Beni Tanık Yazmışlar Zorla Duruşmaya Götürürler Mi?

Bu yazı Stj.Av.Ömer Batuhan DOĞAN’ın katkıları ile yazılmıştır.

Tanık Nedir?

Tanık, bir suça veya olaya şahit olan ve bu konudaki bilgi ve gözlemlerini mahkeme veya adli makamlar önünde beyan eden kişidir. Tanıklık, kamu hukukundan doğan bir görevdir ve tanıklar, adli merciler huzurunda gerçeğe uygun bir şekilde ifade vermekle yükümlüdür.

HMK MADDE 240- (1) Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir.
(2) Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez.

(3) Tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır.

Tanık Nasıl Duruşmaya Çağrılır

Tanıklara mahkeme tarafından davetiye çıkartılır. Usulüne uygun tebligat ile tanıkların çağrılması kuraldır. Tebligat iade dönerse bu kez Tebligat Kanunu 21/2’ye göre tekrardan tebligat çıkartılır.

Mahkeme kalemi de gerekirse tanıkları telefonla arayabilir ve SMS gönderebilir.

MADDE 243- (1) Tanık davetiye ile çağrılır. Ancak, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenir. Şu kadar ki, tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hâllerde, liste verilmemiş olsa dahi taraf, o duruşmada hazır bulundurursa tanıklar dinlenir.

(2) Davetiyenin duruşma gününden en az bir hafta önce tebliğ edilmiş olması gerekir. Acele hâllerde tanığın daha önce gelmesine karar verilebilir.

(3) Tanığı davet, gerektiğinde telefon, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, davete rağmen gelmemeye bağlanan sonuçlar, bu durumda uygulanmaz.

Mahkemeden Gelen Kağıtta Neler Yazar?




DAVETİYENİN İÇERİĞİ TAM VE EKSİKSİZ OLMALIDIR
MADDE 244-
(1) Tanıklara gönderilecek davetiyede;
a) Tanığın adı, soyadı ve açık adresi,
b) Tarafların ad ve soyadları,
c) Tanıklık yapacağı konu,
ç) Hazır bulunması gereken yer, gün ve saat,
d) Gelmemesinin veya gelmesine rağmen tanıklıktan ya da yemin etmekten çekinmesinin hukuki ve cezai sonuçları,
e) Adalet Bakanlığınca hazırlanan tarife gereğince ücret ödeneceği, yazılır.

Mahkemeye Çağrılan Tanık Duruşmaya Gitmek Zorundadır

Eğer mahkeme, tanıklık etmek üzere bir kişiyi çağırdıysa, bu noktada kanun hükümlerine dikkatlice bakmak gerekir. Mahkemenin keyfi ve takdirine bağlı bir durum söz konusu değildir. Kanunun emrettiği bir hüküm varsa, mahkeme bu hükmü uygulamadan yargılama yapamaz.

Eğer kanun, “zorla getirilir” veya “çağrılmak zorundadır” diyorsa, mahkeme bu hükümlere harfiyen uymak zorundadır. Aksi takdirde, üst mahkeme bu durumu inceler ve kanuna aykırı yargılama yapıldığı gerekçesiyle kararı bozar. Kanuna aykırı yargılama yapılamaz ve bu nedenle her zaman kanuna dikkat etmek gereklidir.


Kanunun 265. maddesine baktığımızda, zorla getirilmenin gerektiği açıkça belirtilmiştir. Yani, eğer “duruşmaya gitmiyorum, canım istemiyor” derseniz ve herhangi bir mazeret sunmazsanız, mahkeme sizi polis kuvvetleri aracılığıyla zorla duruşmada hazır bulundurabilir. Bu yetki, kanunla hakime verilmiştir.

ÇAĞRILAN TANIK ADALETİN EKSİKSİZ VE ADİL BİR ŞEKİLDE UYGULANARAK DAVANIN SONUCA BAĞLANMASI ADINA ÇAĞRIYA UYMAK ZORUNDADIR.

MADDE 245- (1) Kanunda gösterilen hükümler saklı kalmak üzere, tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorundadır. Usulüne uygun olarak çağrıldığı hâlde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirtilir, gelmemesinin sebep olduğu giderlere ve beşyüz Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur. Zorla getirtilen tanık, evvelce gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse, aleyhine hükmedilen giderler ve disiplin para cezası kaldırılır.

