İşçinin Prim Hakkının Yenmesi ve Haklı Sebeple İş Akdini Feshi: Prim Kutsaldır Dokunma
Çalışma hayatı, işçinin emeğinin tam karşılığını alması üzerine kuruludur. Bu karşılık yalnızca maaşla sınırlı kalmaz. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işçi adına yatırılan primler, işçinin geleceğini garanti altına alır. Emekliliğe hak kazanmak, bu primlerin eksiksiz ve zamanında yatırılması ile mümkündür. Ancak, bazı işverenler tarafından primlerin eksik gösterilmesi işçinin geleceğini tehlikeye atar. Bu durum, işçinin emeğine ve alın terine yapılmış bir haksızlıktır.
Anayasa İşçiyi Korur
Anayasa’nın 60. Maddesi – Sosyal Güvenlik Hakkı: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 60. maddesi, “herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir” ilkesini güvence altına alır. Bu maddeye göre, devlet ve işveren, işçinin sosyal güvenlik hakkını korumak ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmekle yükümlüdür. İşçinin primlerinin eksik yatırılması, bu anayasal hakkın ihlali anlamına gelir. Bu ihlal, işverenin işçiye karşı hukuki sorumluluk doğurmasına neden olur.
Eksik prim yatırılması, teknik bir hata ya da basit bir hesaplama yanlışlığı olarak görülemez. Bu, işçinin hak ettiği gelecekten çalınan bir zamandır. Her eksik prim günü, işçiyi emeklilik hakkından biraz daha uzaklaştırır. Bu nedenle işçinin primlerinin eksik yatırılması, işçinin ekonomik güvenliğine yönelik ciddi bir tehdittir.

İşçinin Haklı Fesih Hakkı Vardır
İş Kanunu’nun 24/II-e Maddesi: İş Kanunu’nun ilgili maddesi, işçiye çalışma koşullarının işveren tarafından ağırlaştırılması halinde iş akdini haklı sebeple feshetme hakkı tanır. Primlerin eksik yatırılması, işçinin geleceğine yönelik ekonomik bir zarar yarattığı için bu kapsamda değerlendirilir. Kanunun ilgili hükmü, işçiye derhal fesih hakkı vererek işverenin bu ihmalini telafi etmek için işçiye yasal bir çıkış yolu sağlar.
Yargıtay’ın içtihatlarına göre, işverenin bu tür bir uygulaması İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi gereğince işçiye haklı sebeple fesih hakkı verir. İşçi, çalışma koşullarının dürüstlük ilkelerine aykırı şekilde kötüleştirildiğini düşündüğünde iş akdini sona erdirebilir. Primlerin eksik gösterilmesi de bu koşullardan biridir. İşçi için bu sadece maddi bir kayıp değil, aynı zamanda onuruna yapılan bir saygısızlıktır.
Anayasa, her bireyin sosyal güvenlik hakkını güvence altına alır. Emeklilik bu hakkın en önemli parçalarından biridir. İşverenin primleri eksik göstermesi, işçinin bu temel hakkını ihlal eder. Dolayısıyla, primlerin eksik gösterilmesi bir hata değil, işçinin geleceğine yönelik bir tehdit olarak değerlendirilmelidir.
İşçi, primlerin eksik yatırıldığını fark ettiğinde iş akdini feshetme hakkına sahiptir. Bu, sadece bir hak arayışı değildir. Emeğin ve işçinin onurunun korunması adına verilen bir mücadeledir. Bu fesih, işçinin sadece bugünü değil, geleceğini de koruma çabasıdır. Her eksik prim günü, işçinin emeklilikten çalınmış bir gündür. Bu nedenle işçi, hakkını sonuna kadar savunmalıdır.

Prime Esas Kazancın Tespiti Gerekir
Mahkeme, davacının prime esas kazancının tespiti konusunda bir karar vermiştir. Bu tespit, işçinin sigorta primlerinin doğru şekilde bildirilip bildirilmediğinin araştırılması anlamına gelir. Davacı, çalıştığı dönemde aldığı maaşın eksik bildirildiğini ve sigorta primlerinin düşük gösterildiğini iddia etmiştir. İşveren tarafından sigorta primlerinin eksik yatırılması, işçinin ileride emeklilik ve sosyal güvenlik haklarına zarar verebilecek bir durumdur. Mahkeme, işçinin kazancının eksik bildirildiğine dair yeterli delil sunulmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak, davacı bu kararın eksik incelemeye dayandığını ileri sürerek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Bu tür davalarda, işçinin gerçek maaşının tam olarak sigorta primine yansıtılıp yansıtılmadığı, sigorta primlerinin doğru bildirilip bildirilmediği, denetim raporları ve diğer belgelerle kanıtlanmalıdır.
