Hakaret ve Tehdit Eden Mirasçıyı Mirastan Nasıl Çıkarabiliriz?
Hayırsız Evladı Mirastan Çıkarma Yolları Nelerdir?
Mirasçının, mirasbırakana (ölen kişiye) veya onun yakınlarına karşı hakaret ve tehdit gibi davranışlarda bulunması, mirastan çıkarılması için bir sebep olabilir. Bu süreci doğru bir şekilde yürütmek için izlenmesi gereken adımlar ve yasal gereklilikler aşağıda açıklanmıştır.
1. Mirastan Çıkarma Sebeplerini Belirlemek
Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 510. maddesine göre, mirasbırakanın mirastan çıkarma sebepleri iki ana başlık altında toplanabilir:
- Ağır Suç İşleme: Mirasçı, mirasbırakana veya onun yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse mirastan çıkarılabilir.
- Aile Yükümlülüklerini Yerine Getirmeme: Mirasçı, mirasbırakana veya onun ailesine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse mirastan çıkarılabilir.
Hakaret ve tehdit, mirasbırakanın mirastan çıkarma sebepleri arasında iki farklı kategoriye girebilir: ağır suç işleme veya aile yükümlülüklerini yerine getirmeme. Bu durum, somut olayın özelliklerine göre belirlenir. Eğer hakaret ve tehdit, mirasbırakana karşı ciddi bir şekilde yapılmışsa ve onun onurunu ciddi biçimde zedeliyorsa, bu durum ağır suç kapsamında değerlendirilebilir. Ancak, hakaret ve tehditler daha çok aile içi huzuru bozacak ve mirasbırakana karşı sevgi ve saygıyı ihlal edecek nitelikteyse, bu davranışlar aile yükümlülüklerini yerine getirmeme olarak kabul edilir. Mahkeme, olayın niteliğine ve sunulan delillere göre bu ayrımı yaparak karar verir.
2. Vasiyetname Hazırlamak
Mirastan çıkarma işlemi, mirasbırakanın hazırlayacağı bir vasiyetname ile gerçekleştirilir. Vasiyetname hazırlanırken dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
- Sebebin Açıkça Belirtilmesi: TMK’nın 512. maddesine göre, mirasbırakan vasiyetnamede mirastan çıkarma sebebini açıkça belirtmelidir. Bu sebep, hakaret ve tehdit olaylarını ayrıntılı bir şekilde içermelidir.
- Sebebin İspatı: Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat yükü, çıkarmadan yararlanan mirasçıya (genellikle diğer mirasçılar) veya vasiyet alacaklısına aittir. Vasiyetnamede belirtilen sebeplerin delillerle desteklenmesi gereklidir.
3. Vasiyetnamenin Yasal Geçerliliğini Sağlamak
Vasiyetnamenin yasal geçerliliğini sağlamak için şu hususlara dikkat edilmelidir:
- Resmi Vasiyetname: Vasiyetname, noter huzurunda veya kanunda belirtilen diğer resmi şekillerde yapılmalıdır. Bu, ileride hukuki anlaşmazlıkların önüne geçmek için önemlidir.
- Murisin Zihinsel Sağlığı: Vasiyetname hazırlanırken mirasbırakanın zihinsel sağlığının yerinde olduğuna dair tıbbi raporlar alınabilir. Bu, vasiyetnamenin geçerliliği konusunda olası itirazları önlemek için faydalıdır.
4. Olayların Delillendirilmesi
Mirasçının hakaret ve tehdit eylemlerinin kanıtlanması gerekir. Bu amaçla:
- Tanık İfadeleri: Olayları bilen ve tanıklık edebilecek kişilerin ifadeleri alınmalıdır.
- Ceza Mahkemesi Kararları: Eğer olaylarla ilgili ceza davası açılmış ve mahkeme kararı verilmişse, bu kararlar da delil olarak kullanılabilir.
- Diğer Belgeler: Hakaret ve tehdidi kanıtlayan yazılı belgeler, mesajlar veya kayıtlar varsa bunlar da delil olarak sunulabilir.
Mirasbırakanın Kızına ve Toruna Karşı Hakaret ve Tehdit Durumunda Mirastan Çıkarma
Olaylar
Fiziksel Saldırı İddiaları:
- Murisin oğlu Ü. Ç. ve torunu B. Ç.’nın, murisin kızı T. Ç. ve torunu Ö. B. A.’ya fiziksel saldırıda bulunduğu iddia edilmiştir. Bu olay nedeniyle ceza davası açılmış ve Ü. Ç. ceza almıştır.
- Bu fiziksel saldırılar, aile bağlarını koparacak nitelikte görülmüştür.
Aile Yükümlülüklerinin Yerine Getirilmemesi:
- Davacı Ü. Ç.’nın, murisin hastalığı süresince ve diğer zor zamanlarında murise bakmadığı, ilgilenmediği ve ona karşı saygısız davrandığı iddia edilmiştir.
