Menfi tespit davalarında zorunlu arabuluculuk şart değildir.

11. Hukuk Dairesi 2020/4396 E. , 2021/3198 K.”İçtihat Metni”MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİTaraflar arasında görülen davada Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.03.2019 tarih ve 2019/96 E. – 2019/166 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 19.09.2019 tarih ve 2019/851 E- 2019/1045 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyledava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı banka şubesinde 2010 yılında Genel Tarımsal Kredi Sözleşmesine kefil olarak imza attığını, söz konusu kredi sözleşmesine ilişkin imzası bulunan dosya kapatıldığı halde, imzasının, beyanının ve kabulünün bulunmayan başka bir dönemsel Genel Tarımsal Kredi Sözleşmesine ilişkin kendisinin yükümlülüklerini devam ettirdiğini ve kefil gösterdiğini tespit ettiğini, belirterek icra dosyasında borcunun olmadığının tespitine, kendisinden haksız yere tahsil edilen paranın yasal faizi ile tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddine, % 40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılamaya göre, bankacılık işlemi niteliğindeki tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline yönelik yapılan ilamsız icra takibinin dayanağı olan tarımsal kredi sözleşmesinde davacının kefilliğinin bulunmamasına dayalı olarak menfi tespit davası açıldığı, Tarımsal Kredi Sözleşmesi’ne dayalı davalar TTK’nın 4/1-f maddesi kapsamında mutlak ticari dava niteliği bulunduğundan görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğu, yargı çevresinde münferit yargılama yapan ticaret mahkemesi bulunmadığından davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakıldığı, diğer yandan eldeki davanın 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında dava şartı arabuluculuğa tabi davalardan olduğunun anlaşıldığı, davacının dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmadığı, davada davacının dava açmadan önce 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi kapsamında dava şartı arabulucuya başvurmadan dava açtığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, davaya esastan karar verilmediğinden davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.Bölge adliye mahkemesince, davacı, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna dair beyanda bulunmadığı gibi dosya içerisinde de arabuluculağa başvuruya (ve sona ermesine) ilişkin belge de bulunmadığı, bu durumda 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde yasaya aykırı bir hal söz konusu olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Bir ticari davanın açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olabilmesi bazı koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Buna göre; (a) Öncelikle konusu, bir miktar paranın ödenmesi olmalı, (b) Sonra dava konusu olan bir miktar paranın ödenmesi için yapılan talep, bir alacak veya tazminat talebi olarak ileri sürülmelidir. Bu koşulların bulunması halinde dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olacaktır. Bu koşulların gerçekleşmediği ticari davalarda davanın açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak kabul edilmeyecektir.Kanun maddesinin metni ve gerekçesi bu kadar açık ve net olup zorlamayla da olsa genişletici bir yorum yapılmasına elverişli değildir. Zaten ileri ve özgürlükçü hukuk düzenlerinde zorunlu ve emredici kuralların dar yorumlanması esastır. Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK’nun 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir.HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK’nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir. Ancak menfi tespit davaları sonucunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilemeyeceğinden, ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan Yasa Koyucu’nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece arabulucuya başvurulmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Related Posts

Kuduz Hayvan Saldırısında Haklarınız ve Yapmanız Gerekenler!

Kuduz Hayvan Tarafından Isırılma Durumunda Haklarımız Nelerdir? Kuduz Tehlikesi Karşısında Haklarınızı Nasıl Savunursunuz?Kuduz, halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturmakta ve bulaşıcı bir hastalık olarak toplum sağlığını doğrudan ilgilendirmektedir. Kuduz hayvanlar tarafından ısırılma olayları, sadece fiziksel sağlık açısından değil, aynı...

Sigara Firmasına Karşı Tazminat Davası Sigara Zararı: Sigara Firmalarına Nasıl Dava Açabilirsiniz?

Sigara Bağımlılığı Nedeniyle Vefat Eden Kişinin Yakınları Dava Açabilir Mi? Sigara bağımlılığı, sadece kişinin sağlığını değil, ailesini ve tüm toplumu etkileyen ekonomik ve sosyal sorunlara yol açar. Sigara firmalarının, bağımlılık yapan ürünler ürettiği ve bu ürünlerin zararlarını yeterince açıklamadığı iddiaları,...

