İdare Aleyhine Maddi ve Manevi Tazminat Davası Açılabilir
Her ne kadar ülkemizde kaçak göçmenlerin varlığına karşı olumsuz bir bakış açısı hâkim olsa da, bu bireyler sınırlarımızı aştıktan sonra evrensel insan hakları çerçevesinde korunmayı hak ederler. İnsan onuru, coğrafi sınırlara hapsedilemeyecek kadar derin bir değere sahiptir.
Bu bağlamda, kişilerin gereksiz yere geri gönderme merkezlerinde tutulması, hukuki süreçleri sonuçlanmadan deport edilmesi, adaletin temel ilkelerine aykırıdır. Yargılama tamamlanmadan ve nihai bir mahkeme kararı verilmeden yapılan deport işlemleri, potansiyel insan hakları ihlallerine sebebiyet verir. Yasal yollar tüketilmezse, “kurunun yanında yaşın da yanması” atasözünü , masum bireyler tecrübe edecektir.
Göçmenlik meselesi, salt hukuki bir sorun olmaktan ziyade, insani bir sorumluluğu da beraberinde getirir. Bu nedenle, yargı süreçleri tamamlanmadan ve mültecilerin son bir başvuru hakkı dahi kalmadan gerçekleştirilecek her türlü deport işlemi, hem hukukun üstünlüğüne hem de insan onuruna ağır bir darbe vurur.
Bu yazıda hukuka aykırı şekilde özgürlüğünden mahrum kalan bir yabancının açtığı maddi ve manevi tazminat davasına dair inceleme yapılacaktır.
İncelenecek Karar: T.C. DANIŞTAY Daire Esas No: 2021/72 Karar No: 2021/86 Karar Tarihi: 20-01-2021
Bu karar, bir Rusya Federasyonu vatandaşı olan davacının Türkiye’de idari gözetim altında tutulması ve kötü muamele gördüğü iddiasıyla açtığı maddi ve manevi tazminat davasını konu alıyor.
Olayın Özeti:
- Davacı (Rusya vatandaşı) Türkiye’ye yasa dışı yollarla girmeye çalışırken yakalanıyor. Bunun üzerine sınır dışı edilmesi ve idari gözetim altında tutulması kararı veriliyor. Bu gözetim süresi 09 Mayıs 2016 ile 10 Mayıs 2017 tarihleri arasında oluyor.
- Davacı, bu süreçte haksız yere idari gözetim altında tutulduğunu ve kötü muamele gördüğünü iddia ederek 18.243 TL maddi, 115.605 TL manevi tazminat talep ediyor.
Hukuki Süreç:
- Davacı ilk olarak sınır dışı kararına itiraz ediyor ama bu itirazı reddediliyor. Sonrasında davacı, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor ve Anayasa Mahkemesi “kötü muamele yasağının ihlal edildiğine” karar veriyor. Bu karar sonrasında dava yeniden görülüyor ve sınır dışı kararı iptal ediliyor.
- Davacı bu süreçteki mağduriyeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep ediyor. Dava Hatay İdare Mahkemesi’nde açılıyor ancak mahkeme bu davanın Danıştay’ın görev alanında olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı veriyor.
Danıştay Kararı:
Danıştay, davanın Erzurum İdare Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğine karar veriyor. Bu kararın temel gerekçesi, davacının Hatay’da yakalanmasına rağmen Erzurum’da idari gözetim altında tutulmasının devam etmesi. Erzurum’da verilen bu kararlar nedeniyle de sorumlu mahkeme Erzurum İdare Mahkemesi olarak belirleniyor.
Tazminat Yolu:
Bu tür davalarda, idarenin (yani devletin bir organı ya da kurumunun) verdiği zararların tazmini için tam yargı davası açılabilir. Tam yargı davası, idarenin yaptığı işlem ya da eylemlerden dolayı kişilerin uğradığı maddi veya manevi zararların tazminini sağlar. İdarenin bir kişiyi haksız yere tutması veya kötü muamelede bulunması sonucunda oluşan zararlar bu yolla karşılanabilir. Davanın açılacağı yer, idarenin işlem yaptığı ve zarara neden olduğu yerdir. Bu olayda, Erzurum’da idari gözetim devam ettiği için Erzurum İdare Mahkemesi yetkili kabul edilmiştir.
Bu davada da görüldüğü gibi, idarenin (örneğin bir valiliğin) yanlış işlemleri sonucunda mağdur olan kişiler maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir.
Bu olay, idari gözetim altındaki yabancıların haksız fiile uğraması ve zorla özgürlüklerinden mahrum bırakılmalarının tazminat talebi ile nasıl sonuçlanabileceğini açıkça gösteriyor. Şimdi, bu durumu daha geniş bir çerçevede ele alalım:
İdari Gözetim Nedir?
İdari gözetim, devletin sınır dışı edilmesi veya başka bir idari işlem yapılması gereken yabancıları, belirli bir süre boyunca kontrol altında tutmasıdır. Gözetim, yabancıların güvenliğini ve kamu düzenini koruma amaçlıdır. Ancak bu süre içerisinde kişinin özgürlük hakkı kısıtlanır. Bu, genellikle yasal bir sebebe dayanarak yapılır, ancak her zaman hukuka uygun olmalıdır.
Haksız Gözetim ve Zorla Özgürlükten Mahrum Bırakılma:
Eğer bir kişi hukuka aykırı şekilde uzun süre idari gözetim altında tutulursa veya bu süreçte kötü muameleye maruz kalırsa, bu durum haksız fiil olarak değerlendirilir. Bu olayda, bir yıl boyunca zorla idari gözetim altında tutulmuş bir Rus vatandaşı söz konusu. Kişi, hukuka aykırı olarak özgürlüğünden mahrum bırakılmış ve kötü muamele görmüşse, bu durumda devletin (idarenin) sorumluluğu doğar.
Haksız Fiil ve Tazminat Hakkı:
Bir kişinin haksız fiil sonucu uğradığı zarar, devletin (idarenin) bu kişi üzerinde yaptığı hukuka aykırı eylemlerden kaynaklanıyorsa, mağdurun tam yargı davası açma hakkı vardır. Tam yargı davaları, kişinin idari eylemlerden dolayı uğradığı maddi ve manevi zararları tazmin ettirmek için açılır. İdarenin yaptığı bu yanlış işlemler, bireyin haksız yere özgürlüğünden mahrum kalmasına neden olduğunda, devlet bu zararı karşılamak zorundadır.
Tazminat Talebi:
Bu durumda, idari gözetim altında uzun süre zorla tutulmuş bir yabancı, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir.
- Maddi tazminat: Haksız yere özgürlüğünden mahrum kaldığı dönemde kaybettiği gelir, iş fırsatları veya maddi zararlar için talep edilir.
- Manevi tazminat: Zorla özgürlüğünden mahrum kalma ve kötü muamele nedeniyle yaşadığı ruhsal acı, stres, toplumdan soyutlanma gibi duygusal zararların tazmini talep edilebilir.
Özgürlüğü haksız şekilde kısıtlanan her bireyin, devletin bu zararı telafi etme yükümlülüğüne dayanarak tazminat talep etme hakkı vardır. Bu tür durumlarda tazminat davalarının amacı, kişilerin haklarının korunmasını sağlamak ve devletin hukuka aykırı eylemlerinin telafisini temin etmektir.