- Davacıların, murisin ihtiyaç duyduğu zamanlarda yardım etmedikleri, hatta hastaneye gitmesi gerektiğinde bile destek olmadıkları belirtilmiştir.
Murise ve Aile Üyelerine Karşı Hakaret ve Kötü Davranışlar:
- Ü. Ç. ve B. Ç.’nın, murise ve diğer aile üyelerine karşı hakaretlerde bulunduğu ve bu nedenle aile içinde ciddi bir huzursuzluk yarattıkları iddia edilmiştir.
- Bu davranışların, aile bağlarını koparacak nitelikte olduğu belirtilmiştir.
Mahkemenin Dikkate Alması Gereken Kriterler
TMK 510. Maddeye Göre Mirastan Çıkarma Sebepleri:
- Ağır Suç İşleme:
- Mirasçı, mirasbırakana veya onun yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse mirastan çıkarılabilir. Mahkeme, bu suçun ağırlığını ve etkisini değerlendirmelidir.
- Aile Yükümlülüklerinin Yerine Getirilmemesi:
- Mirasçı, mirasbırakana veya onun ailesine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse mirastan çıkarılabilir. Bu durum, bakımla ilgili yükümlülüklerin ihmal edilmesi, saygısız davranışlar ve aile içinde huzursuzluk yaratma gibi eylemleri kapsar.
TMK 512. Maddeye Göre Çıkarma Sebebinin Belirtilmesi ve İspat Yükü:
- Sebebin Belirtilmesi:
- Mirasbırakanın, mirastan çıkarma sebebini açıkça belirtmesi gerekir. Bu sebep vasiyetnamede yer almalıdır.
- İspat Yükü:
- Çıkarma sebebinin varlığını ispat yükü, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Mahkeme, bu delillerin yeterliliğini ve doğruluğunu değerlendirmelidir.
III. İspat yükü
Madde 512- Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir.
Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer.
Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur.
Olayların Aile Bağlarını Koparıcı Niteliği:
- Mahkeme, mirasçının eylemlerinin aile bağlarını koparacak nitelikte olup olmadığını değerlendirmelidir. Bu değerlendirme yapılırken suçun ağırlığı ve sonuçlarının yanı sıra ailenin genel durumu da göz önünde bulundurulur. Ayrıca, örf ve adetler dikkate alınarak, yapılan tavır ve davranışların ne kadar kabul edilebilir veya kabul edilemez olduğu ve bu davranışların ne kadar sarsıcı olduğu değerlendirilir. Her olay, kendi özel koşulları içinde incelenir ve bu koşullar çerçevesinde adil bir karar verilir.
Murisin Zihinsel ve Fiziksel Sağlığı:
- Murisin vasiyetnameyi hazırlarken zihinsel ve fiziksel sağlığı yerinde olup olmadığı, vasiyetnamenin murisin gerçek iradesini yansıtıp yansıtmadığını belirlemek için dikkate alınmalıdır. Murisin sağlığıyla ilgili iddialar ve deliller, bu değerlendirmede önemli rol oynar. Yarın öbür gün mirastan pay almak isteyenler, muhtemelen “murisin aklı yerinde değildi” diyeceklerdir. Bunun önüne geçmek için vasiyetnamenin hazırlandığı tarihte özel bir sağlık raporu almak faydalı olacaktır. Bu rapor, murisin vasiyetnameyi hazırlarken zihinsel ve fiziksel sağlığının yerinde olduğunu kanıtlar ve vasiyetnamenin geçerliliğini sağlamlaştırır.
Değerlendirme ve Sonuç
- Fiziksel Saldırı ve Hakaret:
- Ü. Ç. ve B. Ç.’nın fiziksel saldırı ve hakaret suçları, aile bağlarını koparıcı nitelikte kabul edilmiştir. Mahkeme, bu olayları ciddi ve yeterli delillerle desteklenen sebepler olarak değerlendirmiştir.
- Aile Yükümlülüklerinin İhmali:
- Ü. Ç.’nın murise karşı olan yükümlülüklerini ihmal etmesi ve ilgisiz davranması, mirastan çıkarılma sebebi olarak kabul edilmiştir.
- Murisin Sağlığı ve İradesi:
- Murisin zihinsel ve fiziksel sağlığına ilişkin iddialar dikkate alınmış, ancak vasiyetnamenin geçerli olduğu ve murisin gerçek iradesini yansıttığı sonucuna varılmıştır.
Bu çerçevede, mahkeme hem olayların gerçekliğini hem de yasal kriterleri dikkate alarak karar vermiştir.
