Mirasın Araştırılması (Terekenin Tespiti) Davası: Rehber
Mirasın araştırılması, diğer adıyla terekenin tespiti davası, vefat eden kişinin (mirasbırakanın) bıraktığı malvarlığının eksiksiz ve doğru bir şekilde ortaya çıkarılmasını sağlayan hukuki bir süreçtir. Bu davanın temel amacı, mirasçıların haklarının kaybolmasını önlemek ve mirasın adil bir şekilde paylaşılmasını temin etmektir. Ancak unutulmamalıdır ki, terekenin tespiti davası mirasın nasıl paylaştırılacağına dair bir karar vermez; sadece mevcut malvarlığının kaydedilmesini ve korunmasını sağlar.
Tereke Nedir?
Tereke, vefat eden kişinin bıraktığı malvarlığının tamamını ifade eder. Yani mirasbırakanın sahip olduğu bütün mal, hak ve borçları kapsar:
- Aktif Malvarlığı: Banka hesapları, taşınmazlar, menkul kıymetler, fikri mülkiyet hakları, alacaklar vb.
- Pasif Malvarlığı: Banka borçları, vergi borçları, üçüncü kişilere olan borçlar vb.
Terekeyi Oluşturan Malvarlığı Unsurları
Tereke, vefat edenin geride bıraktığı bütün malvarlığını kapsar:
- Taşınır Mallar: Otomobil, motosiklet, antika eserler, elektronik cihazlar, mobilyalar, ziynet eşyaları.
- Taşınmaz Mallar: Arsalar, evler, iş yerleri.
- Menkul Kıymetler: Hisse senetleri, tahviller, bonolar.
- Banka Hesapları: Mevduat hesapları, yatırım hesapları, borsa hisseleri.
- Fikri Mülkiyet Hakları: Marka, patent, telif hakkı.
- Borçlar ve Alacaklar: Banka borçları, ödenmemiş faturalar, mirasbırakana olan borçlar.
Terekenin Tespiti Davası Nasıl Açılır?
Terekenin tespit edilmesi için izlenmesi gereken adımlar:
- Mirasbırakanın Vefat Etmiş Olması: Tereke tespiti için mirasbırakanın hayatta olmaması gerekir.
- Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı) Alınması: Mirasçı olduğunuzu resmi olarak kanıtlamak için veraset ilamı almalısınız.
- Terekenin Tespiti Davası Açılması: Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak tespit talep edilir.
Terekenin Tespiti ve Defter Tutulması
Terekenin tespiti, mirasbırakanın malvarlığının detaylı bir envanterinin çıkarılmasını sağlar. Mahkeme bu süreçte aktif ve pasif malvarlığını belirler ve kayıtlara geçirir. Bu yargılamada mirasın nasıl paylaşılacağı belirlenmez, sadece tespit edilir.
Defter Tutulması
Defter tutma, terekenin korunmasını sağlamak için mahkeme tarafından yapılan bir işlemdir. Aşağıdaki durumlar defter tutulmasını gerekli kılabilir:
- Mirasçılardan biri vesayet altındaysa.
- Mirasçılardan biri uzun süredir kayıpsa.
- Bir mirasçı veya diğer ilgililer bir ay içinde talepte bulunursa.
Terekenin Tespiti Davası ve Defter Tutulması
Terekenin tespiti davası, bir kişinin vefatı sonrası geride bıraktığı malvarlığının eksiksiz ve doğru şekilde belirlenmesi amacıyla açılan bir davadır. Genellikle mirasçılar arasında bir uyuşmazlık yaşandığında veya murisin malvarlığına ilişkin belirsizlikler söz konusu olduğunda gündeme gelir.
Bu davaya ilişkin düzenlemeler, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 589 ve devamı maddelerinde yer almaktadır. Ancak terekeye ilişkin resmi defter tutulması ile koruma tedbiri olarak defter tutulması birbirinden farklı kavramlardır ve uygulamada sıkça karıştırılmaktadır.