Tanıkların zorla mahkemeye getirilmesi için şu şartların sağlanması gerekir:

  1. Tanığın, usulüne uygun şekilde tanık olarak çağrılmış olması gerekir.
  2. Tanığın, çağrıya rağmen mazeret bildirmeksizin gelmemiş olması gerekir.
  3. Mahkemenin, tanığın beyanının davanın aydınlatılması için gerekli olduğuna kanaat getirmesi gerekir.

Tanık zorla mahkemeye getirildiğinde:

  1. Mahkeme, tanığa kimlik sorar ve yemin ettirir.
  2. Tanığa, davayla ilgili sorular sorulur.
  3. Tanık, soruları gerçeğe uygun şekilde cevaplamak zorundadır.
  4. Tanık, yalan yere tanıklık yaparsa cezai sorumluluk taşır ve hapis cezası alabilir.

TANIKLARDAN BİR KISMININ DİNLENİLMESİYLE YETİNİLMESİ HALİNDE DİĞER TANIKLARIN GELMESINE GEREK KALMAYABILIR.

Bir hukuk davasında, mahkeme bazen sadece bazı tanıkları dinleyip diğerlerini çağırmayabilir. Bu, birkaç sebepten dolayı yapılır:

  1. Yeterli Bilgi: Dinlenen tanıklar, olay hakkında yeterli ve kapsamlı bilgi verdiyse, diğer tanıkların ifadesine gerek kalmaz.
  2. Tekrarlayan İfadeler: Dinlenen tanıkların söyledikleri, diğer tanıkların anlatacaklarıyla büyük ölçüde örtüşüyorsa, mahkeme gereksiz tekrarları önlemek için diğer tanıkları dinlemeyebilir.
  3. Verimlilik: Mahkeme, yargılamanın hızlı ve verimli ilerlemesini sağlamak için sadece gerekli gördüğü tanıkları dinler. Bu, dava sürecinin uzamasını önler ve adil yargılamayı hızlandırır.

Sonuç olarak, mahkeme, davanın aydınlanması için gerekli gördüğü tanıkları dinledikten sonra diğer tanıkları çağırmayabilir.

HMK MADDE 241– (1) Mahkeme, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edindiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verebilir.

TANIKLIĞIN İZNE BAĞLI OLDUĞU HALLERDE İLGİLİ KURUMDAN İZİN ALMADAN HABERSİZ BİR ŞEKİLDE TANIK EKLENEMEZ.


MADDE 242- (1) Kamu görevlileri, görevlerinden ayrılmış olsalar bile, görevleri gereğince sır olarak saklamak zorunda oldukları hususlar hakkında, sırrın ait olduğu resmî makamın yazılı izni olmadıkça tanık olarak dinlenemezler. Bu izin, milletvekilleri hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında Cumhurbaşkanı ve diğerleri hakkında bağlı oldukları bakan veya kuruluşun amiri tarafından verilir.

(2) Tanıklık kamu yararına aykırı bulunmadıkça izin verilmesinden kaçınılamaz.

(3) Bu izin, mahkeme kararı üzerine yazı ile istenir ve izin verilince tanık davet edilerek dinlenir.

TANIĞIN GELEMEYECEĞİ DURUMLARDA TANIĞA SORU KAĞIDI GÖNDERİLMESİ ŞEKLİNDE BİR YOL İZLENEBİLİR.

MADDE 246- (1) Hâkim gerekli görülen hâllerde, sözlü olarak dinlenmesi yerine, belirlenecek süre içinde cevaplarını yazılı olarak bildirmesi için tanığa soru kâğıdı gönderilmesine karar verebilir. Bu şekilde işlem yapılması, tanığın vereceği cevabın hükme yeterli olup olmadığı hususunu hâkimin takdir etmesine engel olamaz. Hâkim, verilen yazılı cevapların yetersiz olması hâlinde, tanığı dinlemek üzere davet edebilir.

TANIKLIKTAN ÇEKİNME HAKKI KANUNDA SINIRLI BİR ŞEKİLDE DÜZENLENMİŞTİR. TANIK BU ÖZEL KOŞULLAR ALTINDA TANIKLIK YAPMAKTAN ÇEKİNEBİLİR.

MADDE 247- (1) Kanunda açıkça belirtilmiş olan hâllerde, tanık olarak çağrılmış bulunan kimse, tanıklık yapmaktan çekinebilir.