İlk Derece Mahkemesinin kararı ile davacının prime esas kazançlarına ilişkin iddiasının kesin delillerle veya davalının açık muvafakati halinde takdiri delillerle kanıtlanabileceği yasal gereği karşısında, Kuruma bildirilen prime esas kazançların aksini kanıtlamaya yeter kanıt sunulamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.” T.C. Yargıtay 10.HUKUK DAİRESİ Esas:2023-4842 Karar:2023-5002 Karar Tarihi:08.05.2023
Davacı Tarafından İleri Sürülen Hususlar:
Davacı vekili, müvekkilinin işyerinde çalıştığı dönemde prime esas kazancının eksik bildirildiğini ve bu nedenle emeklilik haklarının zarar gördüğünü iddia etmektedir. Ayrıca, Kurum denetimleri sonucu bu eksik primlerin tespit edilmesi üzerine işverene idari para cezası kesildiğini belirtmektedir. Davacı, prime esas kazancın doğru şekilde bildirilmesi gerektiğini ve eksik yatırılan primler nedeniyle zarar gördüğünü dile getirerek bu eksikliğin giderilmesini istemiştir.
Davalı Tarafından İleri Sürülen Savunmalar:
Davalı şirket vekili, davacının taleplerini reddetmiştir. Davalı, işçinin bordroda imzası bulunan tutarları aldığını ve sigorta primlerinin de bu tutar üzerinden ödendiğini beyan etmiştir. Ayrıca, davalı işveren tarafından 2019 yılında yapılan denetimlerden sonra eksik bildirilen primlerin düzeltildiği ve bir uyuşmazlık kalmadığını ileri sürmüştür.
Mahkemenin Kararı ve Değerlendirmesi:
İlk derece mahkemesi, davacının prime esas kazancının eksik bildirildiğine dair yeterli kanıt sunulamadığına karar vererek davayı reddetmiştir. Davacı vekili, bu kararı istinafa taşımış; ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacının sunduğu delilleri yeterli bulmayarak istinaf talebini esastan reddetmiştir. Temyiz aşamasında da, dosya içeriğinde davacının iddialarını destekleyen güçlü deliller bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı onanmıştır.
Değerlendirme:
Bu davada, işçinin prime esas kazancının doğru şekilde bildirilmeyip eksik prim yatırıldığı iddiası, işçi için ciddi sonuçlar doğurabilir. Eksik prim yatırılması, işçinin emeklilik süresinin uzamasına ve daha düşük emeklilik maaşı almasına yol açabilir. Bu nedenle, işçi vekili olarak yapılacak savunmada şu hususlar önemlidir:
- Delil Yetersizliği: Mahkeme, davacının iddialarını yeterince güçlü delillerle desteklemediği sonucuna varmıştır. Bu nedenle, işçi vekili olarak, Kurum denetim raporları, işyeri bordroları, tanık ifadeleri ve bankadan alınan maaş dökümleri gibi güçlü delillerin toplanması ve mahkemeye sunulması sağlanmalıdır.
- İşçi Haklarının Korunması: 5510 sayılı Kanun’un 80. maddesi, işçilerin prime esas kazançlarının eksiksiz bildirilmesini zorunlu kılmaktadır. İşverenin bu yükümlülüğü ihlal etmesi, işçiye hem hukuki hem de mali zararlar verir. Bu nedenle, işverenin eksik prim yatırması durumunda, işçiye idari yaptırımlar uygulanabileceği gibi, işçi bu durumu dava yoluyla da düzeltebilir.

Prime Esas Kazancın Tespiti ve Düzenlenmesi Talep Edilebilir
Bu dava, işçinin gerçek maaşı üzerinden sigorta primine esas kazancının eksik bildirildiği iddiasına dayanmaktadır. Davacı, çalıştığı dönemde sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığını, geriye kalan kısmın elden verildiğini ve fazla mesai ücretlerinin de prime esas kazanca dahil edilmediğini iddia etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının taleplerinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı taraflar kararı istinafa götürmüş, Bölge Adliye Mahkemesi bu başvuruları esastan reddetmiştir. Davalılar kararı temyiz etmiş, Yargıtay da dosyadaki belgeler ve yasal düzenlemeler ışığında temyiz taleplerini değerlendirip Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını onamıştır.
İşçi Avukatı Olarak Değerlendirme:
Davacının iddiası, sigorta primine esas kazancın doğru bildirilmeyip eksik yatırıldığı yönündedir. Özellikle asgari ücretin üzerinde maaş alıp, fazla mesai ücretlerinin prime esas kazanca dahil edilmediğini iddia etmiştir. Bu tür davalarda işçi açısından temel mesele, gerçek maaşın tespit edilmesi ve prime esas kazancın doğru hesaplanmasıdır. Avukat olarak, özellikle şu hususlar üzerinde durulması gerekir:
- Delillerin Önemi: Davacının gerçek maaşını kanıtlayacak delillerin, banka dekontları, bordrolar, tanık beyanları ve işyeri kayıtları gibi belgelerle desteklenmesi gereklidir. Elden ödenen maaş iddiası, tanık ifadeleri ile desteklenmelidir.
