Sadakat Yükümlülüğü İhlali ile Güven Sarsıcı Davranış Arasındaki Fark Nedir? Yargıtay’ın Son Kararları Ne Diyor?

Türkiye’de boşanma davalarının önemli kısmı, eşlerin birbirlerine karşı davranışlarının Medeni Kanun’un temel ilkeleriyle çatışması nedeniyle açılıyor. Ancak uygulamada sık karıştırılan iki kavram var:
“Sadakat yükümlülüğü ihlali” ve “güven sarsıcı davranış.”

Bu iki kavram birbirine yakın görünse de hukuki sonuçları, kusur ağırlığı, delil değerlendirmesi ve tazminat hesaplaması bakımından oldukça farklıdır.

Yargıtay’ın 10. Hukuk Dairesi’nin 2025 tarihli kararında (2022/1399 E., 2024/859 K.) geçen değerlendirme bu ayrımı yeniden gündeme getirdi. Çünkü mahkeme, kadına ait samimi fotoğrafların zina seviyesine ulaşmadığını, sadakat yükümlülüğü ihlali de sayılamayacağını, ancak güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğunu açıkça belirtti.

Bu fark neden bu kadar önemli?


Sadakat Yükümlülüğü Nedir? Hangi Davranışlar Bu Yükümlülüğü İhlal Sayılır?

TMK m. 185/3’e göre eşler birbirlerine sadakat göstermek zorundadır.
Bu, evlilik birliğinin temel direklerinden biri olarak kabul edilir.

Peki sadakat yükümlülüğü ihlali hangi davranışları kapsar?

Genellikle şu davranışlar sadakat yükümlülüğü ihlali sayılır:

  • Zina (fiili cinsel ilişki)
  • Fiili yakınlaşma (öpüşme, tensel temas)
  • Eşle bağdaşmayan mahrem yakınlıklar
  • Duygusal sadakatsizlik (bazı durumlarda)
  • Aşk, flört ilişkisi, ilişki itirafları
  • Evli olduğu hâlde başka biriyle romantik birliktelik yaşamak

Sadakat yükümlülüğü ihlali, Yargıtay’ın deyimiyle ağır kusurdur.
Hatta çoğu kararda “tam kusur” seviyesine çıkar.

Neden daha ağırdır?

Çünkü sadakatsizlik, evlilik birliğini doğrudan çökertecek etkiye sahiptir.
Eşin tamamen mahrem alanına yapılan bir müdahale olarak görülür.

Delil standardı da daha yüksektir

Zina veya sadakat ihlali iddiası, mutlak ve güçlü deliller gerektirir:

  • Açık fotoğraflar
  • Otel kayıtları
  • Birlikte kalınan yer kayıtları
  • Mesajlar / yazışmalar
  • Tanık beyanları

“Tam kanaat oluşturacak” ağırlıkta olmalıdır.


Güven Sarsıcı Davranış Nedir? Çerçevesi Daha Mı Geniş?

Güven sarsıcı davranış, sadakat ihlalinden daha geniş bir kavramdır.
TMK 166/1 kapsamında değerlendirilir.

Eşin diğer eşte “güvensizlik yaratan” ama sadakatsizlik seviyesine ulaşmamış davranışlarını kapsar.

Güven sarsıcı davranış örnekleri:

  • Başka biriyle samimi fotoğraflar (ama zina derecesine varmayan)
  • Eski sevgili ile gizli yazışmalar
  • Flört sınırında mesajlaşmalar
  • Özel hayat hakkında yalan söylemek
  • Evlilik süresince bir bilgiyi gizlemek
  • Maddi harcamaları saklamak
  • Eşe karşı sürekli yalan, inkâr, manipülatif davranış

Yani davranış zina değil, ancak evlilikteki güveni bozacak nitelikte.

Bu nedenle Yargıtay sıklıkla şu ayrımı yapar:

“Samimi fotoğraflar sadakat yükümlülüğü ihlali değildir; güven sarsıcı davranıştır.”

Tam olarak senin yukarıda sunduğun kararda olduğu gibi.

Bu davranış kusur sayılır mı?

Evet.
Hatta ağır kusur bile olabilir.
Fakat sadakat ihlali kadar ağır değildir.

Yargıtay’ın Bu Dosyada Verdiği Mesaj Ne?

Yukarıdaki kararda Yargıtay şöyle dedi:

  • Kadının başka erkekle samimi fotoğrafları var.
  • Fakat bunlar “sadakat yükümlülüğü ihlali” olarak yorumlanacak kadar ileri değildir.
  • Bu nedenle kadının “ağır kusurlu” kabul edilmesi yanlıştır.
  • Derece mahkemesi hatalı kusur dağılımı yapmıştır.
  • Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurludur.

