Bankadaki Para Taşınır Hükmündedir.
Haciz düşme süreleri taşınırlarda 6 ay taşınmazlarda 1 yıldır. Bankada haczedilen borçluya ait paralar taşınır hükmündedir.
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
Esas No:2015/2981
Karar No:2015/13263
K. Tarihi:11.5.2015
ÖZET : İİK’nun 106. maddesine
göre; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz
ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir. Borçlunun
üçüncü kişilerdeki alacağı taşınır hükmündedir. Aynı Kanun’un 110. maddesinde
ise; “Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp
da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar” hükmü yer
almaktadır.
Somut olayda; haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil
bankadaki paraya konulmuş olup İİK’nun 106. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre
borçlunun üçüncü kişi bankadaki alacağı menkul hükmünde ise de mahçuz para
alacağı için satış söz konusu olmadığından, paranın icra dosyasına celbi talebi
satış talebi gibi değerlendirilmelidir.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı
mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi
üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası
için Tetkik Hakimi Ahu Başgöz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya
içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp
düşünüldü:
Alacaklı tarafından, kesin rehin açığı belgesine dayanılarak, yapılan genel
haciz yoluyla takibin kesinleşmesi üzerine takip borçlusunun T.C. Ziraat
Bankası’nda bulunan para alacaklarına 12.02.2014 tarihinde haciz şerhi
konulduğu, borçlunun 21.08.2014 tarihinde İİK’nun 106. ve 110. maddeleri
gereğince haczin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu
kararın şikayet konusu yapıldığı, mahkemece takip tarihi dikkate alınarak haciz
konulmasının üzerinden menkul mallar için öngörülen 1 yıllık sürenin
geçmediğinden bahisle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK’nun “paraya
çevirme” başlığını taşıyan 106 ve devamı maddelerinde taşınır ve taşınmaz
malların satış usulü düzenlenmiştir. 02/07/2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun ile
yapılan değişikliklerin; anılan Kanun’un 106. maddesine göre Kanunun yayım
tarihi olan 05/07/2012 tarihinden itibaren 6 ay sonra yürürlüğe gireceği
düzenlenmiştir. 12.02.2014 günlü haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan
6352 Sayılı Yasa ile değişik İİK’nun 106. maddesine göre; “Alacaklı, haczolunan
mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden
itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir. Borçlunun üçüncü
kişilerdeki alacağı taşınır hükmündedir. Aynı Kanun’un 110. maddesinde ise;
“Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da,
bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar” hükmü yer
almaktadır.
Somut olayda; haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil
bankadaki paraya konulmuş olup İİK’nun 106. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre
borçlunun üçüncü kişi bankadaki alacağı menkul hükmünde ise de mahçuz para
alacağı için satış söz konusu olmadığından, paranın icra dosyasına celbi talebi
satış talebi gibi değerlendirilmelidir.
Bu durumda alacaklı tarafından haciz tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde bu
paraların istenerek icra dairesine gönderilmesi isteminde bulunulmadığı ve
borçlunun haczin kaldırılmasını talep ettiği 21.08.2014 tarihinde 6 aylık
sürenin geçmiş olması nedeni ile haciz İİK’nun 110. maddesi uyarınca
kalkmıştır.
O halde; mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı
gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda
yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca
(BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden
itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/05/2015 gününde
oybirliğiyle karar verildi.