Bazı şirket yöneticileri kötü niyetli olarak ticari sicilde çift imza ile yetkili olmalarına rağmen bazı borçlandırıcı işlemleri tek imza atarak yerine getirmektedir. Böylece şekle uyulmadığından bahisle icra takibinin iptaline karar verilmesi amaçlanmaktadır. Yargıtay aşağıdanki kararında, tek imza sıklıkla uygulanıyorsa ortaklar tek imza ile temsilde anlaşmış sayılacaklarından, tek imza ile düzenlenen bonodan dolayı şirketi sorumlu tutmuştur.
11. Hukuk Dairesi 2016/729 E. , 2016/8239 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07/07/2015 tarih ve 2014/102-2015/412 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 18/10/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin keşidecisi olduğu, 11.02.2006 tarihli 100.000 TL bedelli bononun müvekkiline verildiğini, yapılan takibe bonoda tek imza bulunduğu, şirketin çift imzayla bono düzenlemeye yetkili olduğu belirtilerek itiraz edildiğini, işbu itiraz sonrası takibin iptaline karar verildiğini, davalı şirketin çok sayıda çek ve bonoyu tek imza ile tanzim ederek bu durumu ticari teamül haline getirdiğini ileri sürerek, 100.000 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, şirket adına bononun çift imza ile tanzim edilebileceğini, dava konusu bononun ise … tarafından tek imza ile düzenlendiğini, davacının şirketi temsile yetkili kişileri arıştırması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davalı şirketin iki kişi ile temsile yetkili bulunduğu, dava konusu bononun ise tek yetkili …’ün imzası ile tanzim edildiği, bononun tanzim edildiği tarih aralığı itibariyle şirketin tek imza ile senet ve çek tanzim etmediği, bunlara ilişkin ödeme yapılmadığı, şirketin tek imza ile kambiyo senedi düzenlemesi şeklinde genel bir uygulaması olmadığı, bono borcundan davalı şirketin sorumlu bulunmadığı, Ceza Mahkemesinden verilen beraat kararındaki değerlendirmelerin sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, bonodan kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak Dairemiz bozma ilamından sonra yapılan tahkikat neticesinde dosyaya aktarılan bilgi ve belgeler uyarınca, davalı şirketin iki yetkilinin imzası ile kambiyo senedi tanzim etme yetkisi bulunduğu halde, davalı şirket temsilcisinin tek imza ile borçlandırıcı işlemlerde bulunduğu, davalı şirketin ve diğer temsil yetkisine ait ortağın bu duruma rıza gösterip icazet verdiği ve bunun mutad bir uygulamaya dönüştüğü anlaşılmış ve ceza mahkemesince de bu konuda maddi olay tespiti yapılmış olup mahkemece davanın kabulü gerekirken, yapılan tahkikat sonuçlarına aykırı olacak biçimde davalı şirket kayıtları üzerindeki sınırlı incelemeye dayanarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.