Müteahhidin yaptığı binanın yıkılması ve cezai sorumluluğunu başka bir yazıda ele aldık. TIKLA
Bu yazının konusu ise depremde binanın yıkılması veya hasar görmesi kaynaklı müteahhidin parasal yani tazminat anlamında sorumluluğu, nasıl dava açılacağı, açılan davada zamanaşımı, müteahhide karşı yasal yollar ve tazminat hakları gibi soruların cevabını içerir.
Müteahhit yapıyı yaparken aynı zamanda depreme dayanıklı şekilde inşa etmekle de mükelleftir. Eksik malzeme kullanılarak depremde binanın çökmesine veya ağır hasar almasına neden olan müteahhit yol açtığı zararları da ödemek zorundadır.
Depremde yıkılan binadan müteahhit sorumlu mudur ?
Depremde yıkılan binada müteahhit her zaman sorumlu değildir. Depremde binanın neden yıkıldığının araştırılması gerekir.
Binanın taşıyıcı sistemi gözle görünmez. Normal durumlarda hiç kimse taşıyıcı kolonu kesip içine bakarak ev almaz. Müteahhidin yaptığı inşaat ayrıca yapı denetim firmaları tarafından denetlendiğinden depreme dayanıklı olduğu varsayılır. Müteahhidin malzemeden çalmadığı kabul edilir.
Bina depremde yıkılmış ise deprem yönetmeliklerine aykırı ayıplı olarak imal edilmiş olduğu sonucu kuvvetle muhtemeldir. Yönetmeliklere uygun bir yapının yıkılması oldukça zordur. Muhtemelen demir eksik kullanılmış, beton kalitesi stabil sağlanmamış, denetim firması denetlemeyi yapmamış, beton sulama aşaması yarım kalmıştır.
Gizli ayıp nedir ? Gizli ayıp deprem ile nasıl ortaya çıkar ? Deprem ve gizli ayıp ilişkisi?
Gizli ayıp gözle görülemeyen ancak kullanım içerisinde tecrübe ile ortaya çıkan ayıplardır. Dışarıdan bina depreme dayanıklı görünmesine rağmen eksik malzeme nedeniyle depremde yıkılmış ve ağır hasar görmüşse burada müteahhidin ayıplı inşaat yaptığı ortaya çıkacaktır.
Müteahhide kim dava açabilir ?
Deprem nedeniyle yıkılan binadan zarar gören, can ve mal kaybına uğrayan manevi acı çeken herkes müteahhide karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Müteahhide karşı açılacak davalar şu şekildedir,

Cana gelen zararlar nelerdir ? Müteahhidin vefat, yaralanma ve sakatlıktan kaynaklı sorumluluğu nedir ?
Müteahhidin ayıplı inşaatı, malzeme eksiltmesi nedeniyle insanlar göçük altında kalmış vefat etmişse veya yaralanmış ve sakat kalmışsa haksız fiil genel hükümlerince tazminat davası açılabilir.
Yaralanma durumunda;
- Tedavi masrafları, ilaç masrafları, ameliyat masrafları
- Tedavi boyunca çalışılamayan sürede mahrum kalınan kazanç, maaş, ücretler
- Kalıcı sakatlık nedeniyle eski eforun kaybedilmesinden kaynaklı tazminat
- Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar ( dizi oyuncusunun yüzünde kalan yara izi nedeniyle bedensel engeli olmaksızın TV kariyerinin sonlanması gibi )
Ölüm durumunda;
- Ölenin desteğinden yoksun kalan yakınlarının eş, kardeş, anne, baba gibi yakınların maddi ve manevi tazminat hakları
- Ölümce önce iyileşme çabasıyla yapılan tüm tedavi, ameliyat ve hastane masrafları
- Defin giderleri
İstenebilir.
Bir kişiyi arabayla ezerek öldüren veya sakatlayan her kimse nasıl tazminat ödemek zorunda kalıyorsa, malzemeyi eksilterek inşaatın depremde çökmesine sebep olan müteahhit de tazminat ödemek zorundadır.

Müteahhidin sorumlu olduğu maddi zararlar, eşyaya gelen zararlar nelerdir ?
Müteahhidin inşaat yıkılması sonucu vermiş olduğu maddi zarar kalemleri;
- Binanın inşaat maliyeti
- Bina içindeki TV, Klima, Teknolojik aletler
- Zayi olan ziynet eşyaları
- Kira bedeli
Başlıkları altında genel olarak toplanabilir.
Müteahhit evde zarar gören eşyalardan sorumludur.
