Arkeolojik Sit Alanları, İmar Barışı ve Danıştay Kararı: Umutlar ve Gerçekler

Arkeolojik Sit Alanları ve İmar Barışı Nedir?

Arkeolojik sit alanları, geçmiş medeniyetlere ait kültürel ve tarihi izleri taşıyan, korunması gereken özel alanlardır. Türkiye’de bu alanlar, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile güvence altına alınmıştır. Sit alanlarında yapılan her türlü inşai faaliyet, Koruma Bölge Kurulları’ndan izin alınmasını gerektirir (2863 Sayılı Kanun, Madde 8 ve Madde 17).

Öte yandan, İmar Barışı (3194 Sayılı İmar Kanunu, Geçici 16. Madde), ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılara yapı kayıt belgesi verilerek bu yapıların geçici olarak korunmasını öngörmektedir.

Ancak bu düzenleme, genel bir hukuki çerçeve sunarken, sit alanları gibi özel koruma kapsamındaki yerler için istisnalar içerir.


Çatışma Nasıl Başladı?

  1. Vatandaşların Umudu:
    • İmar Barışı düzenlemesi, Türkiye genelindeki milyonlarca ruhsatsız yapıya yasal bir statü kazandıracağı vaadiyle vatandaşlarda büyük bir umut oluşturdu.
    • III. derece arkeolojik sit alanlarında bulunan vatandaşlar, yapı kayıt belgeleri sayesinde yapılarını koruyabileceklerini düşündüler.
  2. Devletin Yükümlülüğü:
    • Anayasa’nın 63. Maddesi, devletin tarih, kültür ve tabiat varlıklarını koruma görevini açıkça ortaya koyar.
    • 2863 sayılı Kanun, arkeolojik sit alanlarında yapılacak her türlü yapılaşmanın Koruma Kurulu iznine tabi olduğunu ve izinsiz yapılan yapıların yıkılması gerektiğini hükme bağlar (2863 Sayılı Kanun, Madde 16 ve Madde 57).

Vatandaşlar, yapı kayıt belgelerinin arkeolojik sit alanlarındaki yapılar için de geçerli olacağını beklerken, devlet bu alanların korunmasının taviz verilemez bir öncelik olduğunu savunmuştur.


Danıştay Kararı: Mahkemeler Arasındaki Sit Alanı ve İmar Barışı Çelişkisi

Olay, İzmir ve Ankara Bölge İdare Mahkemeleri arasında çıkan görüş ayrılığı nedeniyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşınmıştır.

  1. Mahkemelerin Çelişkisi:
    • İzmir Bölge İdare Mahkemesi: III. derece arkeolojik sit alanlarındaki yapı kayıt belgelerinin geçerli olduğunu ve yapıların yıkılmaması gerektiğini savundu.
    • Ankara Bölge İdare Mahkemesi: Yapı kayıt belgelerinin, arkeolojik sit alanları gibi özel koruma altındaki yerlerde hukuki koruma sağlamadığını ve yapıların yıkılmasının gerekli olduğunu belirtti.
  2. Danıştay’ın İncelemesi: Danıştay, her iki mahkemenin kararlarını ve ilgili mevzuatı değerlendirerek şu sonuçlara ulaşmıştır:
    • 2863 sayılı Kanun Üstünlüğü: Arkeolojik sit alanlarında yapılan her türlü yapılaşma, koruma kurullarının iznine tabidir (2863 Sayılı Kanun, Madde 9). Yapı kayıt belgeleri, bu kuralların yerine geçemez.
    • Yapı Kayıt Belgelerinin Geçersizliği: 3194 sayılı İmar Kanunu’nun Geçici 16. Maddesi, yapı kayıt belgelerinin yalnızca imar mevzuatına aykırı yapılar için geçici koruma sağladığını düzenler. Ancak, bu belgeler, sit alanlarındaki yapılar için geçerli değildir.

