Elini Öpene Cennet Vaadi

Son zamanlarda, dini inançları istismar eden bazı şahısların, halk arasında yanlış bilgi yayarak kamu düzenini bozma riski taşıdığı gözlemlenmektedir. Özellikle, bir şahsın kendisini dinlemenin 1000 kez cami yaptırmaktan daha sevap olduğunu iddia etmesi, bu tür istismarların çarpıcı bir örneğidir.

Bu gibi durumlarda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın müdahalesi ve Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerinin uygulanması büyük önem arz etmektedir.

Bu makalede, dini istismar girişimlerine karşı hukuki ve dini perspektiflerden yaklaşılacak ve alınması gereken önlemler tartışılacaktır.

Dini Perspektif

Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’de dini konularda en yetkili kurum olup, halkın dini bilgilenmesi ve doğru yönlendirilmesi hususunda önemli bir role sahiptir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, dini istismar eden şahıslar hakkında açıklama yapması ve halkı doğru bilgilendirmesi, toplumda oluşabilecek yanlış inançların önüne geçmek için kritik önemdedir.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, bu tür yanlış iddialar karşısında doğru dini bilgiyi yayması ve halkı bilinçlendirmesi gerekmektedir. Bu, hem dini açıdan doğru yönlendirme hem de toplumsal huzurun sağlanması için elzemdir.



Hukuki Perspektif

Türk Ceza Kanunu’nun İlgili Maddeleri

Bu tür istismarların hukuki boyutu, Türk Ceza Kanunu’nun çeşitli maddeleri çerçevesinde ele alınmalıdır. Özellikle, TCK 158/1-a maddesi, dini inanç ve duyguların istismar edilerek dolandırıcılık yapılmasını düzenlemektedir:

TCK 158/1-a Maddesi: “Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık yapılması.”

Bu maddeye göre, dini duyguları kullanarak para toplama gibi eylemler, dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilmekte ve cezai yaptırıma tabi tutulmaktadır.

Eğer ilgili şahıslar, kendilerini dinlemenin büyük sevap olduğu gibi yanlış bilgilerle halkı kandırarak maddi kazanç sağlıyorsa, bu madde kapsamında yargılanmaları gerekmektedir.

Kamu Düzeninin Bozulması

Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma

Madde 217/A(Ek:13/10/2022-7418/29 md.)

(1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.

Bunun yanı sıra, bu tür ifadeler sonucu halk nezdinde endişe, korku ve panik yaratılması durumunda, TCK 217/a maddesi devreye girebilir:

Bu madde, kamu düzenini bozan ve barışı ihlal eden eylemlerle ilgili düzenlemeleri içermektedir. Eğer bir şahsın açıklamaları sonucu gruplar arasında tartışmalar çıkıyor ve kamu düzeni bozuluyorsa, elverişlilik şartı da gerçekleşmiştir ve bu madde kapsamında değerlendirme yapılabilir.

Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Eden Dini Bölücü Açıklamalar Suç Teşkil Edebilir

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama

Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Kamu Düzenini Bozan İddialar: Bir şahıs, bir grup insanı hedef alarak, onların dini inançlarının yanlış olduğunu ve kendisinin gerçek doğruyu bildiğini iddia edebilir. Bu tür açıklamalar, toplumda farklı dini gruplar arasında çatışmalara ve kamu düzeninin bozulmasına yol açabilir. Örneğin, farklı mezhepler arasında bu tür açıklamalar sonucu fiziksel çatışmalar meydana gelirse, TCK 216 maddesi kapsamında değerlendirme yapılabilir.

Barışı İhlal Eden Provokasyonlar: Bir dini lider, kendi cemaatine başka bir dini grup hakkında aşağılayıcı ve nefret dolu ifadeler kullanarak konuşmalar yapar. Bu durum, hedef alınan dini grubun mensuplarında korku ve endişe yaratır, ayrıca iki grup arasında düşmanlık tohumları eker. Eğer bu açıklamalar sonucu toplumsal barış bozulur ve gruplar arasında çatışmalar başlarsa, TCK 216 maddesi devreye girer.

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Kararları Kapsamında Gerçeğe Aykırı Bilgi Yayma Suçu

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları, gerçeğe aykırı bilgi yayma suçunu değerlendirirken, bilginin olgusal temele dayanıp dayanmadığını ve kamu barışını bozma potansiyelini dikkate alır.

