Tapu kayıtlarında tutulan gerekli bazı bilgilerin eksik veya hatalı olması tapu kaydı düzeltme davasını gerektirebilir. Bu dava mülkiyet aktarıma yol açmamalıdır. Amaç yanlışlığın düzeltilmesi olup tapu sahibinin değişmesi değildir.  

Öncelikte tapuya düzeltme dilekçesi vermeyi unutmayın.  

İdare başvuru olmazsa davanız usulden reddedilebilir.  

Basit hatalar Tapu Sicil Tüzüğü 75 maddesince tapuya başvuru ile düzeltilebilir. Bu düzenlmeyle vatadandaşa hızlı ve ucuz şekilde tapu kaydı düzeltme imkanı tanınmıştır. Ancak, tapu müdürlüğüne yapılan başvurunun sonuçsuz kalması durumunda bu kez dava açmak gerekecektir.  

Tapu Sicil Tüzüğünün 25. Maddesine göre 

  1. malikin adı,  
  1. soyadı,  
  1. baba adı,  
  1. edinme nedeni,  
  1. tarih ve yevmiye numarası 

Yazılması zorunlu bilgilerdir.  

Sicilde yazılması zorunlu olmayan bilgilerin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. (Yargıtay 1. H.D, 2021/8840 E 2022/608 K) 

Doğum tarihinin eklenmesi, anne adı eklenmesi, komşu parsel tarifi eklenmesi gibi talepler ileri sürülemez.  

Tapu kaydı düzeltilmesi davasına hangi mahkeme bakar ? 

Çekişmesiz yargı işi olduğundan sulh hukuk mahkemesi görevlidir.  

Yargılama usulü nedir ? 

Basit yargılama usulü uygulanır. Sadece dava ve cevap dilekçeleri verilecektir. İddiaların genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla başlar. Tahkikat tamamlanıp sözlü yargılamaya geçildiğinde taraflara beyanda bulunmak üzere ayrıca süre verilmez.  

Tapu kaydı düzeltilmesi davası kime karşı açılır? 

Dava, kaydı hatalı veya eksik tutan tapu müdürlüğüne karşı açılacaktır.  

Tapu kaydı düzeltilmesi dava harcı ne kadar tutar?  

Dava harcı maktu olarak tarifeye göre güncel olarak belirlenir.  UYAP, davayı açarken yönlendirecektir.

Tapu kaydı düzeltilmesi davasında vekalet ücretine hükmedilir mi ? 

Davanın niteliği gereği tapu müdürlüğü yasal hasım olduğundan vekalet ücretine hükmedilmez.  

Tapu kaydı düzeltilmesi davasında mahkeme neleri inceler ? 

Kayıtlarda gözüken kişiyle, ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanmalıdır.  

İzlenmesi gereken yol şu şekildedir;  

  1. Tapu kayıtları ilk kayıttan itibaren sırasıyla celp edilmeli 
  1. Kadastro tutanakları tespit ve tescile esas tüm belgelerle beraber celp edilmeli 
  1. Tapuda kayıtlı malik isimi ile nüfus kayıt sistemi kıyaslanmalı, şayet aynı isimde birden çok kişi çıkarsa bu kişiler duruşmaya çağrılarak mülkiyet iddiaları olup olmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin bilgileri ve diğer tapu, kadastro kayıtları ile kıyaslanmalıdır, 
  1. Taşınmazın bulunduğu yerde kolluk ile araştırma yapılarak aynı isimde başka kişiler olup olmadığı sorulmalı,  
  1. Kayıt düzeltme isteyen davacının tanıkları dinlenmeli,  
  1. Mahkemece tüm incelemelere rağmen tereddüt giderilememişse taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılmalı, tanıklar ve bilirkişiler taşınmazın başında dinlenmeli,  
  1. Tapu ve nüfus bilgileri arasında tutarlılık bulunduğunda davanın kabulü gerekir. 

Nüfusa kaydedilmeden ölen kişinin tapu kaydı düzeltilemez. Tespit hükmü kurulabilir. 

Tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda amaç, tapu malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kaydındaki bilgilere uygun hale getirilmesidir. Bu nedenle nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değildir. Bu gibi hallerde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince tespit kararı verilmekle yetinilmelidir. Somut olayda, tapu kayıt maliki görünen …. oğlu …. ile …. oğlu ….’ın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, …. oğlu …. isminin …. oğlu …. olarak düzeltilmesine karar verilmesi doğru değildir.’ YARGITAY 1. Hukuk Dairesi Esas: 2022 / 1243 Karar: 2022 / 1606 Karar Tarihi: 24.02.2022 

Kimlikleri tespit edilemeyen kişilere kayyım atanarak dava açılması gerekir.  

Tapu kaydında paylı malik olarak görünen ve birleştirilen 2010/364 Esas sayılı dosyada davalı olarak gösterilen iki kişinin kimlikleri tespit edilemediğinden bu kişilerin davada temsil edilmeleri için öncelikle kayyım tayin edilmesi için tarafına yetki ve süre verilmesi, kayyım atanması ile taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.’ YARGITAY 1. Hukuk Dairesi Esas: 2016 / 11104 Karar: 2018 / 9367 Karar Tarihi: 19.04.2018 

Tapu idaresine başvuru zorunlu mudur ?  

İdari başvuru dava şartı olarak yorumlanmaktadır. Kanunda yazmasa da tüzükle getirilen düzenleme kanuni düzenleme gibi uygulamada yer edinmiştir. Tapu idaresine başvurulmadan açılan düzeltim davalarında mahkemeler usulden kararı verecektir.  

Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicili Tüzüğü’nün yürürlüğü zamanında 16.05.2016 tarihinde açılmış; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava tarihinden önce tapu sicil müdürlüğüne yapılan ve tapu sicil müdürlüğünün 29.09.2014 tarihinde reddettiği başvuru tapu kaydında isim düzeltilmesine ilişkin olmayıp intikal işlemi talebidir. 
 
Hemen belirtilmelidir ki, yeni Tapu Sicili Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi nazara alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği ve kayıt düzeltmeleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğu görülmektedir. 
 
Bu nedenle, yeni Tapu Sicili Tüzüğünün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihten itibaren, ilgililerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması kaçınılmaz olup, değinilen prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilen davanın dinlenebilme olanağı yoktur. 
 
Bunun yanında, ilgililerin tapu müdürlüklerine yaptıkları düzeltim başvuruları üzerine, tapu müdürlüklerinin Tüzüğün 75. maddesinde belirtilen araştırma ve soruşturmayı yapmadan verdikleri soyut içerikli ret kararları da davayı mahkeme önünde dinlenebilir hale getirmez. 
 
Diğer taraftan, Tapu Sicili Tüzüğünün 75. maddesine aykırı olarak verilen bu tür ret kararlarına karşı ilgililerin aynı tüzüğün 26. maddesine göre itiraz imkanı bulunmaktadır. 
 
Hâl böyle olunca, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.’ YARGITAY 1. Hukuk Dairesi Esas: 2018 / 197 Karar: 2018 / 637 Karar Tarihi: 01.02.2018 

Davacı …, kendisine ait 328 ada 28 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün tapu kayıtlarında ….480,00 metrekare olmasına karşın gerçek yüzölçümünün ….630,00 metrekare olduğunu ileri sürerek taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir. 
 
Mahkemece, dava, tapu kaydında düzeltim istemi olarak nitelendirilerek Tapu Sicil Tüzüğü’nün 75. maddesinde belirlenen idari başvuru prosedürü yerine getirilmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın gerçek yüzölçümünün tapu kaydında eksik yazıldığı iddiası ile dava açılmış olup; dava; açıklanan bu niteliği itibarı, 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesinden kaynaklanan düzeltme istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun “hataların düzeltilmesi” başlıklı 41. maddesinde; “kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.” denilmektedir. Somut uyuşmazlıkta ise; bu madde ile belirlenen idari başvuru yolu tüketilmeden dava açıldığına göre mahkemece açılan davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken; davanın nitelemesinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinde isabet bulunmamakta ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın açıklanan nedenlerle ve karar gerekçesinin DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA’ YARGITAY 16. Hukuk Dairesi Esas: 2015 / 7728 Karar: 2017 / 2482 Karar Tarihi: 17.04.2017 

İLGİLİ MEVZUAT  

TÜRK MEDENİ KANUNU 

III. Düzeltme Madde 1027- İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir.  

Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. 

 Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelik uyarınca re’sen düzeltir. 

Tapu Sicili Tüzüğü 

Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi MADDE 75 – (1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine;  

a) Senetsizden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye veya muhtarlıktan alınacak fotoğraflı ilmühaber,  

b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler, incelenmek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kaydedilerek düzeltilir. 

 (2) Zeminde inceleme, kadastro müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgeden yararlanılır. 

(3) Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ve eksikliklerin giderilmesinde de yukarıdaki fıkralar uygulanır.  

(4) Bu madde hükümleri uyarınca kayıt düzeltmeleri için müdürlüklere başvuru yapılması zorunludur. 

EMSAL KARAR ÖZETLERİ  

Taşınmazın bulunduğu yörede ‘…’ isimli kişilerin nüfus kayıtlarının getirtilmesi, ölü iseler mirasçıları tespit edilerek gerektiğinde çağrılarak mülkiyet iddialarının olup olmadığının sorulması, mülkiyet ihtilafının çıkması halinde davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi; mülkiyet iddiası yok ise davacı tanıklarının dinlenilmesi ve usulünce araştırma yapılarak, malikin ‘………’ olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi değildir’ YARGITAY 1. Hukuk Dairesi Esas: 2018 / 3198 Karar: 2018 / 12248 Karar Tarihi: 12.09.2018 

Somut olaya bakıldığında; talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarının (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanaklarının (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) getirtilmediği, nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde araştırma yapılmadığı, mahallinde keşif icra edilmediği, mahkeme tarafından gerçekleştirilen inceleme ile toplanan delillerin hüküm vermeye yeterli ve elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece açıklanan ilkeler doğrultusunda soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, tüm deliller toplandıktan sonra talebe konu taşınmazların maliki ile davacının aynı kişi olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yetinilerek hüküm kurulması doğru değildir. YARGITAY 14. Hukuk Dairesi Esas: 2017 / 2257 Karar: 2020 / 8204 Karar Tarihi: 08.12.2020 

Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. 
Dava konusu 127 ada 18 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma ile 590 ada 13 parsel sayılı taşınmaz olduğu, 65 ada 9 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından “….. karısı …..”nin Soyadı Kanunu’ndan önce ölmesi nedeniyle nüfus siciline tescili mümkün olmadığından, dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden bu kişi yönünden tespit kararı verilmesi gerekirken tescil kararı verilmesi, 65 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden hüküm kurulması gerekirken 69 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerinden karar verilmesi doğru değildir. YARGITAY 1. Hukuk Dairesi Esas: 2018 / 1264 Karar: 2018 / 10396 Karar Tarihi: 21.05.2018 
 

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan…… 06/04/1992 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı ve davalı kızları ile dava dışı oğulları…..ve mirasbırakanın ölen oğlu …..’dan olma torunları …. kaldığı, çekişme konusu taşınmazın 20/01/1979 tarihli tapulama ile mirasbırakan …. adına tescil edildiği, mirasbırakanın ½ payını 12/02/1992’de dava dışı ……’ye devrettiği, kalan payın ise mirasıbırakanın ölümü ile 09/06/1994 tarihinde mirasçılarına intikal ettiği, mirasçılardan …, ….paylarını aynı tarihte 4879 yevmiye numaralı işlem ile …. temlik ettikleri, ….. böylelikle taşınmazda 5/24’er pay ile paydaş oldukları, mirasçı Kerim’in ise payını 19/03/2004 tarih … yevmiye numaralı işlem ile davalı …’e satış suretiyle temlik ettiği, taşınmazın halen ½ pay ile dava dışı H., 5/24 pay ile davacı, 7/24 pay ile davalı adına kayıtlı olduğu sabittir.  