Danıştay’ın Kararının Sonuçları

  1. Yapıların Yıkımı Hukuka Uygun:
    • Koruma Bölge Kurulları’nın izni olmaksızın yapılan yapılar, yapı kayıt belgesi alınmış olsa bile yıkılacaktır. Bu yapıların, kültürel mirasın korunması gerekçesiyle yasaya aykırı olduğu kararlaştırılmıştır.
  2. Hukuki Dayanaklar:
    • 2863 sayılı Kanun’un, arkeolojik sit alanlarında her türlü yapılaşmayı düzenleyen özel hükümleri, genel bir düzenleme olan İmar Barışı’na üstün gelmiştir.
    • Anayasa’nın 63. Maddesi, devletin tarihi mirası koruma görevini emretmektedir.
    • Danıştay, kararında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2018 tarihli görüş yazısına atıf yapmış ve bu yazıda, yapı kayıt belgelerinin sit alanlarındaki yapılar için herhangi bir koruma sağlamadığı açıkça belirtilmiştir.

Kararın Hukuki ve Sosyal Değerlendirmesi

Hukuki Açıdan: Danıştay, özel kanunların genel kanunlara üstün olduğu ilkesine dayanarak kültürel mirası koruma görevine öncelik tanımıştır. Bu karar, hukukun çevresel ve kültürel dengeyi koruma görevini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Sosyal Açıdan: Bu karar, İmar Barışı’ndan faydalanmayı umut eden birçok vatandaşın beklentisini boşa çıkarmış olsa da, kültürel mirasın korunması açısından önemli bir adım olmuştur. Vatandaşlar, sit alanlarındaki yapıların yapı kayıt belgesi ile korunamayacağını anlamış ve düzenlemenin sınırları netleşmiştir.


Sonuç: Arkeolojik Sit Alanlarında Hukukun Önceliği

Danıştay’ın bu kararı, arkeolojik sit alanlarında yapı kayıt belgelerinin geçerli olmadığını ve bu alanlarda izinsiz yapılaşmanın yasak olduğunu bir kez daha vurgulamıştır.

  • Vatandaşlar için: Bu karar, yapı kayıt belgelerinin her durumda koruma sağlamadığını göstermiştir.
  • Devlet için: Tarihi ve kültürel mirasın korunması, ekonomik ve sosyal gerekçelere üstün tutulmuş, koruma kurullarının yetkisi pekiştirilmiştir.

Yorum Bırakın

Recent Articles

Ocak 14, 2025
Kuduz Hayvan Saldırısında Haklarınız ve Yapmanız Gerekenler!
Ocak 9, 2025
Sigara Firmasına Karşı Tazminat Davası Sigara Zararı: Sigara Firmalarına Nasıl Dava Açabilirsiniz?
Ocak 3, 2025
İkinci Kez Düzenleme Ortaklık Payı DOP Kesintisi Yapılabilir Mi?
Ocak 3, 2025
Yapı Ruhsatı Nedir?
Aralık 31, 2024
Nafaka Nasıl Ödenir Açıklama Yazalım Mı? Yazmazsak Ne Olur?
Aralık 31, 2024
İdari İşlemin 5 Unsuru Nedir? İdari İşlemin İptali Nasıl Olur?
Aralık 28, 2024
Bayram Ve Genel Tatil Günleri Çalışanlara Ödenecek Ücret
Aralık 25, 2024
DOP Düzenleme Ortaklık Payı İmar Kanunu 18 Nedir?
Aralık 24, 2024
İş Sözleşmesi Devam Ederken İhtiyari Arabuluculuk ile Haklar Gasp Edilemez
Aralık 24, 2024
İnternet Alışverişlerinde Tüketicinin Cayma Hakkı
Aralık 20, 2024
Yapay Zeka İle Oluşturulan Cinsel İçerikli Fotoğraflar ve Şantaj
Aralık 20, 2024
Hasar Danışmanlarının Akıl Almaz Dolandırıcılık Yöntemi Hukuk Kılıfına Uydurulmuş Gasp
Aralık 20, 2024
İşçinin Cuma Namazı İbadet Hakkı
Aralık 18, 2024
DOP Kesintisinin Yapılamadığı Durumlar Parasal Borçlanma Şerh
Aralık 18, 2024
İmar Düzenlemelerinde Altlığından Alma Ne Anlama Gelir?
× Avukata Sor