İşçiye Hırsız Demek Fesih Sebebi Midir? İşçi Tazminata Hak Kazanır Mı?
Hayat bazen bir cümleyle altüst olabilir. Hele ki yıllardır emek verdiğiniz işyerinde, bir gün birinin ağzından şu sözleri duyarsanız:
“Sen mazotu mu çaldın?”
İşte o an durur zaman. Peki bu söz sadece kalbinizi mi kırar? Hayır. Hukuken de çok şey değiştirir.
İşçi Haksız Yere Hırsızlıkla Suçlanırsa Ne Olur?
İş hayatında her şey yolunda giderken, bir sabah işyerinizde size hırsız muamelesi yapılırsa, bu durum sadece moralinizi bozmaz; aynı zamanda hukuki bir hak doğurur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-b maddesine göre, işverenin işçisini haksız yere suçlaması halinde işçi “haklı nedenle derhal fesih” hakkını kullanabilir.
Bu ne demek?
İşçi, hiçbir bildirim süresi beklemeden, “Ben artık burada çalışmam” diyebilir ve kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilir.
Hangi Davranışlar Haklı Fesih Nedeni Sayılır?
İş Kanunu açıkça belirtiyor:
- İşverenin, işçiye veya ailesine namus ve şerefine dokunacak sözler söylemesi,
- İşçiyi cinsel tacize maruz bırakması,
- Veya doğrudan hırsızlıkla itham etmesi durumunda, işçi haklıdır ve iş sözleşmesini feshedebilir.
Yani, bu tür ağır ithamlar sadece etik değil hukuki olarak da yaptırıma tabidir.
Yargıtay Ne Diyor?
Yargıtay kararları bu konuda oldukça net. Şöyle diyor Yargıtay 9. Hukuk Dairesi:
“İşçinin, hırsızlıkla haksız yere suçlanması, şeref ve haysiyetine saldırı niteliğindedir. Bu durum, işçi açısından iş akdini derhal feshetme hakkı doğurur.”
Bir başka Yargıtay kararı ise işçinin yaşadığı baskıyı şu şekilde ortaya koyuyor:
“Davacı, işyerinde haksız yere hırsızlıkla suçlandığını ve bu nedenle psikolojik baskı altında kaldığını beyan etmiştir. İşverenin bu davranışı, işçiye istifa dilekçesi imzalatmaya zorlayacak boyuttadır. Sonradan yapılan sayımlarda herhangi bir eksiklik bulunmadığı ortaya çıkmıştır.”
Bu karar ne anlatıyor?
Hırsızlıkla itham edilen işçi baskı altındaysa ve buna dayanamayarak istifa etmişse bile, bu bir “haklı fesih”tir.
İhbar Tazminatı Almanın Yolu Yok Mu?
Eğer bir işçi, işyerinde sistematik baskı ve yıldırma yani mobbing sebebiyle işten ayrılıyorsa, bu ayrılık teknik olarak istifa gibi görünse de iradi bir tercih değildir. İşverenin psikolojik baskısıyla gerçekleşen bu çıkış, aslında zımni bir fesih niteliği taşır. Dolayısıyla işçi sadece kıdem tazminatına değil, ihbar tazminatına da hak kazanabilir.
Özellikle haksız yere hırsızlıkla suçlanma gibi ağır ithamlar, mobbing boyutunu aşıp işçinin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyorsa, bu durumda ek olarak manevi tazminat talep edilmesi de mümkündür.
Haklı Fesih Varsa, Hangi Tazminatlar Alınır?
Bu durumda işçi kıdem tazminatına hak kazanır. Ancak dikkat:
- İhbar tazminatı alınamaz. Çünkü işçi sözleşmeyi kendisi feshetmiş olur ve ihbar süresine uymak zorunda değildir. (mobbing boyutuna varan haller saklıdır.)
- Eğer işverenin davranışı aynı zamanda bir suç teşkil ediyorsa (örneğin iftira, hakaret, taciz), işçi ayrıca manevi tazminat da talep edebilir.
Peki Suçlamayı İşveren Değil de Başka Bir Çalışan Yaptıysa?
İşveren değil de başka bir işçi sizi şeref ve namusa dokunacak şekilde itham ettiyse, bu durumda işverenin tavrı önemlidir.
İşveren bu durumdan haberdar olup gerekli önlemleri almazsa, yine işçinin haklı feshi gündeme gelir.
Hırsızlıkla Suçlanmak Basit Bir İddia Değildir
İş yerinde bir işçinin haksız yere hırsızlıkla suçlanması, sadece duygusal bir travma değil, aynı zamanda iş hukuku açısından ağır bir ihlaldir.
Bu tür durumlarda işçi, “İstifa ettim, hakkımı kaybettim” diye düşünmemeli.
Doğru adımları atarak kıdem tazminatını alması mümkündür.
Bir avukat olarak tavsiyem şu:
Eğer bu tür bir durumla karşı karşıyaysanız, istifa dilekçenizi atmadan önce hukuki danışmanlık alın. Çünkü doğru atılmış bir adım, hem maddi hem manevi anlamda sizi korur.