Yargıtay burada çok önemli bir ölçüt koyuyor:

“Sadakat ihlali ancak güçlü, kesin ve zinayı gösteren delillerle ispatlanabilir. Bunun altındaki her şey güven sarsıcı davranıştır.”

Bu ölçüt, birçok boşanma davasında tarafların kusur oranını doğrudan değiştirir.

Neden Bu Ayrım Avukatlar İçin Hayati?

Bir dosyada “sadakat ihlali” iddiasını ileri sürmek ile “güven sarsıcı davranış” iddiasını ileri sürmek arasında fark:

  • Tazminat sonucu
  • Kusur oranı
  • Velayet değerlendirmesi
  • Nafaka talepleri
  • Kararın istinaf veya temyizde bozulma ihtimali

gibi çok kritik sonuçlar doğurur.

Örneğin:

  • Samimi fotoğraflarla “zina” iddia edilirse dosya çürür.
  • Ama “güven sarsıcı davranış” olarak ileri sürülürse kusur kabul edilir.

Bu da davanın kaderini belirler.

BaşlıkSadakat Yükümlülüğü İhlaliGüven Sarsıcı Davranış
Hukuki ÇerçeveTMK m.185/3 kapsamında eşlerin birbirlerine sadakat gösterme borcunun ağır ihlali olarak değerlendirilir.TMK m.166/1 çerçevesinde, evlilik birliğini zedeleyen ve ortak hayatı çekilmez hâle getirebilen güven ihlali davranışları kapsar.
Tipik Örnekler – Zina (fiilî cinsel ilişki)
– Evli iken başka kişiyle duygusal/romantik ilişki
– Evlilik dışı birliktelik itirafı
– Başka kişiyle aşırı samimi fotoğraf ve mesajlar
– Eşten önemli bilgileri sistematik olarak gizlemek
– Para, harcama, geçmiş ilişki gibi konularda sürekli yalan söylemek
Kusur AğırlığıGenellikle ağır kusur veya tam kusur kabul edilir, evliliğin temel direğini yıkar.Orta–ağır kusur aralığında değerlendirilir. Sadakat ihlali kadar ağır görülmeyebilir ama ciddi kusur sayılır.
Delil Standardı Çok güçlü, neredeyse kesin delil aranır:
– Otel kayıtları
– Açık içerikli fotoğraf / kamera kaydı
– Mesaj ve yazışmaların net içeriği
Şüpheyi güçlendiren ve güveni zedeleyen deliller yeterli olabilir:
– Samimi pozlar
– Flört sınırında yazışmalar
– Çelişkili beyanlar, gizlenen bilgiler
Boşanmadaki RolüTek başına boşanma sebebi olarak kabul edilebilir; çoğu dosyada boşanma için yeterli görülür.Genellikle olayların bütünü içinde değerlendirilir; diğer kusurlarla birlikte boşanmaya temel oluşturur.
Tazminata EtkisiKarşı eş lehine maddî ve manevî tazminat talebini çok güçlendirir; yüksek tazminatlara dayanak yapılabilir.Kusur oranına göre tazminat talebini destekler; ancak taraflar eşit kusurlu ise 174. madde tazminatı mümkün olmayabilir.
Yargıtay UygulamasıZina ve ağır sadakatsizlik iddialarında son derece sıkı ispat ölçütü uygular; ispatlanırsa ağır kusur kabul eder.Samimi fotoğraf, flört içerikli mesaj, gizlenen bilgi gibi unsurları çoğu kez “güven sarsıcı davranış” olarak nitelendirir.
Özet DeğerlendirmeEvliliğin çekirdeğine doğrudan müdahale eden, evlilik bağını kökten sarsan en ağır davranış grubu.Her zaman sadakat ihlali kadar ağır olmayabilir; fakat evliliğin devamı için gerekli güven zemininin altını oyar.

2. Hukuk Dairesi         2025/5202 E.  ,  2025/7097 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1399 E., 2024/859 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma – Mal Paylaşımı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 14. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/49 E., 2022/396 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın vekili tarafından; erkeğin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinden sonra vefat ettiği, davanın konusuz kaldığı, ne var ki fer’îler yönünden hüküm kurulması gerektiği belirtilerek erkeğin birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı -davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı- davalı kadın vekilinin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasına karşılık davalı -davacı erkek vekilince zina hukuki nedenine dayalı olarak, zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin zina hukuki nedenine dayalı davasının ve kadının asıl davasının reddine, erkeğin birleşen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlere karar verilmiştir. Kararın davacı -davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, kendi davasının reddi ve fer’îler yönünden istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğu belirtilerek kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davasının da kabulüne karar verilmiş, karara karşı kadın vekili tarafından 02.09.2024 tarihinde temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkeğe 24.07.2024 tarihinde tebliğ edilmiş, erkek tarafından süresinde temyiz isteminde bulunulmamıştır. Dolayısıyla, temyiz süresi geçtikten sonra davalı -davacı erkek 11.09.2024 tarihinde vefat etmiştir. Hüküm davacı -davalı kadın vekili tarafından ise yukarıda sınırlandırıldığı şekilde temyiz edilmiştir.

