Tebligat Süreci ve İlgili Mevzuatın Anlaşılması

Tebligat, bir hukuki işlemin ya da belgenin muhatabına yasal yollarla ulaştırılmasıdır. Hukukun işleyişi açısından büyük bir öneme sahiptir, çünkü kişinin kendisine yapılan bildirimleri öğrenmesiyle süreç başlar. Tebligat işlemleri, adaletin tecelli etmesi için belirlenen sıkı kurallara tabidir ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu bu kuralları belirler.

1. Tebligatın Temel Mantığı

İlk olarak, tebligat yapılacak kişi veya onun adına belgeyi teslim alabilecek birisi bulunmalıdır. Buradaki amaç, belgenin ilgili kişiye ulaşmasını sağlamak ve onu haberdar etmektir. Ancak bu kişi ya da belgeyi alabilecek kimse adreste bulunmazsa, devreye özel kurallar girer.

2. Tebliğ İmkansızlığı veya Tebliğden Kaçınma Durumu

Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi bu durumu düzenlemektedir. Maddeye göre, eğer tebligat yapılacak kişi adreste bulunmuyorsa ya da tebligatı almayı reddediyorsa, bu durum “tebliğ imkansızlığı” ya da “tebellüğden imtina” olarak adlandırılır. Bu aşamada yapılacak işlemler şunlardır:

  • Tebligat memuru, evrakı o yerin muhtarına, ihtiyar heyeti üyesine veya zabıta amirine/memuruna teslim eder.
  • Bu teslim işlemi bir imza ile kayıt altına alınır.
  • Ayrıca, muhatap kişinin adresine, bu evrakın teslim edildiğini bildiren bir ihbarname yapıştırılır. İhbarname, binanın görülebilir bir yerine asılır.
  • Eğer kişi adreste bulunmuyorsa, komşular, varsa bina yöneticisi ya da kapıcı bilgilendirilir.

Bu aşamada vurgulanması gereken en önemli nokta, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılmasıdır. Yani, muhatap belgeyi doğrudan almasa bile, bu tarihten itibaren tebliğ yapılmış kabul edilir ve süreler işlemeye başlar.

3. Tebliğ Mazbatası (Tebligat Belgesi)

Tebligat Kanunu 23. maddede mazbatada yazması gereken hususları emredici şekilde düzenlemiştir. Birinin eksik olması tebligatı usulsüz hale getirecektir. Emredici hükümlere aykırı bir tebligatı hukuk düzeni korumayacaktır.

Tebligat sürecinin doğru ve hukuka uygun şekilde yapıldığının kanıtlanması için tebligat mazbatası düzenlenir. Bu mazbata, tebligatın ne zaman ve nasıl yapıldığını gösteren resmi bir belgedir.

Tebligat Kanunu’nun 23. maddesi, tebliğ mazbatasında hangi bilgilerin bulunması gerektiğini düzenler. Eğer 21. maddede belirtilen durumlar (adres bulunamama veya tebellüğden kaçınma) meydana gelirse, bu durumların tebligat mazbatasına mutlaka yazılması gerekmektedir. Yani, neden tebligatın muhataba ulaştırılamadığı ve ne tür işlemlerin yapıldığı açıkça belirtilmelidir. Bu, tebligatın geçerliliği açısından büyük önem taşır.

Kişi işe gitmişse işe gittiği, okuldaysa okulduğu olduğu belirtilmelidir.

Tebliğ mazbatası:
Madde 23 – Tebliğ bir mazbata ile tevsik edilir. Bu mazbatanın:

  1. Tebliği çıkaran merciin adını,
  2. Tebliği istiyen tarafın adını, soyadını ve adresini,
  3. Tebliğ olunacak şahsın adını, soyadını ve adresini,
  4. Tebliğin mevzuunu,
  5. Tebliğin kime yapıldığını ve tebliğ muhatabından başkasına yapılmış ise o kimsenin
    adını, soyadını, adresini ve 22 nci madde gereğince tebellüğe ehil olduğunu,
  6. Tebliğin nerede ve ne zaman yapıldığını,
  7. 21 inci maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara mütaallik muamelenin
    yapıldığını, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebi,
  8. (Ek: 11/1/2011-6099/6 md.) Tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması
    durumunda buna ilişkin kaydı,
  9. (Değişik: 19/3/2003-4829/7 md.) Tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile
    tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını,
    İhtiva etmesi lazımdır.

