Hukuki El Atma Nasıl Olur?
Hukuki el atma, idarenin özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde fiili bir müdahalede bulunmaksızın, uygulama imar planları aracılığıyla taşınmazın kullanımını ciddi ölçüde kısıtlamasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Özellikle, taşınmazın imar planında kamu hizmetlerine (örneğin okul, park, yol gibi) tahsis edilmesi ve bu tahsisin uzun süre devam etmesi, mülkiyet hakkının özüne dokunan bir müdahale olarak değerlendirilir.
Bu durumda, taşınmaz maliki mülkiyet hakkını hukuken kullanmaya devam ediyor görünse de, gerçekte bu hak ciddi şekilde sınırlandırılmış olur. Malik, taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kullanamaz; örneğin, taşınmazı değerlendiremez veya ekonomik değerini kaybettiği için satamaz. Bu durumun uzun süre çözülmemesi, malik açısından telafisi güç mağduriyetlere yol açar.
Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı, bu tür kısıtlamalarla ihlal edilebilir. İdarenin, plan değişikliği veya kamulaştırma gibi yöntemlerle taşınmaz malikinin zararını gidermesi beklenir. Aksi halde malik, mülkiyet hakkının korunması için yargı yoluna başvurarak kamulaştırmasız el atma kaynaklı tazminat ya da hukuki el atmanın sona erdirilmesi taleplerinde bulunabilir.
İmar Kısıtlamasına Dayalı Hukuki El Atma
İmar kısıtlamasına dayalı olarak vatandaş taşınmazdan istediği faydayı sağlayamaz ve ekomik değeri zarar görebilir.
“Somut olaya bakıldığında; davacının kayden paydaşı olduğu . ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında kreş alanı olarak ayrıldığı, yürürlükte olan imar planına göre taşınmazın, özel mülkiyete konu olacak şekilde kullanılamayacağı, davacı tasarrufu kısıtlandığından bu haliyle dava konusu taşınmaz hakkında idarenin fiili bir elatması bulunmasa da, imar kısıtlamasına dayalı hukuki elatması bulunmaktadır. Az yukarda belirtildiği üzere, bu tür iddialara karşı açılacak davalarda, 2942 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesinin onuncu fıkrası hükmü gereğince idari yargı görevli olduğundan direnme kararının yargı yeri bakımından ve belirtilen bu değişik gerekçeler ile bozulması gerekmiş, bozma nedenine göre işin esasına yönelik inceleme yapılmamıştır.” T.C. Yargıtay HG.HUKUK GENEL KURULU Esas:2013-5-665 Karar:2014-289 Karar Tarihi:12.03.2014
Hukuki El Atma Nasıl Anlaşılır?
Unsurlara bakara rahatlıkla anlaşılabilir.
Bu bağlamda, hukuki el atmanın unsurları şunlardır:
- Taşınmazın imar planında umumi hizmetlere veya resmi kurumlara ayrılması: İmar planlarıyla taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilmesi.
- Kamulaştırma işleminin yapılmaması: İmar planının kesinleşmesinden itibaren beş yıl içinde ilgili idare tarafından kamulaştırma işleminin gerçekleştirilmemesi.
- Mülkiyet hakkının kısıtlanması: Malikinin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının uzun süre kısıtlanması ve mülkiyet hakkının özüne dokunulması.
Hukuki El Atma Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Hukuki el atma nedir?
Hukuki el atma, idarenin özel mülkiyete konu olan bir taşınmazı imar planlarıyla kamu hizmetlerine tahsis etmesi ve taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını fiilen kısıtlaması durumudur. Bu kısıtlama, taşınmazın ekonomik değerini düşürebilir ve malikinin kullanımını uzun süre sınırlayabilir.
2. Hukuki el atma nasıl gerçekleşir?
Hukuki el atma, taşınmazın imar planında kamu hizmeti için ayrılmasıyla başlar. Eğer idare, imar planı kesinleştikten sonraki beş yıl içinde kamulaştırma işlemini gerçekleştirmezse, mülkiyet hakkı kısıtlanır ve bu durum hukuki el atma olarak değerlendirilir.
3. Hukuki el atmanın unsurları nelerdir?
Hukuki el atmanın üç temel unsuru vardır:
- Taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilmesi (örneğin yol, okul, park).
- Kamulaştırma işleminin yapılmaması.
- Mülkiyet hakkının uzun süre kısıtlanarak taşınmazın kullanılamaz hale gelmesi.
4. İmar planı kısıtlaması hukuki el atma sayılır mı?
Evet, imar planıyla taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilmesi ve özel mülkiyete uygun şekilde kullanılamaz hale gelmesi, hukuki el atma kapsamında değerlendirilebilir.
5. Hukuki el atma durumunda mülk sahibi ne yapabilir?
Mülk sahibi, idareye başvurarak kamulaştırma işleminin yapılmasını talep edebilir. Eğer idare bu talebi yerine getirmezse, malik idari yargıda dava açarak taşınmaz üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasını ya da kamulaştırma bedelinin ödenmesini talep edebilir.
6. Hukuki el atma ile kamulaştırmasız el atma arasındaki fark nedir?
- Hukuki el atma: İdarenin taşınmaza fiilen müdahale etmeksizin, yalnızca imar planları yoluyla mülkiyet hakkını kısıtlamasıdır.
- Kamulaştırmasız el atma: İdarenin, taşınmaza fiilen müdahale ederek mülkiyet hakkını ihlal etmesidir.
7. Hukuki el atma durumunda dava açmak için hangi yargı mercisi yetkilidir?
Hukuki el atma durumunda davalar idari yargıda açılır. Bu tür durumlar, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesi kapsamında değerlendirilir.
8. Hukuki el atma kararına örnek bir dava var mı?
Evet, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.2014 tarihli kararında, taşınmazın kreş alanı olarak tahsis edilmesi ve bu durumun uzun süre devam etmesi hukuki el atma olarak değerlendirilmiştir. Karara göre, malik kamulaştırma yapılmadığı için mağdur edilmiş ve dava idari yargıya yönlendirilmiştir.
9. Hukuki el atma mülkiyet hakkını nasıl etkiler?
Hukuki el atma, taşınmaz sahibinin mülkiyet hakkını kullanmasını ciddi şekilde kısıtlar. Malik, taşınmazını değerlendiremez, satamaz veya başka bir amaçla kullanamaz. Bu durum ekonomik kayıplara ve hak kayıplarına yol açar.
10. Hukuki el atmanın mülk sahibine etkisi nasıl önlenebilir?
İdarenin, mülk sahibinin hak kaybını önlemek için plan değişikliği yapması veya taşınmazı kamulaştırması gerekir. Eğer bu işlemler yapılmazsa, malik yargı yoluna başvurarak haklarını arayabilir.