- Yazılı Delil Zorunluluğu: HMK’ya göre, belirli bir meblağın üzerindeki ücret iddialarının yazılı delille ispat edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, işçi vekili olarak tanık delillerini güçlendirecek yazılı belgelerin de sunulması önemlidir. Burada işçinin yaptığı işin niteliğini ortaya koyması da önemlidir.
- Prime Esas Kazancın Eksik Bildirilmesi: 5510 sayılı Kanun’un 80. maddesi uyarınca, işçinin prime esas kazancı, aldığı tüm ücretler ve fazla mesai gibi ek ödemeleri de içermelidir. Eğer işveren bu ödemeleri SGK’ya eksik bildirmişse, bu işçinin emeklilik haklarına zarar verebilir ve işveren hakkında idari yaptırım uygulanmasına neden olabilir.
“Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının davalı işyerinde 24.01.2009-20.01.2014 tarihleri arası kesintisiz çalıştığını, askerlik nedeniyle ayrıldığı işinden işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle davalı işyerinden işçilik alacaklarına yönelik olan ve Anadolu 9. İş Mahkemesi 2014/131 E. sayılı dosyası ile ikame edilmiş olan davada, 03.02.2015 tarihinde 2015/26 Karar numarası ile alacakların tahsiline karar verildiği, müvekkilinin ayda 1.250,00 TL maaş ile günlük 10 saat ortalama ile düzensiz izinlerle 5 yıl kadar çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin yaklaşık 800,00 TL olduğunu, banka hesabına asgari ücret kadarının yatırılıp geriye kalanın ise elden verildiğini, mesai ücretlerinin de prime esas kazanç içerisinde gösterilmediği, Kuruma eksik bildirimde bulunulduğu iddia edilerek gerçek ücret üzerinden bildirilmeyen primlerin tespit ve düzeltilmesini dava ve talep edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.” T.C. Yargıtay 10.HUKUK DAİRESİ Esas:2024-273 Karar:2024-5110 Karar Tarihi:09.05.2024

SSS
1. İşverenin Sigorta Primlerini Eksik Yatırması Hangi Yasalara Aykırıdır?
İşverenin sigorta primlerini eksik yatırması, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu‘nun 80. maddesine aykırıdır. Bu madde, işçinin tüm ücretlerinin, fazla mesai dâhil, prime esas kazanca dâhil edilmesi gerektiğini düzenler. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 60. maddesi, sosyal güvenlik hakkını garanti altına alır ve işverenlerin bu hakkı eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi gerektiğini vurgular.
2. İşçi, Primlerinin Eksik Yatırıldığını Fark Ettiğinde Ne Yapabilir?
İşçi, prime esas kazancının eksik bildirildiğini fark ederse, iş mahkemesine başvurarak hizmet tespiti davası açabilir. Ayrıca, işverenin bu eksik yatırma durumu, İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi gereğince, işçiye haklı nedenle iş akdini feshetme hakkı tanır. Bu tür bir durumda işçi, iş akdini feshedip kıdem tazminatına hak kazanabilir.
3. İşçi Hangi Durumlarda İş Akdini Haklı Sebeple Feshedebilir?
İş Kanunu’nun 24/II-e maddesine göre, işçinin çalışma koşulları işveren tarafından ağırlaştırıldığında, işçi iş akdini haklı nedenle feshedebilir. Primlerin eksik yatırılması, işçinin geleceğini ekonomik olarak tehlikeye atar ve bu durum iş akdini haklı sebeple feshetme hakkı doğurur.
4. Mahkeme, Prime Esas Kazancın Tespitinde Hangi Delilleri Dikkate Alır?
Mahkeme, işyeri bordroları, banka dökümleri, tanık beyanları ve Sosyal Güvenlik Kurumu denetim raporları gibi delilleri dikkate alır. Bu belgeler, işçinin gerçek maaşının doğru şekilde bildirilmeyip bildirilmediğini ortaya koyar. Yeterli delil sunulmazsa mahkeme, işçinin iddialarını reddedebilir.
5. Eksik Prim Yatırılması İşçinin Emeklilik Sürecini Nasıl Etkiler?
Eksik prim günleri, işçinin emeklilik süresini uzatır ve alacağı emeklilik maaşını azaltır. İşçi, prime esas kazancının eksik yatırılması nedeniyle hem emeklilik hem de sosyal güvenlik hakları bakımından mağdur olabilir.
6. İşverenin Eksik Prim Yatırması Halinde Uygulanan Yaptırımlar Nelerdir?
İşverenin primleri eksik yatırması, idari para cezaları ile sonuçlanabilir. Ayrıca, işverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, işçi tarafından açılan hizmet tespiti davası ile eksik yatırılan primler tamamlanabilir ve işveren aleyhine yaptırımlar uygulanabilir.