İkinci Kez Düzenleme Ortaklık Payı DOP Kesintisi Yapılabilir Mi?

DOP’un Hukuki Dayanağı: Kurallar ve Sınırlar ile İkinci Kez DOP Kesintisi 1. DOP Nedir ve İlk Kez Kesintisi Nasıl Yapılır? DOP, yani Düzenleme Ortaklık Payı, bir taşınmazın (arsa veya arazi) yüzölçümünden, kamu hizmetleri için belirli bir oran alınmasıdır. Bu kesinti,...

Yapı Ruhsatı Nedir?

Yapı Ruhsatı Nedir ve İlgili Kanun Hükümleri? Yapı ruhsatı, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 21. maddesi başta olmak üzere, imar düzenini sağlamak amacıyla hazırlanan yönetmeliklere dayanılarak verilen bir belgedir. Bu belge, bir arsa üzerinde inşaat yapılabilmesi için belediye veya ilgili idareden...

Sit Alanına Yapı Kayıt Belgesi Alabilir Miyiz? Danıştay Ne Dedi?

Arkeolojik Sit Alanları, İmar Barışı ve Danıştay Kararı: Umutlar ve Gerçekler Arkeolojik Sit Alanları ve İmar Barışı Nedir? Arkeolojik sit alanları, geçmiş medeniyetlere ait kültürel ve tarihi izleri taşıyan, korunması gereken özel alanlardır. Türkiye’de bu alanlar, 2863 sayılı Kültür ve...

Nafaka Nasıl Ödenir Açıklama Yazalım Mı? Yazmazsak Ne Olur?

Nafaka Ödemelerinde Açıklama Yazmak Neden Önemli? Nafaka borcunuzu düzenli ve eksiksiz ödüyorsunuz. Peki, para transferi yaparken açıklama kısmını boş bırakmanın nelere yol açabileceğini biliyor musunuz? Bu küçük ama kritik ayrıntı, sizi büyük sorunlardan koruyabilir. Açıklama Yazılmazsa Ne Olur? Para transferinizin...

İdari İşlemin 5 Unsuru Nedir? İdari İşlemin İptali Nasıl Olur?

2577 Sayılı Kanun’un 2. Maddesi: Hukuka Uygunluk İlkesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi, idari işlemlerin hukuka uygun olması için yetki, sebep, şekil, konu ve amaç unsurlarının taşınması gerektiğini düzenlemektedir. Bu unsurların eksik ya da hatalı olması durumunda,...

Bayram Ve Genel Tatil Günleri Çalışanlara Ödenecek Ücret

Ücret Yerine İzin Verilmesi Uygulaması Hatalıdır Tatil günlerinde işçilerin çalıştırılması, iş hayatında sıkça karşılaşılan bir uygulama olmakla birlikte, bu durum çoğu zaman mevzuata aykırılıklar ve hak kayıpları doğuruyor. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 11 Haziran 2024 tarihli kararı (Esas: 2024/6685, Karar:...

DOP Düzenleme Ortaklık Payı İmar Kanunu 18 Nedir?

Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) Nedir? Düzenleme Ortaklık Payı (DOP), İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca arsa ve arazilerin düzenlenmesi için belediyeler veya özel idareler tarafından alınan bir paydır. Bu pay, düzenleme alanındaki ortak kullanım alanlarının (yol, park, yeşil alan, okul, ibadethane...

İş Sözleşmesi Devam Ederken İhtiyari Arabuluculuk ile Haklar Gasp Edilemez

Yargıtay’dan Çok Önemli Arabuluculuk Kararı: Hukuki Sınırlar Yeniden Çiziliyor Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, verdiği son kararıyla ihtiyari arabuluculuk süreçlerinin bazı uygulamalarının hukuka aykırı olduğunu belirtti. Bu karar, iş akitlerinin dava yolunu kesmek amacıyla arabuluculuk aracılığıyla sonlandırılmasının yarattığı hak kayıplarına dikkat...

İnternet Alışverişlerinde Tüketicinin Cayma Hakkı

Uzaktan Satış Nedir? Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Neleri Düzenler? Mesafeli sözleşme, satıcı ile tüketicinin fiziksel olarak bir araya gelmeden, telefon, internet veya diğer uzaktan iletişim araçları kullanarak yapılan satış sözleşmesidir. Bu tür sözleşmeler, ürün veya hizmetlerin tanıtımından satın alma işlemine...

