Adliyeden Geldiklerini Söylüyorlar! Uzlaştırma Bürosu Adı Kullanılarak Yapılan Yeni Dolandırıcılık Yöntemi
Geçmişte “savcıyım”, “komiserim”, “mahkeme kararı var” diyerek insanları korkutan dolandırıcılar, şimdi daha sofistike bir senaryoyla karşımızda. Üstelik bu sefer “hukuk bürosu”, “uzlaştırma bürosu” gibi kulağa gerçek gelen kurum adlarını kullanıyorlar. Amaç yine aynı: Sizi paniğe sürükleyip, para koparmak.
Bu yazıda, İstanbul Anadolu Adliyesi Uzlaştırma Bürosu adı kullanılarak yapılan ses kaydıyla belgelenmiş bir dolandırıcılığı adım adım inceleyeceğiz. Hangi cümlelerle kandırıyorlar, hangi aşamada sizden para istiyorlar, ne gibi taktikler kullanıyorlar? Hepsini detaylıca ele alacağız.
“STRTP Hukuk Bürosu’ndan Geliyoruz”: Kurumsal İsim Kandırmacası
Dolandırıcılık şu şekilde başlıyor:
📩 Vatandaşa bir SMS geliyor. Mesajda “STRTP Hukuk” isminde bir bürodan söz ediliyor ve “Gerekli evraklar büromuza yönlendirilmiştir” deniyor.
Bu mesaj, sizi arayacak dolandırıcı için bir ön hazırlık. Yani arandığınızda “Evet, bana da mesaj geldi” diyerek güveniyorsunuz.
✅ Taktik 1: Gerçek bir hukuk bürosu gibi davranmak
✅ Taktik 2: Adliye ismini kullanarak resmi izlenimi vermek
“Adınıza Dosya Açılmış”: Panik Tetikleyici Cümleler
Telefon açılıyor ve karşıdaki kişi son derece ciddi bir dille konuşuyor. Sözde avukat ya da adliye personeli olduğunu söylüyor ve şu cümleyi kuruyor:
🗣️ “İstanbul Anadolu Adliyesi Uzlaştırma Bürosu’ndan adınıza bir dosya geldi.”
Bu dosyanın içeriğinde ise şunlar olduğu iddia ediliyor:
- Yasadışı bahis ve kumar uygulamaları kullanımı
- Siber Suçlar ve Maliye Bakanlığı tarafından IP/mail takibi
- 98.000 TL idari para cezası
- 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası
- Memursanız meslekten ihraç, özel sektörde çalışıyorsanız maaş haczi
✅ Taktik 3: Yasalar ve Ceza Tehdidiyle Korku Yaratmak
Dolandırıcılar, konuşmanın daha ilk dakikalarında sizi hukuki bir suç işlemişsiniz gibi hissettirmek için ceza tehdidiyle başlarlar. Kullandıkları ifadeler genellikle şu şekildedir:
“Adınıza 98.000 TL idari para cezası düzenlenmiş.”
“3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.”
“Memursanız meslekten ihraç, özel sektörde çalışıyorsanız maaşınıza bloke konulacak.”
Amaç, karşı tarafı şok etmek, soğukkanlı düşünme yetisini ortadan kaldırmak ve korku duygusunu tetiklemektir. Bu şekilde kişi “Nasıl oldu bu?” ya da “Bu yasal mı?” gibi sorular sormadan çözüm aramaya yönelir.
🎯 Psikolojik Etki: İnsanlar suçlu olmasa da “suçlandıkları” anda kendilerini savunmak yerine çözüm bulmaya çalışır. Dolandırıcılar, bu refleksi çok iyi kullanır.
✅ Taktik 4: Gerçek Yasa Numaraları Kullanmak (örnek: 7258 Sayılı Yasa)
Dolandırıcılar senaryoya yasal zemin kazandırmak için 7258 sayılı yasa gibi gerçek kanun numaraları kullanırlar. Bu yasa, aslında spor müsabakalarına dayalı bahis ve şans oyunları ile ilgilidir ve gerçekten de yasadışı bahis oynayanlar için cezalar öngörür.
Dolandırıcılar, bu yasa numarasını şöyle cümlelerde geçirir:
“7258 sayılı yasa kapsamında adınıza işlem yapılmış.”