‘Davalı yükleniciler tarafından ayıplı olarak inşa edilen konutların depremde yıkılmış olması nedeniyle kullanılamaz hale gelen konut nedeniyle tazminat isteğinde bulunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporuna göre belirlenen daire ve eşyaların bedelinden hakkaniyet indirimi uygulanmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de olayda hakkaniyet indirimi uygulanmak suretiyle hüküm kurulması mümkün değildir. Zira müteahhit satıcı davalılar davacıya karşı hükümlerine göre sorumlu olup binanın tekniğine uygun olmayan şekilde eksik ve kusurlu yapılmasından dolayı depremde oluşan davacı zararının tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Mahkemece aksine düşüncelerle hakkaniyet indiriminde bulunmak suretiyle karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.’ YARGITAY 13. Hukuk Dairesi Esas: 2009 / 14535 Karar: 2010 / 8121 Karar Tarihi: 07.06.2010
Deprem nedeniyle müteahhidin sorumluluğu kaç yıl devam eder ?
Borçlar Kanunu 478 yüklenici müteahhidin zamanaşımını düzenler.
“Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.”
Ayıplı inşa edilen taşınmazda müteahhidin sorumluluğu inşaatı teslimden itibaren 5 yıldır.
Çatı akması, banyo giderinin durduk yere tıkanması, kalebodurların çatlaması, camların su alması gibi basit ayıplar için 5 yıllık süre geçerlidir.
Ancak müteahhidin inşa ettiği binanın çökmesi yıkılması durumunda basit ayıptan söz edilemez. Artık müteahhidin ağır kusuru tartışılır. Müteahhit kuvvetle muhtemel demir ve çimentodan eksilterek inşaat yapmış, kandırma ve aldatma ile iradeyi sakatlamıştır. Ağır kusurlu müteahhide karşı açılacak davalarda zamanaşımı 20 yıldır.
Müteahhide karşı açılacak davalarda zamanaşımı hangi tarihten başlar ?
Zamanaşımının bina yıkıldığı tarihten mi yoksa inşaatın teslim tarihinden mi başlatılacağı sıklıkla sorulur.
TBK 72 haksız fiilde zamanaşımını düzenler ve zamanaşımının başlangıcını zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten hesaplar.
Deprem nedeniyle oluşan zararda, binanın yıkılması ile zarar oluşmuş öğrenilmiş ve dava edilebilir nitelik kazanmış olduğundan, zamanaşımı deprem tarihinden itibaren 20 yıl olacak şekilde hesaplanması haklı ve adaletli olandır. Ancak Yeni Borçlar Kanunu’nda müteahhitleri koruyan bir düzenlemeye gidilmiş, kelime oyunu yapılarak TESLİM TARİHİNDEN sürenin başlayacağı belirtilmiştir.
Yani müteahhit inşaatı bitirip alıcıya teslim etmişse 20 yıllık süre başlamış olur.
Eski kanunda bu husus boş bırakıldığından mahkemelerce deprem tarihinde zarar doğmuş olduğundan DEPREM + 20 yıl şeklinde olan uygulama yeni kanun ile birlikte artık TESLİM + 20 yıl şeklinde uygulanmaktadır.
TBK 478 Madde metni gerekçesinde de bu açıkça yazılmıştır; “818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 363 üncü maddesinin birinci fıkrasından ve bu fıkrayı karşılayan kaynak İsviçre Borçlar Kanunu’nun birinci fıkrasından farklı olarak, Tasarıda, kendisine ayıplı mal teslim edilen alıcının, ayıptan doğan haklarının tâbi olduğu zamanaşımı süresine yollama yapılması yerine, çeşitli olasılıklar ve eserin niteliği göz önünde tutularak, her birinin tâbi olduğu zamanaşımı süresi ayrı ayrı belirtilmiştir. Buna göre:
1.Yüklenicinin, eserin ayıplı olarak meydana getirilmesinde ağır kusurunun (kastının veya ağır ihmalinin) bulunmaması koşuluyla açılacak davalar, eserin teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yıllık; taşınmaz yapılarda ise beş yıllık zamanaşımına tâbi olacaktır.
2. Yüklenicinin, eserin ayıplı olarak meydana getirilmesinde ağır kusuru varsa bu takdirde açılacak davalar, eserin niteliğine bakılmaksızın, teslim tarihinden başlayarak yirmi yıllık zamanaşımına tâbi olacaktır.”
Müteahhidin hukuki sorumluluktan kurtulması için yaptığı binanın teslimden itibaren 20 yıl ayakta kalması yeterlidir. Müteahhidin yaptığı bina 20 yıl +1 gün sonra yıkılmış olsa müteahhit zamanaşımı defi ileri sürecektir.
Emsal güncel bir kararda Yargıtay 23 Hukuk Dairesi de mevzuatı aynen yukarıdaki şekilde uygulanacağına dikkat çekmiştir.
