Yargıtay Emsal Kararları Işığında Chargeback Nedir?
Chargeback prosedürleri, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) düzenlemeleri, 5464 sayılı Kanun, ve BDDK’nın “Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik” hükümleriyle dolaylı olarak düzenlenmiştir.
Yargıtay, bu kararıyla chargeback sürecini sözleşmesel borç ilişkisi çerçevesinde yorumlamıştır.
Yani:
- Chargeback, tüketiciye tanınmış bir hak olmakla birlikte,
- Üye işyeri açısından sözleşmeye dayalı risk niteliğindedir.
Sadece Tüketici Gözüyle Değil Banka ve Satıcı Gözüyle De Değerlendirmek Gerek.Bu Zarara Kim Katlanacak?
Bir sabah hesabınızı kontrol ediyorsunuz, şirketinizin sanal POS’u üzerinden geçen onlarca işlemin bir kısmı “chargeback” yani ters ibraz olarak geri dönmüş. Banka sizden açıklama istiyor, hatta bazı tutarları hesabınızdan kesmiş. “Ama bu işlemler 3D Secure’du, müşteri kendi telefonundan onayladı!” diyorsunuz… İşte tam bu noktada devreye, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20 Ocak 2025 tarihli emsal kararı giriyor.
Bu karar, turizm ve e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren binlerce işletmeyi yakından ilgilendiriyor. Çünkü konu, dijital ticaretin gri bölgesinde sıkça karşılaşılan bir tartışmayı ele alıyor: “Chargeback süreci kimin sorumluluğundadır?”
Bankanın mı, kart sahibinin mi, yoksa POS cihazı kullanan işletmenin mi?
Yargıtay’ın incelediği olayda, bir turizm şirketi Google ve uluslararası acenteler üzerinden online satış yapıyor. Müşteriler kartla ödeme yapıyor, sonra çeşitli gerekçelerle chargeback başlatıyor. Banka da uluslararası kurallar gereği bu iadeleri gerçekleştiriyor. Şirket ise “Banka benim tarafımda olmalıydı” diyerek dava açıyor. Banka ise tam tersini savunuyor: “Bu işlemler sizin POS’unuzdan geçti, uluslararası kurallar gereği iade yapmak zorundaydım.”
Ve Yargıtay, bu çekişmeye noktayı koyuyor.
Kararda, bankaların Visa/Mastercard kurallarına uygun hareket ettikleri sürece sorumlu tutulamayacağı, chargeback riskinin üye işyerine (işletmeye) ait olduğu açıkça belirtiliyor.
Chargeback Harcama İtirazı Süresi Ne Kadar?
İş Bankası, Visa ve Mastercard sistem kurallarına uygun olarak, harcama itiraz süresini 120 gün olarak belirlemiştir.
Bu süre, itiraz nedenine göre bazı durumlarda biraz daha uzayabilir. Ancak uluslararası kurallar gereği, hiçbir koşulda 540 günü geçemez. (kaynak https://www.isbank.com.tr/blog/ters-ibraz-chargeback-nedir-ve-basvurusu-nasil-yapilir? E.T 12/11/2025 )
Hangi Tarihten İtibaren 120 Gün Sayılır?
İtiraz süresi her durumda aynı noktadan başlamaz. İş Bankası’nın da referans aldığı kurallara göre:
- Kart sahibinin bilgisi dışında yapılan işlemler: işlem tarihinden itibaren,
- Ürün veya hizmet hiç alınmadıysa: iş yerinin vaat ettiği beklenen teslim tarihinden itibaren,
- Ürün veya hizmet teslim edildiyse: teslim tarihinden itibaren,
- İade veya iptal varsa: ilgili belgenin düzenlendiği tarihten itibaren,
- Otel rezervasyonlarında: otelden ayrıldığınız tarihten,
- Araç kiralama işlemlerinde: aracın teslim edildiği tarihten itibaren,
120 günlük süre işlemeye başlar.
En Fazla Ne Kadar Sürede Başvurabilirim?
İtiraz nedenine göre değişmekle birlikte, Visa ve Mastercard kurallarına göre maksimum itiraz süresi 540 gündür.
Bu, kartınıza işlem yansıtıldığı tarihten itibaren geçerlidir. Yani en geç yaklaşık 18 ay içinde başvuru yapılabilir. Ancak İş Bankası dahil tüm bankalar, bu sınırın yaklaşılması halinde dosyayı doğrudan reddedebilir.
Bu nedenle ideal süre, işlem tarihinden itibaren ilk 120 gün içinde başvuru yapılmasıdır.
1. Kararın Özeti
Uyuşmazlık iki yönlüdür:
- Asıl dava: Banka (temlik alan davacı), üye işyeri olarak çalıştığı turizm şirketine tahsis ettiği sanal POS cihazı üzerinden yapılan işlemler sonucunda kart sahiplerinin chargeback başlatmasıyla uğradığı zararı talep etmektedir.
- Birleşen dava: Turizm şirketi ise bankadan, “Google Inc.” üzerinden yürütülen reklam ve rezervasyon ödemelerinin haksız biçimde chargeback yoluyla geri çekilmesi nedeniyle zararının tazminini istemektedir.
Yani mesele, chargeback işleminin hangi tarafı koruyacağı ve banka–üye işyeri ilişkisi çerçevesinde kimin zarardan sorumlu olacağı üzerinedir.