1. Olgusal Temele Dayanan Gerçeklik: Gerçeğe aykırı bilginin suç sayılabilmesi için olgusal temele dayanması gerekmektedir. Değer yargıları ve bu yargılardaki hatalar suç kapsamında değerlendirilmez. Örneğin, bir kişinin belirli bir mezhebe mensup olduğu ve bu mezhebin üyelerinin belirli bir suç işlediği iddia edilirse, bu bilginin doğruluğu somut delillerle kanıtlanmalıdır. Buna karşılık, bir kişinin belirli bir mezhebe yönelik eleştirileri kişisel görüş veya değer yargıları olarak değerlendirilir ve suç teşkil etmeyebilir. Bu ilke, gerçeğe aykırı bilginin nasıl değerlendirileceğini ve hangi durumlarda suç sayılabileceğini açıklar.

2. Bilginin Kanıtlanabilirliği: Gerçeğe aykırı bilgi, doğruluğu kanıtlanabilir nitelikteki olay ve olgularla ilgili olmalıdır. Yayınlanan bilginin gerçeğe aykırı olduğu yayım sırasında bilinmelidir. Gerçeğe aykırılığı daha sonra ortaya çıkan bilgiler bu kapsamda değerlendirilmez.

3. Kamu Güvenliği ve Düzeni: Gerçeğe aykırı bilginin suç kapsamında değerlendirilebilmesi için ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili olması gerekmektedir. Bu hususlar göz önünde bulundurulmadan bilginin yayılması suç teşkil etmez.

4. Kamu Barışını Bozma Potansiyeli: Suçun oluşabilmesi için gerçeğe aykırı bilginin kamu barışını bozmaya elverişli olması gerekir. Kamu barışı, toplumu oluşturan bireylerin farklılıklarına rağmen barış ve güven içinde yaşadığı bir düzeni ifade eder.

5. Aleniyet: Gerçeğe aykırı bilginin suç kapsamında değerlendirilebilmesi için alenen yayılması gerekmektedir. Yargıtay’a göre aleniyet, bilginin birçok kişi tarafından görülebileceği yerlerde fiilen işlenmesi ile sağlanır.

6. Özel Kasıt: Suçun oluşabilmesi için gerçeğe aykırı bilginin sırf halk arasında endişe, korku, panik yaratmak saikiyle yayılması gereklidir. Bu saik olmadan suç oluşmaz.

blank

İfade Özgürlüğü ve Suç Arasında İnce Bir Ayrım Vardır

İfade özgürlüğü, demokratik toplumun temel taşlarından biridir. Bu özgürlük, toplumun ilerlemesi ve bireylerin gelişmesi için gereklidir. Özgür ve özgün düşüncelerin varlığı, sağlıklı bir bilgi akışının sağlanmasıyla mümkündür.

Gerçeğe Aykırı Bilgilerin Yayılması

Teknolojinin etkisiyle bilginin yayılma hızı artmıştır. Ancak gerçeğe aykırı bilgilerin yayılması, bireylerin özgün kanaat oluşturmalarını olumsuz etkileyebilir. Bu sebeple, halk arasında endişe, korku veya panik yaratma amacıyla, gerçeğe aykırı bilgilerin yayılmasının cezalandırılması, kamu düzeninin korunması için önemlidir.

Demokratik Toplum Düzeninin Gerekleri

İfade özgürlüğüne getirilen sınırlamalar, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmalıdır. Bu sınırlamalar, zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamalıdır. Gerçeğe aykırı bilgilerin kamu barışını bozabilecek şekilde yayılması, ülkenin güvenliği ve kamu düzeni açısından tehlike oluşturabilir ve bu durum toplumsal bir ihtiyaç olarak değerlendirilebilir.

Ölçülülük İlkesi

Anayasa’nın 13. maddesinde ifade edilen ölçülülük ilkesi, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında dikkate alınmalıdır. Bu ilke üç alt ilkeye dayanır:

  1. Elverişlilik: Sınırlamanın amaca ulaşmada yeterli olması.
  2. Gereklilik: Amaca ulaşmak için zorunlu olması ve daha hafif bir aracın bulunmaması.
  3. Orantılılık: Hakka getirilen sınırlama ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir dengenin gözetilmesi.

Yukarıdaki ilkeler kapsamında ifade hürriyetine getirilen sınırlama hukuka uygun sayılır.

Dini İstismar Engellenmelidir

Dini istismar eden şahısların, halk arasında yanlış bilgiler yayarak kamu düzenini bozma potansiyeli taşımaları, hem dini hem de hukuki açıdan ciddi bir sorundur. Bu tür durumlarda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın doğru bilgilendirme yapması ve ilgili şahısların Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri çerçevesinde yargılanması, toplumsal huzurun sağlanması için gereklidir.

Dini inançların istismar edilmesi suretiyle yapılan dolandırıcılık ve kamu düzenini bozma eylemleri karşısında, hem dini hem de hukuki önlemler alınarak, toplumun güvenliği ve huzuru korunmalıdır.

Related Posts

blank

Arabanın Sileceğini Kaldırmak Suç Mudur?