4. Yönetmelik Hükümleri

Tebligatın nasıl yapılacağı ve hangi detayların kaydedileceği, Tebligat Kanunu dışında Tebligat Yönetmeliği ile de düzenlenmiştir. Yönetmelik, tebligat mazbatasının hangi bilgileri içermesi gerektiğini detaylı bir şekilde açıklar.

Tebligat memuru, tebliğ sırasında karşılaştığı her durumu (adreste bulunmama, tebellüğden kaçınma gibi) mazbatada belirtmek zorundadır. Aksi takdirde, tebligat usulsüz sayılabilir ve hukuki süreç sekteye uğrayabilir.

Yönetmelik 35.madde de süreci detaylandırmıştır.

Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi
MADDE 35 – (1) Tebliğ bir mazbata ile belgelendirilir. Bu mazbatanın;
a) Tebliği çıkaran merciin adını,
b) Tebliği isteyen tarafın adını, soyadını ve adresini,
c) Muhatabın adını, soyadını ve adresini,
ç) Tebliğin konusunu,
d) Tebliğin kime yapıldığını ve tebliğ muhatabından başkasına yapılmış ise o kişinin adını, soyadını, adresini ve 34 üncü madde gereğince tebellüğe
ehil olduğunu,
e) Tebliğ tarihini, saatini ve nerede yapıldığını,
f) 30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığını, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebi,
g) Tebligatın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine yapılması durumunda buna ilişkin kaydı,
ğ) Tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun adı, soyadı, sıfatı ve imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını,
içermesi gerekir.
(2) Tebliğ mazbatasında yukarıda belirtilen hususları kaydetmek için yeterli alan bulunmaması halinde tebliğ memuru usulüne uygun şekilde
mazbataya eklenti yapabilir.
(3) Bu maddeye göre hazırlanarak bastırılan ve tebligatı çıkaran merci tarafından tanzim edilen ek-1’de yer alan (3) numaralı örnek tebliğ
mazbatasının ilgili bölümleri tebliğ memuru tarafından tebliğ yerinde düzenlenir.
(4) Tebliğ mazbatası, tebliği çıkaran merci ve tebliğ memuru tarafından okunaklı şekilde düzenlenir.
(5) Tebliğ mazbatasında muhatabın birden fazla adresine yer verilemez. Aksi halde tebliğ mazbatası tebligatı çıkaran mercie iade edilir.

Tebligat Kanunu 10.Maddeye Göre Yapılan Tebligatta Adreste Olup Olmama Konusu Araştırılmalıdır

Muhatabın adreste bulunmaması, ölmesi veya adresinden sürekli olarak ayrılması halinde yapılacak işlem
MADDE 30 – (1) Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.

Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, bir kişiye tebligat yapılırken ilk olarak o kişinin bilinen en son adresi kullanılır. Bu adres, muhatabın resmi veya özel işlemlerde kullandığı son adrestir. Eğer bu adreste tebligat yapılamazsa, yani adres tebligata elverişli değilse ya da kişi bu adreste bulunamazsa, ikinci adım olarak adres kayıt sisteminde (MERNİS) bulunan yerleşim yeri adresine başvurulur. Bu adres, artık kişinin bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.

Eğer adreste bulunmama sebebi TK10’a gönderilen tebligatta yazılmamış ise ve araştırma yapıldığına dair bir bulgu yoksa bu durumda tebligatın usule aykırı olduğu kabul edilecektir.