(2) Kişisel nedenlerle tanıklıktan çekinme sebeplerinin varlığı hâlinde, hâkim tanık olarak çağrılmış kimsenin çekinme hakkı bulunduğunu önceden hatırlatır.

Kişisel nedenlerle tanıklıktan çekinme
MADDE 248-
(1) Aşağıdaki kimseler tanıklıktan çekinebilirler:
a) İki taraftan birinin nişanlısı.
b) Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi.
c) Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu.
ç) Taraflardan biri ile arasında evlatlık bağı bulunanlar.
d) Üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları.
e) Koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuk.


Sır nedeniyle tanıklıktan çekinme

MADDE 249- (1) Kanun gereği sır olarak korunması gereken bilgiler hakkında tanıklığına başvurulacak kimseler, bu hususlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler. Ancak, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükmü saklı kalmak üzere sır sahibi tarafından sırrın açıklanmasına izin verildiği takdirde, bu kimseler tanıklıktan çekinemezler.

Menfaat ihlali tehlikesi nedeniyle tanıklıktan çekinme
MADDE 250-
(1) Aşağıdaki hâllerde tanıklıktan çekinilebilir:
a) Tanığın beyanı kendisine veya 248 inci maddede yazılı kimselerden birine

doğrudan doğruya maddi bir zarar verecekse.
b) Tanığın beyanı kendisinin veya 248 inci maddede yazılı kimselerden birinin şeref

veya itibarını ihlal edecek ya da ceza soruşturmasına veya kovuşturmasına sebep olacaksa.
c) Tanığın beyanı, meslek veya sanatına ait olan sırların ortaya çıkmasına sebebiyet

verecekse.

TANIKLIKTAN ÇEKİNME HAKKININ KULLANILAMAYACAĞI DURUMLAR KANUNDA DÜZENLENMİŞTİR.

MADDE 251- (1) 248 ve 249 uncu maddeler ile 250 nci maddenin (a) bendindeki hâllerde;

a) Bir hukuki işlemin yapılması sırasında tanık olarak bulundurulmuş olan kimse o işlemin esası ve içeriği hakkında,

b) Aile bireylerinin doğum, ölüm veya evlenmelerinden kaynaklanan olaylar hakkında,

c) Aile bireyleri arasında, ailevi ilişkilerden kaynaklanan mali uyuşmazlıklara ilişkin vakıalar hakkında,

ç) Taraflardan birinin hukuki selefi veya temsilcisi olarak kendisinin yaptığı işler hakkında,

tanıklıktan çekinilemez.

YARGITAY ÖRNEK KARARLAR

“Tanık delili, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 240 ile 266. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Tanıkların davet edilmesini düzenleyen 243. maddesinde açıkça; ”(1) Tanık davetiye ile çağrılır. Ancak, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenir. Şu kadar ki, tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hâllerde, liste verilmemiş olsa dahi taraf, o duruşmada hazır bulundurursa tanıklar dinlenir. (2) Davetiyenin duruşma gününden en az bir hafta önce tebliğ edilmiş olması gerekir. Acele hâllerde tanığın daha önce gelmesine karar verilebilir. (3)Tanığı davet, gerektiğinde telefon, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, davete rağmen gelmemeye bağlanan sonuçlar, bu durumda uygulanmaz hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 245. maddesinde ise; ”(1) Kanunda gösterilen hükümler saklı kalmak üzere, tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorundadır. Usulüne uygun olarak çağrıldığı hâlde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirtilir, gelmemesinin sebep olduğu giderlere ve beşyüz Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur. Zorla getirtilen tanık, evvelce gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse, aleyhine hükmedilen giderler ve disiplin para cezası kaldırılır.(1) (T.C. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2015/9232K. 2015/10620 T. 10.9.2015)


Mahkeme, davada tarafların tanıklarının dinlenmesi hususunda eksik işlem yapıldığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Davacı-davalı ve davalı-davacı tanıklarının bir kısmına usulüne uygun tebligat yapılmamış, bir tanığın zorla getirilmesi emri yerine getirilmemiş ve diğer tanıkların dinlenmesi talepleri reddedilmiştir. Mahkeme, tanıkların dinlenmesinin önemine vurgu yaparak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddelerine uygun şekilde tüm tanıkların dinlenmesi gerektiğini belirterek eksik incelemeyle verilen kararı bozmuştur. Bu durumda, mahkemeler tanıkların dinlenmesi hususunda dikkatli ve usule uygun hareket etmelidir.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Adana 2. Aile Mahkemesi