Sileceği Kaldırdığı İçin Hapis Cezası Mı? Hukuki Gerçekler Son zamanlarda medyada yer alan “sileceği kaldırdı diye hapis cezası aldı” başlıklı haberler, hukuki süreçlerin eksik ve yanıltıcı bir şekilde yorumlanmasına neden olmuştur. Bu tür durumların hukuk perspektifinden doğru bir şekilde ele...
blank

Aldatma ve Zina Arasındaki Fark Nedir?

Aldatma ve Zina Sebebiyle Boşanma Davası Cinsel İlişki ve Mesajlaşmak Farklı Sebepler Mi? Hangi Sebebe Dayanarak Boşanma Davası Açılabilir? Aldatma ve zina kavramları halk arasında genellikle aynı anlamda kullanılsa da hukuki olarak bu iki terim önemli farklar taşır. Türk Medeni...
blank

Tanık Dinletmekten Vazgeçebilir Miyim?

Tanık Delilinden Vazgeçme Nasıl Olur? Yargılamalarda delillerin sunulması ve tanıkların dinlenmesi, davanın sonucunu etkileyen kritik adımlardır. Ancak bazen taraflar, delillerin yeterli olduğunu düşündüklerinde veya yargılamanın gereksiz yere uzamasını önlemek için tanık dinlemekten vazgeçebilirler. Bu durumda, hem tarafların hem de hakimin...
blank

Gümrükte Kaldım Para Yolla Diyen Kadınlar Erkekleri Dolandırıyor

Havada Aşk Kokusu Var Bulgaristan’dan gelen, güzelliği ve zarafetiyle dikkat çeken bir kadın, amcamızla internet üzerinden tanışır. Sosyal medya aracılığıyla başlayan sohbetleri, kısa sürede derin ve samimi bir hale gelir. Kadının nazik tavırları, içten gülümsemesi ve etkileyici konuşmaları, amcamızın ona...
blank

Tanık Duruşmaya Gitmezse Ne Olur? Tanık Duruşmadan Nasıl Kaçabilir?

Beni Tanık Yazmışlar Zorla Duruşmaya Götürürler Mi? Bu yazı Stj.Av.Ömer Batuhan DOĞAN’ın katkıları ile yazılmıştır. Tanık Nedir? Tanık, bir suça veya olaya şahit olan ve bu konudaki bilgi ve gözlemlerini mahkeme veya adli makamlar önünde beyan eden kişidir. Tanıklık, kamu...
blank

Yasadışı Bahis Dolandırıcılarının Yeni Tuzağı Para İadesi

Yasadışı Bahis Tehlikesi Nedir? Dolandırıcılar yeni bir yöntem bularak bahis oynayanları hedef almaya başladılar. Bahis oynayanlar, kazançlarının yanlarına kar kalacağını düşünüyor ve bu faaliyetlerin yasadışı olduğunu göz ardı ediyorlar. Ancak, bu yazıda nasıl dolandırıldıklarını açıklıyorum. Türkiye’de bahis yasadışı olduğu için,...
blank

Gürültücü Komşuya Karşı Hukuk Savaşı Rehberi

Gürültücü Komşuyu Hapse Attırabilir Miyiz? Modern toplumda, apartman ve site yaşamı, pek çok insan için ortak bir yaşam alanını paylaşmak anlamına gelir. Bu tür yaşam alanlarının avantajları olduğu kadar dezavantajları da vardır. Gürültü sorunu, bu dezavantajların başında gelir. Gürültücü bir...
blank

Pitbull Cinsi Köpeklerin Ağızlık Takmadan Gezdirilmesi Suç Mu?

Pitbull Cinsi Köpeklerin Ağızlık Takmadan Gezdirilmesi Suç Mu? Ağızlık Takılmadan Köpek Gezdirilmesi Türkiye’de hayvan hakları ve hayvan sahiplerinin yükümlülükleri, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanun, hayvanların refahını sağlamak ve tehlike arz eden hayvanların kontrolsüz şekilde gezdirilmesini önlemek...
blank

Müzekkere Nedir?

Müzekkere Kelime Kökeni “Müzekkere” kelimesinin kökeni Arapçadır. Arapça “ذَكَرَ” (zekere) kökünden türetilmiştir. “ذَكَرَ” fiili, “bahsetmek”, “zikretmek” anlamlarına gelir. Müzekkere, bu kökten türetilmiş olup, “zikredilen, bahsedilen şey” anlamına gelmektedir. Türkçeye Arapça üzerinden geçmiş olan bu kelime, hukuk ve resmi yazışmalarda kullanılan...
blank

Haraket ve Tehdit Eden Mirasçıyı Nasıl Mirastan Çıkartırız?