TK 21’e Gönderilen Tebligat İçin De Adreste Olmama Sebebi Araştırılmalı ve Yazılmalıdır

Adreste olmama durumunu TK10 da olduğu gibi TK21’e gönderilen tebligatta da araştırmak gerektiği mevzuatta dağınık şekilde gösterilmiştir. Mevzuat kanun yapma ruhuna aykırı olduğu için bulmaca gibi birbirine atıf yapan maddeleri alt alta koyarak doğru sonuca ulaşmaya çalışıyoruz. Hal böyle olunca da yargı sistemi işini bırakıp bulmaca çözer gibi bu sorunlarla boğuşuyor. Olması gereken ise yeni bir kanun yaparak bulmaca usulünden vazgeçilmesidir.

Tebligat Kanunu 23.maddesi 7.maddesi “21 inci maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara mütaallik muamelenin yapıldığını, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebi” diyerek, adreste bulunmama sebebinin yazılması gerektiğini emir buyurur.



Somut olayda davalılardan …, … ve … namına çıkartılan gerekçeli karar tebliğine ilişkin mazbata incelendiğinde, \”Adres kapalı olup en yakın komşusunun adı yazılmak suretiyle TK’nın 21 maddesine göre mahalle muhtarının imzasına tebliğ edildi. 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırıldı, komşusuna haber verildi.” şerhi verilerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1 inci maddesine göre tebliğ edilmek istendiği görülmektedir. Ancak tebligatta, Yönetmeliğin 30 uncu maddesi uyarınca tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklenmiş olmasına rağmen bu hususa riayet edilmediği, tebliğ memurunun tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu’nun 23/7 nci ve Tebligat Yönetmeliği’nin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazmadığı ve ilgilisine imzalatmadığı; kaldı ki tebligatta adı geçen komşunun tebliğ mazbatasını imzalamadığı; var ise imzadan imtina edilip edilmediğinin de belirtilmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, adı geçen davalılara yapılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. O halde, aleyhine hüküm kurulan davalı …, … ve …’a gerekçeli kararın ve temyiz dilekçelerinin usulüne uygun tebliğ edilmesi, tebligat evrakının dosyasına eklenmesi, yasal temyiz süresinin beklenilmesi ve kararın temyiz edilmesi halinde temyiz dilekçesinin de eklenmesi,” T.C. Yargıtay 1.HUKUK DAİRESİ Esas:2023-4607 Karar:2024-2802 Karar Tarihi:04.04.2024


Komşunun İsmini Tespit Etmek Önemlidir


Yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın sanığın yakalama ile savunması alınırken bildirdiği “… Mah. … No:… Merkez/Yalova” adresine çıkarılan tebligatın üzerinde imzadan imtina eden ve ismi bildirilmeyen komşunun sözlü beyanına göre tebliğ evrakının Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca mahalle muhtarına teslim edildiği ve 2 nolu haber kağıdının kapısına yapıştırılarak 25/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, bu itibarla tebliğ evrakında, bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun ismi tespit ve tevsik edilmeden tebliğ işlemi yapıldığı göz önüne alındığında 7201 sayılı Kanunu’nun 21/1. maddesi ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 30. maddesi hükümlerine aykırı olduğundan yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında; Gerekçeli kararın, sanık …’a usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilerek buna ilişkin tebligat evrakı ile verildiği takdirde istinaf ve cevap dilekçesinin de eklenmesinden sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın hükümleri veren ilk derece mahkemesine tevdiine, karar verilmiştir.” İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 34. CEZA DAİRESİ Esas:2022-1901 Karar:2024-826 Karar Tarihi:13.06.2024


