İşsizlik sigortası 4447 sayılı Kanun’un 46 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İşsizlik sigortası Kanun’un aradığı koşulları taşıyıp işsiz kalan işçileri kısmen de olsa işsizlik riskine karşı korumak amacıyla getirilmiştir. Kanun bu sigortayı, “bir işyerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, herhangi bir kasıt ve kusuru olmaksızın işini kaybeden sigortalılara işsiz kalmaları sebebiyle uğradıkları gelir kaybını belli süre ve ölçüde karşılayan, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren zorunlu sigorta olarak tanımlamaktadır.

Şartlar nelerdir?
İşsizlik Ödeneğinden Yararlanma Koşulları
- Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak,
- Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olmak,
- Hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak,
- Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine şahsen ya da elektronik ortamda başvurmak,

Kanun’un 46. maddesine göre, “İşsizlik sigortası primlerinin toplanmasından Sosyal Sigortalar Kurumu, diğer her türlü hizmet ve işlemlerin yapılmasından İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü görevli, yetkili ve sorumludur. Bu amaçla, İş ve İşçi Bulma Kurumu bünyesinde; İşsizlik Sigortası Fonuna aktarılan işçi, işveren ve devlet katkılarının Yönetim Kurulu kararları çerçevesinde değerlendirilmesine ilişkin işlemleri yürütmek, primlerin kişi bazında kaydını tutmak, işsizlik ödeneği ödenmesine ilişkin her türlü işlemleri yapmak, sigorta primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna yatırılmasını sağlamak, işsizlere yönelik mesleki eğitim tedbirleri ile ilgili işlemleri yapmak ve bu Kanun’un uygulanması ile ilgili olarak Kanunla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere İşsizlik Sigortası Daire Başkanlığı kurulmuştur.

İşsizlik maaşı alamamak dava sebebi olabilir. İşçi çıkış kodunun hatalı gösterilmesi halinde yapılacaklar.
İşveren ile işçi arasında tartışmalı ayrılık yaşandığında, kötü niyetli işverenler işçinin çıkış kodunu istifa olarak, hırsızlık olarak, devamsızlık olarak göstermekte, böylece işçi işsizlik maaşına hak kazanamamaktadır.
İşverenin kötü niyetli olduğu bu durumlarda işverene karşı dava açılıp, işçilik alacakları ile beraber işsizlik maaşından yoksun kalınmasını nedeniyle tazminat da talep edilebilir.
Arabuluculuk uzlaşma tutanağı mahkeme kararı yerine geçer.
Her ne kadar işveren haksız yere işten çıkarmış ve çıkış kodunu hatalı girmiş olsa da arabulucuk uzlaşma tutanağının İşkur’a sunulması ile çıkış kodu düzeltilmekte işçi işsizlik maaşı almaktadır.
EMSAL KARAR;

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi ESAS: 2011/799 KARAR: 2013/9579
Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, işsizlik maaşı alınamamasından meydana gelen maddi zarar alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik HakimiM.Kılınç tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün …Tapu Sicil Müdürlüğündeki TAKBİS 2 projesi kapsamında çalıştığını, iş akdinin davalı şirket tarafından 01.09.2006 tarihinde feshedildiğini iddia ederek, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, işsizlik maaşı alınamamasından meydana gelen maddi zararın faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının şirket unvanını tam olarak yazmadığını, böyle bir tüzel kişilik mevcut olmadığını, davacının şirket unvanını bilebilecek durumda olduğunu, davanın doğru tarafa yöneltilmemiş olmasından ve dava dilekçesinin usule uygun olmamasından dolayı davanın reddi gerektiğini, tüm alacaklar bakımından zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili şirket nezdinde bir alacağı bulunmadığını, davacının görevinin bilgisayara proje çerçevesinde veri girişi yapmak olduğunu, veri girişi yapılacak programın Tapu Sicil Müdürlüğü içerisindeki bilgisayarlarda bulunduğunu, tapu sicil müdürlüğünde ise mesai saatlerinin belli olduğunu, normal mesai saatlerinden sonra fazla mesaiye kalınması ve hafta sonları da çalışılmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin fazla çalışma yapmalarına yönelik bir talebinin de olmadığını, davacının işe başlama tarihinin 07.10.2005, işten ayrılma tarihinin 01.09.2006 olduğunu, çalışmasının bir seneyi doldurmadığını, bu nedenle kıdem tazminatı alacağı bulunmadığını, iş akdinin feshi nedeninin bizzat davacının davranışlarından kaynaklandığını, haklı fesih söz konusu olduğunu, bu nedenle davacının ihbar tazminatı alacağı da bulunmadığını, bu doğrultuda davacının işsizlik maaşı almasının da mümkün olmadığını, davacının 01.09.2006 tarihinde işten ayrılıp, 22.11.2006 tarihinde yeni işe başladığını savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının, davalı işyerinde, 07.10.2005-01.09.2006 tarihleri arasında 10 ay 25 gün süre ile çalıştığı, dosyada bulunan 2006 yılı Eylül ayı bordrosuna göre bir günlük brüt ücretinin 18.61.TL, 30 günlük brüt ücretinin ise 558,30.TL olduğu, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre, hizmet sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin işveren tarafından ispatlanması gerektiği, davalı tarafın hizmet akdinin davacının davranışlarından kaynaklı haklı olarak feshedildiğini ve derhal fesih hakkının kullanıldığı iddia etmiş ise de, bu iddiayı kanıtlar nitelikte bilgi ve belge ibraz edilemediği, buna göre iş akdinin, davalı işveren tarafından feshedildiği, feshin haklı nedene dayanmadığı, davacının davalı işverenden, 521,08 TL ihbar tazminatı, takdiren %30 hakkaniyet indirimi uygulanmak suretiyle 2.109,24.TL fazla çalışma ücreti, 763,01 TL işsizlik maaşını alamamasından kaynaklanan maddi zararı olduğunun anlaşıldığı, davacının davasının bu kısımlar yönünden kabulüne, davacının davalı işverendeki hizmet süresi bir yılın altında olduğu gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşsizlik parasının muhatabı Türkiye İş Kurumu olup, davacının haksız feshe dair kesinleşen kararı Türkiye İş Kurumu’na ibrazı halinde diğer koşullar oluşmuşsa işsizlik parası ödeneceğinden, mahkemece davalı şirket aleyhine açılan işsizlik parasından kaynaklanan tazminat talebinin reddi gerekirken, kabulü hatalıdır.
F) Sonuç:
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.