Türkiye’de Değişen Göç Politikalarının Sonuçları: Deport Süreci ve Hukuki Mücadeleler
Türkiye hükümeti ılımlı göç politikasından vazgeçerek kaçak göçmenleri hızla deport etmeye başladı.
Son dönemlerde Türkiye’nin karşılaştığı ekonomik kriz ve Avrupa Birliği ile olan uyum sürecinin yeniden müzakere edilmesi, ülkedeki göç politikalarını önemli ölçüde etkilemiştir. Bu etkileşimler, özellikle ikamet izni süresi bitmiş, kimliği belirsiz, ve uluslararası koruma başvurusu reddedilmiş yabancılar üzerinde belirgin bir şekilde hissedilmektedir. Kimlikleri çeşitli sebeplerle belirsiz olan, özellikle Pakistan, Afganistan, Suriye, İran ve Afrika ülkelerinden gelen kaçak durumdaki yabancıların yaşadıkları sorunlar ve hızlıca deport süreçleri ülkede gündem olmuştur.
AFGAN ALİ’NİN HİKAYESİ
Ali, Afganistan’dan Türkiye’ye kaçak yollarla gelen genç bir göçmen. Her sabah erkenden uyanıp, İstanbul’un yoğun trafiğinde seyahat ederek bir inşaat firmasında işçi olarak çalışıyor. Bir sabah, işe gitmek için otobüse bindiği sırada bir polis ekibi otobüste kimlik kontrolü yapıyor. Kimlik kontrolünde, Ali’nin ikamet izninin süresinin dolmuş olduğunu ve uluslararası koruma başvurusunun reddedildiğini anlıyorlar. Polis, durumu hemen üstlerine bildiriyor ve Ali’yi gözaltına alıyor.

Ali, neye uğradığını anlamadan kendisini bir polis aracında buluyor. Durumun ciddiyetini anladığında, ailesi aklına geliyor. Eşi ve iki çocuğunun başının çaresine nasıl bakacaklarını, onların ne yapacağını düşünüyor. Aynı gün içerisinde Ali, İstanbul’daki bir geri gönderme merkezine sevk ediliyor.
Bu süre zarfında Ali’nin ailesi büyük bir sefalet içine düşüyor. Eşinin ve çocuklarının tek geçim kaynağı olan Ali’nin gözaltına alınması, aileyi zor durumda bırakıyor. Ev kirasını ödeyemeyen aile, evlerinden olmanın eşiğine geliyor. Aynı zamanda çocukların okul masrafları ve günlük yaşam giderleri de ailenin üzerine ekstra bir yük olarak binmeye başlıyor.
Ali’nin geri gönderme merkezindeyken ailesi ile iletişim kurma şansı olmuyor. Durumu öğrenen aile, Ali’nin nasıl bir durumda olduğunu, ne zaman serbest bırakılacağını, hatta hangi koşullarda yaşadığını bile bilmiyor. Ali’nin karısı ve çocukları, tüm bu belirsizlikler içinde büyük bir endişe ve korku içinde beklemek zorunda kalıyorlar.
Bu olay, Türkiye’deki kaçak göçmenlerin yaşadığı zorlukları ve hukuki belirsizlikleri somut bir şekilde ortaya koyuyor. Bu durumun birçok göçmen aile için yaşanmış bir realite olduğunu unutmamak gerekiyor.
Kimlik Kontrolleri ve Polis Çevirmeleri

Yeniden yapılanmış göç politikaları çerçevesinde, kimlik sorguları önemli bir araç haline gelmiştir. Kamu alanlarından olan metro çıkışları, otobüs durakları gibi alanlarda polis çevirmeleri sıklıkla yapılmakta ve kimlik sorgulamaları yoğunlaşmaktadır. Polis güçleri, kaçak durumdaki yabancıların kimliklerini denetleyerek, sağlık durumları, ailevi durumları ya da ikamet izinleri gibi savunmaları göz önüne almadan, onları geri gönderme merkezlerine sevk etmektedir.
Geri Gönderme Merkezleri ve Deportasyon Süreci
Hükümetin Türkiye’de yabancıları sınır dışı etme politikasına başlaması üzerine polis her bulduğu yabancıyı geri gönderme merkezine sevk etmektedir.
Bu çerçevede, geri gönderme merkezlerinde yoğunluk önemli ölçüde artmıştır. Deport sürecini bekleyen çok sayıda göçmen, bu merkezlerde zor koşullar altında alt alta üst üste yaşamaktadır.

Deport Sürecini Nasıl Durdurabiliriz?
Deport sürecini durdurabilmek için ise yabancıların sınır dışı kararına karşı dava açmak gerekir.
Bazı durumlarda idareye yeni bir savunma hakkı kapsamında başvuru yaparak sıfırdan dosya açılması ve mülakat sürecinin başlatılması gerekmektedir. Ancak bu süreç, genellikle zorlu ve uzun olmaktadır.
Her dosya kendi içinde özeldir ve evraklara göre ayrıca değerlendirmek gerekir.
Hukuki Mücadele ve Deport Süreci
Deport kararlarına karşı hukuki mücadele başlatabilmek için yabancıların avukat tutmaları ve dava açmaları gerekmektedir. Ancak, bu süreç eskisi kadar hızlı sonuç vermemekte, dolayısıyla geri gönderme merkezlerindeki yabancıların serbest bırakılma süreçleri uzamaktadır.
Yabancıların uzun süre Geri Gönderme Merkezlerinde tutulması Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığının bir politikasıdır. Dava açmaktan başka çareniz bulunmaz. Göç İdaresi sizi durup dururken serbest bırakmayacaktır.
Sınırların Güçlendirilmesi ve Kaçak Göç
Türkiye’den avukat tutmamak para harcamamak için deport olmayı tercih eden ve arka planda ülkeye geri girmeyi hesaplayan yabancılar hata etmektedir.
Türkiye, kaçak göçü önlemek amacıyla sınırlarını güçlendirmiştir. Bu kapsamda dikenli çitler ve beton bariyerler inşa edilmiş, bu durum yabancıların ülkeye girişlerini önemli ölçüde zorlaştırmıştır. Ayrıca kaçakçılar tarafından alıkonulan ve fidye için işkence gören yabancılar gibi durumlar da yaşanmaktadır.
Yasal Haklar ve Avukatlık Hizmetleri
Deport sürecinde yasal hakların kullanımı ve hukuki destek, hayati bir öneme sahiptir. Yabancıların, deport öncesi yasal haklarını sonuna kadar kullanma ve avukat tutma hakkı bulunmaktadır.
Uzman avukat ekibimizle tüm Türkiye’de geri gönderme merkezlerinde, göç idarelerinde ve valilikler bünyesinde hizmet sunarak, tutuklanan yabancıların dava süreçlerini takip etmekteyiz.
Whatsapp hattı üzerinden evrakları bize gönderebilir ve uzman ekibimizden dosyanız için görüş alabilir, avukatlık ücretini öğrenebilirsiniz.