Günümüzde özellikle internet üzerinden gerçekleşen para transferleri, çoğu zaman masum bir ticari işlem gibi görünse de bazı durumlarda ciddi hukuki sorunlara yol açıyor. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 30.04.2025 tarihli kararı, “suç kastı olmadan” yapılan para transferlerinin cezai sorumluluk doğurup doğurmayacağına ilişkin önemli bir değerlendirme içeriyor.
Bu karar, öğrenci bir kişinin “komisyon karşılığı para havalesi” yapması sebebiyle nitelikli hırsızlık suçundan mahkûm edilmesi ve bu mahkûmiyetin “suç kastı bulunmadığı” gerekçesiyle kanun yararına bozulması sürecini ele alıyor. Banka Hesabı Kiralama hususu adına da önemli bir karar.
Olayın Arka Planı
Bir öğrenci, internet üzerinden tanıştığı yabancı şahısların iş teklifini kabul ediyor. Teklif basit: Türkiye’deki bazı firmalara satılan bilgisayar programlarının ödemeleri, öğrencinin hesabına yatacak ve o da bu paraları kendisine ulaşan başka hesaplara gönderecek. Karşılığında ise kendisine %5 komisyon tahsisi gerçekleşecek.
Ancak bu paraların kaynağı aslında, başka kişilerin banka hesaplarından bilgileri dışında çekilen meblağlar. Öğrenci, hesabına aktarılan paraları talimat üzerine havale ediyor ve bu işlem nedeniyle hakkında “bilişim sistemleri kullanılarak nitelikli hırsızlık” suçlamasıyla dava açılıyor.
Yerel Mahkeme ve İlk Kararlar
İlk derece mahkemesi, sanığın savunmasına rağmen, olayda suç kastının bulunduğunu kabul ederek mahkûmiyet kararı veriyor. Karar, istinaf ve temyiz aşamalarında da incelemeye konu oluyor.
Yargıtay 2. Ceza Dairesi, daha önce benzer olaylarda, sanığın gerçekten suç kastıyla hareket ettiğine dair yeterli delil olmadığı hallerde beraat verilmesi gerektiğine karar vermişti. Bu dosyada da, sanığın aslında iş teklifine inanarak hareket ettiği ve paraların suçtan elde edildiğini bilmediği yönündeki savunması dikkate alınarak benzer değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Yargıtay’ın Değerlendirmesi: Suç Kastı Yoksa Ceza da Yok
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, şu tespitleri yapıyor:
- Sanık, öğrenci olması ve maddi durumu nedeniyle iş teklifini kabul etmiş.
- Paraların suçtan elde edildiğini bildiğine dair kesin ve inandırıcı delil yok.
- Olayda sanığın suç kastı bulunduğu kanıtlanmamış.
Bu nedenle, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinin Kanun’a aykırı olduğu sonucuna varılıyor. Yargıtay, 5237 sayılı TCK m.142/2-e kapsamında verilen cezayı kaldırarak sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğini belirtiyor.
Kararın Önemi
Bu karar, özellikle “money mule” olarak bilinen, başkalarının paralarını komisyon karşılığı transfer eden kişilerin hukuki durumunu netleştiriyor. Yargıtay, bilmeden yapılan ve suç kastı bulunmayan işlemler nedeniyle mahkûmiyet verilemeyeceğini açıkça ortaya koyuyor.
Ancak burada dikkat etmek gereken nokta, “bilmemek” savunmasının inandırıcı ve delillerle destek almış olması. Eğer kişi, transfer ettiği paraların suçtan kaynaklı olduğunu bilecek durumda ise, kastın varlığı kabul olarak ceza hükmü gelir.
Sık Sorulan Sorular
1. Komisyon karşılığı para transferi yapmak suç mu?
Eğer transferi gerçekleşen paranın suçtan geldiğini biliyor veya bilecek durumda iseniz, evet suçtur. Bilmeden ve iyi niyetle gerçekleşen işlemler ise kast unsuru oluşmadığından suç teşkil etmez.
2. İnternetten tanıştığım yabancı biri hesabımı para transferi için kullanmak isterse ne yapmalıyım?
Kesinlikle kabul etmeyin. Bu tip durumlar kara para aklama, dolandırıcılık veya hırsızlık suçlarına karışma riskini taşır.
3. Suç kastı nasıl ispat olur?
Kast, kişinin fiilin hukuka aykırılığını bilerek ve isteyerek hareket etmesidir. Yazışmalar, işlem geçmişi, banka kayıtları ve iletişim içerikleri bu tespitte anlam ifade eder.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin bu kararı, suç kastı bulunmayan kişilerin cezalandırılmaması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Ancak, bu durum “her para transferi masumdur” anlamına gelmez. İnternetten tanımadığınız kişilerden gelen iş teklifleri, ciddi hukuki riskler barındırır.