TARİHİ :5.12.2013

NUMARASI :Esas no:2013/100 Karar no:2013/1032

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı-davalı kadının delil listesinde bildirdiği tanıklarından S.. Y.. usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen gelmemiş; diğer davacı-davalı tanıkları Ceyda ., Neriman .ve Aslan ..’a ise davetiye dahi çıkarılmamıştır. Davalı-davacı tanığı Ö.. T.. ise, kendisine yapılan tebligat üzerine duruşmaya katılmayacağına dair mazeret bildirmiş; bu tanık hakkında zorla getirme emri ( HMK. md. 245) düzenlenmiş fakat kolluk tarafından zorla getirme müzekkeresine herhangi bir cevap verilmeden, mahkeme bu tanığın dinlenilmesine dair talebi reddetmiştir. Taraflar, bu tanıklarının dinlenmesinden vazgeçmedikleri gibi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi koşullarının da gerçekleşmediği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, kendilerine usulüne uygun olarak tebligat yapılan davacı-davalı tanığı S.. Y.. ve davalı-davacı tanığı Ö.. T..’un ihzar edilmeleri (HMK. md. 243, 245), diğer davacı-davalı tanıkları Ceyda ., Neriman. ve Aslan .’ın ise, usulüne uygun şekilde duruşmaya davet edilmeleri, tüm tanıklar dinlenip sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre ise, tarafların boşanma davaları ve ziynet alacağına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.06.2014 (Çar.) Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2014/3529 E.  ,  2014/14350 K.


Mahkeme, davada tanıkların dinlenmesi sürecinde eksiklikler yapıldığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur. İlk derece mahkemesi, davalı kadına tanıklarını hazır etmesi için süre vermiş ve bir tanığın zorla getirilmesine karar vermiş, ancak bu işlemler yasal dayanağa uygun şekilde yapılmamıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre, tanıkların mahkemeye nasıl davet edileceği açıkça belirtilmiştir ve taraflara tanıklarını duruşmada hazır bulundurma yükümlülüğü yüklenemez. Mahkeme, tanığın tebligata elverişli adresini sunması için davalıya süre verilmesi gerektiğini ve tanığın usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, eksik inceleme ile karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkına aykırı bulunarak kararın bozulmasına karar verilmiştir.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.05.2021 günü temyiz eden davalı … vekili Av. … geldi. Karşı taraf davacı … ile vekili gelmedi. Karşı taraf … vekili Av. …’ın mazeretine ilişkin dilekçe verdiği görüldü, mazereti yerinde görülmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

İlk derece mahkemesince boşanma ve ferilerine yönelik olarak tesis edilen hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı kadın tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.

İlk derece mahkemesince 13.02.2018 tarihli celsede davalı kadına tanıklarını hazır etmesi için süre verilmiş, 20.02.2018 tarihli celsede ise dinlenmeyen tanık …’ın doğrudan zorla getirilmesine karar verilmiş, zorla getirme emrinin yerine getirelemediğine dair tutanakta adı geçen tanığın Konya’da oturduğu belirtilmiştir.

Mahkemece; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca yasal dayanağı bulunmadığı halde, taraflara tanıklarını duruşmada hazır bulundurma yükümlülüğü yüklenemez. Bu konuda süre verilemez. Verilmiş olsa dahi sonuç doğurmaz. Tanıkların mahkemeye ne şekilde davet edilecekleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 240., 243. ve 245. maddelerinde gösterilmiştir. Bu durumda ilk derece mahkemesince yapılacak iş; davalının dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği tanık …’ın tebligata elverişli adresini sunması için usulüne uygun şekilde sonuçları hatırlatılacak şekilde davalıya kesin süre verilerek adı geçen tanığın HMK m.240/3’e göre bildirilen adresine gönderilecek tebligat ile HMK m.243 uyarınca duruşmaya davet edilmesi, gerektiğinde istinabe yoluyla dinlenmesi için gerekli işlemlerin yapılması, usule uygun olarak davet edildiği halde mazeret bildirmeksizin gelmemesi halinde tanığın HMK m.245 gereği zorla getirtilmesine ve sonuç olarak zorla getirme kararının akıbeti uyarınca hüküm kurulması gerekirken hukuki dinlenilme hakkına (HMK m. 27) aykırılık oluşturacak şekilde, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.05.2021 (Salı) Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2021/1333 E.  ,  2021/3820 K.


