Kaza Yaptım Arabasız Kaldım Benim Bir Suçum Yok Tazminat İstiyorum Ne Yapmam Gerekiyor?
Trafik kazası sonrasında araç tamir için bir süre serviste kalmak zorunda kalır. Bu durum, araç sahibi kişileri taksi, otobüs veya kiralık araç gibi alternatif ulaşım yöntemlerine yöneltir. Günlük rutinlerini devam ettirmek için zorunlu olan bu geçici çözümler, kişilerin hem maddi hem de manevi açıdan perişan edebilir.
İşlerine veya sosyal aktivitelerine ulaşmada yaşadıkları sıkıntılar, stres ve zaman kaybı yaratır. Bu nedenle, araç sahibinin tamir süresince yaşadığı mahrumiyetin bir tazminat karşılığı olmalıdır.
Mahkemeler, bu tazminatı belirlerken, kişinin bu süre zarfında ödemek zorunda kaldığı ikame araç bedeli veya diğer ulaşım masraflarını dikkate alarak adil bir çözüm sunmalıdır.
Gerçek Zarar İlkesi ve Araç Mahrumiyet Bedeli
Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat Davaları Türk Borçlar Kanunu’nun 50. Maddesi
Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 50’nci maddesi, zarar görenin zararını belgelendiremese bile hâkimin zararı belirleyebilme yetkisini düzenlemektedir. Özellikle, davacı tarafından araç kiraladığına dair belge veya ödeme belgeleri sunulmasa da, hâkim, oluşan zararı belirleyebilir.
Bu düzenleme, zarar görenin hakkını korumak amacıyla getirilmiştir ve zarar görenin belgelendirme zorunluluğunu hafifletmektedir.
II. Zararın ve kusurun ispatı
MADDE 50- Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan
akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete
uygun olarak belirler.
Makul Tamir Süresi ve Araç Mahrumiyet Bedeli
İkame Araç Nedir?
İkame araç, bir aracın tamir veya bakım nedeniyle kullanılamadığı durumlarda, araç sahibinin mağduriyetini gidermek amacıyla geçici olarak kiralanan veya kullanılan araçtır. İkame araç, kişinin günlük yaşamını sürdürebilmesi ve ulaşım ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için sağlanır.
Çok Uzun Süre Serviste Bekleyen Aracın Tazminatı Nasıl Hesaplanacak?
Eğer aracınız parça bekleme süresi nedeniyle üç ay boyunca serviste kaldıysa, bu durumda mağduriyetinizin giderilmesi için tazminat talep edebilirsiniz. Mahkeme, bu tür durumlarda ortalama bir aracın tamir süresini belirlemek için bilirkişi raporlarına başvurur. Bilirkişi, aracınızın tamir süresi boyunca kullanılamaz durumda olduğunu ve bu sürenin makul olup olmadığını değerlendirir.
Makul Zarar ve Makul Süre Nasıl Belirlenir?
Mahkemenin Bilirkişi Raporu Talebi
Bir aracın tamir süresinin ve bu sürede doğacak zararların tespit edilmesi için mahkemeler, uzman bilirkişilerden rapor talep eder. Bilirkişi, aracın marka ve modeline, hasarın boyutuna ve gerekli yedek parçaların temin süresine göre değerlendirmeler yapar.
Uzman Bilirkişinin İncelemesi
- Araç Marka ve Modeli: Bilirkişi, tamir süresini belirlerken aracın marka ve modeline dikkat eder. Her aracın tamir süresi, modeline ve teknik özelliklerine göre değişiklik gösterebilir.
- Hasarın Boyutu: Aracın hasarının niteliği ve boyutu, tamir süresini doğrudan etkiler. Küçük hasarlar daha kısa sürede tamir edilebilirken, büyük ve karmaşık hasarlar daha uzun süre gerektirebilir.
- Yedek Parça Temini: Gerekli yedek parçaların temin süresi de tamir süresini etkileyen önemli bir faktördür. Bilirkişi, bu parçaların ne kadar sürede temin edilebileceğini ve montajının ne kadar zaman alacağını değerlendirir.
Makul Sürenin Belirlenmesi
Bilirkişi, yukarıdaki faktörleri göz önünde bulundurarak, aracın tamir edilebileceği makul süreyi belirler. Bu süre, ortalama bir aracın benzer şartlarda tamir edilebileceği süredir. Mahkeme, bilirkişinin raporunu esas alarak, bu süreyi yasal olarak kabul eder.