“Bu yasa uyarınca hapis ve para cezası öngörülüyor.”
Kişi bu numarayı internetten aradığında gerçek bir yasa maddesiyle karşılaşınca, dolandırıcının söylediklerine inancı artar.
🎯 Psikolojik Etki: Gerçek bir yasa numarası duyunca vatandaş, durumun gerçek olduğunu zanneder. Hâlbuki yasa doğru olsa da olay sahte olabilir. Bu, doğrulara yaslanarak yapılan bir yalan inşasıdır.
✅ Taktik 5: “Sabıka Kaydınız Temiz, Bu Yüzden Uzlaşma Hakkınız Var” Yalanı
Kişiyi korkuttuktan sonra, dolandırıcı ikinci evreye geçer: Umut verme. Bu, klasik manipülasyon taktiğidir: önce korkut, sonra çözüm sun.
“Sistemde sabıka kaydınızın temiz olduğu görünüyor.”
“Devlet size bir hak tanımış: uzlaşma.”
“Bugün içinde ödeme yaparsanız, dava açılmadan dosya kapanır.”
Buradaki kilit kelime “uzlaşma”dır. Bu kelime kulağa adli bir çözüm süreci gibi gelir. Nitekim Türk Ceza Hukuku’nda da “uzlaştırma” diye bir kurum vardır. Ancak burada söz konusu olan şey resmî uzlaştırma süreci değil, dolandırıcının uydurduğu bir ödeme pazarlığıdır.
🎯 Psikolojik Etki: Kişi “Şimdi ödeme yaparsam kurtuluyorum” düşüncesine kapılır. Bu, insanın özgürlüğünü satın alma refleksidir.
“Bugün Son Gün, Hemen Ödemeniz Gerek”: Süre Baskısı ve Panik Yaratmak
Dolandırıcı, uzlaşmaya gittiğiniz takdirde cezanın düşeceğini ve 24.500 TL ödemeniz gerektiğini söylüyor. Bu paranın %80’inin geri ödeneceğini iddia ediyorlar. Ama hemen, bugün içinde ödemezseniz “hakkınız yanar” tehdidiyle sizi baskı altına alıyorlar.
✅ Taktik 6: Geri ödeme vaadiyle güven kazanmak
✅ Taktik 7: “Bugün son gün” diyerek süre baskısı yaratmak
“Avukat Hanım Az Önce Sizi Aradı”: Rol Dağılımı ve Sahte Yetkililer
Sizi farklı kişilere yönlendiriyorlar. Biri avukat gibi davranıyor, diğeri finans birimi görevlisi. Bu da kurguya gerçekçilik katıyor.
Her biri sesli kayıt alındığını söylüyor. Bu da “resmiyet” hissi yaratıyor.
✅ Taktik 8: Aynı Çağrıda Birden Fazla Kişiyle Konuşturmak (Avukat, Finansçı, vs.)
Bu dolandırıcılık bir tiyatroysa, rolleri dağıtmadan olmaz. Önce “avukat hanım” karşınıza çıkar, sonra “finans birimi” devreye girer, ardından “baş avukatla son teyit” yapılır. Hatta bazen bir “stajyer avukata” bile bağlanırsınız!
Amaç net: Gerçek bir hukuk bürosundaymışsınız hissini vermek. Karşınızda tek bir kişi değil, organize çalışan bir ekip varmış gibi davranırlar. Oysa hepsi aynı çetenin oyuncularıdır. Tek fark, farklı ses tonları ve ciddiyet seviyeleridir.
🎭 Algı oyunu: Ne kadar çok kişi, o kadar “resmî kurum” havası. Oysa bu sadece telefonla oynanan bir illüzyondur.
✅ Taktik 9: “Bu Görüşme Sesli Kayıt Altındadır” Diyerek Resmiyet Havası Yaratmak
Kandırılmak üzeresiniz ama bir anda şu cümle duyuluyor:
“Görüşmemiz sesli kayıt altındadır.”
Ve siz bir anda “Her şey yasal yürüyor galiba” demeye başlıyorsunuz. İşte tam bu! Bu cümle sadece bir cümle değil, kandırılmaya giden yolda psikolojik bir mühür.
