Bir duruşmaya girdiysen ya da bir mahkeme kararını bekliyorsan, muhtemelen ilk karşına çıkan cümle şu olmuştur: “Kısa karar açıklandı.” Peki ama nedir bu kısa karar?
Aslında olay çok basit. Mahkeme, duruşma sonunda önce kararın sadece sonucunu açıklar. Yani neye karar verildiğini ama neden o kararı verdiğini henüz söylemez. Buna “kısa karar” denir. Hâkim örneğin şöyle der: “Davanın reddine.” Ama neden reddedildi, hangi delil dikkate alındı, o açıklanmaz.
Bu aşamada, dava bitmiş gibi görünse de daha yazılacak çok şey vardır.
Gerekçeli Karar Ne Zaman Yazılır? Ne Anlama Gelir?
İşte şimdi geldik asıl merak edilen konuya: gerekçeli karar.
Kısa karardan sonra mahkeme, birkaç gün ya da bazen birkaç hafta içinde “gerekçeli karar”ı yazar. Bu metin, kısa kararın detaylandırılmış halidir. Yani neden o karar verildiği, hangi kanun maddelerine dayandığı, hangi delillerin dikkate alındığı, tarafların ne söylediği ve bunlara nasıl yanıt verildiği açıklanır.
Gerekçeli karar olmadan bir üst mahkemeye (istinaf ya da temyiz) gitmen mümkün değildir. Çünkü hangi karara neden itiraz edeceğini ancak gerekçeyi okuyarak anlayabilirsin.
Gerekçeli Karar Kaç Günde Yazılır?
Bu da çok sık sorulan bir soru.
Eğer davan ceza davasıysa, mahkemenin gerekçeli kararı 15 gün içinde yazması gerekir. Hukuk ya da idare mahkemelerinde bu süre 1 aydır. Tabii ki her zaman bu sürelere tam uyulduğu söylenemez. Ancak yazıldıktan sonra sana veya avukatına tebliğ edilir. İşte süreler o noktada işlemeye başlar.
Gerekçeli Karar Gelmeden İstinaf Yapılır mı?
Bu da vatandaşın kafasını karıştıran önemli konulardan biri.
Eskiden, karar yüzüne karşı açıklanır açıklanmaz istinaf süresi işlemeye başlıyordu. Yani gerekçeli kararın yazılması beklenmeden süre dolabiliyordu. Bu da haksızlıklara yol açıyordu.
Ancak 2024’te yapılan düzenlemeyle bu durum düzeltildi. Artık ceza davalarında istinaf ve temyiz süresi, gerekçeli kararın sana tebliğ edilmesiyle başlıyor. Yani yazılı metni eline almadan süre işlemiyor. Bu da senin lehine bir durum. Artık “ben kararın gerekçesini bilmiyordum, nasıl itiraz edeceğim?” deme şansın kalmadı.
Kısa Karar ile Gerekçeli Karar Aynı mı Olur?
Hayır, aynı olmak zorunda değil.
Kısa kararda sadece neye karar verildiği yazılır. Gerekçeli kararda ise o kararın nasıl verildiği anlatılır. Bazen insanlar gerekçeli kararı beklerken farklı bir şey yazılmış diye şaşırabiliyor. Ancak unutma: Kısa karar değişmez ama gerekçeli karar onu açıklamak zorundadır.
Gerekçeli Karar Gelmeden Dava Kesinleşir mi?
Bu da kritik bir konu. Ceza davalarında gerekçeli karar yazılır yazılmaz sana tebliğ edilir ve süre o zaman başlar.
Ancak hukuk davalarında biraz farklı işler. Taraflar gerekçeli kararın kendilerine gönderilmesini talep etmedikçe, mahkeme tebliğ etmez. Bu da bazen kararın uzun süre kesinleşmemesine neden olabilir.
Bir avukat, boşanma davasında ayrılık kararının taraflara tebliğini talep etmeyi unutmuş. Taraflar karar kesinleştir zannederken 2 sene ayrı kaldıktan sonra tekrar boşanmak için mahkemeye başvurduklarında karar kesinleşmediği için tekrar 2 sene daha ayrı kalmaları gerektiğini öğrenmişler. Bu da gerekçeli karar tebliğinin önemini anlatan yaşanmış bir hikaye.