Defter tutma işlemi, terekeye ilişkin malvarlığının kaydedilmesi ve korunması amacıyla yapılan resmi bir işlemdir. Ancak bu kavram, hukukumuzda iki farklı şekilde düzenlenmiştir:
1. Resmi Defter Tutulması (TMK m.619-620)
Bu tür defter tutma işlemi, resmi bir prosedür olup mahkeme tarafından gerçekleştirilen bir işlemdir. Burada amaç, terekenin belirlenmesi ve gerektiğinde yasal temsilciler tarafından yönetilmesini sağlamaktır.
- Kimler talep edebilir?
- Mirasçılar
- Alacaklılar
- Vasiyet alacaklıları
- İlgili diğer kişiler
- Nasıl yapılır?
- Mahkeme, terekeye ilişkin tüm malvarlığı unsurlarını kayıt altına almak üzere bir defter tutulmasına karar verir.
- Sulh hukuk mahkemesi, terekeye ait malları, hakları ve borçları kaydeder.
- Gerektiğinde terekenin yönetimi için bir miras temsilcisi atanabilir.
- Neden önemlidir?
- Mirasçılar arasında haksız mal kaçırma veya miras paylaşımı sırasında haksızlıklara karşı koruma sağlar.
- Terekenin yönetilmesi ve borçlardan sorumluluğun belirlenmesi açısından yol göstericidir.
2. Koruma Tedbiri Olarak Defter Tutulması (TMK m.589-590)
Bu işlem, mirasın korunması amacıyla alınan bir tedbirdir ve tereke üzerinde herhangi bir tasarruf yapılmadan, mirasçıların haklarını güvence altına almak için uygulanır.
- Kimler talep edebilir?
- Mirasçılar
- Alacaklılar
- Resen mahkeme tarafından da yapılabilir
- Nasıl yapılır?
- Murisin ölüm anındaki malvarlığı tespit edilir.
- Sulh hukuk mahkemesi, terekeye dahil taşınmazları, banka hesaplarını, borçları ve alacakları deftere kaydeder.
- Bu kayıt, terekenin ilerleyen süreçlerde haksız müdahaleye uğramaması için bir koruma mekanizması işlevi görür.
- Neden önemlidir?
- Mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkmasını önlemek amacıyla tereke kayıt altına alınır.
- Mirasta mal kaçırma, sahtecilik veya haksız kazanç elde edilmesini engeller.
Defter tutulması, mirasın korunmasını sağlamak ve mirasçılar arasındaki geçişi güvence altına almak amacıyla uygulanan bir koruma önlemidir. Bu işlem, Türk Medeni Kanunu’nun 590. maddesinde düzenlenmiştir ve terekenin herhangi bir kayba uğramadan tespit edilmesini amaçlar.
Defter Tutulmasını Gerektiren Durumlar
Sulh hukuk hakimi, aşağıdaki durumların varlığı halinde terekenin defterinin tutulmasına karar verir:
- Mirasçılar arasında vesayet altına alınması gereken veya vesayet altında bulunan bir kişi varsa.
- Mirasçılardan biri uzun süredir kayıpsa ve kendisine ait bir temsilci bulunmuyorsa.
- Mirasçılardan veya diğer ilgili kişilerden biri, ölüm tarihinden itibaren bir ay içinde başvuruda bulunursa.
Defter tutma işlemi, gecikmeksizin tamamlanması gereken bir süreçtir.
Bir Aylık Sürenin Hukuki Niteliği
Kanunda her ne kadar ölüm tarihinden itibaren bir ay içinde başvuruda bulunulması gerektiği belirtilmişse de bu süre hak düşürücü bir süre değildir. Yani, bu süre aşılsa dahi mirasın paylaştırılmasına kadar defter tutulması talep edilebilir. T.C. Yargıtay 7.HUKUK DAİRESİ Esas:2021-2799 Karar:2021-2802 Karar Tarihi:08.11.2021 sayılı kararında da şu hükme yer verilmiştir:
589 uncu ve devamı maddelerinde yer olan “koruma önlemi”, ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara “onay” vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Yasanın 590/3. maddesindeki bir aylık süre aşılmış olsa dahi, koruma önlemi olarak terekenin tespiti ve yazımı işlemi, olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe, terekenin paylaştırılmasına kadar talep edilebilir.