Ses kaydı denince akla devlet gelir, adliye gelir, prosedür gelir. Oysa burada yapılan tek şey, size “kayıt alıyoruz” diyerek sorumluluğu karşı tarafa yıkmak.
“IBAN, Barkod, MyPay, Türkiye Finans…”: Ödeme Kanalları ve Sahte Bilgiler
Sahte ödeme bilgilerinin detayları şöyle veriliyor:
- Barkod numarası tanımlanıyor (3 dakika içinde geçerli)
- MyPay, BayPay gibi ödeme sistemleri adı geçiyor
- Türkiye ** Bankası üzerinden IBAN veriliyor
- Açıklama kısmına barkod ve avukat sicil numarası yazılması isteniyor
✅ Taktik 10: Gerçek Bankacılık Terimleriyle Teknik Detay Vererek İkna Etmek
Dolandırıcılar “para gönder” demez. Onun yerine şöyle der:
“Açıklama kısmına barkod numarasını ve avukat sicilini girin.”
“Ödeme kuruluşu MyPay, BayPay üzerinden yönlendirme yapılacak.”
“IBAN Türkiye Finans’ta kayıtlı, kontrol sağlayabilirsiniz.”
Bir anda kendinizi bir kamu kurumuna ödeme yapıyormuşsunuz gibi hissetmeye başlarsınız. Çünkü her şey fazlasıyla teknik. IBAN, açıklama, ödeme kodu, barkod, referans numarası… Kulağa ciddi geliyor, değil mi?
📌 Ama gerçek şu: Ne kadar fazla “detay” varsa, o kadar fazla “yalan” gizlenmiştir. Bu terimler, kurguya profesyonellik katmak için kullanılır. Gerçek devlet tahsilatlarında böyle bir anlatım yerine E-Devlet, Vergi Dairesi ya da Adliye Veznesi kullanılır.
✅ Taktik 11: Barkod Süresi Gibi Yapay Zaman Kısıtlamaları Koymak
Bu da klasik “hadi ama zaman daralıyor” oyunu.
“Bu barkod sadece 3 dakika geçerli.”
“İkinci barkod hakkınızı kullanırsanız üçüncü şansınız yok.”
“3 dakika içinde ödeme yapılmazsa sistem otomatik savcılığa yönlendiriyor.”
Yani size barkod değil, panik yüklüyorlar. Barkodun süresi mi olur? Hangi kamu kurumu 3 dakika sayar? Bu tamamen yapay bir zaman baskısıdır.
🕒 Amaç: Sizi düşündürmemek, birine danışamadan hemen “işlemi tamamlamanızı” sağlamaktır. Düşünmeye vakit bırakılmazsa ödeme ihtimali artar.
✅ Taktik 12: “Savcılığa Gidecek” Tehdidiyle Ödeme Yapılmazsa Korkutmak
Final vuruşu burada yapılır:
“Bu ödeme yapılmazsa dosyanız direkt savcılığa sevk edilir.”
“Savcılık işlemlerinden sonra artık geri dönüş olmaz.”
“Bu dosya büyür, sabıkanız çıkar, memur olamazsınız.”
Yani önce “size hak tanındı” diyerek umut verilir, sonra “yapmazsan yanarsın” tehdidiyle korkutulursunuz. Özellikle gençlere, memur adaylarına ve ailesinden çekinen kişilere bu cümleler hedef alınarak kurulur.
“Polis Olamazsın, Ailen Duyarsa Mahvolursun”: Psikolojik Baskı
Bu dolandırıcılık yöntemi yalnızca gençleri değil, her yaştan insanı hedef alıyor. Ancak kullandıkları dil, kişinin yaşı, mesleği, hayalleri veya aile yapısına göre şekillendiriliyor. Örneğin genç biriyse, özellikle polislik ya da askerlik gibi kamu görevlerini hedefliyorsa, şu cümlelerle korkutuluyor:
“Bu sabıka dosyası işlenirse, bir daha polis olamazsın.”
“Memuriyet hayalin biter, KPSS’ye girsen bile seni almazlar.”
Eğer kişi yaşça büyükse, bu kez devreye şu tehditler giriyor:
“Bu yaşınızdan sonra adliyelik olmayın, torunlarınıza anlatamazsınız.”
