Teminat Senedinin İcraya Koyulması
Günümüzde ticari ilişkilerde güvence amacıyla sıklıkla kullanılan teminat senetleri, taraflar arasında doğabilecek ihtilafların da temelini oluşturuyor. Özellikle bu tür senetlerin icra takibine konu edilip edilemeyeceği konusu uygulamada sıkça tartışılıyor. İşte tam da bu tartışmaya ışık tutan bir karar: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.10.2021 tarihli, 2017/2142 E. – 2021/1181 K. sayılı kararı.
Bu içeriğimizde, söz konusu kararda çözümlenen uyuşmazlığı, davanın özünü, Yargıtay’ın hukuki değerlendirmelerini ve kararın uygulamaya etkilerini detaylıca ele alacağız.
Olayın Özeti: Teminat Senetlerine Dayalı İcra Takibi
Davacı şirket, inşaatını yaptığı üç adet villanın satışıyla ilgili sözleşme kapsamında davalıya üç adet 50.000 USD’lik teminat senedi vermiştir. Ancak bu senetler, sözleşme şartları henüz gerçekleşmeden, davalı şirket tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine konu edilmiştir.
Davacı, senetlerin yalnızca teminat amacıyla verildiğini, edimlerini yerine getirdiğini ve bu nedenle borçlu olmadığını ileri sürerek icra takibinin iptalini talep etmiştir. Öte yandan, senetleri devralan ve takibi başlatan diğer davalı şirket, senetlerin ciro yoluyla usulüne uygun olarak kendilerine geçtiğini, teminat amaçlı olduğunu bilmediklerini savunmuştur.
Uyuşmazlık: Teminat Kaydı Varsa Senet Takibe Konabilir mi?
Dosyada, senetlerin üzerinde “teminat” ibaresi bulunduğu sabittir. Ancak Yargıtay’ın önüne gelen esas soru şudur:
Üzerinde teminat kaydı bulunan senet, ciro edilerek icra takibine konu edilebilir mi? Ciro eden taraf, senedin teminat amaçlı olduğunu biliyorsa ya da bilmesi gerekiyorsa iyi niyetli sayılır mı?
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Değerlendirmesi
1. Teminat Kaydı, Ciroya Engel mi?
Yargıtay’a göre senet üzerinde yalnızca “teminat” kaydı varsa, bu kayıt senedin mücerretlik (soyutluk) özelliğini ortadan kaldırmaz. Yani böyle bir senet kambiyo senedi vasfını korur ve ciro edilebilir.
Ancak eğer senette ayrıca, neyin teminatı olduğuna dair detaylı açıklamalar varsa ya da ödeme bir şarta bağlanmışsa, senet artık kambiyo senedi gibi işleme konu edilemez.
2. Ciro Eden Kötü Niyetli mi?
Yargıtay burada çok önemli bir ayrım yapıyor:
- Eğer ciro alan kişi, senedin teminat amacıyla verildiğini bilerek veya bilmesi gerekirken devralmışsa, artık “iyi niyetli hamil” sayılamaz.
- Bu durumda borçlu, temel ilişkiye dayanan savunmaları (def’ileri) hamil şirkete karşı da ileri sürebilir.
Ancak bu olayda, senedi ciro yoluyla devralan … Dekorasyon Ltd. Şti.’nin kötü niyeti ispatlanamamıştır. Yani senedin teminat amaçlı verildiğini bilerek veya bilmesi gerekirken aldığı yönünde yeterli delil sunulmamıştır.
Sonuç: Senet Teminat Amaçlı Verilmiş Olsa da, Kötü Niyet İspatlanmadıkça Takibe Konabilir
Yargıtay, direnme kararını onaylayarak şu net sonuca ulaşmıştır:
- Senetlerin üzerinde teminat ibaresi bulunması, tek başına senedin takibe konmasına engel değildir.
- Ancak ciro alan kişinin kötü niyeti ispatlanırsa, bu senetle takip yapılamaz.
- Somut olayda bu kötü niyet ispatlanamadığı için, senetlerin takibe konmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu Karar Ne Anlama Geliyor?
- Teminat senedi düzenleyenler, ileride doğacak icra takiplerine karşı büyük bir dikkat göstermelidir.
- Ciro edilen senetlerde kötü niyetin ispatı kolay değildir ve ciddi delillere dayanmalıdır.
- Özellikle senedin üzerinde sadece “teminat” yazmasının, ciroyu veya icrayı engellemeyeceği artık içtihatla sabittir.
Hukukçular İçin Not
Bu karar, TTK m. 599/1 (mülga) kapsamında “bile bile borçlunun zararına hareket” ilkesinin nasıl uygulanacağını göstermesi açısından oldukça önemlidir. Ayrıca teminat senetlerinin icra hukukunda nasıl değerlendirileceği konusunda uygulamada birçok dosyaya yön verecek niteliktedir.