Bu karar, mirasçılar ve diğer ilgililerin, tereke üzerinde hak kaybına uğramadan defter tutulmasını talep edebileceklerini göstermektedir.
Özetle Aralarındaki Farklar:
Kriter | Resmi Defter Tutulması (TMK m.619-620) | Koruma Tedbiri Olarak Defter Tutulması (TMK m.589-590) |
---|---|---|
Amaç | Terekenin kayıt altına alınması ve gerektiğinde yönetilmesi | Terekenin korunması ve haksız müdahalelerin önlenmesi |
Kim Talep Edebilir? | Mirasçılar, alacaklılar, vasiyet alacaklıları, ilgili kişiler | Mirasçılar, alacaklılar, mahkeme |
Sonuç | Resmi defter tutulur, gerektiğinde miras temsilcisi atanır | Sadece tespit edilir, yönetimle ilgili karar alınmaz |
Özetle, resmi defter tutulması terekenin yönetimi ve korunması için uzun vadeli bir önlemken, koruma tedbiri olarak defter tutulması ise mirasın herhangi bir değişikliğe uğramadan tespit edilmesi amacı taşır.
Terekenin Tespiti ve Defter Tutulması ile İlgili Önemli Hususlar
- Terekenin tespiti ve defter tutulması birbirinden farklı işlemlerdir.
- Koruma tedbiri olarak defter tutulması (TMK m.589-590): Ölüm anındaki malvarlığının korunmasını amaçlar.
- Resmi defter tutulması (TMK m.619-620): Terekenin yönetimi ve dağıtımıyla ilgilidir.
- Terekenin korunması için alınacak önlemler, mirasçılar veya ilgili kişiler tarafından talep edilebilir.
- Sulh hukuk mahkemesi, re’sen de defter tutulmasına karar verebilir.
- Tereke tespiti talebinin belirli bir süresi yoktur, tereke paylaşılana kadar istenebilir.
- TMK m.590’daki bir aylık süre hak düşürücü değildir.
- Bu süre yalnızca hakime yönelik bir düzenlemedir ve tereke paylaşılana kadar defter tutulması talep edilebilir.
- Mirasçılar, deftere yazılan malvarlığı unsurlarına itiraz edebilir.
- Bir mirasçı, deftere kaydedilen bir malın kendisine ait olduğunu iddia ederse istihkak davası açabilir.
- Eğer haklı bulunursa, söz konusu mal terekeden çıkarılarak mirasçıya iade edilir.
- Tereke tespiti ve defter tutma işleminin hukuki niteliği konusunda Yargıtay kararları arasında görüş farklılıkları bulunmaktaydı.
- İzmir BAM 14. Hukuk Dairesi, terekenin tespitine ilişkin kararların istinaf edilebileceğini savunmuştur.
- Ankara BAM 17. Hukuk Dairesi, bu kararların istinafa tabi olmadığını ileri sürmüştür.
- Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, İzmir BAM’ın görüşünü benimseyerek tereke tespitine ilişkin kararların istinaf edilebileceğine hükmetmiştir.
- Tereke tespiti, mirasın paylaşılması ile ilgili kesin hüküm niteliğinde değildir.
- Bu işlem, sadece malvarlığının belirlenmesi ve korunmasını amaçlar.
- Mirasçılar, terekede gösterilen mal ve hakları kabul etmek zorunda değildir.
- Terekede eksik veya hatalı yazımlar varsa, ilgili hukuki yollarla düzeltilmesi mümkündür.
- Tereke tespiti işlemi bağlayıcı bir sonuç doğurmaz.
- Tespit edilen malların tamamı mirasçılara geçeceği anlamına gelmez.
- Tespitte yer almayan malların terekeye dahil edilmediği anlamına da gelmez.

Terekenin Tespiti Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
- Yetkili Mahkeme: Mirasbırakanın son yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi’dir.
- Mirasbırakan Yurtdışında Yaşıyorsa: Türkiye’deki mallarının bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
Terekenin Tespiti Davasında Zamanaşımı Var mı?