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Mahkeme Kararları
Örneğin, aşağıda tam metni verili, Denizli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen bir davada, davacının araç mahrumiyet bedeli talebi, ikame araç kiralandığına dair belge sunulamadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Ancak, TBK’nın 50’nci maddesi uyarınca, bu tür belgelerin sunulamaması hâkimin zararı belirlemesine engel değildir. Hâkimin, bilirkişi raporları doğrultusunda makul tamir süresini ve bu süredeki araç mahrumiyet bedelini tespit ederek, davacının talebini kabul etmesi gerekirdi.
Araç Mahrumiyet Tazminatında Karşılaşılan Sorunlar
Emsal Araç Kiralamama Durumu
Uygulamada sıkça karşılaşılan sorunlardan biri, aracın serviste kaldığı süre boyunca araç sahibinin emsal bir araç kiralamamış olmasıdır. Bu durum, mahkemelerde çeşitli tartışmalara neden olmaktadır.
Mahkemeler, bazen şu şekilde bir yaklaşım sergileyebilir: “Aracı kiralamamışsın, dolayısıyla kiralama bedeli talep edemezsin.” Ancak bu yaklaşım, hukuki açıdan hatalıdır.
Sonuçta elle tutulur bir zarar vardır. Arabanın kapı önünde her tür durum için beklemesi konforundan mahrum kalınması da bir zarardır.
Mahkemelerin Hatalı Kararları
Mahkemelerin bu şekildeki kararları, zarar görenin gerçek zararını tazmin edememesi sonucunu doğurur. Türk Borçlar Kanunu’nun 50’nci maddesi gereğince, zarar görenin zararını belgelendiremese bile, hâkimin zararı belirlemesi ve tazminat hükmetmesi mümkündür.
Emsal araç kiralamamış olmak, zararın varlığını ortadan kaldırmaz. Zarar görenin, aracını kullanamaması nedeniyle uğradığı mahrumiyetin tazmini ve ortalama özelliklerde ikame bir araç kiralamış gibi hesaplama yapılması hakkıdır.
Yargıtay’ın Araç Mahrumiyet Tazminatı Konusundaki Görüşü
Yargıtay, araç mahrumiyet tazminatı konusunda verdiği emsal kararlarda, zarar görenin uğradığı gerçek zararın tazmini ilkesini vurgulamaktadır. Denizli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararına ilişkin yapılan incelemede, Yargıtay, araç mahrumiyet bedeli talebinin reddedilmesini hukuka aykırı bulmuştur.
Emsal Karar İncelemesi
Davacı vekili, davalıların neden olduğu trafik kazası sonucunda müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü ve onarım süresince aracından mahrum kaldığını belirterek, araç mahrumiyet bedelinin de tahsilini talep etmiştir.
Mahkeme, ikame araç kiralandığına dair belge sunulmadığı gerekçesiyle bu talebi reddetmiştir.
Ancak Yargıtay, Türk Borçlar Kanunu’nun 50’nci maddesi uyarınca, zararın belgelendirilememiş olmasının, zararın varlığını ortadan kaldırmadığını belirtmiştir.
Yargıtay’ın Değerlendirmesi
Yargıtay, şu noktaların altını çizmiştir:
- Gerçek Zarar İlkesi: Haksız fiilden doğan tazminat davalarında, zarar görenin uğradığı gerçek zararın tazmini esastır. Bu ilke, zarar görenin, tamir süresi boyunca aracını kullanamamasından kaynaklanan mağduriyetini de kapsar.
- Makul Tamir Süresi: Mahkemelerin, bilirkişiler aracılığıyla, aracın marka ve modeline göre makul tamir süresini belirlemesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu süre, aracın hasarının niteliği ve gerekli yedek parçaların temin süresine göre değişir.
- İkame Araç Bedeli: Zarar görenin emsal bir araç kiralamamış olması, araç mahrumiyet tazminatını talep edemeyeceği anlamına gelmez. Yargıtay, mahkemelerin, zararın belirlenmesi ve tazminatın hesaplanması sürecinde, zarar görenin katlandığı potansiyel masrafları dikkate alması gerektiğini ifade etmiştir.
Yargıtay Adaletli Bir Karar Vermiştir
Yargıtay, araç mahrumiyet tazminatı konusunda verdiği kararla, mağdur bireylerin ulaşım hakkını yeniden tesis etmiştir. Trafik kazası sonucu arabasından mahrum kalan insanlar, günlük işlerine gitmek, sosyal hayatlarını sürdürmek ve özgürce hareket edebilmek için otobüs, taksi gibi alternatif ulaşım araçlarını kullanmak zorunda kalmışlardır.
Bu süreçte yaşadıkları zorlukları belgelendiremeyen bu kişiler, yine de adil bir tazminata hak kazanmışlardır.