2. Olayın Arka Planı
Turizm şirketi, internet üzerinden rezervasyon hizmeti sunan bir işletmedir.
Bu şirketin POS sistemi üzerinden müşteriler (kart sahipleri) yurt dışı seyahat ve konaklama bedelleri ödemektedir. İşlemler 3D Secure sistemiyle yapılmakta, yani kart hamili işlemi SMS kodu ile onaylamaktadır.
Ancak daha sonra bu kart sahipleri, ilgili yabancı platformlar (“Google Inc.” ve diğer acenteler) nezdinde hesapların askıya alınması veya hizmetlerin iptali nedeniyle chargeback (ters ibraz) başlatmışlardır.
Banka da uluslararası Visa/Mastercard kuralları uyarınca bu itirazları kabul ederek, POS hesabındaki bedelleri kart sahiplerine iade etmiştir.
Böylece banka zarara uğramış, bu zararı üye işyeri olan turizm şirketinden talep etmiştir.
Turizm şirketi ise tam tersine, bankanın Google Inc. gibi yabancı firmaların beyanlarına itibar ederek kendi müşterisini (üye işyeri) mağdur ettiğini ileri sürmüştür.
3. Davaların Seyri
a) Asıl Dava (Banka’nın Davası)
Banka, kredi ve POS sözleşmelerine dayanarak:
- Turizm şirketinin ve kefillerin sorumlu olduğunu,
- 1.276.303,57 TL alacak bulunduğunu,
- Bu tutarın 700.000 TL’lik ipotekle teminat altına alındığını,
- Geri kalan borç için icra takibi başlattığını,
belirterek itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatını talep etmiştir.
b) Birleşen Dava (Turizm Şirketinin Davası)
Turizm şirketi, bankanın:
- Chargeback sürecinde Google Inc. gibi firmaların beyanlarına dayanarak ödeme iadesi yaptığını,
- Kendi hesabındaki paraları haksız şekilde çektiğini,
- Müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini,
ileri sürerek banka aleyhine alacak davası açmıştır.
4. İlk Derece Mahkemesi Kararı
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi,
- Banka tarafından aldırılan bilirkişi raporuna dayanarak banka lehine kısmen kabul,
- Turizm şirketinin açtığı birleşen davayı ise reddetmiştir.
Bu noktada mahkeme, bankanın POS sözleşmesinden doğan haklılığına ve chargeback işlemlerinin Visa/MasterCard kurallarına uygun olduğuna kanaat getirmiştir.
5. İstinaf Süreci
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi,
- Asıl davada bankanın taleplerinin büyük kısmını doğru bulmuş,
- Ancak bazı noktaları düzelterek yeniden hüküm kurmuştur:
- Kefalet limitlerinin aşılmaması gerektiği,
- Talep edilen tutarların icra dosyalarına göre tahsilat tekerrürüne yol açmaması gerektiği,
- Terekeye karşı açılan davalarda “tahsil” değil “kayıt ve kabul” hükmü kurulması gerektiği,
belirtilmiştir.
Sonuçta asıl dava kısmen kabul, birleşen dava reddi yönünde karar verilmiştir.
6. Temyiz Süreci ve Yargıtay’ın Değerlendirmesi
Temyiz eden taraflar:
- Asıl davada temlik alan banka,
- Asıl davada davalı turizm şirketi.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, dosyayı öncelikle temyiz edilebilirlik yönünden inceledi.
Asıl davada temyize konu edilen tutarın (5.380 TL) kesinlik sınırının altında olduğunu tespit etti (HMK m.362).
Bu nedenle banka vekilinin temyiz talebini miktardan reddetti.
Davalı turizm şirketinin temyizi yönünden ise Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul veya yasaya aykırılık bulunmadığını belirterek kararı onadı.
Bu karar, iki açıdan önemlidir:
A. Chargeback Süreci ve Bankanın Sorumluluğu
Yargıtay, Visa/Mastercard gibi uluslararası kart kuruluşlarının belirlediği “chargeback prosedürünün uygulanmasının bankaya kusur yüklemeyeceğini” kabul etmiştir.
Yani banka, uluslararası kurallara uygun biçimde chargeback yaptıysa, üye işyeri bundan dolayı bankayı sorumlu tutamaz.
Bu yaklaşım, 5464 sayılı Kanun’un 17–24. maddelerinde düzenlenen üye işyeri ve kart çıkaran kuruluşların yükümlülükleri ile uyumludur. Çünkü bu hükümler, hem kart hamillerinin korunmasını hem de bankaların uluslararası sistemlere uygun davranma zorunluluğunu düzenler.
B. Üye İşyeri Sözleşmesinin Niteliği
Üye işyeri sözleşmeleri, bankanın alacak hakkını geniş ölçüde güvence altına alır.
Bu sözleşmelerde genellikle, chargeback kaynaklı her türlü zararın üye işyerine ait olacağı düzenlenir.
Yargıtay da bu sözleşmelerin geçerli olduğunu ve bağlayıcı nitelik taşıdığını kabul etmiştir.
Dolayısıyla üye işyeri (turizm firması), kart sahiplerinin itirazı sonucu iade edilen bedeller nedeniyle bankaya borçlu duruma düşer.



