Adresten Ayrılması GEÇİCİ Mİ YOKSA KALICI MI Araştırılmalıdır


İncelemeye konu dosyada; dahili davalılardan …, …, … ve …’ya gerekçeli kararın tebliğinde, Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklediği, buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu’nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliği’nin 35/f bendi gereğince; tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacağını yazılı olması, doğrudan tebliğ evrakının verildiği muhtara dayanılarak tebliğ evrakına konulan matbu kaşe ile şahsın “ilçeye gittiği” yazılmış, tebligat süresinin dolmasından önce gelip gelmeyeceği, geçici veya kalıcı olarak adreste bulunmaması tevsik edilmemiş olup ve bu şekilde yapılan tebligatın usule uygun olmaması sebebiyle hak kaybına sebebiyet verebileceğinden HMK nun 344.maddesi gereğince belirtilen usuli işlemlerin tamamlanmasından sonra müteakip işlemlerin yapılması ve sonucuna göre eksiklikler giderildiğinde dosyanın incelenmek üzere Dairece yeniden gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ Esas:2024-816 Karar:2024-620 Karar Tarihi:02.04.2024


Somut olayda; talimat mahkemesince, sanığın savunmasını teminen duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin sanığın adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın birlikte ikamet ettiği ehil olan …. tarafından tebliğ alındığı ancak tebliğ mazbatası incelendiğinde, sanığın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceği hususunun mazbataya şerh edilmediği gibi …’nun sanıkla olan yakınlığı ve birlikte ikamet gerekçesinin de açıklanmadığı, yapılan bu tebligatın bu nedenle usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanık açıklanan şekilde Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak davadan haberdar edilmeyerek yokluğunda duruşmaya devam olunarak karar verilmesi isabetsizdir.” KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. CEZA DAİRESİ Esas:2023-788 Karar:2023-1133 Karar Tarihi:09.05.2023


Öncelikle Tebligat Kanunu 21/1’e Göre Tebligat Gönderilmeli Akabinde 21/2’ye Göre Meşruhatlı Gönderilmelidir


Gerekçeli kararın davalı …’in mernis adresine doğrudan TK 21/2 maddesine göre yapılması usule uygun düşmemektedir. Öncelikle mernis adresine TK 21. maddesine göre normal yoldan tebligat çıkartılmalı, tebligat yapılamaması halinde mernis adresine TK 21/2 maddesine göre tebligat yapılmalıdır. Açıklanan tebligat eksikliğinin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.” ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas:2023-610 Karar:2024-75 Karar Tarihi:22.01.2024



Yargılama konusu olayda, sanığa İİK’nın 349. maddesindeki açıklamayı içerir duruşma gününü bildirir davetiyeye ilişkin tebliğ mazbatasında “…..Kişi ikamet etmiyor, muhtara tebliğ edildi.” tespitine yer verilip tebligatın muhtara teslim edildiği, bu itibarla sanığa çıkartılan davetiyenin sanığın belirtilen adresine ikamet etmemesi nedeniyle mahkemesine iade edilip, mahkemesince Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi uyarınca tebligat yapılması gerekirken sonuçları itibarıyla doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ işleminin yapılması, bu işlem yapılırken de Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesinde yer alan “… tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmüne riayet edilmemesi nedeniyle, sanığa usulüne uygun ulaşılmadan sanığın yokluğunda karar verilmesi suretiyle ilk derece mahkemesince duruşmada kanunen hazır bulunması gereken kişilerin katılımı sağlanmaksızın karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.” BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. CEZA DAİRESİ Esas:2023-415 Karar:2023-1700 Karar Tarihi:16.05.2023


Tebligat Memurundan İmkansız Tespitler Yapması Zaman Zaman İstenmektedir

Aşağıdaki kararda muhatabın adresten geçici veya devamlı ayrılıp ayrılmadığı hususunda bir tespit bulunmadığından gerekçesi ile karar bozulmuş ise de tebligat memurunun kapalı bir adreste, herkesin işte olduğu bir saatte tespiti nasıl yapacağı ise belirtilmemiştir. Tebligat memuruna istihbarat elemanı gibi bir araştırma yükümlülüğü yüklenmesi ise bizzat muhataba teslim edilenler hariç tüm tebligatları usulsüz hale sokar.


7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun bilinen adreste tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.

