Uyuşturucu Suçunda Arama Kararı
Arama kararı olmadan polis yolda durdurup ayakkabı içini arayabilir mi, polis çantamı açtırabilir mi? Bazen polislerin çoraplara kadar aradığını görmekteyiz.
Anayasa’nın 38/6. maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 206/2-a ve 217/2. maddeleri gereğince, hukuka aykırı şekillerde elde edilen delillerin, şüpheli veya sanık aleyhine kullanılmasının mümkün olmadığı konusu kabul görmüş bir durumdur. Açıkça belirtilen bu durum, adli süreçlerin adil ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi ilkesinin temel bir yansımasıdır.
Anayasa’nın 13, 20/2 ve 21. maddelerinde çizilen sınırlar dahilinde, arama işlemleri ancak bir hakimin yazılı emriyle veya yasalarla bu konuda yetkilendirilmiş bir makamın emriyle gerçekleştirilebilir. Bu emir, ilgili kanunlarda belirtilen şekil ve şartları taşımalıdır. Eğer bu prensiplere aykırı bir şekilde bir arama yapılırsa, bu arama ve aramadan kaynaklanan muhafaza altına alma veya elkoyma işlemleri, hukuka aykırı kabul edilir. Ayrıca, bu tür hukuka aykırı bir işlem sonucunda elde edilen deliller, yargılama sürecinde, sanık veya şüphelinin aleyhine kullanılamaz.
Arama kararı olmadan yapılan aramanın ispatı da önem taşır. Eğer yolda yürürken polis sizi aramış ve üzerinizden uyuşturucu çıkmışsa hızlıca bir avukata ulaşmalı ve delil toplamalısınız.
Ceza Avukatı Hukuka Aykırı Delillerin Kullanılmasına İzin Vermez
Hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde, Anayasa ve yasalara aykırı şekilde elde edilen delillerin ceza davalarında kullanılmasının önüne geçmek, ceza avukatlarının temel görevlerinden biridir.
Bu konuda, vicdani etmenlerin, maddi hakikate ulaşma çabalarının ya da sosyolojik gerçekliklerin, yasanın açık hükümlerine rağmen hukuka aykırı delillere öncelik vermesi kabul edilemez.

Ceza avukatı olarak, Anayasa ve yasalarla belirlenen kuralların dışına çıkılmaması, hukuka aykırı delillerin kullanılmaması ve hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması konusunda özenli ve titiz olmak zorundayız. Yasanın öngördüğü değişiklikler olmadıkça, hangi gerekçeyle olursa olsun hukuka aykırı delillerin kullanılması mümkün değildir ve bu durum, her durumda savunulmalıdır.
Bu, sadece hukukun üstünlüğünün korunması ve adil bir yargılama sürecinin sağlanması için değil, aynı zamanda sanık ve şüphelilere karşı yapılan haksızlıkların önlenmesi için de büyük önem taşır. İşte bu sebeple, ceza avukatlarının hukuka aykırı elde edilen delillerin kullanılmaması konusunda kararlı ve ısrarlı olmaları gerekmektedir.

- ‘Hakkında ihbar bulunan sanık, olay tarihinde kolluk görevlilerince yakalanmış, kimlik tespiti yapılmış, Cumhuriyet savcısına haber verilmeden kanuna uygun şekilde “adli arama kararı” ya da Cumhuriyet savcısının yazılı arama emri alınmadan, “önleme araması kararına” dayanılarak delil elde etmek amacıyla sanığın iç çamaşırında arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem “suçun maddi konusu” hem de “suçun delili” olup “hukuka aykırı olacağından; olayla ilgili adli arama kararı ya da yazılı adli arama emri bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekir.’ T.C YARGITAY 20.Ceza Dairesi Esas: 2017/ 357 Karar: 2017 / 4801 Karar Tarihi: 02.10.2017
- ‘Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166 – 514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararının alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu “hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş” olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa’nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
- “Oluş ve dosya kapsamına göre, somut kişi ve olay bilgilerinin alınmasından sonra yukarıda yazılı şekilde gerçekleşip başlatılan soruşturma kapsamında, CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” ve “yazılı adli arama emri” alınmadan sanıkların üzerinde yapılan arama sonucunda, suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirildiği anlaşılmakla, hukuka aykırı arama sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddenin, “suçun maddi konusu” ve “suçun delili” olarak hükme esas alınamayacağı gözetilerek, sanıkların üzerinde arama yapılmadan önce CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” veya “yazılı adli arama emri” alıp alınmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiğinin düşünülmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,’ T.C YARGITAY 20.Ceza Dairesi Esas: 2016/ 877 Karar: 2016 / 3235 Karar Tarihi: 30.05.2016