Mahalli mahkemece verilen boşanma kararına davalı kadın tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, tanık dinlenmesine ilişkin usul eksiklikleri nedeniyle kararı bozmuştur. Mahkeme, davalı kadının tanığının dinlenmesi için gerekli işlemleri tamamlamadan eksik inceleme yaparak hüküm kurmuştur. Tanığın usulüne uygun olarak zorla getirilmesi kararının, kolluk birimine duruşma gününden sonra ulaştığı ve bu nedenle gereğinin yerine getirilemediği tespit edilmiştir. Bu durum, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na aykırılık oluşturduğundan, Yargıtay kararı bozmuş ve dosyanın mahkemeye geri gönderilmesine karar vermiştir.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 17.10.2017 günü duruşmalı temyiz eden davacı … vekili Av. … geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı … ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Mahkemece, davalı kadın tarafından usulünce bildirilen tanıklardan …’nın dinlenilebilmesi için. 29.01.2015 tarihli celsenin ara kararında dinlenmeyen tanığa davetiye çıkarılarak aynı zamanda davalı tanığının davalının kardeşi olması nedeniyle gelecek celse hazır edilmesi yönünde kesin süre verilmiş, bir sonra ki 12.03.2015 tarihli celse de ise, tanığa çıkarılan davetiye tebligatının iade dönmesi ve davalı tarafın dinlenmeyen tanığını duruşmada hazır etme zorunluluğu olmadığından bahisle önceki celse verilen ara karardan dönülerek, tekrardan tanığa davetiye çıkarılmış, takip eden duruşma gününde ise davetiye tanığa tebliğ edilmiş olmasına rağmen, tanığın mazeret bildirmesi üzerine tanığın mazeretinin kabulüne karar verilmiş, ihtaratlı olarak gelecek celse de gelmez ise cezalandırılacağı ve dinlenmekten vazgeçileceği belirtilmiş ancak 09.09.2015 tarihli duruşma gününün de tanığa tebliğ edilmesine rağmen işbu celseye de katılmadığı dikkate alınarak zorla getirilmesi için kolluğa müzekkere yazılmış, ancak kolluk birimince müzekkereye verilen cevapta zorla getirme kararının tanığın hazır edilmesi istenilen 20.11.2015 tarihli celseden sonra ellerine geçtiği belirtilerek, zorla getirme kararının yerine getirilemediği belirtilmiş, ne var ki mahkeme zorla hazır edilmesine karar verilen 20,11.2015 tarihli duruşmada, HMK 240/3. maddesi gereğince ısrarla duruşmalara katılmayan tanığın, yargılamayı uzatması nedeniyle dinlenmesinden vazgeçilmesine karar vermiştir.

Kanunda gösterilen hükümler saklı kalmak üzere, tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorundadır. Usulüne uygun olarak çağrıldığı hâlde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirtilir (HMK m.245). Somut olayda, mahkemece, çağrıya uymayan tanığın zorla getirilmesine karar verilmiş ise de, zorla getirme müzekkeresinin, tanığın hazır edilmesi istenilen duruşma gününden sonra kolluk birimine ulaştığı ve fiili imkansızlık nedeniyle gereğinin yerine getirilemediği anlaşılmaktadır. Öyleyse, mahkemece, davalının açıkça dinlenmesinden vazgeçmediği tanık … için Hukuk Muhakemeler Kanunun 243 devamı ve aynı kanunun 245. maddeleri uyarınca çıkarılan zorla getirme kararının akıbeti araştırılmadan ve zorla getirme kararının davalı taraftan kaynaklanmayan nedenle yerine getirilmediği de dikkate alınmaksızın, davalı tanığı …’nın usulünce duruşmada hazır edilmesi için gerekli usuli işlemler tamamlanmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için taktir olunan 1.480,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.” Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2016/11687 E.  ,  2017/11168 K.


Mahalli mahkemece verilen boşanma kararına davacı kadın, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek ise tüm yönleriyle itiraz ederek temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, davalı erkeğin tanıklarının dinlenmemesi nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını belirterek kararı bozmuştur. Bozma ilamında belirtilen eksiklikler giderilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilmiştir.