“Dava ile ilgili deliller toplanmış, tanık beyanları tespit edilmiş, davacı Ü. Ç.’nin mirasçılıktan çıkarma kararının iptali ile açtığı davanın çıkarma nedeninin haklı olduğunun tespiti üzerine reddine karar verilmiş olup, verilen karar esas ve usul yönünden hukuka uygundur. Ancak, ilk derece mahkemesince muris tarafından mirasçılıktan çıkarılan torun B. Ç. hakkında çıkarma nedeninin ispat edilemediği gerekçesiyle davaya tenkis davası olarak devam edilerek saklı payın tahsiline karar verilmiş ise de, dairemizce dosyaya getirtilen ….Kapatılan … Sulh Ceza Mahkemesi dosyası içeriğinden, saklı pay sahibi B. Ç.’ nın mirasçılıktan çıkartılma nedeninin de yerinde olduğu, bu durumun davalı tarafından ispat edildiği, davacı B. Ç. murisin kızı davalı T. ve murisin torunu Ö.’ ya karşı hakaret ve yaralama suçunu işlediği eylemin, taraflar arasındaki aile bağlarını koparacak nitelikte olduğu, olaydan sonra tarafların görüşmedikleri anlaşıldığından, davacı B. tarafından açılan davanın da reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde karar verilmesi doğru olmadığından, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.”İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ Esas:2018-227 Karar:2018-482 Karar Tarihi:27.03.2018
MİRASÇILIKTAN ÇIKARMANIN İPTALİ VE TENKİS DAVASI – MİRASBIRAKANA KARŞI MÜKELLEF OLDUĞU YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ KUSURLU DAVRANIŞLARLA YERİNE GETİRMEDİĞİNİN DAVALILARCA
İSPATLANDIĞI VE MİRASÇILIKTAN ÇIKARILAN KİMSENİN TENKİS DAVASI DA AÇAMAYACAĞI – HÜKMÜN ONANMASI
Kararın Özeti ve Derinlemesine Anlatımı
Bu davada, mirasbırakanın düzenlediği vasiyetname ile bir mirasçının mirastan çıkarılması kararı, davacı tarafından iptal edilmek istenmiş ve süreç sonunda Yargıtay’a kadar gitmiştir. Kararın detaylarına ve mahkeme sürecine bir göz atalım.
I. Dava Konusu
Davacı vekili, mirasbırakanın 14.04.2018 tarihinde vefat ettiğini ve geride davacı ve davalıların kaldığını belirtmiştir. Mirasbırakan, Burdur 2. Noterliği’nde 16.05.2014 tarihli ve 3597 yevmiye numaralı vasiyetname ile davacıyı hiçbir gerekçe göstermeden mirastan çıkarmıştır. Davacı vekili, vasiyetnamenin doğruyu yansıtmadığını ve mirasbırakanın yanılma veya aldatma etkisiyle bu vasiyetnameyi düzenlediğini iddia ederek vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde ise tenkis (eksiltme) talebinde bulunmuştur.
II. Davalıların Cevabı
Davalılar vekili, mirasbırakanın davacıyı mirastan çıkarmasının haklı gerekçelere dayandığını savunmuştur. Davacının mirasbırakana kötü davrandığı, hakaret ettiği, ailesiyle görüşmediği ve mirasbırakanın cenazesine dahi gelmediği belirtilmiştir. Ayrıca mirasbırakanın sağlığında davacıya bazı kazandırmalarda bulunduğu da eklenmiştir.
III. İlk Derece Mahkemesi Kararı
İlk Derece Mahkemesi, davacının vasiyetnamenin yanılma veya aldatma ile düzenlendiğini ispatlayamadığına karar vermiştir. Mahkeme, mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ispat yükünün davalılara ait olduğunu, davalının ise bu yükü karşıladığını belirtmiştir. Tanık beyanlarına göre davacının mirasbırakana kötü davrandığı ve hakaret ettiği kanıtlanmıştır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İstinaf Süreci
Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf dilekçesinde, mirasbırakan ile davacının arasının açılmasına davalıların neden olduğu, mirasçılıktan çıkarma sebebinin ağır bir sebep olmadığı ve tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu ileri sürülmüştür. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacının mirasbırakana karşı aile yükümlülüklerini yerine getirmediğinin ispatlandığını belirterek istinaf başvurusunu reddetmiştir.
V. Temyiz Süreci
Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz isteminde bulunmuştur. Ancak Yargıtay, dosyadaki belgeler ve hukuki değerlendirmeler sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğuna karar vermiştir. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. Yargıtay Kararı
Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına ve temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine karar vermiştir.