Bu davalar mirasbırakanın vefatından itibaren her zaman açılabilir. Herhangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı yoktur.

Mirasın Araştırılması İçin Yapılması Gerekenler
- Dava dilekçesinde net olun.
- “Türkiye’deki tüm tapulara müzekkere yazılsın” gibi geniş ifadelerden kaçının.
- Mirasçılarla konuşarak araştırma alanını daraltın.
- Tapu kayıtlarını talep ederken dikkatli olun.
- Hem aktif hem de pasif kayıtların celbini talep edin.
- Pasif kayıtlar, murisin önceki satışlarını gösterir ve muris muvazaası davası açma imkânı sağlayabilir.
- Belediyelerden emlak vergi dairelerine müzekkere yazın.
- Murisin taşınmazlarının tespit edilmesi için ilgili belediyelerden bilgi talep edin.
- Veraset intikal beyannamesini isteyin.
- Bu belge, mirasçıların terekeden aldığı malları gösterir.
- Veraset intikal vergisini kimin ödediği terekedeki mal paylaşımını anlamanıza yardımcı olur.
- Banka hesaplarının araştırılması için müzekkere yazın.
- Murisin T.C. kimlik numarası ile en sık kullandığı bankalardan başlayarak genel müdürlüklere müzekkere yazın.
- Genel müdürlük ibaresi eklenmeli, böylece araştırma Türkiye çapında yapılır.
- Tek tek altın hesabı, döviz hesabı, borsa hissesi, vadeli-vadesiz hesaplar gibi tüm hesap türlerini dilekçede belirtin.
Bu adımları takip ederek, terekeye ait tüm malvarlığı unsurlarını eksiksiz şekilde tespit edebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Terekenin tespiti davası ne kadar sürer?
Dava süresi, terekenin büyüklüğüne ve araştırılacak malvarlığının kapsamına göre değişiklik gösterebilir. Genellikle birkaç ay ile bir yıl arasında sonuçlanır.
Terekenin tespiti davası açmadan mirası paylaşabilir miyiz?
Eğer mirasçılar arasında bir anlaşmazlık yoksa ve tüm malvarlığı biliniyorsa, terekenin tespiti davası açmadan miras paylaşılabilir. Ancak mal kaçırma şüphesi veya bilinmeyen malvarlığı unsurları varsa, dava açmak daha güvenli olacaktır.
Terekenin tespiti davası sırasında banka hesapları incelenebilir mi?
Evet, mahkeme kararı ile banka hesapları incelenebilir ve mirasbırakanın tüm finansal varlıkları tespit edilir.
Miras davası avukatı tutmak zorunda mıyım?
Zorunlu olmasa da, miras hukuku konusunda deneyimli bir miras avukatı ile çalışmak, sürecin hızlı ve doğru ilerlemesini sağlar.
Miras avukatı ücretleri nasıl belirlenir?
Avukatlık ücretleri, dosyanın karmaşıklığına, terekenin büyüklüğüne ve avukatın tecrübesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle sabit bir ücret veya dava sonucuna bağlı vekalet ücreti alınır.
Kimler Mirası Öğrenebilir?
Veraset ilamında yazan mirasçılar öğrenebilir. Aksi halde KVKK ihlali olur.
Miras Neden Kaybolur?
Eski kayıtların dijital ortama aktarılmamış olması sebebiyle sistemde bazı kayıtlar görünmeyebilir. Mirasbırakan kimseden habersiz çeşitli yatırımlar yapmış ve bunları ölene kadar gizli tutmuş olabilir.
Mirası Öğrenmek Maliyetli Midir?
Açılacak dava maktu harca tabi olup, sadece bir araştırma dosyası mahiyetindedir. Miras payları değişmediğinden çekişmeli olmayan bu dava ucuz ve hızlıdır.
Mutlaka alanında uzman bir avukatla çalışmanızda fayda vardır. Bir malın bile eksit tespit edilmesi ve gözden kaçırılması kaybedilmiş bir hazinedir.