Yargıtay, bu kararıyla, insanların mağduriyetini tanımış ve onların, sanki bir araç kiralamış gibi hakkaniyetli bir tazminat alabilmelerine olanak sağlamıştır. Arabası servisteyken toplu taşıma araçlarıyla veya taksilerle ulaşım sağlamaya çalışan bu bireylerin yaşadığı zorluklar, Yargıtay’ın adil kararı sayesinde tazmin edilmiştir.
Bu karar, kusuru olmaksızın arabasından mahrum kalan ve günlük yaşamlarında ciddi aksaklıklar yaşayan kişilerin haklarını korumuştur. Yargıtay’ın bu kararı, adaletin ve hakkaniyetin somut bir tezahürüdür.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS) – Araç Mahrumiyet Tazminatı
1. Araç mahrumiyet tazminatı nedir?
Araç mahrumiyet tazminatı, trafik kazası sonucu hasar gören ve tamir süresince kullanılamayan aracın sahibinin, bu süreçte yaşadığı mağduriyetin giderilmesi için talep ettiği tazminattır. Bu tazminat, genellikle ikame araç bedelini veya alternatif ulaşım masraflarını kapsar.
2. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi nedir?
Gerçek zarar ilkesi, haksız fiil nedeniyle zarar gören kişinin, sadece uğradığı gerçek zararı tazminat olarak talep edebileceği prensibini ifade eder. Zarar gören, fiil sebebiyle doğrudan maruz kaldığı maddi ve manevi kayıplar için tazminat talep edebilir.
3. İkame araç nedir?
İkame araç, bir aracın tamir veya bakım nedeniyle kullanılamadığı durumlarda, araç sahibinin mağduriyetini gidermek amacıyla geçici olarak kiraladığı veya kullandığı araçtır. İkame araç, kişinin günlük yaşamını sürdürebilmesi ve ulaşım ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için sağlanır.
4. Tamir süresi boyunca araç kiralamazsam yine de tazminat alabilir miyim?
Evet, Yargıtay’ın kararına göre, tamir süresi boyunca araç kiralamamış olsanız bile, yaşadığınız mağduriyetin tazmini için hakkaniyetli bir tazminat alabilirsiniz. Mahkemeler, bu tür durumlarda bilirkişi raporlarına dayanarak, makul tamir süresini ve bu sürede oluşan zararları belirler.
5. Makul tamir süresi nasıl belirlenir?
Makul tamir süresi, aracın marka ve modeline, hasarın boyutuna ve gerekli yedek parçaların temin süresine göre belirlenir. Mahkeme, uzman bilirkişilerden rapor talep ederek, aracın tamir süresini ve bu sürede oluşan zararları tespit eder.
6. Bilirkişi raporu nedir ve nasıl kullanılır?
Bilirkişi raporu, mahkemenin uzmanlardan aldığı teknik değerlendirme ve görüşleri içeren bir belgedir. Araç hasarı ve tamir süresi gibi konularda bilirkişiler, aracın marka ve modeline göre değerlendirme yaparak, mahkemeye objektif ve teknik bilgiler sunar.
7. Yargıtay’ın araç mahrumiyet tazminatı konusundaki görüşü nedir?
Yargıtay, araç mahrumiyet tazminatı konusunda verdiği kararla, zarar görenin gerçek zararını tazmin etme ilkesine vurgu yapmıştır. Zarar görenin, araç kiralamasa bile, tamir süresi boyunca yaşadığı mağduriyetin tazmin edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu karar, adaletin ve hakkaniyetin somut bir tezahürüdür.
8. Mahkemenin yanlış karar verdiğini düşünüyorsam ne yapmalıyım?
Mahkemenin yanlış karar verdiğini düşünüyorsanız, üst mahkemeye başvurarak kararın gözden geçirilmesini talep edebilirsiniz. Üst mahkeme, olayın tüm yönlerini değerlendirerek adil bir karar verecektir. Bu süreçte bilirkişi raporları ve yasal düzenlemeler dikkate alınacaktır.
9. Tazminat davası açmak için hangi belgeler gereklidir?
Tazminat davası açarken, kazaya ilişkin tutanaklar, araç hasar raporları, tamir faturaları, yedek parça sipariş bilgileri gibi belgeler gereklidir. İkame araç kiralandıysa, buna ilişkin kiralama sözleşmeleri ve ödeme belgeleri de dava dosyasına eklenmelidir.
10. Araç mahrumiyet tazminatı neden önemlidir?
Araç mahrumiyet tazminatı, haksız fiil sonucu mağdur olan kişilerin, yaşadıkları maddi ve manevi kayıpların telafi edilmesini sağlar. Bu tazminat, kişilerin günlük yaşamlarını sürdürebilmeleri ve mağduriyetlerinin giderilmesi açısından büyük önem taşır.