Sınır Dışı Kararları Ve İdare Mahkemesi Tutumu
İdare mahkemelerinin sınır dışı davalarında gözden kaçırdığı bir hususu bu yazımızda ele alacağız. Ülkemizde son zamanlarda yaşanan ekonomik kriz sebebiyle yabancılar sıklıkla sınır dışı edilmekte, hepsinin hakkında sınır dışı kararı alınmaktadır.

Bu sınır dışı kararlarının birçoğu hukuka aykırıdır. Göç ve göçmenler hukuku alanında çalışan iyi bir avukat, sınır dışı kararına karşı süresinde iptal davası açar ve yürütmenin durdurulmasını talep eder. Böylece sınır dışı davası, kişinin idari gözetim altına alınmasını durdurmasa da, mahkeme işlemin yürütmesini durdurursa, ortada aktif bir sınır dışı kararı olmadığı için idare gözetim sebebi ortadan kalkacaktır. Bu yöntem kişinin kamptan serbest kalmasını sağlayabilir.

Mahkemeler Detaylı İnceleme Yapmıyor
Ancak, mahkemeler çoğunlukla yürütmenin durdurulması talebini reddetmektedirler. Zaten dava açıldığı için sınır dışı yani deport işlerinin durduğunu ileri sürmektedirler. Biz bu görüşe katılmıyoruz, çünkü hiçbir sebebi yokken yabancı geri gönderme merkezine alındığında, geri gönderme merkezindeki kötü koşullar sebebiyle psikolojisi bozulan yabancılar ülkelerine dönmek isterler. Ülkelerine dönmek isteyince de kendi gönüllü geri gönderme formunu imzalarlar, akabinde ülkelerine deport olurlar.

Mahkeme Baştan Davayı Kaybettiğinizi Söylüyor ( Yani Her Şey TİYATRO MUYDU ? )
Böyle olduğu zaman, idare mahkemesi “karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde bir karar vererek tüm yargılama giderlerini dava açan davacı yani yabancı şahıs üzerinde bırakır. Ancak, davacı olan yabancı vatandaş, örneğin Afgan, İranlı, Arap, Suriyeli, Faslı, Somalili, her ne uyruktan olursa olsun, sınır dışı davasını açmakta haklı olabilir. Burada haklılık, dava açıldığı tarihe göre mahkemece araştırılmalıdır.
Mahkeme araştırmadan doğrudan yargılama giderlerini davacı üzerine bırakıyorsa, peşinen davayı kaybetmiş gözüyle yaklaştığını kabul ediyor demektir. Aksi halde yargılama giderleri için haklılık araştırması yapar peşin hüküm vermezdi. Adil yargılanma ihlalinin somut örneği peşin hüküm veren mahkemelerdir.

Mahkeme Her Davacının Davası Dinlenmek Zorundadır Hele İşin Ucunda DEPORT RİSKİ Varsa
Kişi, sağlık sebebiyle veya ülkesinde ailesinin zor durumda olması sebebiyle ya da herhangi bir kişisel sebeple ülkesine geri dönmek istemiş olabilir. Bu, ondan sonra alınan sınır dışı kararının hukuka uygun olduğu anlamına gelmez. Kişinin hakkında alınan sınır dışı kararına karşı mahkemenin ayrıca bir inceleme yapması ve gerekiyorsa bu işlemi iptal etmesi gerekir.

Ancak mahkemeler, “kişi kendi gönül rızası ile ülkesine geri dönüyorsa davasında haklı değildir” peşin hükmüne uygulayarak tüm giderleri davacı üzerine bırakmaktadır. Buna ilişkin elimizde emsal bir karar mevcuttur. Yargılama giderleri hakkında araştırma mahkemece devam etmeli, ve kişi sınır dışı davasında haklı mı değil mi karar verilmeli. Verilecek bu kararın akabinde, yargılama giderleri taraflara hükmedilmelidir.

Eğer sizinle açılmış bir davanız varsa, yargılama giderlerinin yapılacak araştırma sonucuna göre hükmedilmesi gerekir. Aksi halde, mahkeme sınır dışı kararına ilişkin etkin ve yeterli bir araştırma yapmamış anlamına gelecektir. Bu karara karşı ise, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılmasını şahsen tavsiye ediyorum.
Sınır Dışı davanız yeterli inceleme yapılmadan reddedilmiş ise whatsapp hattından bize yazın.
Kazandığımız Emsal Bir Dava
Kazandığımız emsal bir davada mahkeme itirazlarımızı haklı bularak ayrıca dava konumuz hakkında araştırma yapılması gerektiğini, yabancının deport olmasının davayı konusu sınır dışı kararının haklılığını araştırmaya engel olmadığını ortaya koymuştur.