Hakaret ve Tehdit Eden Mirasçıyı Mirastan Nasıl Çıkarabiliriz? Hayırsız Evladı Mirastan Çıkarma Yolları Nelerdir? Mirasçının, mirasbırakana (ölen kişiye) veya onun yakınlarına karşı hakaret ve tehdit gibi davranışlarda bulunması, mirastan çıkarılması için bir sebep olabilir. Bu süreci doğru bir şekilde yürütmek...
blank

Bekçi Durdurup Kimlik Sorabilir Mi?

Güncel Mevzuat Çerçevesinde Çarşı ve Mahalle Bekçilerinin Durdurma ve Kimlik Sorma Yetkileri Madde 7’nin Değerlendirilmesi 1. Durdurma Yetkisi ve Kullanım Koşulları Çarşı ve mahalle bekçileri, belirli koşullar altında kişileri ve araçları durdurma yetkisine sahiptir. Bu yetki, özellikle suçun önlenmesi, suçlardan...
blank

Selektör Cezası ve İptali

Soru: Polisler tarafından yazılan, selektör yaparak karşı taraftan gelen araçları “radar var yavaş olun” diyerek uyaran sürücülere yönelik trafik cezaları hukuka uygun mudur? Cevap: Polis tarafından verilen cezaların hukuka uygunluğu, yasal hükümlere ve uygulamanın bağlamına göre değişir. Trafik kurallarına göre,...
blank

Halı Silkeleyen Üst Komşuyu Nasıl Hapse Attırırız?

Komşunuzun Halı Silkeleyerek Mala Zarar Verme Suçunu İşlediği Durumlarda Yapmanız Gerekenler: Detaylı Rehber Mala Zarar Verme Suçu Nedir? Mala zarar verme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 151. maddesinde tanımlanmış bir suç türüdür. Bir kişinin başkasına ait mala kasıtlı olarak zarar vermesi...
blank

İş Sözleşmesinin Kötü Niyetle Feshinde Kötü Niyet Tazminatı

Kötü Niyet Tazminatının Tanımı ve Amacı Kötü niyet tazminatı, Türkiye’deki İş Kanunu’nun 17. maddesinin 6. fıkrasında yer alan bir hükümdür ve belirli koşullar altında çalışanlara sağlanan bir koruma önlemidir. Bu tazminatın amacı, işçilerin iş güvencesi altında olmadıkları durumlarda, işverenler tarafından...
blank

Hukuk Bürolarının Tehditkar Tahsilat Yöntemleri: Haklarınız Neler?

Hukukun Gözünden Tehdit ve Borç Tahsilatı: Avukatlar Ne Yapabilir, Ne Yapamaz? Bir Avukatın Yetkileri ve Sınırları Avukatlık mesleği, adaletin sağlanmasında önemli bir role sahiptir. Avukatlar, müvekkillerinin haklarını korumak ve onları en iyi şekilde temsil etmekle yükümlüdürler. Ancak bu süreç, hukukun...

Yorum Bırakın

Recent Articles

blank
Aralık 12, 2024
Köy Taşınmazları İçin Yeni Düzenleme: Hak Sahiplerine 31 Aralık 2028’e Kadar Ek Süre Tanındı
blank
Aralık 12, 2024
2025 Yılı Trafik Cezaları Listesi
blank
Aralık 12, 2024
Arabanın Sileceğini Kaldırmak Suç Mudur?
blank
Aralık 10, 2024
Uçağım Rötar Yaptı Geç Kaldım Nasıl Tazminat Alırım?
blank
Aralık 8, 2024
Hisseli Gayrimenkulü Ucuza Alıp Dava Açma Rehberi
blank
Kasım 30, 2024
Memura Karşı Yapılan Hakaretler Önödeme Kapsamında Değildir
blank
Kasım 30, 2024
Trafik Kaza Dosyasını Çalıp Araba Seviste Kaldı Diyerek Para İsteyen Dolandırıcılar
blank
Kasım 28, 2024
Para Verip Hakaret Edebilir Miyiz?
blank
Kasım 25, 2024
Aldatma ve Zina Arasındaki Fark Nedir?
blank
Kasım 21, 2024
Kumar Oynayana Hapis Cezası Geliyor Mu?
blank
Kasım 21, 2024
Hakkında Şikayet Var Diye Mesaj Geldi Dolandırılma Avukata Sor
blank
Kasım 20, 2024
E-Devlet Üzerinden Kira Sözleşmesi Yapmak Zorunlu Mu?
blank
Kasım 13, 2024
Çalışma Koşullarında Esaslı Değişiklik Tazminatını Alıp İşi Bırak
blank
Kasım 12, 2024
MASAK Banka Dökümlerini Alabilir Mi? Bahis Parasını Yakalar Mı?
blank
Kasım 12, 2024
Mahkemeye Posta Yolu İle Dilekçe Gönderilir Mi?
× Avukata Sor