“Hapse girerseniz çoluğunuz çocuğunuz ne yapar, düşünün.”
Öğrenciyse, “okuldan atılırsın”, “diploman geçersiz olur” gibi tehditlerle korkutuluyor. Kısacası dolandırıcılar, karşısındaki kişinin zayıf noktasını hızla analiz edip, geleceğinin karartılacağına dair kişiye özel senaryolar kuruyorlar.
🎯 Amaçları net: Suçlu olmadığınız hâlde kendinizi suçlu hissetmenizi sağlamak ve çözüm olarak “parayı gönderin, dosya kapansın” dedirtmek. Bu, yalnızca bir dolandırıcılık değil; aynı zamanda duygusal manipülasyona dayalı profesyonel bir senaryodur.
✅ Taktik 13: Hayaller üzerinden korku yaratmak
✅ Taktik 14: Aileye duyurulacağı tehdidiyle mahcubiyet baskısı kurmak
“Sen Parayı Yatır, %80’ini Geri Alırsın”: Yatırım gibi gösterme taktiği
24.500 TL yatırmanız isteniyor ama 19.600 TL’sinin geri verileceği söyleniyor. Geri kalan ise “kalem masrafı ve dosya harcı” adı altında hazineye kalıyor.
Bu, dolandırıcılığı bir “işlem” gibi gösterip gönül rahatlığı yaratmaya çalışıyor.
✅ Taktik 15: “Paranın Büyük Kısmı İade Edilecek” Diyerek Güven İnşa Etmek
Bu, dolandırıcılığın en sinsi hamlesi.
Diyorlar ki:
“Sadece 24.500 TL yatıracaksınız, zaten bunun %80’i yani 19.600 TL’si size geri iade edilecek. Geriye kalan küçük bir kısmı da dosya harcı ve kalem masrafı olarak devlete aktarılacak.”
Yani size parayı vermek değil, geçici olarak emanet etmek gibi sunuyorlar. “Nasıl olsa geri alacağım” düşüncesiyle kişi artık bunu ödeme değil, işlem olarak görmeye başlıyor.
“Dolandırıcılık olsa neden geri ödeme yapsınlar ki?” düşüncesi zihinlerde güven duygusu oluşturuyor. Oysa tam da bu yüzden yapıyorlar. Çünkü güven olmadan para çıkmaz.
💸 Gerçekte ise:
- Ne iade edilir,
- Ne dosya kapanır,
- Ne de bir uzlaştırma gerçekleşir.
Parayı yatırırsınız, karşıdaki hat kapanır, WhatsApp hesabı silinir ve siz yalnız kalırsınız.
Devlet kurumları hiçbir zaman “yatır, sonra geri alırsın” diyerek ödeme talep etmez. Devletin iade süreçleri vardır ama asla dolandırıcının verdiği IBAN’dan başlamaz.
Mutlaka Uzman Bir Avukatla Çalışın Süreci Riske Atmayın
Dolandırıcılık yöntemleri her geçen gün daha profesyonel hale geliyor ve ne yazık ki birçok kişi, adliye adı kullanılarak yapılan bu tür sahte uzlaştırma dosyalarına inanarak mağdur oluyor. Eğer siz de benzer bir mesaj aldıysanız veya bir hukuk bürosundan gelen arama sizi şüpheye düşürdüyse, mutlaka bir avukata danışın. Unutmayın, devlet adınıza açılmış resmi bir dosya varsa bu yalnızca E-Devlet, UYAP veya Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden bildirilebilir. Bu konuda yasal destek almak, şüpheli işlemlerde nasıl hareket etmeniz gerektiğini öğrenmek ya da resmi sürecin gerçekliğini doğrulamak için bir ceza hukuku avukatından profesyonel yardım almanız en doğru adım olacaktır.
📌 Adliye dosyası geldi, uzlaştırma istendi, ödeme talep edildi gibi durumlarla karşılaştığınızda, telefon dolandırıcılığı mı yoksa gerçek bir süreç mi yaşıyorsunuz ayırt etmek için hemen bir uzmana danışın.
🔎 Benzer içerikler ve dolandırıcılık tuzaklarına karşı hukuki uyarılar için sayfamı takip edebilirsiniz.