Davacı/borçlunun, takip talebinde bilinen adresinin mernis adresi olarak belirtildiği, mernis adresi olan “…” adresine ödeme emri tebligatının gönderildiği, tebligatın “Tevziat saatleri içerisinde gösterilen adres kapalı olup sorulabilecek hali hazırda yakın komşu görevli yönetici bulunamadığından muhatabın adreste oturup oturmadığı tespit edilememiştir. Tebliğ imkansızlığı sebebiyle çıkış merciine iade” şerhiyle iade edildiği, daha sonra davacının “…” olan mernis adresine TK’nın 21/2. maddesi gereğince gönderilen tebligatın 31/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.

Somut olayda; iade edilen ilk tebligatta posta dağıtıcısı tarafından muhatabın adresten ayrılıp ayrılmadığı yada tanınıp tanınmadığı açıkça tespit edilmemiştir. Bu durumda muhatabın adresten geçici veya devamlı ayrılıp ayrılmadığı hususunda bir tespit bulunmadığından, çıkartılan ilk tebligatın iadesi usulsüz olup, TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan ikinci tebligat da TK’nın 10 ve 21/2. maddeleri gereğince usul ve yasaya aykırıdır.” KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas:2022-1811 Karar:2022-1965 Karar Tarihi:28.11.2022



“ayrıca TK’nun 21/2 maddesi gereğince yapılan tebliğ işlemlerinde komşu, yönetici veya kapıcıya haber verilme yükümlülüğünün bulunmadığı hususları nazara alındığında”KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ Esas:2022-155 Karar:2022-168 Karar Tarihi:25.01.2022


Gerektiğinde Adı Yazılan Kişinin Kim Olduğunun Araştırılması Gerekir Araştırma Yapılmadan Doğrudan Tebligatın Usulsüz Olduğuna Hüküm Verilemez


Somut olayda borçlu … Ltd Şti’nin ticaret sicil adresine 7201 Sayılı TK’nın 21/1 maddesi gereğince \”muhatabın adresinin kapalı olması sebebiyle en yakın komşu/kapıcı/yönetici …’dan sorulmuş, muhatabın işte gittiği sözlü/imzalı beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat… mahalle muhtarı…. teslim edilmiş olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşu/kapıcı/yönetici …’ya haber verilmiştir.\” şerhi ile yapıldığı görülmektedir. Tebligatın incelenmesinden; tebligatın TK’ nın 21/1. maddesi şartlarını taşıdığı anlaşılmıştır. Beyanı alınan ve haber verilen kişinin sıfatı açık ve net bir şekilde belirlenmeden tebliğ işlemi tamamlanmışsa da; borçlunun haber verilen ve beyanı alınan A… isminde birini tanımadığını beyan etmesi karşısında, hiç bir araştırma yapılmadan tebligatın usulsüzlüğüne karar verilmesinin doğru olmadığı, gerektiğinde kolluk araştırması yapılmak suretiyle haber verilen ve beyanı alınan şahsın kim olduğunun tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.” T.C. Yargıtay 12.HUKUK DAİRESİ Esas:2023-4488 Karar:2024-1952 Karar Tarihi:29.02.2024



Sanığın kapalı ceza infaz kurumuna iade edildiğine ilişkin Antalya İnfaz Hakimliğinin 26.10.2015 tarih ve 2015/2711 Esas, 2015/2778 Karar sayılı kararının kendisine bildirilmediğini savunması ve iade kararının 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, bu adrese tebliğ yapılması gerektiği, dosya kapsamına göre yokluğunda verilen kararın sanığa, 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre kovuşturma aşamasında bildirdiği, aynı zamanda MERNİS adresi olan adrese MERNİS şerhi ile çıkarıldığından tebligat işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında; usulüne uygun bir tebligattan söz edilemeyeceğinden, unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine ilgili şekilde mahkumiyetine karar verilmesi.T.C. Yargıtay 8.CEZA DAİRESİ Esas:2022-2280 Karar:2023-3018 Karar Tarihi:09.05.2023

Sonuç

Tebligatın doğru şekilde yapılması ve belgelenmesi, hukuki sürecin sağlıklı işleyebilmesi için hayati önemdedir. Tebliğ mazbatasının doğru düzenlenmemesi ya da tebligatın usulüne uygun yapılmaması, davaların seyrini değiştirebilecek ciddi bir eksikliktir. Bu yüzden, her adımda dikkatli olmak bir tebligat usule aykırı çıkımşsa, usule uygun şekilde çıkartılana kadar tebligat yapmak eğer kişi çalışıyorsa, çalıştığı yere TK10’na göre tebligat çıkartıp bizzat şahsına tebliğ hayatidir.

