düzenlemeye göre herhangi bir evlenme yasağı doğurmuyor. Ancak bu boşluğun:
- Ahlaki,
- Toplumsal,
- Ve hatta çocuk hakları boyutlarıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği ortadadır.
Bu tarz durumlar kanunla netleştirilmediği sürece, toplumun değer yargılarıyla hukuk arasında bir çelişki ortaya çıkmaya devam edecektir.
Aile Sınırlarını Kim Belirlemeli?
Bugün hukuk, resmî nikâha göre çizgilerini belirliyor. Ama toplumda aile kavramı, sadece nikâh üzerinden tanımlanmıyor. Duygusal bağlar, sosyal roller ve kültürel normlar da önemli. Bu nedenle, kayınvalideyle yaşanan bir ilişkinin sadece “yasak mı değil mi” diye sorgulanması değil, aynı zamanda bu ilişkinin toplumda nasıl karşılandığı da tartışılmalı.
Hukuk, bazen sessiz kalır. Ama toplum konuşur.
Peki, sizce böyle bir boşluk bırakılmalı mıydı?