Mirasbırakana Karşı Yapılan Haksız Davranışların Detaylı Anlatımı
Fiziksel ve Sözel Şiddet
Mirasbırakana karşı yapılan en ciddi haksız davranışlardan biri, fiziksel ve sözel şiddettir. Davacı, mirasbırakanı birçok kişinin önünde sarsmış ve ona hakaret etmiştir. Bu tür davranışlar, sadece mirasbırakanın onurunu zedelemekle kalmaz, aynı zamanda aile içi huzuru da ciddi şekilde bozar. Fiziksel şiddet ve hakaret, mirasbırakanın duygusal ve psikolojik sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Bu tür davranışlar, mahkemeler tarafından mirastan çıkarma için geçerli bir sebep olarak kabul edilir.
İlgisizlik ve Yalnız Bırakma
Davacı, mirasbırakanın hastalığı süresince onun yanında bulunmamış ve tedavisi ile ilgilenmemiştir. Mirasbırakanın bakım ve ilgiye ihtiyaç duyduğu zamanlarda yalnız bırakılması, aile yükümlülüklerinin ihmal edilmesi anlamına gelir. Aile bağlarının güçlü olduğu durumlarda, mirasçının mirasbırakana karşı sorumluluklarını yerine getirmesi beklenir. Ancak davacının bu sorumlulukları ihmal etmesi, mirasbırakanı zor durumda bırakmıştır.
Aşağılayıcı ve Küçük Düşürücü Davranışlar
Davacı, mirasbırakana ve annesine aşağılayıcı ve küçük düşürücü davranışlarda bulunmuştur. Tanık beyanlarına göre, mirasbırakan ve annesi, bir gece davacının evinde kalırken davacı tarafından kapının önüne konulmuş ve garajda sabahlamak zorunda kalmışlardır. Bu tür davranışlar, aile içi saygının ve sevginin hiçe sayıldığını gösterir. Mirasbırakanın onurunu zedeleyen ve onu çaresiz bırakan bu tür eylemler, mirasçılıktan çıkarma için geçerli sebepler arasında yer alır.
Mirasbırakanla İlgili Kötü Niyetli İfadeler
Davacı, mirasbırakanın ölümünden sonra onun paralarını kadınlarla yiyeceğini söylemiştir. Bu tür ifadeler, mirasbırakana karşı duyulan saygısızlığı ve kötü niyeti gösterir. Mirasbırakanın ölümünden sonra bile ona saygı gösterilmemesi, aile bağlarının ciddi şekilde zedelendiğinin bir göstergesidir.
Mahkemenin Değerlendirmesi ve Kararı
Mahkeme, tanık beyanları ve delilleri değerlendirerek, davacının mirasbırakana karşı ciddi haksız davranışlarda bulunduğuna karar vermiştir. Mirasbırakana yönelik fiziksel ve sözel şiddet, ilgisizlik, aşağılayıcı davranışlar ve kötü niyetli ifadeler, mirasçılıktan çıkarma için yeterli sebepler olarak kabul edilmiştir. Mahkeme, davacının aile yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve bu nedenle mirastan çıkarılmasının haklı olduğunu belirterek davayı reddetmiştir.
Özetle
Bu dava, mirasbırakana karşı yapılan haksız davranışların mirastan çıkarma için nasıl geçerli sebepler olabileceğini göstermektedir. Mahkemeler, tanık beyanları ve somut deliller ışığında adil bir karar vermekte ve mirasbırakanın iradesine uygun bir sonuç doğurmaktadır.
Mirasçının, mirasbırakana karşı saygısız ve sorumsuz davranışları, miras hakkını kaybetmesine yol açabilir.
“Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ile davacının, mirasbırakanla 4-5 yıldır küs olduğu,
hastalığında dahi yanına gelmediği, mirasbırakanı birçok kişinin önünde sarsıp, küfür ve hakaret ettiği, mirasbırakan ölünce paralarını kadınlarla yiyeceğini söylediği, mirasbırakanın davacıda kaldığı bir zamanda geceleyin, siste, davacının, mirasbırakanı ve annesini kapının önüne koyduğu, anne ve
babasının garajda sabahlamak zorunda kaldıklarının tanık beyanları ile sabit olduğu, dosyada,
tanıkların gerçek olmayan olayları gerçekmiş gibi ifade ettiğine yönelik yeterli delil ve olgu
bulunmadığından tanıkların sözlerine değer vermek gerektiğini, bu nedenle ilk derece mahkemesince
dinlenen tanık beyanlarına göre dava konusu vasiyetname ile davacının, mirasbırakana karşı mükellef
olduğu aile hukukundan doğan yükümlülüklerini kusurlu davranışlarla yerine getirmediğinin
davalılarca ispatlandığı ve mirasçılıktan çıkarılan kimsenin tenkis davası da açamayacağı gözetilerek
davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin
istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı
iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile
hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen
gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler
kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.” YARGITAY 7 Hukuk Dairesi Esas No: 2022/5988 Karar No: 2024/16 Karar Tarihi: 08-01-2024