İstinaf Kararları Artık Kesin Değil
Anayasa Mahkemesi bu kararında yalnızca bir kanun hükmünü iptal etmedi; aynı zamanda hak arama özgürlüğünün sınırlarını, hukuk devleti ilkesinin güvencelerini ve yargı sisteminde denetimin vazgeçilmezliğini yeniden tanımladı.
İptal edilen hüküm, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 6. fıkrasında yer alıyordu. Bu düzenleme, istinaf mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak yeniden verdiği kararlara karşı temyiz yolunu kapatıyor ve bu kararları “kesin” sayıyordu.
Ancak AYM’ye göre bu, hukukun denetimini devre dışı bırakmak anlamına geliyordu.
Neden Anayasaya Aykırı Bulundu?
1. Hükmün Denetlenmesini Talep Etme Hakkı İhlal Ediliyor
AYM, bir kararın başka bir yargı merci tarafından denetlenmesini isteme hakkını, Anayasa’nın 36. maddesindeki adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendiriyor. Eğer bir üst merci olan istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yeni bir karar veriyorsa, artık bu karar “nihai karar”dır. Bu durumda da o karara karşı temyiz yolu açık olmalıdır. Çünkü yeniden verilen bu karar, ilk kez esastan verilmiş sayılır. Kararın denetimsiz bırakılması, vatandaşın “bir üst mahkemeye başvurma hakkını” ortadan kaldırır.
2. Ölçülülük İlkesi İhlal Ediliyor
Her temel hakkın sınırlandırılması mümkündür ancak bu sınırlamanın Anayasa’nın 13. maddesine uygun olması gerekir: meşru bir amaç, kanuni dayanak ve ölçülülük. AYM burada önemli bir denge kuruyor. Danıştay’ın iş yükünü azaltmak gibi bir amaç meşrudur. Ancak bu amaca ulaşmak için vatandaşın hak arama yollarını tümden kapatmak orantısız bir müdahaledir. AYM’ye göre bu gibi sınırlamalar ancak çok istisnai hâllerde haklı olabilir. Oysa bu düzenleme, konu ne olursa olsun bir genelleme ile temyiz yolunu kapatıyordu.
3. İçtihat Gelişimi Engelleniyor
Bir başka önemli gerekçe de, içtihat hukukunun gelişmesi ihtiyacıdır. Bölge idare mahkemeleri birçok farklı konuda karar vermekte ve bu kararların büyük kısmı 45/6 hükmü gereği temyiz edilemediği için Danıştay içtihatlarına yansımamaktaydı. AYM’ye göre bu durum, içtihat çeşitliliğini ve hukuki gelişimi sınırlamakta ve hukuk sisteminin dinamizmini zayıflatmaktaydı.
Anayasa Mahkemesi Şunu Söyledi:
“Eğer bir istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak esastan yeni bir karar veriyorsa, bu karar kesin olamaz. Bu karara karşı tarafların temyiz hakkı bulunmalıdır. Aksi, hem hukuk devletine hem de adil yargılanma hakkına aykırıdır.”
Sonuç olarak, AYM bu düzenlemeyi ölçülülük ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve adil yargılanma hakkına aykırı bularak oybirliğiyle iptal etti.