“6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ilgili maddesine göre ‘Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.’ Buna göre yüklenicinin ağır kusurundan kaynaklanan gizli ayıplarda zamanaşımı süresi 20 yıldır. Mahkemece teslimin 2004 tarihinde yapıldığı kabul olunduğuna göre dava tarihi itibariyle henüz zamanaşımı süresinin dolduğundan bahsedilemez. Bu durumda mahkemece işin esası hakkında inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir.” YARGITAY 23. Hukuk Dairesi Esas: 2016 / 9647 Karar: 2020 / 1388 Karar Tarihi: 26.02.2020

Teslim tarihinden ne anlaşılmalıdır ?
Telsim, taahhüt edilen işin noksansız şekilde iş sahibine ya da arsa sahibine sunumudur. Noksan olan iş teslim edilmemiş iştir. Teslimin iki unsuru vardır;
- Ruhsat ve eklere uygun inşa edilen binanın fiziken tamamlanması,
- İş sahibi veya arsa sahibinin fiili hakimiyetine geçirilmesi
Uygulamada binaların iskan alınmadığı yani halen daha şantiye gibi göründüğü yaygındır. Bu halde müteahhit sözünü tutmamış, daireyi tamamlayamamıştır. Yarım verilen daire teslim edilmiş sayılmaz. Kişinin yarım kalan daire içerisinde şantiye elektriği ve suyu kullanarak oturuyor olması buranın hukuken teslim edildiği anlamına gelmez. Resmiyette halen şantiyedir.
İmar Kanunu 31. Madde açıkça inşaatın yapı kullanma izni alındığı gün bitmiş sayılacağını belirtir.
Yukarıdaki bilgilerden yola çıkarak zamanaşımı, iskanı alınması ve fiilen kullanıcıya teslim etme ile başlayacaktır. İskan almayan müteahhit zamanaşımından yararlanamaz. Bitirmediği ve eksik bıraktığı inşaatın çökmesinden sorumludur.
Yapı denetim firması sorumlu mudur ?
Yapı denetim firmaları da müteahhit ile beraber müteselsil olarak sorumludur. Açılacak davada yapı denetim firmasının da davalı orak gösterilmesinde fayda vardır. İnşaatı denetlemeyerek, inşaatın fen ve bilim kurallarına uygun, güvenilir ve yaşanabilir olduğunu, deprem yönetmeliklerine uygun olduğunu beyan eden yapı denetim firması da, gerçek dışı raporu nedeniyle ortaya çıkan tüm zararlardan sorumlu olacaktır.
4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu Sorumluluklar ve yapılamayacak işler başlıklı 3. maddesi “ Yapı denetim kuruluşlarının yöneticileri, ortakları, denetçi mimar ve mühendisleri ile proje müellifleri, laboratuvar görevlileri ve yapı müteahhidi; bu Kanunun uygulanmasından dolayı ortaya çıkan yapı hasarından sorumludur.”
Şeklindedir.
Davanın yapı denetim şirketi ile beraber yönetici, ortak, denetçi, mimar ve mühendislere karşı da açılması kanunen mümkündür. Ancak yapı denetim firmalarında sorumluluk süresi, yapı kullanma izninin alındığı tarihten itibaren, yapının taşıyıcı sisteminden dolayı on beş yıl, taşıyıcı olmayan diğer kısımlarda ise iki yıldır.
Yoksun kalınan kira istenebilir mi ?
Yoksun kalınan kira bedeli de sorumlu yükleniciden talep edilebilir. Binanın yıkılması nedeniyle tapu sahibi elde ettiği kira gelirinden mahrum kalabilir veya yıkılan binadan çıkıp başka bir yerde kirada oturmak zorunda kalabilir. Bu gibi durumlarda zarara yol açan yüklenici müteahhit masrafları karşılamalıdır.
İspat nasıl olacak ? Müteahhide karşı ispat yükü kimin üzerindedir ?
İspat yükü kural olarak davacıdadır. Binanın çürük olduğunun, eksik malzeme kullanıldığının, beton kalitesinin yetersiz olduğunun ispatı dava esnasında mahkemece görevlendirilecek bilirkişiler tarafından rapor olarak mahkemeye sunulur.
Dosyalarımıza gelen emsal bir rapordan kesit ‘ beton örneklerinde mukavemet değerlerinin olması gereken 160 kg / cm2’nin üçte birinden daha az olduğu, A ve B blokların alt katlarının E… Ltd. Şti. tarafından yapıldığı’ şeklinde değerlendirmeler içerir.
Bilirkişi beton kalitesinin, demir sayısının, demir kalınlığının, işçilik yönteminin, beton kalitesinin, beton mukavemetinin derecesi gibi tüm unsurları inceleyerek bir rapor verecektir.
Bina yıkılmış veya ağır hasar görmüşse ve bina çok eski tarihli değilse, müteahhidin kusuru ve ihmali büyük ihtimalle çıkacaktır.