Mahkeme, bozma kararına uyularak yargılama yapmış ancak davalı erkeğin tanıklarından biri dinlenmemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (HMK) göre, tanıkların duruşmada hazır bulundurulması yükümlülüğü taraflara yüklenemez ve tanıklar usulüne uygun şekilde çağrılmalıdır. Mahkeme, tanığın dinlenmesinden vazgeçilmediği halde, eksik inceleme ile karar vermiştir.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; nafakalar ile tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise tüm yönleriyle temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 26/11/2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı … vekili Av. … ile karşı taraf temyiz eden davacı … vekili Av. … geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak boşanma davası ikame edilmiş, mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın eşin kusursuz, erkek eşin ise tam kusurlu olduğu kabul edilerek; davanın kabulü ile boşanma davası ve fer’ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. Hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 2016/4525 Esas, 2017/9805 Karar sayılı bozma ilamında yer alan “Mahkemece, davalı erkeğin cevap dilekçesinde bildirdiği tanıkları … ve …’ın dinlenilmesine yönelik talebi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 241. maddesi gereğince reddedilmiştir. Yasal sebep bulunmadıkça gösterilen tanığın dinlenilmemiş olması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır. Mahkemece, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinildiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verilebilir (HMK m. 241). Davalı erkek yargılama sırasında bu tanıkların dinlenilmesinden vazgeçmemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi koşulları da oluşmamıştır. Açıklanan sebeple davalı erkeğin tanıkları dinlenilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesi ile hüküm bozulmuş, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; tanıklardan …’ün dinlendiği, tanık …’ın ise “26/02/2019 tarihli duruşmada dosyanın geçirdiği aşama ve sürümcemede kalması da gözetildiğinde, tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle davalı tanığı …’ın dinlenmesine yer olmadığına” şeklinde ki gerekçe ile bozma ilamında açıkça adı yer alan tanığın dinlenmediği anlaşılmıştır.

Somut olayda; mahkemece 20.09.2018 tarihli duruşma ile bozma ilamına uyulmuş, dinlenmeyen davalı tanıklarının ihtaratlı davetiye ile çağırılmasına karar verildikten sonra ertesi celselerde tanık …’ın bozmaya uygun şekilde dinlenmesi yönünde HMK. 240/3’e uygun işlemlerin yapıldığı ancak; 24.01.2019 tarihli duruşmada, tanığın 20.12.2018 tarihli ve 45 gün süreli raporuna dayalı olarak alınan ara karar ile “Davalı tanığı …’ın mazereti dikkate alınarak gelecek celse dinlenmesine, davalı vekilinin beyanı dikkate alınarak gelecek celse hazır edilmediği takdirde bu tanığı dinletme talebinden vazgeçmiş sayılacağının davalı vekiline ihtarına (ihtarat yapıldı)” şeklinde karar alındığı anlaşılmıştır. Davalı vekili; adı geçen tanığı, izleyen 26.02.2019 tarihli celsede hazır etmemiş ve tanığının dinlenmesini talep ettiğinde ise mahkemece “Tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle davalı tanığı …’ın dinlenmesine yer olmadığı” gerekçe gösterilerek davalı vekilinin bu talebi reddedilmiştir. Mahkemece; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca yasal dayanağı bulunmadığı halde, taraflara tanıklarını duruşmada hazır bulundurma yükümlülüğü yüklenemez. Bu konuda süre verilemez. Verilmiş olsa dahi sonuç doğurmaz. Tanıkların mahkemeye ne şekilde davet edilecekleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 240., 243. ve 245. maddelerinde gösterilmiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davalının dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği tanık …’ın HMK m.240/3’e göre bildirilen adresine gönderilecek tebligat ile HMK m.243 uyarınca tanığın duruşmaya davet edilmesi, usule uygun olarak davet edildiği halde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanığın HMK m.245 gereği zorla getirtilmesine ve sonuç olarak zorla getirme kararının akıbeti uyarınca hüküm kurulması gerekirken tanığın dinlenmesinin ne suretle sonuca etkili olmadığı da açıklanmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.037 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.11.2019 (Salı) Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2019/4431 E.  ,  2019/11549 K.

Related Posts

Aldatma ve Zina Arasındaki Fark Nedir?

Aldatma ve Zina Sebebiyle Boşanma Davası Cinsel İlişki ve Mesajlaşmak Farklı Sebepler Mi? Hangi Sebebe Dayanarak Boşanma Davası Açılabilir? Aldatma ve zina kavramları halk arasında genellikle aynı anlamda kullanılsa da hukuki olarak bu iki terim önemli farklar taşır. Türk Medeni...