Bu yüzden, eğer mahkemeden gerekçeli karar bekliyorsan ve işlem başlatmak istiyorsan, mutlaka mahkemeye dilekçe verip gerekçeli kararın tarafına tebliğini talep etmen gerekir.
Gerekçeli Karar Tebliğ Edilmezse Ne Olur?
Eğer ceza davasındaysa zaten doğrudan tebliğ edilir. Ama hukuk davalarında sen talep etmezsen, dosya öylece bekleyebilir. Süreler başlamaz, karar kesinleşmez, işlemler yürümez.
Bu yüzden, “niye hâlâ hiçbir şey olmuyor?” diye düşünüyorsan, sorunun cevabı burada olabilir. Gidip gerekçeli kararın tebliğini istemelisin.
Kısa Karar ile Gerekçeli Karar Arasında Çelişki Olursa Ne Olur?
Bu çok teknik ama çok önemli bir durum. Kısa kararda bir şey yazıp gerekçeli kararda onun tam tersini yazamazlar. Eğer böyle bir çelişki varsa, bu durum bir üst mahkeme tarafından “bozma” sebebi olarak görülür.
Yani “davanın kabulüne” demiş ama gerekçede “reddedilmiştir” gibi yazmışsa, bu ciddi bir hata olur. Dosya geri döner.
Gerekçeli Karar Tebliğ Edilmezse Ne Olur? Bu Gerçek Hikâye

Hukukta bazen küçük görünen bir ayrıntı, yılları etkileyebilir. İşte tam da böyle bir hikâye…
Boşanma davası açılmıştı. Duruşma sonunda hâkim kararını açıkladı: Tarafların bir süre ayrı yaşamalarına karar verildi. Bu, hukuk dilinde “ayrılık kararı” olarak geçer. Kararın ardından taraflar durumu kabul etti ve iki yıl boyunca fiilen ayrı yaşadılar. Çünkü yasalara göre, bu sürenin sonunda boşanma davası yeniden açılabilir ve “evlilik birliğinin temelden sarsıldığı” gerekçesiyle boşanma kararı verilebilir.
İki yıl sonunda yeniden mahkemeye başvurdular. Ancak hiç beklemedikleri bir gerçekle yüzleştiler.
Meğer ilk mahkemenin verdiği ayrılık kararı hiçbir zaman kesinleşmemişti. Neden mi? Çünkü gerekçeli karar yazılmış ama taraflara tebliğ edilmemişti. Üstelik o kararı alan avukat da bu durumu fark etmemiş, tebliğ talebinde bulunmamıştı.
Yani taraflar iki yıl boyunca boşuna ayrı kalmıştı. Hukuken o süre işlememişti bile.
Mahkeme ikinci kez karşılarına çıktığında şu gerçekle sarsıldılar: “İlk karar kesinleşmemiş, süre başlamamış. O halde yeniden iki yıl daha beklemeniz gerekiyor.”
Hayatlarından iki yıl gitmişti. Şimdi bir iki yıl daha vermeleri gerekiyordu.
Gerekçeli Kararın Tebliği Neden Bu Kadar Önemli?
Bu yaşanmış olay, gerekçeli kararın sadece bir formalite değil, hukuki sonuç doğuran zorunlu bir işlem olduğunu gösteriyor.
Mahkeme karar verse bile bu kararın taraflara tebliğ edilmemesi, süreci başlatmaz. Kararın kesinleşmesi için tebliğ şarttır. Tebliğ edilmeden geçen zaman, hukuken “yok” sayılır. Bu da boşanma, miras, nafaka, velayet, icra gibi onlarca konuda büyük sorunlara yol açabilir.
Avukatlar ve Vatandaşlar İçin Hayati Not
- Avukatlar: Her karardan sonra mutlaka gerekçeli kararın tebliğini talep etmeyi unutmayın. Otomatik yapılmıyor. Talep edilmezse dosya bekler.
- Vatandaşlar: Kararın kesinleştiğini düşündüğünüzde mutlaka avukatınıza “karar bana tebliğ edildi mi?” diye sorun. Ya da mahkemeye kendiniz başvurun ve kontrol edin. Aksi hâlde yıllarınız boşa geçebilir.

