Enkaz kaldırılmış ise ispat nasıl olacaktır ?
Enkaz kaldırılmadan önce mahkemeden delil tespiti talebi ile inceme yapması için dava açılması pratik bir yoldur. Mahkeme hızlıca olay yerinde inceleme yaparak numune alacaktır. Deprem nedeniyle can kaybı veya yaralanma varsa savcılık resen harekete geçerek sorumluları tespit etmek için kimseden izin almaksızın ve talep olmaksızın olay yerinde inceleme yapar. Savcılık dosyasından da alınan numunelere ilişkin raporlar celp edilebilir.
Enkazın detaylı fotoğrafları neden çekilmelidir ? Kolonlar nasıl fotoğraflanmalıdır ?
Enkazın kaldırılması riski varsa, yüksek çözünürlülüklü bir fotoğraf makinesi ile uzak ve yakın çekimler yapılarak özellikle taşıyıcı kolonlar fotoğraflanmalıdır. Salgın hastalık tehlikesi nedeniyle enkazın hızlıca kaldırılması gerektiği durumlarda deliller kaybolmuş bile olsa en azından taşıyıcı kolonlardaki demir sayıları, demir kalınlıkları, betonun renk ve yapısı, kolonların için köpük basılıp basılmadığı, ufalanan deniz kumu olup olmadığı gibi emareler detaylı fotoğraflarla kayıtlı kalacaktır.
Müteahhit eksik demir kullanmış ise fotoğrafları inceleyen ve rapor hazırlayan bilirkişi bunu rahatlıkla görebilecektir.
Müteahhidin mal varlığı araştırması

WHATSAPP HATTIMIZA YAZIN
Yarım kalan inşaatı tamamlayan sonraki müteahhidin sorumluluğu nedir ? Müteahhidin devraldığı inşaattan sorumluluğu bina yıkılmışsa tazminat yükü ne olur ?
İnşaat yarım kalmış ve başka bir müteahhit tarafından inşaata devam edilmiş olabilir. İnşaatı devralan müteahhit önceli yüklenicinin işi tam ve eksiksiz yaptığını denetlemeden çürük bir binaya devam ediyorsa, kendi aldığı kısmı eksiksiz dahi yapmış olsa sorumluluğu vardır.
Tacirin basiretli olması ve önceki müteahidin yaptığı çürük temel üzerine bina inşa etmemesi gerekirdi. Müteahhit ayıptan sorumludur.
‘davalı H… A.Ş.’nin anılan blokların üst katlarına dair ikmal inşaatına başlamadan önce işinin uzmanı basiretli bir tacir olarak daha önceki yüklenici E… Ltd. Şti. tarafından yapılan işi inceleyerek, önceki yüklenici tarafından yapılan alt katlardaki imalatlarda kullanılan betonun mukavemeti dikkate alındığında üst katlarda yapılacak imalatın amacına uygun olmayacağını ve bu durumun akdin gereği gibi ifasını tehlikeye soktuğunu iş sahibine az yukarda değinilen genel ihbar yükümlülüğü çerçevesinde ihbar etmelidir. Davalı H… A.Ş.’nin davacıya bu şekilde bir ihbarda bulunduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde mahkemece, belirlenen tüm maddi zarardan öncelikle davacı kooperatifin kusuru % 15 oranıyla gayrimelhuz sebeplere verilen % 5 kusur oranı toplamı olan % 20 oranında indirim yapılmalı, geriye kalan maddi zarardan A ve B bloklar yönünden davalı E… Ltd. Şti. ile birlikte Borçlar Yasası’nın 357/son maddesi uyarınca H… A.Ş.’nin de müteselsilen sorumlu olduğu, C blok inşaatını davalı H… A.Ş. yaptığından, bu blok yönünden oluşan zarardan E… Ltd. Şti.’nin sorumlu olmadığı dikkate alınmalıdır. Mahkemece A ve B bloklar için H… A.Ş.’nin sorumlu olmadığı kabul edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.’ YARGITAY 15. Hukuk Dairesi Esas: 2013 / 6532 Karar: 2014 / 755 Karar Tarihi: 06.02.2014
Müteahhide karşı açılacak davalarda görevli mahkeme hangisidir ?
Müteahhide karşı açılan dava esasen müteahhidin ayıptan sorumluluğu ve haksız fiilden kaynaklı tazminat davasıdır. HMK 2. maddesince Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Ticari dava niteliğinde iki tarafında tacir olduğu uyuşmazlıklar Asliye ticaret mahkemesi görevine girer. Yüklenicinin ayıplı iş teslim eden başka bir alt yükleniciye açtığı dava buna örnek verilebilir.
İnternetten nasıl avukat tutulur bilinmesi gerekenler nelerdir ? TIKLA