Tanık Dinletmekten Vazgeçebilir Miyim?

Tanık Delilinden Vazgeçme Nasıl Olur? Yargılamalarda delillerin sunulması ve tanıkların dinlenmesi, davanın sonucunu etkileyen kritik adımlardır. Ancak bazen taraflar, delillerin yeterli olduğunu düşündüklerinde veya yargılamanın gereksiz yere uzamasını önlemek için tanık dinlemekten vazgeçebilirler. Bu durumda, hem tarafların hem de hakimin...

Gümrükte Kaldım Para Yolla Diyen Kadınlar Erkekleri Dolandırıyor

Havada Aşk Kokusu Var Bulgaristan’dan gelen, güzelliği ve zarafetiyle dikkat çeken bir kadın, amcamızla internet üzerinden tanışır. Sosyal medya aracılığıyla başlayan sohbetleri, kısa sürede derin ve samimi bir hale gelir. Kadının nazik tavırları, içten gülümsemesi ve etkileyici konuşmaları, amcamızın ona...

Üfürükçü Sözde Hocaların Söyledikleri Suç Mu?

Elini Öpene Cennet Vaadi Son zamanlarda, dini inançları istismar eden bazı şahısların, halk arasında yanlış bilgi yayarak kamu düzenini bozma riski taşıdığı gözlemlenmektedir. Özellikle, bir şahsın kendisini dinlemenin 1000 kez cami yaptırmaktan daha sevap olduğunu iddia etmesi, bu tür istismarların...

Gürültücü Komşuya Karşı Hukuk Savaşı Rehberi

Gürültücü Komşuyu Hapse Attırabilir Miyiz? Modern toplumda, apartman ve site yaşamı, pek çok insan için ortak bir yaşam alanını paylaşmak anlamına gelir. Bu tür yaşam alanlarının avantajları olduğu kadar dezavantajları da vardır. Gürültü sorunu, bu dezavantajların başında gelir. Gürültücü bir...

Patron İşçiyi Kameradan İzleyebilir Mi?

Patronum Beni Sürekli Kameradan İzliyor Rahatsız Oluyorum İş yerlerinde güvenlik kameraları, çalışan güvenliğini sağlamak ve mülkiyeti korumak amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, bu tür izlemelerin ne zaman ve nasıl yapıldığı, çalışanların gizlilik hakları ve işverenlerin yasal sorumlulukları açısından önemli tartışmaları...

Selektör Cezası ve İptali

Soru: Polisler tarafından yazılan, selektör yaparak karşı taraftan gelen araçları “radar var yavaş olun” diyerek uyaran sürücülere yönelik trafik cezaları hukuka uygun mudur? Cevap: Polis tarafından verilen cezaların hukuka uygunluğu, yasal hükümlere ve uygulamanın bağlamına göre değişir. Trafik kurallarına göre,...

Halı Silkeleyen Üst Komşuyu Nasıl Hapse Attırırız?

Komşunuzun Halı Silkeleyerek Mala Zarar Verme Suçunu İşlediği Durumlarda Yapmanız Gerekenler: Detaylı Rehber Mala Zarar Verme Suçu Nedir? Mala zarar verme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 151. maddesinde tanımlanmış bir suç türüdür. Bir kişinin başkasına ait mala kasıtlı olarak zarar vermesi...

Avukatın Ofisine Gidip İcra Borcu Öderken Dikkat Edilecekler

Avukatın Ofisine Giderek Borç Ödeyeceğim Ne Yapmam Gerekiyor? Alacaklı Avukatı ile İletişim Kurarak Borç Ödeme Yöntemleri Avukatın ofisine giderek borç ödeme süreci, bazı temel adımlar ve dikkat edilmesi gereken önemli detaylar içerir. Bu süreçte, ödemelerin doğru ve güvenli bir şekilde...

İcra Borcum Var Ne Yapmam Gerekir?

İcra Sürecine Girdiğinizde Bilmeniz Gerekenler İcra, borçların tahsil edilmesi amacıyla devlet tarafından yürütülen resmi bir süreçtir. Bu süreçte, borçlulara ödeme emri gönderilir ve gerekli adımların atılması beklenir. Ancak bu sürecin karmaşık yapısı ve eklenen ek maliyetler, birçok kişi için kafa...