Tebligat Kanunu ve Usulsüz Tebligat Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

  1. Tebligat nedir ve neden önemlidir?
    • Tebligat, bir mahkeme kararının, dava dilekçesinin ya da hukuki işlemin muhataba resmi olarak bildirilmesi işlemidir. Tebligat, hukuki süreçlerin düzgün bir şekilde yürütülmesi ve tarafların haklarının korunması açısından hayati öneme sahiptir. Tebligat yapılmadan hukuki süreçler başlatılamaz veya devam ettirilemez.
  2. Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi neyi düzenler?
    • Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi, tebligatın ilk olarak muhatabın bilinen en son adresine yapılacağını düzenler. Eğer bu adrese tebligat yapılamazsa, tebligat muhatabın MERNİS adresine yönlendirilir. Bu adres, kişinin yerleşim yeri adresidir.
  3. MERNİS adresi nedir?
    • MERNİS, Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi’nin kısaltmasıdır. Kişilerin Türkiye’deki resmi yerleşim yeri adreslerini içerir. Tebligat yapılamadığı durumlarda, kişinin bilinen en son adresi olarak MERNİS adresi esas alınır.
  4. Tebligat yapılamaması durumunda ne olur?
    • Tebligat yapılacak adreste muhatap bulunamazsa ya da adres tebligata elverişli değilse, tebligat yapılamamış sayılır. Bu durumda, tebliğ imkansızlığı oluşur. Eğer muhatabın adresinde kimse yoksa ya da tebligat alınmazsa, tebligat memuru durumu kayıt altına alarak evrakı geri iade eder.
  5. Tebligatın usulsüz olması ne anlama gelir?
    • Tebligatın usulsüz olması, tebligatın kanun ve yönetmeliklere uygun bir şekilde yapılmadığı anlamına gelir. Usulsüz tebligat, tebligatın hukuken geçersiz sayılmasına ve sürecin yeniden başlatılmasına yol açabilir.
  6. Usulsüz tebligat nasıl tespit edilir?
    • Usulsüz tebligat, tebliğ memurunun adres tespitini yeterince yapmaması, muhatabın adreste olup olmadığına dair eksik bilgi vermesi ya da Tebligat Kanunu’nun belirttiği aşamaların tam olarak uygulanmaması durumunda söz konusu olur. Örneğin, muhatabın adreste geçici ya da sürekli olarak bulunup bulunmadığının net şekilde tespit edilmemesi bir usulsüzlük sebebidir.
  7. Tebligat iadesi nedir ve ne zaman yapılır?
    • Tebligat iadesi, tebliğ memurunun adresi bulamaması ya da tebligatın yapılamaması durumunda evrakın gönderici makama geri gönderilmesi işlemidir. Adresin kapalı olması ya da muhatabın adreste bulunmaması gibi sebeplerle tebligat iade edilir.
  8. Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi neyi düzenler?
    • Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi, tebligatın bilinen adreste yapılamaması durumunda adres kayıt sisteminde (MERNİS) bulunan yerleşim yeri adresine tebligat yapılacağını belirtir. Tebligat memuru, tebliğ evrakını muhatabın kapısına yapıştırarak ve çevredeki kişilere bildirerek tebligatın yapılmasını sağlar.
  9. İlk tebligat yapılamazsa ikinci tebligat nasıl yapılır?
    • Eğer ilk tebligat muhatabın bilinen adresinde yapılamazsa, tebligat ikinci aşamada kişinin MERNİS adresine gönderilir. Bu adresin geçerli olduğunun tespit edilmesi ve tebligatın usulüne uygun yapılması zorunludur.
  10. Usulsüz tebligatın sonuçları nelerdir?
    • Usulsüz tebligat, tebligatın geçersiz sayılmasına ve hukuki sürecin durmasına yol açar. Eğer bir tebligat usulsüz yapılmışsa, ilgili taraf bu duruma itiraz edebilir ve sürecin yeniden başlamasını talep edebilir. Usulsüzlük durumunda tebligatın yeniden yapılması gerekebilir.
  11. Tebligat memuru hangi durumlarda daha dikkatli olmalıdır?
    • Tebligat memuru, muhatabın adreste bulunup bulunmadığını, adreste kalıcı veya geçici olarak ayrılıp ayrılmadığını, komşulardan ya da yöneticiden bilgi alarak tespit etmelidir. Aksi takdirde, yeterince detaylı bir inceleme yapılmazsa, tebligat usulsüz sayılabilir.

