İcra Takibi Nedir? Borçluya Karşı Nasıl Başlatılır, Nasıl İtiraz Edilir?
Hepimizin çevresinde “paramı verdim geri alamadım” diyen birileri mutlaka olmuştur. Kimisi güvendiği arkadaşına borç verir, kimisi kira alacağını ya da senedini tahsil edemez. Peki bu durumda “icra takibi başlatmak” denen şey ne anlama geliyor? Her isteyen herkese icra takibi yapabilir mi? İtiraz edilirse ne olur?
İcra takibi nedir?
İcra takibi, bir kişinin (alacaklının) borçlu olduğunu düşündüğü başka bir kişiden (borçludan) devlet aracılığıyla parasını veya hakkını zorla tahsil etme yoludur.
Kısacası, “Benim sana borcum yok” diyen birine karşı artık devlet kapısından tahsil yoluna gitmektir. Bu işlemler İcra Dairesi üzerinden yapılır ve resmi bir süreçtir.
Herkes herkese icra takibi yapabilir mi?
Evet, teknik olarak herkes herkese icra takibi başlatabilir.
İcra dairesi, senin gerçekten haklı olup olmadığını araştırmaz. “Alacağım var” diyorsan, dilekçeni verip takip başlatabilirsin.
Ama şunu unutmamak gerekir: takip başlatmak kolaydır, ispatlamak zordur.
Çünkü ilamsız icra takibi, yani halk arasında “boş icra” denilen takip türünde, başvuru aşamasında hiçbir belge göstermek zorunda değilsin.
Elinde senet, sözleşme ya da dekont olmasa bile “İlamsız Örnek 7” ödeme emriyle dilediğin kişiye takip başlatabilirsin.
İcra dairesi senin haklı olup olmadığını araştırmaz; sadece talebini kayda alır ve borçluya tebligat gönderir.
İtiraz olursa ne olur?
Borçlu kişi ödeme emrini aldıktan sonra 7 gün içinde “borcum yok” diyerek itiraz edebilir.
Bu durumda takip kendiliğinden durur.
Yani icra dairesi artık hiçbir işlem yapamaz.
İcra, durduğu yerde bekler. Bundan sonraki adım artık mahkemededir. Alacaklı olduğunu iddia eden dava açıp mahkemeden karar almalıdır. Yani birine borç verdin, icraya koydun ama geri ödemediler itiraz ettiler. Borç verip geri alamadığını mahkemeden ispat etmen gerekiyor.
İtirazın iptali davası nedir?
Alacaklı kişi, borçlunun yaptığı itirazın haksız olduğunu düşünüyorsa İtirazın İptali Davası açabilir.
Bu dava asliye hukuk mahkemesinde görülür.
Ama burada önemli bir şart vardır: alacaklının elinde borcu kanıtlayan yazılı bir delil (örneğin senet, sözleşme, banka dekontu) bulunmalıdır.
Mahkeme, borçlunun gerçekten borçlu olduğuna karar verirse takip yeniden devam eder ve borçlu, yüzde 20 oranında inkâr tazminatı ödemek zorunda kalabilir.
İtirazın kaldırılması davası nedir?
Bu yol, İcra Mahkemesi üzerinden yürütülen, mahkeme dışı en hızlı çözüm yollarından biridir.
Ancak her alacaklı bu yola başvuramaz. Bunun için elinde, borcu ispat eden özel nitelikli belgelerden birinin bulunması gerekir.
Bu belgeler İcra ve İflas Kanunu’nun 68. maddesinde sayılmıştır.
Kısaca özetlemek gerekirse;
- İmzası inkâr edilmemiş senetler,
- Noterlikçe düzenlenmiş veya onaylanmış belgeler,
- Resmî dairelerin veya yetkili makamların düzenlediği belgeler,
- Ticari defter kayıtları (karşı tarafın imzasını taşıyorsa),
- Mahkeme veya hakem kararları,
bu kapsama girer.
Alacaklının elinde bu türden bir belge varsa ve borçlu ödeme emrine itiraz etmişse, alacaklı “itirazın kaldırılması” talebiyle icra mahkemesine başvurabilir.
İcra mahkemesi, belgeleri inceler; borçlunun itirazını haksız bulursa, takip kaldığı yerden devam eder.
Böylece alacaklı, uzun bir hukuk davası açmak zorunda kalmadan icra takibini sürdürebilir.
Ayrıca mahkeme, borçlunun itirazını kötü niyetle yaptığını tespit ederse, borçlu aleyhine %20 oranında inkâr tazminatına da hükmedebilir.
Borç verdiğin kişiye icra takibi nasıl yapılır?
- Elinde borcu kanıtlayan bir belge varsa (örneğin senet, yazılı borç ikrarı, banka dekontu), bu belgeyle yoksa da sadece bir takip talebi dilekçesi ile İcra Dairesine gidilir.
- Gerekli harçlar ve posta masrafları vezneye yatırılır.
- Dosya esas numarası alır ve e devlete kaydedilir.
- “Ödeme emri” düzenlenir ve borçluya gönderilir.
- Borçlu 7 gün içinde itiraz etmezse takip kesinleşir.
- Bu aşamadan sonra borçlu adına kayıtlı mallara ve banka hesaplarına haciz işlemi yapılabilir.
Borçlunun itiraz etmesi durumunda ise artık yukarıda anlattığımız itirazın iptali veya duruma göre kaldırılması davası açılır. Hangi dava açılması gerektiğini mutlaka bir avukatın takdir etmesi gerekir.
Borçlu itiraz etmeyi unutursa ne olur?
Borçlu 7 gün içinde itiraz etmezse, takip kesinleşir ve artık borçlu “borcum yoktu” diyemez.
Bu aşamadan sonra mallarına haciz gelebilir, banka hesapları bloke edilebilir.
Ancak borçlu sonradan “benim gerçekten borcum yoktu, haksız yere icra takibi yapıldı” diyorsa menfi tespit davası açabilir. Yani bu iddiasını mahkeme önünde ispatlamak zorundadır.
Menfi tespit davası nedir?
Menfi tespit davası, borçlunun “aslında ben bu borcu ödemek zorunda değilim” diyerek açtığı davadır.
Ama burada ispat yükü tersine döner:
Alacaklı, gerçekten bir alacağı olduğunu yazılı delille ispat etmek zorundadır.
Eğer ispatlayamazsa, mahkeme borcun olmadığını tespit eder.
Borçlu bu durumda icrada ödediği parayı geri alabilir.
Kısaca toparlarsak:
- İcra takibi başlatmak kolaydır ama haksız yere yapılırsa tehlikelidir. En azından whatsapp yazışmaları olması faydalıdır.
- Borçlu 7 gün içinde itiraz ederse takip durur.
- Alacaklı, itirazın iptali veya kaldırılması davasıyla süreci mahkemeye taşır.
- Borçlu, itiraz etmeyi kaçırırsa bile menfi tespit davasıyla kendini koruyabilir.
- Her şeyin temelinde yazılı delil vardır. Delil yoksa ne alacaklı hak kazanır ne borçlu kendini kurtarabilir.


