Sınır Dışı Kararlarına Karşı Etkin Araştırma Yapılmalıdır. Deport Etkin Araştırmaya Engel Olamaz.

Sınır Dışı Kararları Ve İdare Mahkemesi Tutumu İdare mahkemelerinin sınır dışı davalarında gözden kaçırdığı bir hususu bu yazımızda ele alacağız. Ülkemizde son zamanlarda yaşanan ekonomik kriz sebebiyle yabancılar sıklıkla sınır dışı edilmekte, hepsinin hakkında sınır dışı kararı alınmaktadır. Bu sınır...

Para Karşılığı Banka Hesapları Kiralamak: Dolandırıcılığa Dikkat!

Banka hesapları dolandırıcılığından hesap sahibi olarak korunmak istiyorsanız yapılması gereken tek şey hesaplarınızı sizin dışında kimsenin kullanmasına izin ve imkan vermemelisiniz. Aksi halde bedelini hayatınızdan en iyi ihtimalle bir kaç yılı ile ödemek zorunda kalabilirsiniz. Ancak zaten bir şekilde hesaplarınızı...

İdari Yargıda Duruşma Açılması

İdari Yargıda Duruşma Açılır Mı ? İdari yargılamada kural olarak duruşma açılmaz ve dosya üzerinden mahkemeler karar verir. Duruşma açılması ise istisnai hallerde talep üzerine olur. İYUK 17/3“Duruşma talebi, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabilir.” Dava dilekçesinde duruşma talep...

Platon ve Ariston’un Adalet Anlayışı ve Türk Hukuku

Platon ve Ariston’un Adalet Anlayışı: Bir Felsefi İnceleme Adalet, sadece hukuk alanıyla sınırlı olmayıp, ahlaki değerler, toplumsal düzen ve bireysel haklar gibi çeşitli yönleriyle felsefenin önemli bir konusudur. Tarih boyunca felsefeciler, adaletin doğası ve nasıl elde edileceği üzerine çok sayıda...

Aidat Ödemeyen Kiracıyı Nasıl En Hızlı Tahliye Ederiz ?

Kiracı Aidat ve Yan Giderleri Ödemek Zorundadır Günümüz toplumunda, gayrimenkul ilişkileri sürekli olarak hukuki tartışmaların merkezinde yer almaktadır. Özellikle kiracı ve mülk sahibi arasındaki ilişki, çeşitli hukuki meselelere ve uyuşmazlıklara zemin hazırlar. Bu meselelerin en yaygınlarından biri, ev sahiplerinin kiracıları...

Yorum Bırakın

Recent Articles

Şubat 14, 2025
İcra Müdürlükleri Haciz İhbarnamesi Gönderebilir mi? KVKK Kararı (2020/710)
Şubat 14, 2025
3 Yıllık Sözleşme 3’er Yıl Mı Uzar?
Şubat 13, 2025
Liderlerin Sahte Videoları İle Dolandırıcılık Yatırım Fırsatları
Şubat 13, 2025
Yabancılar Türkiye’ye Sağlık Sebebiyle Gelip Kalabilir Mi?
Şubat 13, 2025
AVM Mağaza Zorla Telefon Numarası İsteyemez
Şubat 13, 2025
İşe İade Davası Pratik Tablo
Şubat 13, 2025
Danıştay’dan Kritik Karar: Kasa Hesabında Fazla Para Tutma, Vergi Cezaları ve Örtülü Kazanç Dağıtımı
Şubat 12, 2025
İşçinin Maaşından Kıyafet Parası Kesilebilir Mi?
Şubat 12, 2025
Trafik Kazası Tazminat Hesapla Ücretsiz Avukata Sor
Şubat 12, 2025
İşçinin Düşük Maaşlı İşe Verilmesi ve Uzun Süre Sessiz Kalması
Şubat 12, 2025
Trafik Kazalarında Belgeli Ve Belgesiz Tedavi Giderlerini Kim Öder?
Şubat 12, 2025
Aile İçi Şiddete Uğradım Ne Yapmam Lazım? Haklarım Neler?
Şubat 12, 2025
Mağdur Kimdir? Mağdur Ne Demek?
Şubat 12, 2025
Trafik Kazası Geçirdim Kaç Para Alırım? Avukata SOR
Şubat 12, 2025
Haksız Fiil Ne Demek? En Basit Anlatım
× Avukata Sor