Ses kaydı almak, suç mudur?
Bu soru, çağımızın teknolojik imkanlarıyla birlikte sıkça gündeme gelen, hukuki sonuçları olan bir meseledir. Bu yazıda, ses kaydı almanın hukuki durumunu ve bu konuda Yargıtay kararlarının ışığında açıklamaları ele alacağız.
Ses Kaydı Almanın Hukuki Durumu ve Suç Kavramı
Hukuka göre, ses kaydının alınması genellikle iki temel nedenle suç teşkil eder. Birincisi, bir kişinin özel hayatının gizliliğinin ihlal edilmesi, ikincisi ise ses kayıtlarının izinsiz olarak dağıtılmasıdır. Ancak, bu durumun suç oluşturup oluşturmadığı, ses kaydının alınma amacı ve kullanılacağı bağlama göre değişir.
Örneğin, ses kaydını bir kişiyi ifşa etmek, dedikodu yaymak veya başkalarına özel görüşmeleri açıklamak amacıyla alıyorsanız, bu durum özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği için suç teşkil eder.
Özel hayatın gizliliğini ihlal
Madde 134- (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
Kendimi Savunman İçin Ses Kaydı Alabilir Miyim?
Ses kaydını kendinizi savunmak için kullanıyorsanız, durum değişir. Size karşı hakaret veya tehdit içeren bir durumda, bu kayıtları savunma aracı olarak kullanabilirsiniz.

Örneğin, sizinle hakaret içeren bir diyalogda bulunan bir kişiye karşı ses kaydı almak, hukuk önünde kabul gören bir savunma hakkıdır. İlgili Yargıtay kararları da bu yöndedir.
Dolayısıyla, bir kişiye hakaret eden bir başkasının iznini almadan ses kaydı almak suç teşkil etmez. Ses kaydı, size yapılan hakaret ve tehditleri kanıtlama konusunda önemli bir araçtır. Zaten size karşı hakaret ve tehditler ileri süren kişiye karşı ses kaydı almak için izin istemek olsa olsa hakaretin dozunu arttırır.
Tuzak Kurarak Ses Kaydı Alınmamış olması Gerekir
Ses kaydının karşı tarafa tuzak kurularak alınmamış olması gerekir. Eğer karşı tarafı bilerek arayıp ses kaydını kurup, önceden hazırlanmış ses kaydına karşı tarafı kızdırarak aldığınız hakaret ve tehditler, hukuka uygun bir delil sayılmayacaktır. Alınan ses kaydının günlük hayatta spontane, rutin şekilde plansız olarak alınması, Yargıtay tarafından aranmaktadır.
“Somut olayda; taraflar arasında ailevi geçimsizlik olup, çocuklara bakım konusunda sorunlar olduğu, aralarında çok sayıda telefon görüşmesi bulunduğu, telefon görüşmesi dışında da tehditlerde bulunduğunun belirtilmesi, telefon görüşmelerinin önceden bir plan yapılmadan ve sanığı böyle bir görüşme ve konuşmaya yöneltmeyen katılan tarafından gizlice kaydedilmesi, kanıtların kaybolması ve bir daha elde edilememesi tehlikesini ortadan kaldırmaya yönelik zorunlu bir önlem niteliğinde olup, telefon görüşmesinin, sanık tarafından da doğrulanması, konuşmayı tahrik altında yaptığını savunması, aramanın sabit olması karşısında, hukuka uygun biçimde elde edildiği saptanan bu ses kaydının delil olarak kabulü ile sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” YARGITAY 4. Ceza Dairesi Esas: 2015 / 27061 Karar: 2020 / 2010 Karar Tarihi: 29.01.2020
Kriter | Açıklama |
---|---|
Ses Kaydının Zorunluluk İlkesi | Ses kaydının kanıt olarak kabul edilebilmesi için zorunlu bir önlem olması gerekmektedir. Bu, kanıtların başka bir yolla elde edilemeyeceği veya kanıtların kaybolması tehlikesinin bulunduğu durumlarda geçerli olabilir. |
Tehdit veya Planlama Olmaması | Eğer ses kaydı, diğer tarafın belirli bir görüşme veya konuşmayı yapmaya yönlendirilmesi veya tehdit edilmesi amacıyla yapılmışsa, bu tür bir ses kaydı kanıt olarak kabul edilemez. |
Ses Kaydının Doğrulanması | Ses kaydının, konuşmayı yapan kişi tarafından da doğrulanması gerekmektedir. Bu, ses kaydının doğruluğunun ve güvenirliğinin tespit edilmesi açısından önemlidir. |
Arama Kaynağının Sabit Olması | Telefon görüşmesinin sabit bir kaynaktan yapılması, ses kaydının kanıt olarak kabul edilmesi açısından önemlidir. Bu, ses kaydının alındığı ortamın ve şartların belirli ve sabit olması anlamına gelir. |
Hukuka Uygunluk İlkesi | Ses kaydının hukuka uygun bir biçimde elde edilmiş olması gerekmektedir. Bu, kişinin özel hayatının gizliliği ve diğer temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmemesi anlamına gelir. |
Ses Kaydı Alamadım Ancak Şahitlerim Var? Hakaret Şahitlerle İspatlanabilir Mi?
Ses kaydı olmaması durumunda, çevrenizdeki kişilerin tanıklığı da geçerli olabilir. Bazı kişiler, telefon görüşmelerini telefonun hoparlörü açık olacak şekilde gerçekleştirir. Bu durumda, çevredeki kişiler konuşmalara şahit olabilir ve bu durumlarını yasal bir şekilde belgeleyebilirler.

Tanıkların ad soyad adres ve cep telefonlarının şikayet dilekçesinde belirtilmesi ve polis tarafından dinlenmesinde fayda vardır.
Hakaret ve Tehdit Nedeniyle Tazminat Alabilir Miyim?
Tazminat Avukatı olarak, size hakaret ve tehdit eden kişiye karşı tazminat davası açmanızı tavsiye ediyorum. Hakaret nedeniyle alacağınız tazminat bir araba aldıracak kadar bereketli olmasa da karşı tarafı sinir edecek derecede ağır olacaktır.

Ancak dikkat etmeniz gereken detay, karşı tarafın borcu batık olmaması ve bu tazminat davası sonucunda çıkan parayı ödemek zorunda kalmasıdır. Eğer kişi, köprü altında yatan borca batmış ve herkese borç takmış, üzerine kredi kartı bile olmayan çulsuz bir kişi ise açtığınız dava masrafları üzerinize kalacak, karşı taraftan parayı alamayacaksınız.
Eğer bir tazminat avukatına ihtiyacınız varsa, sizin için bu tazminat davasını açabilir; hatta karşı taraftan avukatlık ücreti bile tahsil edebiliriz. Whatsapp hattından bize ulaşabilirsiniz.