Trafik Kazası Sonrası Gerçek Ücretin İspatı: Tazminat Davalarında En Kritik Unsur
Bir trafik kazası olduğunda taraflar çoğunlukla “kim kusurlu, kimin hatası daha fazla?” sorusuna odaklanır. Oysa tazminat davalarında yalnızca kusur oranı değil, gerçek gelirinizin doğru şekilde ispat edilmesi de tazminat miktarını belirleyen en temel unsurdur. Duygusal metinlerle ya da “haklıyım” söylemleriyle dava kazanılmaz; mahkeme, somut ve belgeli ispat ister.
Trafik kazası sonrası gerçek geliri ispat etmek neden önemli?
Bir trafik kazasında yaralanan veya vefat eden kişinin yakınları için tazminat hesabı yapılırken gelir düzeyi esas alınır.
- Eğer kişi asgari ücretli görünüyorsa, tazminat hesabı da buna göre yapılır.
- Ancak gerçekte daha yüksek bir gelir elde ediliyorsa ve bu mahkemeye belgelerle sunulmazsa, kişi ciddi miktarda hak kaybına uğrar.
Ben şu kadar maaş alıyorum” demek tek başına yeterli değil. Ancak “hiçbir şey söylememek” çok daha büyük bir hata. Çünkü böyle olunca mahkeme otomatik olarak asgari ücret tabanını alıyor ve bu da kişinin gerçekte alması gereken tazminatın üçte biri, bazen onda biriyle sınırlı kalmasına yol açıyor.
Hangi belgeler gerçek geliri ispat eder?
Gerçek ücretin ispatında mahkemeler öncelikle resmi kayıtları dikkate alır.
- Maaş bordroları
- SGK kayıtları
- Vergi beyannameleri (özellikle serbest meslek veya ticari gelirlerde)
- Banka hesap hareketleri
- Fatura ve makbuzlar
- Sözleşmeler (iş sözleşmeleri, hizmet akitleri vb.)
Eğer kişi kayıt dışı çalışıyorsa, bu kez tanık beyanları, sektör ortalamaları ve bilirkişi incelemeleri devreye girer. Ancak şunu bilmek gerekir: Bordroda düşük gösterilen maaş, bordro kadar kabul edilir. Gerçek maaşın daha yüksek olduğunu kanıtlamak isteyen taraf, mutlaka ek deliller sunmalıdır.
Dava dilekçesinde gerçek gelir nasıl bildirilir?
Dava dilekçesinde yalnızca “Müvekkilimin maaşı yüksekti” demek yeterli değildir.
- Gelir kalemleri ayrıntılı yazılmalı,
- Hangi belgelerle ispatlandığı tek tek belirtilmeli,
- Gerektiğinde tanık listesi eklenmelidir.
Hakim, dilekçede somut delil gösterildiğinde bilirkişiye yönlendirerek gerçek geliri hesaplatır. Eğer bu yapılmazsa, kazazede ya da yakınları asgari ücret üzerinden hesaplanan düşük tazminata mahkûm olur.
Gerçek gelirin ispat edilememesi ne sonuç doğurur?
- Tazminat hesabı asgari ücretle sınırlı kalır.
- Uzun yıllara yayılacak kayıp, çok daha düşük bir rakamla sınırlanır.
- Hak kaybı, geri dönüşü olmayan boyutlara ulaşır.
Kısacası dava sonunda elinize geçen miktar, yaşam standardınızı karşılamaktan uzak olabilir.
Kusur oranı mı, gelir ispatı mı daha önemli?
Elbette kusur oranı da belirleyicidir. Ancak kusur oranı düşük olsa bile yüksek gelirini ispat edemeyen kişi, beklediğinden çok daha az tazminat alır.
Örneğin:
- %20 kusurlu olan bir mühendis, maaşını belgeleyemezse asgari ücret üzerinden hesap yapılır.
- %50 kusurlu ama gelirini belgelerle ortaya koyan başka bir kişi ise, daha yüksek tazminat elde edebilir.