Yapay Zeka İle Oluşturulan Cinsel İçerikli Fotoğraflar ve Şantaj

Yapay Zeka Kullanılarak Yapılan Dolandırıcılık ve Şantaj Yöntemleri: Kendinizi Nasıl Koruyabilirsiniz? Gelişen yapay zeka teknolojisi hayatımıza çeşitli kolaylıklar sağlarken, maalesef ki bu teknoloji kötü niyetli kişiler tarafından şahsi verileri suistimal etmek için de kullanılmaya başladı. Özellikle sosyal medya üzerinden ya...

Hasar Danışmanlarının Akıl Almaz Dolandırıcılık Yöntemi Hukuk Kılıfına Uydurulmuş Gasp

Hasar Kaza Dolandırıcılarının Sinsi Tuzağı: Bir Mağdurun Acı Hikayesi Günlerden bir gün, orta yaşlarda bir adam olan Selim Bey (isim ve olay kurgusal), talihsiz bir trafik kazası geçirir. Kaza sonrası yaşadığı şokun içinde, bir telefon alır. Karşıdaki ses, oldukça profesyonel...

İşçinin Cuma Namazı İbadet Hakkı

Cuma Namazı Nedeniyle İşten Çıkarılma: Hukuki Değerlendirme ve Yasal Dayanaklar Bir işçinin cuma namazına gitmesi gibi dini vecibelerini yerine getirmesi nedeniyle işten çıkarılması, Türkiye’de hem Anayasa hem de 4857 sayılı İş Kanunu açısından hukuka aykırıdır. 1. Anayasal Güvence: Din ve...

DOP Kesintisinin Yapılamadığı Durumlar Parasal Borçlanma Şerh

Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) Kesintilerinin Yapılamaması Sebebiyle Malik Borçlandırılması Ve İmar Kanunu 18 Düzenlemesi 1. Düzenleme Ortaklık Payının Hukuki Niteliği ve Genel EsaslarDOP, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesinde düzenlenen ve taşınmazların yüzölçümlerinden bedelsiz olarak ayrılan bir paydır. Bu kesinti,...

Yorum Bırakın

Recent Articles

Ocak 14, 2025
Kuduz Hayvan Saldırısında Haklarınız ve Yapmanız Gerekenler!
Ocak 9, 2025
Sigara Firmasına Karşı Tazminat Davası Sigara Zararı: Sigara Firmalarına Nasıl Dava Açabilirsiniz?
Ocak 3, 2025
İkinci Kez Düzenleme Ortaklık Payı DOP Kesintisi Yapılabilir Mi?
Ocak 3, 2025
Yapı Ruhsatı Nedir?
Ocak 2, 2025
Sit Alanına Yapı Kayıt Belgesi Alabilir Miyiz? Danıştay Ne Dedi?
Aralık 31, 2024
Nafaka Nasıl Ödenir Açıklama Yazalım Mı? Yazmazsak Ne Olur?
Aralık 31, 2024
İdari İşlemin 5 Unsuru Nedir? İdari İşlemin İptali Nasıl Olur?
Aralık 28, 2024
Bayram Ve Genel Tatil Günleri Çalışanlara Ödenecek Ücret
Aralık 25, 2024
DOP Düzenleme Ortaklık Payı İmar Kanunu 18 Nedir?
Aralık 24, 2024
İş Sözleşmesi Devam Ederken İhtiyari Arabuluculuk ile Haklar Gasp Edilemez
Aralık 24, 2024
İnternet Alışverişlerinde Tüketicinin Cayma Hakkı
Aralık 20, 2024
Yapay Zeka İle Oluşturulan Cinsel İçerikli Fotoğraflar ve Şantaj
Aralık 20, 2024
Hasar Danışmanlarının Akıl Almaz Dolandırıcılık Yöntemi Hukuk Kılıfına Uydurulmuş Gasp
Aralık 20, 2024
İşçinin Cuma Namazı İbadet Hakkı
Aralık 18, 2024
DOP Kesintisinin Yapılamadığı Durumlar Parasal Borçlanma Şerh
× Avukata Sor