Related Posts

blank

Ortaklığın giderilmesi davasında vekalet ücreti

Ortaklığın giderilmesi davasında vekalet ücreti, paydaşların veya ortakların avukatlarına ödemekle yükümlü oldukları bir ücrettir. Bu ücret, taraflar arasında yapılan avukatlık sözleşmesi ile belirlenebilir. Eğer sözleşme yoksa veya sözleşmede ücret belirtilmemişse, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanır. Ortaklığın giderilmesi davası, paylı...
blank

Doğrudan Mernis adresine tebligat çıkarılması usulsüzdür. Usulsüz tebligat TK 10 TK 21/2

7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının...
blank

Tüzel kişilere/şirketlere yapılan tebligatlar.

Şirket adresine çıkarılan tebligat iade dönerse ne yapmak gerekir? İcra takibi borçlusu şirket tüzel kişiliği olduğunda, şirketin ticaret sicile bildirmiş olduğu adresine ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerekir. Bazı durumlarda şirketler, adres değişikliği yaptığından ödeme emri iade gelmektedir. Tüzel kişilere çıkarılacak...

Yorum Bırakın

Recent Articles

blank
Aralık 12, 2024
Köy Taşınmazları İçin Yeni Düzenleme: Hak Sahiplerine 31 Aralık 2028’e Kadar Ek Süre Tanındı
blank
Aralık 12, 2024
2025 Yılı Trafik Cezaları Listesi
blank
Aralık 12, 2024
Arabanın Sileceğini Kaldırmak Suç Mudur?
blank
Aralık 10, 2024
Uçağım Rötar Yaptı Geç Kaldım Nasıl Tazminat Alırım?
blank
Aralık 8, 2024
Hisseli Gayrimenkulü Ucuza Alıp Dava Açma Rehberi
blank
Kasım 30, 2024
Memura Karşı Yapılan Hakaretler Önödeme Kapsamında Değildir
blank
Kasım 30, 2024
Trafik Kaza Dosyasını Çalıp Araba Seviste Kaldı Diyerek Para İsteyen Dolandırıcılar
blank
Kasım 28, 2024
Para Verip Hakaret Edebilir Miyiz?
blank
Kasım 25, 2024
Aldatma ve Zina Arasındaki Fark Nedir?
blank
Kasım 21, 2024
Kumar Oynayana Hapis Cezası Geliyor Mu?
blank
Kasım 21, 2024
Hakkında Şikayet Var Diye Mesaj Geldi Dolandırılma Avukata Sor
blank
Kasım 20, 2024
E-Devlet Üzerinden Kira Sözleşmesi Yapmak Zorunlu Mu?
blank
Kasım 13, 2024
Çalışma Koşullarında Esaslı Değişiklik Tazminatını Alıp İşi Bırak
blank
Kasım 12, 2024
MASAK Banka Dökümlerini Alabilir Mi? Bahis Parasını Yakalar Mı?
blank
Kasım 12, 2024
Mahkemeye Posta Yolu İle Dilekçe Gönderilir Mi?
× Avukata Sor