Türk Medeni Kanunu’nun 676. maddesinin son fıkrası uyarınca ‘Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.  

Somut olayda, davacının mirasta taksim iddiası olmakla birlikte, anılan yasal düzenleme gereğince tüm mirasçıların imzalarını taşıyan yazılı bir belge dosyaya sunulamadığı gibi, davalının iptali istenen payı dava dışı mirasçı Kerim’den satış suretiyle temlik aldığı görülmektedir.  

Hal böyle olunca, davacının taksim iddiasını yazılı belge ile kanıtlayamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.’ YARGITAY 1. Hukuk Dairesi Esas: 2017 / 3182 Karar: 2018 / 10346 Karar Tarihi: 17.05.2018 

Hemen belirtilmelidir ki, nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, davacının, murisi ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespitini istemekte hukuki yararı olduğu açıktır.  

Bu durumda, tapu kayıt maliki ile davacının murisinin aynı şahıs olduğu yönünde tam bir kanaat oluştuğu taktirde “Çoğun içerisinde az da vardır.” kuralı gereğince dava tespit davası olarak değerlendirilerek aynı şahıs olduklarının tespitine karar verilmelidir.  

Somut olayda, kayıt maliki … kızı …’nin …’ın annesi olduğu, … 1. Noterliği 27.09.1965 tarih 20369 yevmiye numaralı mirasçılık belgesinde baba adının … olduğu, dava dışı 136 ada 19 parsel sayılı taşınmazda ( aynı kişiler adına tespiti yapılan 18.10.1935 tarih 89 sıra nolu tapu senedine göre) …’nin … anası şeklinde kaydedildiği, 58 ada 2 parsel sayılı taşınmazda “… kızı …” şeklinde düzeltme yapıldığı ve …’nin nüfus kaydına rastlanmadığı gözetilerek tespit hükmü kurulması gerekirken iddianın ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.  

Hal böyle olunca, davacıların mirasbırakanı … ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.’ YARGITAY 1. Hukuk Dairesi Esas: 2016 / 16790 Karar: 2018 / 9473 Karar Tarihi: 25.04.2018 

Yorum Bırakın

Recent Articles

Mart 21, 2025
WhatsApp Hesabınızın Kapanacağına Dair Gelen Mesajlar Gerçek mi? Dikkat: Dolandırıcılık Olabilir!
Mart 21, 2025
Sahte Avukat SMS Dolandırıcılarını Anlama Rehberi 2025
Mart 20, 2025
Ruhsata Tabi Olmayan Yapılar ve Uyulması Gereken Esaslar
Mart 20, 2025
Yıkım İşleminde Dikkat Edilecek Hususlar
Mart 20, 2025
Birden Fazla Katlı Yapılarda Yapı Tatil Tutanağı Nasıl Tutulmalıdır?
Mart 20, 2025
Yapı Kullanma İzni Nedir? Yapı Kullanma İzni Ve Ruhsat Arasındaki Fark Nedir?
Mart 18, 2025
Paranın Değer Kaybı Davası 2025 Güncel Karar Munzam Zarar
Mart 17, 2025
Karar İncelemesi Ortaklığın Giderilmesi ve Ehil Mirasçılık Değerlendirmesi
Mart 17, 2025
Ortaklığın Giderilmesi Davası: Mirasçılar Arasında İhale Mümkün mü?
Mart 17, 2025
AYM Bireysel Başvuru Harcı Anayasa’ya Aykırıdır!
Mart 17, 2025
Vefat Eden Yakınımın Mallarını Nasıl Öğreniriz?
Mart 14, 2025
Yıkılacak Derecede Tehlikeli Yapıların Yıkımı İçin Tebligat Yapılması Zorunlu mudur?
Mart 14, 2025
Kira Sözleşmesi Bittiğinde Kiracı Otomatik Olarak Evden Çıkmak Zorunda mı?
Mart 13, 2025
Avukatlık Mesleğinin Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi: Ne Anlama Geliyor?
Mart 13, 2025
Maaşını Eksik veya Geç Alan İşçiler Ne Yapabilir? Haklarınızı Biliyor Musunuz?
× Avukata Sor