Tanık listesi ne zaman verilir? Tanık listesi verilmemesinin yaptırımı nedir? Ön inceleme duruşmasından sonra tanık listesi sunulabilir mi?
Ömer Uğur GENÇCAN’ın sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımlar konuya açıklık getirmektedir.
‘Tanık listesi için “kesin süre” verilip dinlenme günü belirlenmesine rağmen tanık listesini kesin sürede VERMEMİŞ olan avukat; Eğer “tanıklarını” o duruşmada (belirlenen dinlenme gününde) hazır ederse hakim hazır edilen tanıkları DİNLEMEK zorundadır.
Tanık deliline “DAYANMAYANA” tanık listesi vermesi için mehil verilmez !.. Bu statüdeki avukat izleyen duruşmada tanıklarını hazır etse de hakim DİNLEYEMEZ. Hakim dinlese de hükme esas alınamaz.’ Yargıtay 2. HD Başkanı Ömer Uğur Gençcan
‘Tanık listesi, “HMK m. 139, f. 1/ç” hükmünde yer alan “BELGE” değildir.
O halde
Dilekçeler aşamasında sadece TANIK deliline dayandığınızı yazmanız yeterlidir. Tanıkların adını da “bu aşamada” yazmanızı emreden bir düzenleme YOKTUR!…
Tanık listesi istemek mahkemenin ön incelemede (HMK m. 137) “delillerin toplanması için yapacağı işlemin” bizatihi kendisidir.
Bu mehil, ön incelemede verilmemişse tahkikat duruşmasında verilmek zorundadır.’
Ömer Uğur GENÇCAN
Ön inceleme duruşmasına davet
MADDE 139- (1) Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve yukarıdaki maddelerde belirtilen incelemeyi tamamladıktan sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirir. (Değişik cümle:22/7/2020-7251/13 md.) Çıkarılacak davetiyede aşağıdaki hususlar ihtar edilir:
a) Duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar.
b) Tarafların sulh için gerekli hazırlığı yapmaları.
c) Duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği.
ç) Davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği.
Uygulamada tensip zaptı ile taraflara 2 haftalık kesin süre verildiği, tanık listesini bu kesin sürede sunulamadığı durumlarda tanık dinlenmediği konusu tartışılmaktadır. Tanık listesi sunulması için açıkça kesin süre verilmediği takdirde, tanık listesinin ön inceleme duruşmasında veya verilecek kesin süre içinde sunulabilmesi gerekir.
Ön inceleme duruşması (2)
MADDE 140- (1) Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder.
Ön inceleme duruşmasının amacı tarafların anlaşıp anlaşamadığı konuların tespitini içerir. Öncesinde tanık listesi sunmaya zorlanmak tarafların dava stratejisine aykırı olacaktır. Ön inceleme aşamasında taleplerin bir kısmı konusunda anlaşılması halinde, anlaşılamayan kısma ilişkin başka tanıklar seçilebilir veya tanıklar çıkarılabilir. Bu nedenle ön inceleme duruşmasından sonra tanıkların sunulması daha isabetli olacaktır. Ön incelemeye davet zaptı ile tanık sunmayı beklemek adalete erişim hakkını zedeleyecek, sıkı usul kuralları vatandaşları mağdur edecek, adalete güveni sarsacaktır. Usul hukuku yargılamayı hızlandırmak ve hukuk güvenliğini sağlamak yerine zorluk çıkaran prosedürler bünyesine katarsa amacından sapar.
————————-
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10109 E. , 2017/972 K.
‘Bilindiği üzere HMK.nun 121 ve 129/… maddesi uyarınca taraflar dilekçelerinde ellerindeki delilleri sunmak ve başka yerden getirilecek delillerin bilgisini vermek zorundadırlar. Aynı Kanunun 140. maddesine göre, dilekçelerde eksik olan delillerin ve bu konudaki bilgilerin en geç ön incelemede sunulması veya verilecek kesin sürede tamamlanması gerekir.
Somut olayda, mahkemece taraflar dilekçelerinde gösterdikleri; ancak, henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları ve masrafını yatırmaları için iki haftalık kesin süre verilmiş, tanık listesinin verilmesi hususu gözardı edilmiştir.
Taraflar dava ve cevap dilekçelerinde tanık deliline dayandıklarına göre mahkemece, usulüne uygun şekilde tanıklarını bildirmesi için süre verilmesi, bildirdikleri taktirde tanıklarının dinlenmesi, daha sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ….480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.’
———-
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/2709 E. 2016/9826 K.
‘Davacı eş dava dilekçesinde tanık deliline dayandığını bildirmiştir. Ön inceleme duruşmasında davacıya Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 140/5. maddesi gereğince “belge niteliğindeki delillerini mahkemeye sunması, başka yerden getirtilecek belgelerle ilgili açıklamada bulunması için” kesin süre verilmiş, ancak tanıklarını bildirmesiyle ilgili bir süre verilmemiştir. Delil gösteren taraf, karşı tarafın açık izni olmadıkça, o delile dayanmaktan vazgeçemez (HMK m. 196). Mahkemece, davacıya, bu kapsamda tanıklarının isim ve adreslerini gösteren listeyi sunması için usulüne uygun şekilde kesin süre verilerek (HMK m. 240/3) gösterdiği takdirde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240 ve devamı maddeleri uyarınca tüm tanıkları dinlenip, gerektiğinde mahallinde keşif de yapılarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı tespit edilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.05.2016’
———————
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/23725 E. 2015/24134 K.
‘Mahkemece 18.06.2013 tarihinde ön inceleme duruşması yapılmış, bu duruşmada tarafların anlaşamadıkları hususlar tespit edildikten sonra, davacı-karşı davalı erkeğe delillerini bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmiş ve tahkikat aşamasına geçilmesine karar verilerek, bu husus ve sonraki duruşmanın tahkikat duruşması olduğu taraflara bildirilmiştir. Davacı-karşı davalı vekili, 02.07.2013 tarihi dilekçe ile, davacı-karşı davalı ile görüşemediğinden tanık ve delillerini bildirmek üzere iki haftalık ek süre talep etmiştir. Tanık ve delillerini 16.7.2013 tarihinde bildirmiş, mahkeme ise 17.9.2013 tarihli tahkikat duruşmasında “Geçen celse Hukuk Muhakemeleri Kanununun 140/5. maddesi gereğince davacı-karşı davalı tarafa verilen iki haftalık kesin sürenin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 94/1. maddesi anlamında kanunca belirlenen sürelerden olup hakim takdiri ile uzatılıp kısaltılmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, süresinden sonra sunulan tanık listesindeki tanıkların dinletilmesi talebinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
Ön inceleme duruşmasında Hukuk Muhakemeleri Kanununun 140/5. maddesi uyarınca davalı-karşı davacıya verilen kesin mehil, tanık delili dışında, belge niteliğindeki delillerle ilgilidir. Bu mehil, tanık bildirme hakkını düşürmez. Davacı-karşı davalı erkek, tahkikat aşamasında verdiği 16.07.2013 tarihli dilekçesinde tanıklarının isim ve adreslerini mahkemeye bildirmiştir. Mahkemece, davalı-karşı davacının gösterdiği tanıkların dinlenmesi için gerekli avansın usulünce istenmesi (HMK.m.324) avans yükümlülüğünü yerine getirmesi halinde, gösterdiği tanıkların usulünce çağrılıp dinlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Açıklanan yönde işlem yapılmadan, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı- karşı davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.12.2015’