Bu durumda, davacı -davalı kadının asıl boşanma davasının kabulü kararının erkek tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği, bu nedenle taraflar arasındaki evliliğin ölümle değil boşanma ile sona erdiği anlaşılmaktadır.

Diğer yandan yapılan yargılama ve toplanan delillerden, İlk Derece Mahkemesince; davacı- davalı kadına fotoğraflar, mesaj ve telefon kayıtları esas alınarak sadakat yükümlülüğünü ihlal vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de kadının başka bir erkek ile samimi şekilde fotoğraflarının bulunmasının güven sarsıcı davranış boyutunda olup sadakat yükümlülüğünü ihlal olarak değerlendirilmesi doğru görülmemiştir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen erkeğin kusurlu davranışları da dikkate alındığında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurludur. Hal böyle iken kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğunun kabulü doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.

3.Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesine göre, boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre az kusurlu olması gerekir. Mahkemece; kadının erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davacı- davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Related Posts

Evlilik Öncesi Gizlenen Bir İlişki Boşanma Sebebi Sayılır mı? Yargıtay’dan Önemli Bir Karar

Evlilik Öncesi Cinsellik Boşanma Sebebi Midir? İnsan ilişkilerinde “güven” kırıldığı anda hiçbir şey eski hâline dönmez. Çiftler bazen yıllarca birlikte yaşar ama bir gün geçmişten gelen bir bilginin ortaya çıkması bütün dengeleri bozar. “Evlilik öncesi yaşanan bir olay neden bugünü...

Yorum Bırakın

Recent Articles

Kasım 26, 2025
Başka Kadınların Fotoğraflarını Beğenmek Boşanma Sebebi mi? Yargıtay Ne Diyor?
Kasım 26, 2025
Merve Taşkın’ın Hülya Avşar Programındaki Sözleri Suç mu?
Kasım 26, 2025
Sıfır Araçta Gizli Ayıp Çıkarsa Ne Olur? Yargıtay 2025 Kararı Ne Diyor? Aracımı Değiştirme Hakkım Var mı?
Kasım 26, 2025
Teknolojik Ürün İlk 6 Ayda Bozulursa Haklarım Neler? Satıcı Değişim Yapmak Zorunda mı? Para İadesi Alabilir Miyim?
Kasım 26, 2025
SEGBİS SİSTEMİ NEDİR? CEZA DAVASI UZAKTAN GÖRÜLÜR MÜ? CEZA DURUŞMAMA UZAKTAN KATILABİLİR MİYİM?
Kasım 26, 2025
Terör Övme Paylaşımı İfade Özgürlüğü Müdür? Devlet Bu Tür Paylaşımlara Müdahale Edebilir mi? Demokratik Toplumda Bu Sınır Nasıl Çizilir?
Kasım 26, 2025
Melike / Türkiye Davası Neden Açıldı? Facebook Beğenisi İşten Çıkarma Nedeni Olur mu? Bu Dava Ne Anlatıyor?
Kasım 26, 2025
Evlilik Öncesi Gizlenen Bir İlişki Boşanma Sebebi Sayılır mı? Yargıtay’dan Önemli Bir Karar
Kasım 25, 2025
TÜRKPATENT Adına Arayıp Para İsteyen Dolandırıcılar Kim? Bu Yöntem Nasıl İşliyor? Gerçekten Ücret Ödemek Zorunda Mısınız?
Kasım 25, 2025
E-DURUŞMA NEDİR? KİMLER KATILABİLİR? E-DURUŞMA İLE DAVAMI YÜRÜTEBİLİR MİYİM?
Kasım 25, 2025
Sığınakları Kimler Kiraya Veriyor? Sığınağı Dükkân Yapmak Suç mu? Belediye Bu Duruma Nasıl Müdahale Eder?
Kasım 25, 2025
İşe Motosiklet İle Gitmek Yasaklanamaz
Kasım 24, 2025
Kimliğimi Bıraktım Dolandırılır Mıyım?
Kasım 24, 2025
Bir Turist Hırsızları Ezerek Öldürdüğünde Neden Meşru Müdafaa Sayılmıyor? Gerçek Hukuki Çerçeve Nedir?
Kasım 24, 2025
Miras İntikali Nasıl Yapılır? Veraset İlamı, Rayiç Bedel, Beyanname ve Tapu Süreci